Sibel Gökben Yalçın Adlı Antoloji.com Üyesini ...

fotoğraflarımıza iliştiririz yaşlı günceleri..çocuklar büyümek ister büyükler çocuk olmak..biliriz ki içimizde kalacak o özlem..ama yine de bir yanımızın çocuk kalması dileğiyle..

Kaçarsın kanar içinde dolduramadığın zaman/saatler bellisizliğe kapılar açar, yorulur insan hamurun/ Kırık bir kolye, yıpranmış bir bilet, bir tutam saç/ yırtık bir gömlek, okunmuş bir kitap, yarım bir peçeteye yazılmış şiir/ içine sinmiş katran karası kir/ Ve hala gökyüzünde ay duruyorsa ışık ...

kül ol bana alev olma
sönersin
yol ol bana gitmek olma
dönersin......Anlamaya çeyrek kala bir aşkla sarmaş dolaş bir muhabbet içindeydi mısralar...kutluyorum kalemi..

şiir kısa gibi görünüyor şair...ve fakat ama lakin çok uzun yol var içinde,ömür......ömür ki ulaktır aşka sevdaya.ne kadarı kayıp diye aramaya kalkarsın,her zerren acır bulamadığında sol yanını..dedim ya çok uzun aslında bu yol ve bu şiir ama ben bunu demek istedim..saygıyla..

kim demiş aşkta vuslatın olmadığını.işte vuslat işte gerçeğe varış,işte üç harfin sırlı yolu...saygıyla sayın şair.

sevmek,sevgiye sadık kalmak ve unutmamak asil gönlün işidir..az ve öz hece tadıydı ..kutluyorum.

Bir yol ayrımı değil, yollar sana çıkacak
Yağacak gökten yağmur, sevda seli akacak
Kıskanacak bulutlar, gözler güzel bakacak
Boyanıp sevdalara geleceğim sevgili.

Mektup kuşlarını bilir misin arkadaşım...Satırlardan düşen kanadı kırık bir güvercin değil,olmayacak,olmamalı,yaralı belki o kuş ...

Arzın şimşekleri üzerimize düştüğü vakitlerde,tümden söner gündüzler..Lakin öyle teslimiyetçilik yok,el çek tabip yaram üstünden demek de ne şiire ne şaire yakıştıramadığım şey benim..Her şeye rağmen ışıklı eller bulmalı tutunulacak,umut hep olmalı,mucizelere inanmalı..ki var umut,mucize ge ...

tam gidecekken kalmanın,tam kalma vakti iken gitmenin resmi..

bir şeyler fısıldanmıştı belki zaman
biz bilemedik
düştük delice bir yanılgıya
şimdi gerisin geriye döndürsek de zamanı aklanamayız.yolcu yolunda gerek..diyorum ve bu gecenin içinden süzülüp gelen mahir işçiliği saygıyla s ...

muştulu şiir adı..beyaz güvercinler uçadurmuş göklere..umuda yaslamak hep yakışmıştır şiirin finaline...saygıyla..

Ayın başında toplandığımıza göre maaş kuyruğu var :))))) şaka bir yana hakkaten güzel şiirdi,temiz pak bir anlatım,lafı dolandırmadan sade bir iç dökümüydü..kutladım yürekten ve de sevgimle..

yazmamak ağrısı bu,oldukça tanıdık.ölümün başka dildeki adı.toprağa bulamak bir bakıma kalemin kurşun ucunu.ve bir başka atar şairin kalbi toprağın altında nefessiz kalınca...saygıyla kaleme..

Teşbihte hata olmaz diyerek; kalpazan şiir dedim şair haklı olarak alındı:)Ben de kalktım geldim ,yarım elma,gönül alma babından..)

Çok fazla imge dünyasında gezinmemiş şair ,ama 'BEDAVADAN SEVİYORUM SENİ' hep bu mısraya takılıp kaldım,kinaye mi var sanki..

Her şair duygularını dökecek okur ar ...

' pervanenin kendini yakması gibi' der nakkaş,
Hani, Şems’in Mevlana’yı tatması
Mevlana’nın, gül bahçesinde bir lokma gül kokusuna
Döne döne yanması gibi.

Şair de sözün sükuna gizlemiş fırçasının rengini,biraz mavi, biraz kırmızı...Aşk ve teslimiyet var sözün mısralara değdiği yerde. ...

gölgene saklanabilir miyim ey şiir...avuçlarım terleyinceye kadar tutabilir miyim güneşi, ve söndürebilir miyim rüzgarın nefesini...inadına...çokkkkkk güzeldi kutladım sevgimle..

Şiirin girizgâhı, son derece kırılgan. Şiirin geneline hâkim olan bu duruş ilk dizede ele veriyor kendini. Olanca ağırlığıyla.
Kıyâs ile tasdîkî mümkün olan bu dizeler çok etkileyici.

İncecik bir sızı keser yüreğini her şairin,dili biraz cehennem,gönlüyse müsemma bir cennettir.Bazen çok ...

Geçmişi yad edip bakarken göze
Susulur bir türlü girilmez söze
O anda bir alev düşünce öze
Bağlasam kanıyor çözsem kanıyor../ Sibel Gökben Yalçın


Naçizane bir dörtlük de benden saygı selam ile...

hiç kimse yok aslında,bir aynada siyah bir illüzyonla yüzleşmekten başka bir şey değil hayat,kurgulanmış aktörler ve biz,en çocuk halimizle bir film izliyoruz..zaman izafidir,ölmek mesela...nerde başlar nerde biter.kendini nerde unutur insan,hangi adreste aslında yoktur... bu gri yorum bir yana şiir ...

Başlığından finaline,adından imzasına ya da; şiir gibi görünen bir zikir okudum arkadaşımın kıymetli kaleminden..İNŞİRAH..sadece başlık için bile yazılacak çok şey var..Yine; HAYY, HU,EY ..öyle derin manaları var ki kelime oyunlarının ,kısacık cümlelerle vermek istediği mesajı kesin ve net vermiş ş ...

bilinmez kaç hüzünlü uzaklık uçurur sözcükler gökyüzüne,bilinmez güneş ne zaman açar sarı saçlarını sabahın şarap kızıllığına...suskunluğun kambur sırtına feryat figan oturur gemiler ...ve şiir şairin elinde alabora...saygıyla kaleme..

Ah İstanbul..! Ah yedi tepeli ihtişamın adı....Hep sarıp sarmalayacak,hep saklayacak değilsin ya... Bir kere de ağla,ağla ki görünsün tarihin ağıtları,ağla ki dökülsün endamından ecdadın nefesi...Bırak paslansın içinde çengele takılan umutlar,bırak sana kalsın ruhsarı yanmış masallar,bırak öyl ...

Nasıl da teğet geçer yaşam
İlla ki baharında bir hayatın
Ne vakit ağzıma bir lokma atsam
Sana düşer aklım, elim, kalbim
Tabiat vazgeçer yeşermekten
Toprak yarıldığı zaman.... Sevgili Nehir ablacığımın yüreğine sağlık...

Senin yerine ölmeliyim
Tercümesi imkânsız bir dilde
Senin yerine ölmeliyim dedim
Alnına ölümsüzlük çizerek
Iskartaya ayırdım kendimi
Kıyametle yer değiştiğim zaman....Birkan abinin ölümüne sevdasına saygıyla...) :)))

Ben Anka ya inanmam
Hiçbir şey küllerinden doğmaz
Bir kez yandın mı insan?
Ateş ona dokunmaz artık
Güneş yaktı tenini bir kez
Özler belki ama…
Üşümez bir daha.......ben ara sıra şiirin altına yeni şiir uydururum kusura bakmayın...