Salim Çalık Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

'sevdaya bıçak vurdu lekeli cevaplar
kirlendi hayat soğudu hava
üşüdü ellerim düşlerim üşüdü
daha yolun başında
yitip gitti ayak izlerim çıkmaz sokaklarda'

kimbilir belki de arınmak, lekelenen ve kirlenen hayatı temizlemek için kar topluyor içimiz. karın beyazı ve soğuğuyla görünen ve gö ...

çok yalın, dizelerin uyumu ve söyleyiş rahatlığı açısından okurun bilincine doğrudan yönelen bir şiir. tam da anlatılmak istenen ve sıradanlaştırılan sorunları gözümüzün içine sokan ve çocukları yüreğimizdeki yerine yerleştiren
bu şiir insanlığın vicdanına bir çağrı olarak okunmalı bence. yaşanan ...

şiir kendi içinde çok tutarlı. dizelerin örgüsü ve bütünselliği, dilin kullanımı oldukça iyi.
günden günden yaşamın stresi ve teknolojinin tutsaklığıyla unuttuğumuz yalın düşüncelere, kendimize yakınlaşmamızı bir çağrı;
insanın kendisine ve insana olan yabancılaşmasına bir başkaldırı olarak okudum ...

bu şiir destansı bir anlama ve biçime sahip.

'Yoksun işte
gözlerin yok
ellerin yok
kar yağıyor anılara
üşüyor hayat'

dizeleriyle sevgilinin gözlerinin, ellerinin ısıtması, yaşama canlılık vermesi anlatılıyor. ve her anımsayışta yaşamın (hayatın) üşümesi bundan sanırım.

'binlerce ...

'sağır gecelerde durmuş saatler
tanrıya özgü diyorlar yalnızlık
insanlık onurumda boy veriyor
beşinci mevsimde donmuş yeşiller'

ilkiki dizede sağır geceler, duran saat ve tanrıya özgü yalnızlığa vurgu yapılarak yalnızlık ölümle eş tutulmuş adeta. ve bir başkaldırı insanın bu yalnızlığına. ...

'...
gönlümü
gözler önüne serecek
bir alet yapana
ömrümü verirdim '

bu söz; 'bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum' (hz ali sanırım) sözünü anımsattı. fakat bu kadar yalın ve doğrudan bir söyleyişi anlamayacak kim olabilir ki?

'anlaşılarak
göçmek istiyorum
bu dünyadan... ...

bence hepsi birlikte.

'...
yağmur sonrası gökkuşağı mı varlığın
incecik tonlarıyla binlerce renk mi içimi saran
ansızın bir akşamüstü kapımı çalan
seni çok öçzlemiştim merhaba aşk' (özlemiştim)

gökkkuşağı dedikten sonra neler neler söylenmiş oluyor. onlarca renk, o renklere yüklenmiş ...

kısa şiirin hem zorluğu hem güzelliği bu şiirde net biçimde görülüyor.

'Gölgeme bassan canım acıyor.'

bu dizeye kadar olan dizeler çok doğrudan ve başka biçimlerde daha önce de söylenmiş dizeler olmasına rağmen; ' Gölgeme bassan canım acıyor.'

diyerek bir anda şiir uçuşa geçiyor ve öncek ...

'şimdi anlıma kurşun indirecek yaştasın
eski bir plaktan çıkan müziğin aşk sözcüklerini
anlatsam
anlamayacaksın diye korkuyorum
...'
kurşun sesleri eşliğinde büyümenin, ölümler beklemeye kurulu bir ömrü sürmenin yarasıdır tanıklığımız. bu yüzden öldürmek kadar ağır bir eylemi, eski plaklard ...

'...su yeşili gözlerindi bilsen
zindan efkarlı tutulmalarda yatan
kelebeğin peşinden koşan bendim
dikenlerin, ellerimi kanattığı sevinçler
benimdi
rüzgara göğsünü açan kaçık, bendim
...'
kelebeğin peşinde koşarak kavgayı ve sevdayı koruyarak çoğaltmak... yitirilecek zaman yok yaşamda. ...

'elleri cebinde bir adam
kadının peşinde çocukluğunu arıyor'

bu imge çok güzel. sevdanın içinde gizli olan ve gerçekte sevdayı sevda yapan çocuğu böylesine yakalamış bir imge şiire tüm rengini veriyor sanki.

'şehrin yüzüne kapaklanıyor eller
kaldırımlar da gölge eksikliği
dört göz odal ...

kanayan bütün yaralara sarıyorum ey şiir
seni kanayan bütün acılara
kaynağına küsmüş pınarlara
çatlayan tomurcuklara, baharlara
çığlıklara, demir parmaklıklara
...'
umut, bilinç ve kavgayla beslenerek yaşamdan payını almaya çağırıyor şiir. yılgınlığa düşmüşlere, yeni ve başka bir yaşam m ...

'...
Dünyanın tüm anneleri
Oğular ölmesin hey
Kızlar öldrülmesin hey
Çocuklar savaş nedir
Bilmesin hey
...'
ölümler sonrası acıların en büyüğünü yaşayan ve o acıları yüreğinin her zerresinde duyusayan anneler ile barışın iç içe anlatıldığı ve barışın annelere yüklenmesi hoş bir anlatım ...

şiirde sövgünün yerini ve tonunu tutturmak her zaman olanaklı olmayabiliyor. fakat burada tam oturmuş yerli yerine. ne dosdoğru bir sövgüyle sıradanlığa düşülüyor, ne de sözü uzatarak şiir yoruluyor. ilk bakışta kaba gibi dursa da bir bütün olarak algılayınca hoş duruyor.

yüreğinize sağlık.d ...

'...
Sen gülümse gül mevsimlere
ben hüznü olayım suskun gözlerinin
uzanıp öpeyim yaralarından bin defa
...'
ben hüznü olayım suskun gözlerinin dizesi öncesindeki dizeyle ve nakarat dizesiyle bir çelişki içinde sanki. gülümsümesi istenenle hüzünlenilecek gözlerin (sevgili) sahibi aynı kişi ...

'Kaçışanın vurulanın yoktu haddi hesabı
Kimse dönüp bakmazdı vurulup düşenlere
Can pazarında bir bağ maydanoz kadar değeri yoktu insanların'

Kaçışanın vurulanın yoktu haddi hesabı' dizesi;

(Kaçışanın vurulanın tutulmazdı hesabı) veya;
(Kaçışanın vurulanın tutulamazdı hesabı) biçimind ...

'Ilık bir yaz gecesinde
alabildiğine kimsesizliğimi yaşarken
küçücük penceremden
caddedeki akışa karışıyordum
bölük pörçüktüm
boşluklarda savruluyordum
kalabalıkların ortasında
ve çok uzaklarda
yaşamın sevincini özlüyordum
apansız telefon çaldı
dost sesin yağmur yağmurdu
yıldız ...

Ben deli köylüyüm
Ben deli köyün öğretmeniyim
Bir başkadır benim köyüm
Delicesine akar oralarda sular
Deli dağlardan

herkesi 'köy'olarak gördüğü yerin sularının akışına, dağlarının duruşuna anlam yükleyebilmek, içlerinde taşıdıkları, gizledikleri anlamı görmek için deli olmak gerekir.
...

'ben,
kısa boylu aşk serüvenlerinin
uzun kahırlarını taşıyan adam.
ben,
yardan bir parça tebessümü
yıllarca yüreğinde yaşayan adam.
...'
'uzun kahırlarını taşıyan adam.' yerine; ' (uzun kahırlarını yaşayan adam.)
'yardan bir parça tebessümü
yıllarca yüreğinde yaşayan adam' (yıllar ...

'...
Burası umut pazarı
Burda umutlar atılır umutsuzluğa'

umudun tek başına yeterli olmadığının güzel bir anlatımı bu dizeler. çünkü umut pazara çıkmışsa bir kere yaşam da pazarlık konusudur. ve yoksullar kendi emeğinin, geleceğinin pazarlığını yapamazlar tek başlarına.işte;

'Burda umutl ...

valla çok hoş bir şiir. yılanların öcüne de götürüyor, bir köy evinin önünde ülke gündemini tartışan köylülerin arasına da.
kullanılan yerel şiveyle türkü havası esiyor. ve gerçekten çok yalın. köylülerimiz gibi. tolga çandar görse sazıyla başka bir hava verir sanırım.

yüreğine ve duyarlılığına ...

tüketim çılgınlığına ilişkin güzel bir şiir (biraz da taşlama) . gereksinimler için değil de, tüketmek (belki de modaya uymak veya sınıf atlamak) için yapılan alış veriş çılgınlığı. çevremizde o kadar çok ki; böyle çılgınca tüketime yönelmiş insanlar...
bu bir kültür sonuçta. gereksinimler üzerine ...

'....
Gün gelir
Ufukların mavisinden doldururuz da
Susuz kadehlerimizi
Dostluk şerbeti diye sunarız sevdiklerimize
Proletarya nın nasırlı ellerinden
...'
böylesine yürekli ve dönemini kavramış şiirlere ne çok gereksinimimiz var. apolitikleşme öylesine yaygın ve kanıksanmış durumdaki yılla ...

'direniyorum aç susuz
yüreğimdeki mağma gözlerimde
duvarlara resimliyorum mevsimleri'

bir başkaldırının dışavurumu 'mağma gözler' le resimlenen mevsimler bahar ve yaz mevsimlerine yürüyüşüdür insanın. ve korunan umudun dile gelişi.

'tüm soyutlamaların yoksunlukların ötesinde
yemyeşil o ...