Sultan Fatih Yağcı Adlı Üyenin Nedir Yazıları ...

  • Nobel Ödülü

    01.12.2006 - 12:59

    Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk bir kitabında şöyle bir cümle yazmış:

    'İmam ikindi namazı saatinde caminin balkonuna çıkarak ikindi ezanını okudu.'

    Profesör İlber Ortaylı bu tek cümleyi analiz ediyor:

    'Bir kere namazın saati olmaz, vakti olur. Saat ayrı, vakit ayrı bir kavramdır. Camilerde balkon yoktur, minarenin şerefesi vardır. Ezanı da imam okumaz, müezzin okur, o da şerefeye çıkmaz, içeriden okur. Bu örnekle de sabittir ki kişiler kendi içinden çıktıkları toplumu bilmeden bir şeyler yapmaya çalıştıklarında doğru şeyler yapmazlar, yapamazlar.

  • mars

    01.12.2006 - 12:48

    'Hem mars ederim, hem kızdırırım! '
    Tavlada bir slogan..

  • sırtlanlar

    01.12.2006 - 12:44

    'sırtlan' yeleli kurt.
    Türkçe bir kelime.
    'lan' eki türkçede yabani hayvan anlamına gelen bir ek.
    aslan, kaplan gibi..
    çok sahtekâr hayvanlar..

  • sevinmek

    01.12.2006 - 11:18

    Kış boyunca mandrada kapalı duran ineklerin
    bahar ayında;
    dışarı salındıkları, iplerinin çözüldüğü o ilk günde
    hoplayıp zıplamaları geldi aklıma..
    o an
    ineklerin o mutlu tabloları karşısında
    insan; hele ki çocuksa ipleri çözen
    o hayvanlarla beraber zıplamaya başlıyor..
    mutluluk bu olsa gerek..

    (teşbihsiz,nazîresiz...)

  • sorguya çekmek

    01.12.2006 - 11:06

    Önce tutuklamak gerek..

  • ismiyle müsemma

    01.12.2006 - 11:04

    helva

  • ismiyle müsemma

    01.12.2006 - 11:03

    endoplazmik retikulum..

  • tarih felsefesi

    01.12.2006 - 09:03

    Tarih felsefesi bir bilimsel zorunluluk esasına dayanmakta olup sürekli bir akımdır. Tıpkı insanda olduğu gibi, insanlığın başlangıcından bu yana her yerde baş göstermiş ve tarihi oluşturmuş olan ve iki düşman ve çelişik unsur arasında süregelen bir diyalektik çelişki ve savaşım söz konusudur tarih felsefesinde de. Tarih, insan türünün zaman çizgisindeki devinimidir. İnsan türüyse “küçük dünya”dır; varlığın en yetkin görünümü, yaratılışın tezahürüdür. Doğa ise onda bilince ulaşmıştır; onun çizgisinde evrime, bilinçli ve kendinde olan diri bir olmaya doğru yol alır.

    Başka bir deyişle insan, varlığın mutlak irade ve bilinci olan Allah iradesinin tecellisidir. İnsan bu “insanbilim”inde Allah’ın dünyadaki temsilcisi, yeryüzündeki halifesidir. Dolayısıyla, “insan olma” serüveninden ve mahiyetinin oluşma sürecinden ibaret olan insan tarihi, rastlantısal olamaz, olaylarca yaratılmış olamaz, maceracıların oyuncağı olamaz; bu tarihin kof, boş, anlamsız, sonuçsuz ve bilinmez olması olanaksızdır.

    Kuşkusuz, tarih, dünyanın öteki gerçeklikleri gibi bir gerçekliktir; bir yerden başlayıp kaçınılmaz olarak bir yere varacaktır. Hedefi olmalıdır tarihin, bir yöne doğru yürümelidir.

    Nereden başlamıştır? “Çelişki”nin başlangıcından (!): tıpkı insan gibi.

    İnsanın kökenini insanbiliminde şu şekilde tanıdık: İnsan, balçıktan ve Allah’ın ruhundan mürekkeptir. Adem’in öyküsüne bakın bir! “Adem”in öyküsünde insan türünden, gerçek ve felsefi anlamıyla insandan söz edilir. İnsan işte Ademdeki bu “ruh-balçık”, “Allah-Şeytan” savaşımından başlar. Fakat tarihi nereden tanıyoruz? Nereden başlar tarih? Kâbil ile Hâbil’in savaşından..
    Adem’in oğullarının her ikisi de beşeridir; doğal birer beşer. Ama birbiriyle savaşmaktadırlar. Biri ötekini öldürür. Buradan başlar insanlık tarihi. Adem’in savaşı özde (türde) gerçekleşen zihinsel bir savaştır. Bu ikisininkiyse hayatta gerçekleşen özdeş savaştır. Dolayısıyla Hâbil ve Kâbil öyküsü, tarih felsefesini, Adem’in öyküsüyse insan felsefesini göstermektedir. Hâbil ile Kâbil’in savaşı tarihteki iki karşıt cephenin savaşıdır, tarihin diyalektik esasına göre. Dolayısıyla, tarihin de insanınki gibi diyalektik bir hareketi vardır. Bu çelişki de Kâbil’in (Bence çiftçilik düzeninin, tekelci ya da bireysel mülkiyetin temsilcisidir.) Hâbil’i (Bence avcılık çağının ve mülkiyetten önceki ilkel ortaklık döneminin temsilcisidir.) öldürmesiyle başlar. Bundan sonra tarihin sürekli savaşı başlar. Tarih, baştanbaşa, katil Kâbil kanadıyla, maktül Hâbil kanadı arasında, hâkim kanatla mahkûm kanat arasında olagelen savaşa sahnedir. “Avcı Hâbil”, “mâlik Kâbil” eliyle öldürülür. Yani üretim kaynaklarının genel paylaşım dönemi (hayvancılık ve avcılık çağı) ve kardeşlik ve gerçek iman ruhu, çiftçilik döneminin ve özel mülkiyet düzeninin, dinî aldatmacanın ve başkasının hakkına tecavüz etmenin gerçekleşmesiyle ortadan kalkar, mahkûm olur. O zaman Kâbil, tarihte diri kalır. Hâlâ da ölmemiştir...

    Dr. Ali Şeriati

  • tarih felsefesi

    01.12.2006 - 08:57

    Tarihi kuru ve duru yaşanmış olaylar bütünü olmaktan çıkarmak,
    tarihi; insanlığın serüvenini sorgulamak
    neden-sonuç ilişkisi gözetilerek tarihe kafa yormaktır..

  • seviyesiz

    01.12.2006 - 08:32

    Herkesin bir seviyesi vardır..
    'seviye' denklik, eşit olma anlamında
    'seviyesiz' diye hitap eden kişi
    muhatabının kendisine denk olmadığını itiraf etmektedir;
    halbuki herkesin bir seviyesi vardır.
    Ama alçak ama yüksek..

  • film replikleri

    01.12.2006 - 08:20

    - bana bir öykü anlat
    + bir öykü..
    - evet bana bir öykü anlat; hadi
    + ben bir öykü bildiğimi sanmıyorum
    - sen bir öykü bilmiyor musun?
    + hayır..
    - dinle şimdi...

  • karizmatik

    30.11.2006 - 22:08

    Atatürk..
    Hakikaten çok karizmatik ve çok şık giyinen bir lider (idi)

  • takoz

    30.11.2006 - 22:07

    Gönül Yarası.
    Takoz Atakan;
    - Bir gün biri bana posta koyacak kavga edeceğim diye ödüm kopuyor!
    bu replik aklımda kalan..

  • mafiş

    30.11.2006 - 22:05

    'mā fihi şey' hiçbir şey yok, bir şey kalmadı anlamında..
    Arapça..

  • çerez

    30.11.2006 - 22:04

    'çeres'
    Farsça
    dilenciye verilen sadaka, kırık dökük şey

  • kgb

    30.11.2006 - 19:57

    'komitet gosudarstvennoy bezopasnostri' nin kısaltılmışı.
    (devlet güvenlik komitesi)
    sovyet gizli servisi..
    Bünyesinde çalışan bilim adamı sayısı
    ajan sayısından fazla imiş..

  • ajdar

    30.11.2006 - 19:48

    mossad ajanı.
    amerikan gizli servisinden de olabilir
    git bak bakalım Türkiye de ne oluyor
    vatandaş uyuyor mu hala
    diye gönderilmiş..
    Ama KGB de olabilir.. yok yok FBI..
    ajan o ajan..kesin..

  • windows

    30.11.2006 - 18:58

    Ağa bağlanıyor.
    Ağa oturum açtı.
    Ağa oturmadan sakın siz oturmayın.
    Ağa ile bağlantı kurulamıyor.
    Ağa ile bağlantı kesildi. (eyvah!)
    Ağa otomatik olarak tekrar bağlanıyor..
    Ağa..

  • windows

    30.11.2006 - 18:51

    'dosya silinemiyor.böyle bir dosya yok'

    -nasıl yani? yapamıyorsan yapamıyorum de inkar etme..
    windowsta saçmalıyor bazen..

  • pi sayısı

    30.11.2006 - 17:48

    ' π ' fenike alfabesinin 17. harfi.okunuşu 'pi'
    ayrıca (pe) fenike dilinde ağız anlamına geliyor.
    Ağzın çemberimsi özelliğinden bu ismi almış olması muhtemel olmakla birlikte
    3,14.. rakamının esprisi muallakta aşağıda hocamında söylediği gibi.. :)

  • sigara

    30.11.2006 - 16:45

    Çocuklukta gizli gizli içilmesi zevkli oluyor.
    Birde ağzın sigara kokmaması için yenilmeyen nane kalmıyor tabi..
    İncir yaprağı çiğneyeni bile var kokmasın, evdekiler anlamasın diye..

    Parasını el alır
    Dumanını yel alır
    Gerisi sana kalır..

  • madik

    30.11.2006 - 16:36

    Ermenicede 'parmak' (madig)
    'Madik atmak'ın argoda ne anlama geldiği anlaşıldı sanırım..

  • acı tebessüm

    30.11.2006 - 16:30

    konfiçyüs ne demiş;
    'Güleryüzlü olmayan dükkan açmasın.'
    Esnafın işi zor..
    acıda olsa gülecek..

  • yeniçeriler

    30.11.2006 - 16:28

    'Çerig' eski türkçede harp nizamına girmiş olan asker anlamına gelir.

Toplam 3332 mesaj bulundu