Temel Kurt Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair v ...

sabahattin alinin dizeleri geldi aklıma nerden geldiyse bu yazdığın eleştiriyi okuyunca,kendi kendime şöyle fısıldadım en ince sesimle fısıldar gibi
'haydi git kürkünü giyi madonna'

bi martı uçtu bi denizin sonsuzluğunda kayboldu ışık..

ışık işte...

okumayı sevdiğim (karanlık) dizeler,parmağı kanayan yıldız cesaretiyle...

şimdi susuyorum
suyu özlüyorum
kendimi ey şiir sana azat ediyorum


dip not: bugün güzel bir şiiir okudum

sen bilir misin şiir doğurmayı
bilir misin söyle
bilmessin
çünkü şiirin atı eğersiz olur


bol bol okumanı az az yazmanı tavsiye ederim sana
bide mataranda tuzlu sular taşımamanı

Fantazyalar üzerine düşünmek özgürlük ve aşkve barış sorununun vazgeçilmez bir parçasıdır,
Modern insanın 'gece karanlığında gördüğü kabusların nedeni;gün ışığında yaşadığı hayattır*'. İşte düş orda doğar...
Bu yüzden fantazyalar gerçeklik karşısında hayal kırıklığına uğramış insanın hayata da ...

defterine poyraz çizen erkek traşlı kız çocuğunun seyre çıktığı bi gemidir şiir
bi de deniz bi güzel bi güzeldir ki
şarabi hayatın tadını çıkarır martılar...

sevgili dost alakalı mesajınız için sağolun, benim bütün varsılım şairlerin en büyüğünün tarih olduğu bilincine dayalıdır,ötesi bir oyundur ve oyun bitince bütün taşlar aynı torbaya konur...

ve hiç kimsenin beceremediği yazma sürecini anlamlandırma cesareti insanlık tarihin kitabında yazanlarda ...

kaplumbağanın tavşanı geçtiği andır şimdi
şiirin davudi nefesiyle yaşanan...

takvimdeki yaprakları koparıyor adam

sonsuzluğa koşan atların toynaklarında ezilirken zaman

denizin şehre vuruyor gölgesi
ufukta beliren her gemi doğusun müjdecisi
rahminde eskinin....

'edebiyatın maddi alanı kendi anlamından önce gelir' bu ne demektir her sanat eseri aslında sınıfsal bir duruş içerir,öyleyse ikinci yeninin üzerinede gitmek fazlaca bir anlam taşımıyor nihayetinde dayandığı kökleri onun var olmasını istiyorlar..
peki ama özgürlüğün yazınına nasıl varacağız,şüphesi ...

bir ırmağın önündeki sete direnmesini görüyor şiir,birikiyor birikiyor birikiyor...
bir gün mutlaka taşacaktır...

Altın ocakta kal olur...
haddede şekil alır,kıvama gelir.haddenin en iri geçkisinden en küçüğüne yaptığı yolculuk bir Radde'yledir.her bir raddede metal ısınır,uzar,incelir,inceldikçe pekişir...

ve martı gün alacasında yok oluncaya dek hayat bir okuldur...

ve sonra usul usul kayboldu, uçsuz buçaksız sonsuzluğunda aklın
kendi sesinin yankısını duydu

özgürdü martı...

bir kadın aşk şiiri yazarsa
kekik kokarsa hani elleri
gözlerinden gidilemesse hiç bir yere
ölesin gelir işte o vakit..

bir kadın aşk şiiri yazarsa
bir başkası çizerse mutluluğun resmini beyaz bir tuvale
yağmur gibi parçalanır aşk, gökten düşünce...

neylersin?

hıhı...

küllerinden doğar anka
beni yak bin kere diyen bir şiir okudum

bu gece ateşböç-ü-kleri ne çok
ey yol
eski bir evin kapısında asmalı kilit
elleri/n

....
iki şehri birbirine bağlayan

ben bütün kitaplarımı açık unuttuğum için üşüdüm...

atlantisten gelen adam...

çocukluğumda böyle bir film vardı,sonra büyüdükce atlantisin batık bir şehir olduğunuda öğrendim

türkiye ekoloji hareketinin en can eylemcilerinden biri olan kardeşin avuçlarındaki maviliği bu sayfaya bıraktı bilesin

kibritin var mı aynur
hadi sönmüş ateşböç-ü-kle ...

“böyle sık sık güneşin sözünü ettikçe
dilime kıpkırmızı büyük bir gül dolanır.
ama susmak da elden gelmiyor'


Odiseas Elitis

gözlerine ela düşmüş
yüzünü yağmur eskitmiş
unutulup,unutulup gitmiş

hadi gel uzak aya bakalım
hilal diye seslenelim çekirgelerimize
susalım
yağmur isteyelim

maviye bakanlar göğün bittiği yerde ölür
kırlangıçlar şehre ordan gelir
her şey yakın
her şey uzaktır...


kelepçel ...

gitmek üzerine...

uyumaya çalışırken uzakları düşünürüm çokça,gökyüzünün ilk maviliğiyle, güneşin ilk kızıllığının yarattığı eflatun bir sabahı...sonra uzağa göç eden kırlangıçları,sonra her gitmenin bir dönmesi olduğunu...

kırlangıçlar gökyüzünün maviliğinde dikine keskin kıvrımlarla havada ...

yaşamın hatırası önünde eğilmek derida'nın bir sözünü getirdi aklıma aristotalas için yazdığı(aristotales; doğdu,düşündü,oldu ve öldü)

daha ne diyeyim...sevgiyle

yağmur


yağmur başladı
perdeleri mayısa açılan
şarkılar gibi çoşarak
şiir gibi çoğalarak yağmaya...

dinledik, anladık, öğrendik dizeden
damlaların kardeşliğini

temel

umudum uygarlığım, ey bayrak, ey bayraktar
ovalara bir dağ mağrurluğuyla inerken yeşil
vuruldukça güzelleşen alnın ki, gül rengi
güneşi ince kanadında sürükleyen esenlik rüzgar

n'olur ölme artık, ölüp ölüp terketme beni
ey ölür gibi yaşayan bir halkın derinliği.../adnan satıcı

sevgiyle kal ...