Ben de uyumakta güçlük çektiğim gecelerde, çocukluğuma dönerim. O günahsız hallerimdeki masumlukla bir masal okurum. Yedi cücelerin arasına karışım. Keloğlanla arkadaşlık ederim. O padişahın sarayına bir an önce gitmek istediği için yalnız bırakır, ama kızamazsınız. Kül kedisi eve dönmede acele et ...
İstanbul bir ülke. Hakkında her zaman söylediğim bir laf vardır. İstanbul güzel ve vahşi. O yüzden yeni yazılmış İstanbul şiirlerine karşı gereksiz bir ön yargım bulunmakta, bu bir haksızlık ama İstanbul'lu yok. İstanbul yok. Kılıfı aynı, özü üçkağıtla değişmiş.
Abartısız, duygu istismarından uzak fakat içten ve bilinçli algısıyla mızrak gibi dizelerle yazılmış, gelmeyen, gülmeyen, şehit olan, dolayısıyla azraili melek olan oyyyy çektiren bir memed şiiri.
Daha başta kendini salıveren başlık gelmezim, gülmezim derken, zamansız ölümlerin hüznünü yüreklere ...
Adımları yoksa bu dansın, hani bir burak var ya. Bir adımında karşıda görünen en son yere varıveren. Öylesi raksı vardır bu adımların. Işık hızında yol alan. Altınlı kalbinden fırlayan.
Bir gözü pırıldarken mutluluk coşkusuyla, ötekinden süzülen maviyle okyanuslar yaratan.
Tülin Altınlı şiir sayfası. İkibinüç yılının onikinci ayında, biri ayın beşinde, öteki onikisinde yazılmış ve bu saydada adeta hüzünlü nöbetler tutarmış gibi bekleyen iki Altınlı şiiri.
Çiğneyip yüreğimi , böylesine gidemezsin, diyor. O nurlu yüreğinden gözlerine vuran, oradan tertemiz insanlar ...
Yarrın da dün olacak, bugünden sevmeli. Yarına kalmadan. Bugünkü aşk için yarın daha iyisini bulurum demeden. Yolun sonu olmadan. Yolun sonu yaklaştıkça perdeler, güller sararıp solmadan.
Aklımızda bulunsun. Bu uyaran ucu şiir üvendiriye aldım elime. Kendi kendime batırmak için.
Oysa tezgahında neler neler var İşportacı Adamın. Hadi sen git, Gamzeli Güzel, diyor, Ve tezgahından iki ödül veriyor. Biri gamzeli Güzel sözlerinin baş harflerine gerekmediği halde iki tane gerdan geçiriyor, özelleştiriyor. Gamzeli Güzeli'ne git artık derken. Kal dercesine çengel asıyor. Gizlic ...
Bir yol duvarı. Çarpmadan aşılmış. Çarpmak yerine üstünden aşılmış.
Çerçeveler bozulunca, kırılınca yeniden yapma gereğini az duyuyolar. Tamir etmek yoluna gidiyorla. Aşılacak duvara layıksa yeniden yapıyorlar. Duvar aşkınlığı deneyiminden düşemezsin tuzağa.
O'nunla bir gün geçirebilirsin. Nasıl geçirileceğinin gönül zenginliği ise yukarıdaki şiirde. Bakışı sadece erotiklikten, şehvetten ibaret olan baylara ithaf olunur.
Şairin tükürüğü birikirse. Hele hele bir utanmaza rezil olarak karşısında duruyorsan. Bir 'tüh sana'da benden. Durdun Engini'nin karşısında. O tükürük az bile senin gibi utanmaza.
Şairin tükürüğü birikirse. Hedefinin çekeceği azap var.
Baştan sona tükürülmekten kaçınmayı katkı veren mas ...
Dank! İçtik zamanı denilince her şeyi biliyorduk da, 'bir dikişte' diye eklenince işte o zaman 'dank' diye bir ses geldi. Sahi ya, döndüm baktım geriye. Bir dikişte kırkyedi yılı sığdırmışım bir bardağa.
Sessizlik! Sevilen gider. Bulunduğun yerde kalakalırsın. Sönmüş bir balon gibi bir oda. So ...
Şu dünya nimetlerinin, insanî değerlerin, insanların ettiklerinin, yine insansı terslikle hezimete uğratılmasından ötürü, dervişî duygularla bilenip yaşı kurutulmuş hüzünle, hayattan kopmayan bir ince kederle feryada duran 'Hasan Tan' şiirleri yazmakta şair.
Düşündüğünde aklına gelen çocuksu haller, mahçup bakışlar, terleyen avuçlar (terleyen alnı yüzü değil avuçlarının içi, demek ki güzelinden ellerini tutuyordu ve avuçları terliyordu), o pastane (hepimizin pastanesi) yine heyecandan kayıp duran örtüsü, o yanak kızartan bakışlar....
Binlerce şiir, şair, ozan. Bir gün bir yerlerden yolun düşüyor. Çağıran, yol gösteren vesileler oluyor ve Mabkerî'yi de bilen kişi olunuyor. Volkanınızdan taşan lavlar geliyor, duruyor önümüzde, selamlıyor.
Ve Makberî'lerde biliniyor, tanınıyor, seviliyor, bile ...
Serbest şiirlerin sevilen başarılı şairlerinden Filiz Kılınç'a, hece ustası bir ozandan işte böylesi takdir ve taltif biraz önce hece şiiri öldü düşüncesine ilişkin şiire örnek ne de güzel bir değerlibilirlik ve barışıklık.
Ozanlar şairler işte böyle olmalı. Kavgasız gürültüsüz.
Baştan yaşamak herşeyi…
Oya Özpoyraz
25.07.2007 - 17:24Ben de uyumakta güçlük çektiğim gecelerde, çocukluğuma dönerim. O günahsız hallerimdeki masumlukla bir masal okurum. Yedi cücelerin arasına karışım. Keloğlanla arkadaşlık ederim. O padişahın sarayına bir an önce gitmek istediği için yalnız bırakır, ama kızamazsınız. Kül kedisi eve dönmede acele et ...
Galata Köprüsü'nde
Aynur Uluç
25.07.2007 - 12:05İstanbul bir ülke. Hakkında her zaman söylediğim bir laf vardır. İstanbul güzel ve vahşi. O yüzden yeni yazılmış İstanbul şiirlerine karşı gereksiz bir ön yargım bulunmakta, bu bir haksızlık ama İstanbul'lu yok. İstanbul yok. Kılıfı aynı, özü üçkağıtla değişmiş.
Gelsem bir gün İstanbul'a, çıksa ...
Mum ışığı
Samiha İkbal
24.07.2007 - 09:32Geleceğin kuzeyindeki ırmaklarda serinlemek için yeniden geldim şiire. Alışılmış şiir ikliminin dışından oldukça çok uzak yerde bulunan ırmaklara..
Karlarda ağırlanmak için.
En yeni dut ağacı yaprağının çığlığını duymak için.
Paul Celan onur duysun diye.
Samiha İkbal ile.
Oyy Memedim...Gülmezim...Gelmezim....(Azrail. ...
Nurcan Usta Diriker
23.07.2007 - 22:40Abartısız, duygu istismarından uzak fakat içten ve bilinçli algısıyla mızrak gibi dizelerle yazılmış, gelmeyen, gülmeyen, şehit olan, dolayısıyla azraili melek olan oyyyy çektiren bir memed şiiri.
Daha başta kendini salıveren başlık gelmezim, gülmezim derken, zamansız ölümlerin hüznünü yüreklere ...
Adımları Yok Bu Dansın
Tülin Altınlı
23.07.2007 - 20:17Adımları yoksa bu dansın, hani bir burak var ya.
Bir adımında karşıda görünen en son yere varıveren.
Öylesi raksı vardır bu adımların. Işık hızında yol alan. Altınlı kalbinden fırlayan.
Bir gözü pırıldarken mutluluk coşkusuyla, ötekinden süzülen maviyle okyanuslar yaratan.
Değildir ki adımla ...
Gidemezsin
Tülin Altınlı
23.07.2007 - 20:09Tülin Altınlı şiir sayfası.
İkibinüç yılının onikinci ayında, biri ayın beşinde, öteki onikisinde yazılmış ve bu saydada adeta hüzünlü nöbetler tutarmış gibi bekleyen iki Altınlı şiiri.
Çiğneyip yüreğimi , böylesine gidemezsin, diyor.
O nurlu yüreğinden gözlerine vuran, oradan tertemiz insanlar ...
Ayna
İbrahim İmer
22.07.2007 - 14:57Her sabah ve her zaman.
Biz neysek aynadaki o.
Ayna bize baktığında gördüğü kendisi.
Aforizmatik.
Anlaşılıyor Yolun Sonu Yaklaşınca
İbrahim İmer
22.07.2007 - 14:36Yarrın da dün olacak, bugünden sevmeli.
Yarına kalmadan.
Bugünkü aşk için yarın daha iyisini bulurum demeden.
Yolun sonu olmadan.
Yolun sonu yaklaştıkça perdeler, güller sararıp solmadan.
Aklımızda bulunsun.
Bu uyaran ucu şiir üvendiriye aldım elime.
Kendi kendime batırmak için.
İşporta
İbrahim İmer
22.07.2007 - 14:32Oysa tezgahında neler neler var İşportacı Adamın.
Hadi sen git, Gamzeli Güzel, diyor,
Ve tezgahından iki ödül veriyor. Biri gamzeli Güzel sözlerinin baş harflerine gerekmediği halde iki tane gerdan geçiriyor, özelleştiriyor. Gamzeli Güzeli'ne git artık derken. Kal dercesine çengel asıyor. Gizlic ...
*Arsız Manolya*
Mehmet Olcay
22.07.2007 - 00:01Bu genç şair doğarken, eskiden pek çok şairin ruhunu bünyesinde dünyaya taşımış da gelmiş. şiir tütüyor, kabına sığmıyor.
Manolyalar yakandan düşmesin. Bu vakitte hoş dizelerle yazılmış çok hoş bir şiir okudum.
Uzak denizleri özler aşk
Samiha İkbal
21.07.2007 - 16:50Şiirin adı bile tek dizelik şiir olsaydı yeterdi.
Öyle engin çağrışımlı.
Uzak denizleri özler aşk.
Yürekten sızan eski bir yağmur kokusu.
Selleri eski günlerden neler neler sürükleyip getiriyor, şöyle bir düşünüldüğünde.
Yaralı yanlarımızın telaşıyla uzak denizleri özler aşk. Belki de ok ...
Yol
Aynur Uluç
21.07.2007 - 15:53Bir yol duvarı. Çarpmadan aşılmış. Çarpmak yerine üstünden aşılmış.
Çerçeveler bozulunca, kırılınca yeniden yapma gereğini az duyuyolar. Tamir etmek yoluna gidiyorla. Aşılacak duvara layıksa yeniden yapıyorlar. Duvar aşkınlığı deneyiminden düşemezsin tuzağa.
Var her gösterinin bir perde arkası ...
Seninle bir gün
Cevat Çeştepe
21.07.2007 - 13:12O'nunla bir gün geçirebilirsin.
Nasıl geçirileceğinin gönül zenginliği ise yukarıdaki şiirde.
Bakışı sadece erotiklikten, şehvetten ibaret olan baylara ithaf olunur.
Sevginin ve insan birlikteliğin günlük baharları.
Tüh sana
Deniz Şahinoğlu
21.07.2007 - 11:21Şairin tükürüğü birikirse.
Hele hele bir utanmaza rezil olarak karşısında duruyorsan.
Bir 'tüh sana'da benden.
Durdun Engini'nin karşısında.
O tükürük az bile senin gibi utanmaza.
Şairin tükürüğü birikirse.
Hedefinin çekeceği azap var.
Baştan sona tükürülmekten kaçınmayı katkı veren mas ...
Aforizmalar
Cumhur Turan
21.07.2007 - 10:52Dank!
İçtik zamanı denilince her şeyi biliyorduk da, 'bir dikişte' diye eklenince işte o zaman 'dank' diye bir ses geldi. Sahi ya, döndüm baktım geriye. Bir dikişte kırkyedi yılı sığdırmışım bir bardağa.
Sessizlik!
Sevilen gider. Bulunduğun yerde kalakalırsın.
Sönmüş bir balon gibi bir oda. So ...
Ne Çıkar
Abdullah Gümüştakım
21.07.2007 - 10:13Virane ve divane olsam da, kuruyup çöl olsam da inanma sen bana, ne çıkar sanki, ne değişir?
Yıkığım, ömrüm tükeniyor, bazen boş geçiyor ama sana inanmıştım... İnanıyorum.
Şiir sakince 'ne çıkar' diye serzenişte bulunurken 'kadirşinaşlık' uğruna hatır da sormaktadır. Dersler çıkarmaktadır.
Figana Dönüşen Yılgı
Hasan Tan
20.07.2007 - 11:12Şu dünya nimetlerinin, insanî değerlerin, insanların ettiklerinin, yine insansı terslikle hezimete uğratılmasından ötürü, dervişî duygularla bilenip yaşı kurutulmuş hüzünle, hayattan kopmayan bir ince kederle feryada duran 'Hasan Tan' şiirleri yazmakta şair.
Şiir hakkında yazılanlarda Sn. Sani ...
Duygusallığım
Ünal Kar
20.07.2007 - 10:23Diyelim ki bir dağ, bir ova şairler.
Suyu duygusallıkları.
Oysa şairin yedekte karları duruyor daha.
İçimdeki Ses
Ünal Kar
20.07.2007 - 10:19Yağmur tanesi şirinliğinde uzatılmamış dizelerle şiirlerini yazan bir Ünal Kar sorgulaması.
Ben de istiyorum bütün şairlerden?
Dünyayı helâ taşı kılan insanlığın tarifi nedir?
-SeN/Lİ-SeN/SİZ'' Şiirler..
Işık Erden
20.07.2007 - 10:05Hayır silmeyin.
Bir düzeltme anındaki kopyalamadan çıkmış o.
Biten oyun ve perdeler şiirde. Hakkından söylenenlerde değil:))))
-SeN/Lİ-SeN/SİZ'' Şiirler..
Işık Erden
20.07.2007 - 10:04Düşündüğünde aklına gelen çocuksu haller, mahçup bakışlar, terleyen avuçlar (terleyen alnı yüzü değil avuçlarının içi, demek ki güzelinden ellerini tutuyordu ve avuçları terliyordu), o pastane (hepimizin pastanesi) yine heyecandan kayıp duran örtüsü, o yanak kızartan bakışlar....
Böylesi çocuksu ...
Düşlerimde Sakladığım...
Işık Erden
19.07.2007 - 23:33Gün gelir yeni bir şair daha keşfedersin.
Mutluluğun şehrindeki karlarında üşürsün.
Acep Makberî yi bilen olur mu?
Ahmet Akkoyun
19.07.2007 - 18:55Acep Makberî yi bilen olur mu?
Binlerce şiir, şair, ozan.
Bir gün bir yerlerden yolun düşüyor. Çağıran, yol gösteren vesileler oluyor ve Mabkerî'yi de bilen kişi olunuyor. Volkanınızdan taşan lavlar geliyor, duruyor önümüzde, selamlıyor.
Ve Makberî'lerde biliniyor, tanınıyor, seviliyor, bile ...
Kâf Dağı Anası Yüreği Filiz Kılınç! ...
İlhami Erdoğan
19.07.2007 - 18:17Serbest şiirlerin sevilen başarılı şairlerinden Filiz Kılınç'a, hece ustası bir ozandan işte böylesi takdir ve taltif biraz önce hece şiiri öldü düşüncesine ilişkin şiire örnek ne de güzel bir değerlibilirlik ve barışıklık.
Ozanlar şairler işte böyle olmalı. Kavgasız gürültüsüz.
Toplam 1629 mesaj bulundu