Sadakası kesik tebessümlerimin boynunda orkide gülüşlerin kör hançer
Dağlanırken kirpiklerim hüznünden
Nefesindir nefesimde çığ gibi büyüyen
Sevmeyişlerin kahverengi baharlar serpiştirir iken gönlüme
Birikti genzime hasretinden zehirler
Ey her an her lahza durmadan yangını mı körükleyen..!
Mecnun’un duası var bugün sensiz dilimde
Rüyaların siyah beyaz
Firaridir aklım kirpiklerine
Gel de sürülsün visal topraklarından gam ve elem…
Doğrudur gönlüm etekleri kıvılcım kıvılcım sevda tutuştuğu, pervane olup yörüngende divanen olduğum
Paslı hançerlerle eşliğinde vaktime can dayanmaz ruh barınmaz hasretini kardığım
Tebessümlerinin gün batımına yüreğinin yüreğime meşru sayıldığı
Lisanımın sedası lâl ve illegal olduğu
Azığı ve nafakası sen olan gözlerim yokluğun mahrumiyetinde kirpik döktüğü doğrudur...
Hatıra gelgitlerinde kelimelerinin dipsiz kuyuları sarar ürkekliğimi
Siyah giyinir gün tan vaktini
Boncuk boncuk matemin yığılır kirpiklerime
Çelimsiz bir mehtap yakar güz mevsimini
Deniz ki gözlerimde iki damla...
Dilimde üşengeç kelimeler sensiz can havlinde
Kirpik kıvrımlarım düş sahnelerinde gözbebeklerini s'aklamakla meşgul
Dudak kıvrımlarım hüznünde peçe taktı karanlık …
Mavinin desensiz kıyılarına çekilirken ince belli yalnızlığım
Ret edilmiş sevdamdan zabıtlar sızıyor müşküle düşüren hilâl bakışlarına
Hicran koridorlarında çalkalanır hasretin
Gözlerim akrep ile yelkovan savaşlarında tutsaklığına amade
Ey mayıs’ları meçhule düşüren eylül ba'harı
Yegâne mağluptu dudak kıvrımlarına dudaklarım
Kaygılardan uzak soğuk yenen tek tas elemdin
Ağıza sığmayan, yürekten taşan
Ölü güllerin kabristanında gönülde yoğruldukça uzayan u/mutsuz bir masaldın dili aşındıran akla perişanlık katan...
Nice zamandır gönül kuşlarım ölü, göğsümde kanat çırpan gönlün
Sevdanı ayetlerle sarıp sakladığım gün
Haram kılındı nefesime ölüm
Ey ruhuma cennet, bedenime afiyet ...!
Sen yoksan bu yürek bana zillet
Tamah et biraz da merhamet
Nedendir yüreğimdeki sevdama nefret
Unuttu umut tebessümlerimi, sensiz düşmedi göğsüme cemre
Ey güllük gülistanlığım, gece ayazım..!
Tükendi sensiz tebessümlerim
Gel de şu feveran halime
kalbini ver
gönlünü ver...
Toprak kokusu
Buğday sarısı bir hüzün
İzi kalmış isli d/okunuşlar ve
Kıtlık zamanlarında kalma bir aşk…
Üç düş
Üç gülüş
Üç yaşam
Ardı kesilmeyen kas katı kesilmiş kalp ve muamma
Aydınlıktan bir fecirden evvel parsellenen aşk öyküleri
Fikir sapıtan
Akıl donduran
Can kırdıran hasret
Buluşacak dil ve dudak
Söz yerinden dil kesilecek
Buluşacak dil, dudak ve ten
Mutabık sağlandı sağlanacak
Avuç avuç ten toprak karılacak…
Üç aman
Üç zaman
Üç ferman
Tahammüle abandı kör hançer
Kazıldı sineye aşk, hasret ve gam
Hazırlandı ilmik d/okunacak s’ela
Sen kokulu karanfiller d/olsun mekan
İçimi eriten için hasretten tunç dağları
Nefesim gül ağıtlarından devşirilme güz
Çekildi tetik hangimizdik katil hangimiz maktul …
Üç ayet
Üç dilek
Üç yemin
Hadi bırak da gel
Avuçlarında kelebek özlemlerim
Orkideler ahlansın sevda lisanından
Gamzelerine d/okunsun yaran sularım
Yol açsın bu şehir kuşluk vakti adımlarına
Yamala yaranı saçlarınla yarama, gönlüm kor
Kıyısız denizler birikti göz morluklarımın ardına
Hadi çık da gel kirpiklerimizden süzülsün yağmur
Son bakışında bırak gözlerimi yeşillensin gözlerinden firak…
Üç sır
Üç asır
Üç çığır
Uykusuz hasretin
D’eşiyor yürek közümü
Tuzlu yara sancısı sevdan
Sıyırıyor etimi kemiğinden
Büsbütün sensizlik çöküyor güle
Sağ mıyım ölü mü, aşk mı hüzün mü
Zindan tutuklusu aşk kitapları çizmemişti ki
Beraatı verilmemiş hayallerin iz düşümünde
Kurtulabilseydim zincirlerimden filizlenirdim belki
Gündüz görülen düş gülüşlerinin hatırına bırak kalsın neşteri aşk yaramızda...
"Üşüyen ellerimin miracında aşk tutuştum"...
Kendimi aralık bıraktım kendi halime
Gönlüm laleli'n çiçeklerini mest etmekle meşgul esrarın
Ey kıymetlim...
Esen yel mi esti seni, sen mi esen y'eldin
gama, neşe ettiren
"Lütfetti geceye, hece'n hüznü"
"Yarılsa da yer
saplasa da kalbime kadar içerisine beni
sevdam yüreğimden usul usul çekilirken iken gözlerime
yanaklarımdan süzülen harfsiz kelimesiz cümleler ile seveceğim seni"...
Heyhat z'amanların zemheri rutininde avuçlarım karlı dağ soğuğu
Damla damla donarken bakışlarım hüznünden
Gem vurulmuş özlemlerime kirpiklerindi çığ
Morarmış dudaklarım için için sayıklar iken ismini
Sensiz siyaha bürünmüş gönlüm asumanında mehtaba lüzum yok
Sağımda hasretin travmaları
Solumda gözlerin yıldırımları
Ey ırak ülkelerin gülü, güneşi..!
Oysaki her iklim yüreğimde açan yediveren gülleri sendin
Şimdileri kıraç topraklarımda sensiz, çekildi gönlüm suları…
Bakışlarımız yaktı ruhlarımızı küllenen bedenlerimiz gül yuvası
ve sonra dilsiz kar tanelerinde buluştu ellerimiz…
Kıpırtısız bakışlarım uzun uzun düşler yoğurdukça kirpiklerin hudutlarına
Umut vaatli gamzelerin gülüşlerimde çığlandı
Giyindikçe bakışlarının güzelliğini
Efil efil bahar yelleri karşıladı yüreğimi
Kavradıkça parmaklarını bölündü u'mutsuzluğum
Ey gündüz rüyam, gece sırdaşım!
Şafağı sensin alacakaranlık hüznümün
Dokun artık gönlüm çorak topraklarına
Ey güz güzeli, düş gamzeli!..
Sen ruhuma sirayet eden gelincik çiçeğimin kokusu
Ben gül dikenin
Bitir artık bu yangını…
Ve tükendi mürekkebi kalemimin
Gönlüm kâğıtları kapıldı rüzgârlara
Yağmur damlalarında dağılırken yürek kıyımlarım
Avuçlarımda birikti yüzün
İsminin anız baharında filizlerim köklendi
Firari hislerin bağ bozumunda hasretini yüklendiğim gün düştüm toprağına
Uzun metrajlı bir yaşamın fragmanıydı hüznün
Önceleri boğazı kasıp kavuran kan pıhtısı öksürük geçitleri
Sonra avuçlar dolusu hasret morardı gözkapaklarımda…
Ve arşivi dağıldı gönlüm mısralarının, afakım kirpiklerinde darmadağın
Gönlün avlusunda mecalsiz şiirlerim sana muhtaç, yalın ayak yasta
Gözlerin yokluğunda yüreğin adaklı yüreğim kupkuru ve hasta
Amade bir ömrün gül çağında tutulmuştum kahrına
Şerit şerit ömrümden geçtikçe hayalin gözlerim kırgın, ruhun ruhuma çıra
Kölelik tutsaklık ikileminde yaz güneşi kar eriyişimde gün sayıyorum
Tuzlu raflar arasında hasretliğinin hasat vaktinde kirpiklerimden döküyorum sana
Engebeli bir sevdanın engin vadilerinde çorak kaldı yüreğim bir bakışına
Ey gönül emaneti, sevda rengi…!
Hadi dindir yürek ağrılarımı, sevdadan fısılda…
Gönlün gülizarlığında mevsim turuncu, sarı ve beyaz renkler
Yardıkça kalbimden ismini taştı nil, yarıldı deniz
İkimiz hudutları bir olan karışmaya cüret edemeyen iki ayrı deniziz
Sen sevda makamından sılam türküleri
Ben firaktan içlenmiş sararmış gül yaprağı
Ey benim dudaklarımda yerleşke kurmuş hüzün gülüşüm
Yanaklarımdan süzülen son sevinç gözyaşım
Silme yüreğinden gönlüm izlerini
Unutma beni…
Ve tükendi mürekkebi kalemimin
Gönlüm kâğıtları kapıldı rüzgârlara
Yağmur damlalarında dağılırken yürek kıyımlarım
Avuçlarımda birikti yüzün
İsminin anız baharında filizlerim köklendi
Firari hislerin bağ bozumunda hasretini yüklendiğim gün düştüm toprağına
Uzun metrajlı bir yaşamın fragmanıydı hüznün
Önceleri boğazı kasıp kavuran kan pıhtısı öksürük geçitleri
Sonra avuçlar dolusu hasret morardı gözkapaklarımda…
Ve arşivi dağıldı gönlüm mısralarının, afakım kirpiklerinde darmadağın
Gönlün avlusunda mecalsiz şiirlerim sana muhtaç, yalın ayak yasta
Gözlerin yokluğunda yüreğin adaklı yüreğim kupkuru ve hasta
Amade bir ömrün gül çağında tutulmuştum kahrına
Şerit şerit ömrümden geçtikçe hayalin gözlerim kırgın, ruhun ruhuma çıra
Kölelik tutsaklık ikileminde yaz güneşi kar eriyişimde gün sayıyorum
Tuzlu raflar arasında hasretliğinin hasat vaktinde kirpiklerimden döküyorum sana
Engebeli bir sevdanın engin vadilerinde çorak kaldı yüreğim bir bakışına
Ey gönül emaneti, sevda rengi…!
Hadi dindir yürek ağrılarımı, sevdadan fısılda…
Gönlün gülizarlığında mevsim turuncu, sarı ve beyaz renkler
Yardıkça kalbimden ismini taştı nil, yarıldı deniz
İkimiz hudutları bir olan karışmaya cüret edemeyen iki ayrı deniziz
Sen sevda makamından sılam türküleri
Ben firaktan içlenmiş sararmış gül yaprağı
Ey benim dudaklarımda yerleşke kurmuş hüzün gülüşüm
Yanaklarımdan süzülen son sevinç gözyaşım
Silme yüreğinden gönlüm izlerini
Unutma beni…
serbest kürsü
28.11.2024 - 14:58maalesef ki halen bir çok edebiyat sitemizde ırkçılık düşünceleri değişmemiş..
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
20.11.2024 - 14:50"Sızarken sessizliğim yanaklarımdan
Bulutlu günün sahra kuraklığında izleyeceğim seni "…
Zerk ederken hasretini damarlarıma
Korkular içinde visal düşlerini eleyip
Firak masalları bırakacağım rüzgârlara
Ey tenim ile ruhum ar’afı..!
Korkma..!
Kimseler duymadı ismin ile yankılanan avazlarımı duymayacak da…
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
05.11.2024 - 16:48Sadakası kesik tebessümlerimin boynunda orkide gülüşlerin kör hançer
Dağlanırken kirpiklerim hüznünden
Nefesindir nefesimde çığ gibi büyüyen
Sevmeyişlerin kahverengi baharlar serpiştirir iken gönlüme
Birikti genzime hasretinden zehirler
Ey her an her lahza durmadan yangını mı körükleyen..!
Mecnun’un duası var bugün sensiz dilimde
Rüyaların siyah beyaz
Firaridir aklım kirpiklerine
Gel de sürülsün visal topraklarından gam ve elem…
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
05.11.2024 - 11:09Bakışlarımda gözlerin soluksuz yaşanacak bin ömür
Çıkarsız sevmeler sürgünlüğünde derdest ettiğim düşlerimin gönlü kınalı
Ay karanlık
Visal daimi erteli
Dalgalar hırçın
Gönlüm parmaklar arası sükûttan ah u zar
Uçuklar yuvası dudaklarım kem ve elem giysili
Sitemlerim tebessümlerinden yamalı ve ahraz
Dilimde hıçkırık güllerinin solgunluğu
Yaprak yaprak sardı sineme ecel hüznünü
Ben bana yaban
Sana gül kokusu
Ey v'aktimin sancısı..!
Bitti düş gamzeli gülüşlerim
Bölündü gül güzeli rüyalarım...
nefs
05.11.2024 - 10:54Nefs yeryüzü halifelerine lütuf edilmiş bir armağan...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
17.07.2024 - 11:45Doğrudur gönlüm etekleri kıvılcım kıvılcım sevda tutuştuğu, pervane olup yörüngende divanen olduğum
Paslı hançerlerle eşliğinde vaktime can dayanmaz ruh barınmaz hasretini kardığım
Tebessümlerinin gün batımına yüreğinin yüreğime meşru sayıldığı
Lisanımın sedası lâl ve illegal olduğu
Azığı ve nafakası sen olan gözlerim yokluğun mahrumiyetinde kirpik döktüğü doğrudur...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
16.07.2024 - 15:48Ne vakit seni konuşsa gönlüm mehtaba
Gözbebeklerin okşar kahverengi hüznümü
Tenin zerk ettikçe bahar sıcaklığı tenime
Tükenir ömrüm hercai zemheri mevsimleri
Kördüğümlüğüm..!
Kaplasa göğü hasretim
Getirir miydi rüzgâr seni bana
Sevinçlerinden öpseydim mesela
Yitirir miydi mehtap parlaklığını
Nefesinden soluklansan aydınlanır mıydı karanlık en zifiri yanından
Ey gülün güzeli..!
Bilmem diri diri gömülsem toprağa
Söndürür mü toprak ateşimi…
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
26.06.2024 - 14:28Yaprak dökümü sonrası toprağa düşen cemre kırağında ısınıyorum sana
Hatmesine yeni başladı gönlün gönlümün
Gönlünün temmuz sabahında
Gönlüme yaydığın is kokusunda kırılıyor vaktim
Bağbozumu güllerinde mevsim hazan penceresi
Sevda kanatlı turnalar uçuruyorum yürek yaralarımdan
Sürgün gelincik çiçeklerinin kokusunda göçler izliyor seni
Bilmem kaç fersah güz giyinse deniz senin huzurunu anımsatır
Kaç yakamoz ay düşse ıslak yapraklara gülüşüne denk gelir
Tebessümünden imtiyaz isteten ay aşkına kırma bakışlarını
Her saat her dakika yangının var sana
İncitmeden iliştir sedef bakışlarını gözyaşlarıma…
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
08.05.2024 - 10:12Hatıra gelgitlerinde kelimelerinin dipsiz kuyuları sarar ürkekliğimi
Siyah giyinir gün tan vaktini
Boncuk boncuk matemin yığılır kirpiklerime
Çelimsiz bir mehtap yakar güz mevsimini
Deniz ki gözlerimde iki damla...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
08.05.2024 - 09:56Dilimde üşengeç kelimeler sensiz can havlinde
Kirpik kıvrımlarım düş sahnelerinde gözbebeklerini s'aklamakla meşgul
Dudak kıvrımlarım hüznünde peçe taktı karanlık …
Mavinin desensiz kıyılarına çekilirken ince belli yalnızlığım
Ret edilmiş sevdamdan zabıtlar sızıyor müşküle düşüren hilâl bakışlarına
Hicran koridorlarında çalkalanır hasretin
Gözlerim akrep ile yelkovan savaşlarında tutsaklığına amade
Ey mayıs’ları meçhule düşüren eylül ba'harı
Yegâne mağluptu dudak kıvrımlarına dudaklarım
Kaygılardan uzak soğuk yenen tek tas elemdin
Ağıza sığmayan, yürekten taşan
Ölü güllerin kabristanında gönülde yoğruldukça uzayan u/mutsuz bir masaldın dili aşındıran akla perişanlık katan...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
22.01.2024 - 12:09Kuyu sessizliğinde
korkular örüyorum kulak zarı çatlatan çığlıklardan
Sağdan sola
Solda sağa
Yukarıdan aşağıya
Ezber ediyorum bakışlarının lezzetini
Bir bilsen kaçıncı firar edişim musalla taşından varmak üzere tebessümlerin ahraz bırakan sesine
Ey gönlüm perdesi, hazangahım ve cümle neşem..!
Gök kubbe eridi gül renginde sessizce üzerime
Hadi ezber et gönlümü gönlüne...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
22.01.2024 - 10:50Nice zamandır gönül kuşlarım ölü, göğsümde kanat çırpan gönlün
Sevdanı ayetlerle sarıp sakladığım gün
Haram kılındı nefesime ölüm
Ey ruhuma cennet, bedenime afiyet ...!
Sen yoksan bu yürek bana zillet
Tamah et biraz da merhamet
Nedendir yüreğimdeki sevdama nefret
Unuttu umut tebessümlerimi, sensiz düşmedi göğsüme cemre
Ey güllük gülistanlığım, gece ayazım..!
Tükendi sensiz tebessümlerim
Gel de şu feveran halime
kalbini ver
gönlünü ver...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
18.01.2024 - 11:57teşekkür ederim Ata Kızı.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
17.01.2024 - 14:46?feature=shared
Toprak kokusu
Buğday sarısı bir hüzün
İzi kalmış isli d/okunuşlar ve
Kıtlık zamanlarında kalma bir aşk…
Üç düş
Üç gülüş
Üç yaşam
Ardı kesilmeyen kas katı kesilmiş kalp ve muamma
Aydınlıktan bir fecirden evvel parsellenen aşk öyküleri
Fikir sapıtan
Akıl donduran
Can kırdıran hasret
Buluşacak dil ve dudak
Söz yerinden dil kesilecek
Buluşacak dil, dudak ve ten
Mutabık sağlandı sağlanacak
Avuç avuç ten toprak karılacak…
Üç aman
Üç zaman
Üç ferman
Tahammüle abandı kör hançer
Kazıldı sineye aşk, hasret ve gam
Hazırlandı ilmik d/okunacak s’ela
Sen kokulu karanfiller d/olsun mekan
İçimi eriten için hasretten tunç dağları
Nefesim gül ağıtlarından devşirilme güz
Çekildi tetik hangimizdik katil hangimiz maktul …
Üç ayet
Üç dilek
Üç yemin
Hadi bırak da gel
Avuçlarında kelebek özlemlerim
Orkideler ahlansın sevda lisanından
Gamzelerine d/okunsun yaran sularım
Yol açsın bu şehir kuşluk vakti adımlarına
Yamala yaranı saçlarınla yarama, gönlüm kor
Kıyısız denizler birikti göz morluklarımın ardına
Hadi çık da gel kirpiklerimizden süzülsün yağmur
Son bakışında bırak gözlerimi yeşillensin gözlerinden firak…
Üç sır
Üç asır
Üç çığır
Uykusuz hasretin
D’eşiyor yürek közümü
Tuzlu yara sancısı sevdan
Sıyırıyor etimi kemiğinden
Büsbütün sensizlik çöküyor güle
Sağ mıyım ölü mü, aşk mı hüzün mü
Zindan tutuklusu aşk kitapları çizmemişti ki
Beraatı verilmemiş hayallerin iz düşümünde
Kurtulabilseydim zincirlerimden filizlenirdim belki
Gündüz görülen düş gülüşlerinin hatırına bırak kalsın neşteri aşk yaramızda...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
15.01.2024 - 16:06Kimsesizim hısmım da yok, hasmım da
Görünmezim cismim de yok, resmim de
Dil üzmezim, tek hece var ismimde
Barınağım gönül denen yer benim...
Büyük üstad ne güzel demiş...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
15.01.2024 - 16:05Hasretin yarar uykusuzluğumu dağlanır ahu bakışların kirpiklerimin hürriyetine....
" Kabuk bağlanır gözyaşı"
Kirpiklerinin saçaklarına çaput
b/ağladım
Hicret kapısı aralayan bal rengine getirmeden halel, şerbet tadında ziftten güller açıyorum
Gönlüm, gönlünün sarmaşık ezberinde, isminin bahar eteklerinin güz serpiştirisin ba/har tutkunun
Dudaklarının kar yanığı şehri örtünür hazan matemi renginle
Alın yazgımdır ismin, ismime ve istilacı bir hasret...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
15.01.2024 - 16:01"Üşüyen ellerimin miracında aşk tutuştum"...
Kendimi aralık bıraktım kendi halime
Gönlüm laleli'n çiçeklerini mest etmekle meşgul esrarın
Ey kıymetlim...
Esen yel mi esti seni, sen mi esen y'eldin
gama, neşe ettiren
"Lütfetti geceye, hece'n hüznü"
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
15.01.2024 - 14:29"Yarılsa da yer
saplasa da kalbime kadar içerisine beni
sevdam yüreğimden usul usul çekilirken iken gözlerime
yanaklarımdan süzülen harfsiz kelimesiz cümleler ile seveceğim seni"...
Heyhat z'amanların zemheri rutininde avuçlarım karlı dağ soğuğu
Damla damla donarken bakışlarım hüznünden
Gem vurulmuş özlemlerime kirpiklerindi çığ
Morarmış dudaklarım için için sayıklar iken ismini
Sensiz siyaha bürünmüş gönlüm asumanında mehtaba lüzum yok
Sağımda hasretin travmaları
Solumda gözlerin yıldırımları
Ey ırak ülkelerin gülü, güneşi..!
Oysaki her iklim yüreğimde açan yediveren gülleri sendin
Şimdileri kıraç topraklarımda sensiz, çekildi gönlüm suları…
İçinden geldiği gibi yazmalısın
15.01.2024 - 14:29Boynu bükük hayallerin gergefinde çaput bağlıyorum kayan yıldızlara
Islandıkça göğsüm gözlerimden
Gök gürültülüsü hıçkırıklarımı ısıtıyorum nefesinden
Barındırmıyor hiç bir şehir sensizliğimi
Her yaslandığım kapıda gözlerin hezimeti uğurluyor yüreğimi
Sığındıkça derdim dermanım yüreğin sınırlarına
Yakılmış bedenlerin külü gibi savruluyorum
Oysaki sen kalbimin atışı
Gülümün kokusu
Gökyüzündeki maviliğimdin
Şimdi ise gamzelerimden biriken gözyaşı
Damarlarıma zerk edilen firak hüznümsün...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
11.01.2024 - 08:24Bakışlarımız yaktı ruhlarımızı küllenen bedenlerimiz gül yuvası
ve sonra dilsiz kar tanelerinde buluştu ellerimiz…
Kıpırtısız bakışlarım uzun uzun düşler yoğurdukça kirpiklerin hudutlarına
Umut vaatli gamzelerin gülüşlerimde çığlandı
Giyindikçe bakışlarının güzelliğini
Efil efil bahar yelleri karşıladı yüreğimi
Kavradıkça parmaklarını bölündü u'mutsuzluğum
Ey gündüz rüyam, gece sırdaşım!
Şafağı sensin alacakaranlık hüznümün
Dokun artık gönlüm çorak topraklarına
Ey güz güzeli, düş gamzeli!..
Sen ruhuma sirayet eden gelincik çiçeğimin kokusu
Ben gül dikenin
Bitir artık bu yangını…
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
10.01.2024 - 14:15Kıpırtısız bakışlarım uzun düşler yoğurur kirpiklerin hudutlarına
Umut vaatli gamzelerin sıska gülüşlerimde çığlanır
Giyindikçe bakışlarının güzelliğini efil efil bahar yelleri karşılar yüreğimi
Kavradıkça parmaklarını u'mutsuzluğum bölünür
Ey gündüz rüyam, gece sırdaşım
Sensin hüznüm, gülüşüm...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
10.01.2024 - 09:19Hayırlı sabahlar Aslı hanım .
Teşekkür ederim naif yorumunuza.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
10.01.2024 - 08:49Ve tükendi mürekkebi kalemimin
Gönlüm kâğıtları kapıldı rüzgârlara
Yağmur damlalarında dağılırken yürek kıyımlarım
Avuçlarımda birikti yüzün
İsminin anız baharında filizlerim köklendi
Firari hislerin bağ bozumunda hasretini yüklendiğim gün düştüm toprağına
Uzun metrajlı bir yaşamın fragmanıydı hüznün
Önceleri boğazı kasıp kavuran kan pıhtısı öksürük geçitleri
Sonra avuçlar dolusu hasret morardı gözkapaklarımda…
Ve arşivi dağıldı gönlüm mısralarının, afakım kirpiklerinde darmadağın
Gönlün avlusunda mecalsiz şiirlerim sana muhtaç, yalın ayak yasta
Gözlerin yokluğunda yüreğin adaklı yüreğim kupkuru ve hasta
Amade bir ömrün gül çağında tutulmuştum kahrına
Şerit şerit ömrümden geçtikçe hayalin gözlerim kırgın, ruhun ruhuma çıra
Kölelik tutsaklık ikileminde yaz güneşi kar eriyişimde gün sayıyorum
Tuzlu raflar arasında hasretliğinin hasat vaktinde kirpiklerimden döküyorum sana
Engebeli bir sevdanın engin vadilerinde çorak kaldı yüreğim bir bakışına
Ey gönül emaneti, sevda rengi…!
Hadi dindir yürek ağrılarımı, sevdadan fısılda…
Gönlün gülizarlığında mevsim turuncu, sarı ve beyaz renkler
Yardıkça kalbimden ismini taştı nil, yarıldı deniz
İkimiz hudutları bir olan karışmaya cüret edemeyen iki ayrı deniziz
Sen sevda makamından sılam türküleri
Ben firaktan içlenmiş sararmış gül yaprağı
Ey benim dudaklarımda yerleşke kurmuş hüzün gülüşüm
Yanaklarımdan süzülen son sevinç gözyaşım
Silme yüreğinden gönlüm izlerini
Unutma beni…
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
10.01.2024 - 08:48Ve tükendi mürekkebi kalemimin
Gönlüm kâğıtları kapıldı rüzgârlara
Yağmur damlalarında dağılırken yürek kıyımlarım
Avuçlarımda birikti yüzün
İsminin anız baharında filizlerim köklendi
Firari hislerin bağ bozumunda hasretini yüklendiğim gün düştüm toprağına
Uzun metrajlı bir yaşamın fragmanıydı hüznün
Önceleri boğazı kasıp kavuran kan pıhtısı öksürük geçitleri
Sonra avuçlar dolusu hasret morardı gözkapaklarımda…
Ve arşivi dağıldı gönlüm mısralarının, afakım kirpiklerinde darmadağın
Gönlün avlusunda mecalsiz şiirlerim sana muhtaç, yalın ayak yasta
Gözlerin yokluğunda yüreğin adaklı yüreğim kupkuru ve hasta
Amade bir ömrün gül çağında tutulmuştum kahrına
Şerit şerit ömrümden geçtikçe hayalin gözlerim kırgın, ruhun ruhuma çıra
Kölelik tutsaklık ikileminde yaz güneşi kar eriyişimde gün sayıyorum
Tuzlu raflar arasında hasretliğinin hasat vaktinde kirpiklerimden döküyorum sana
Engebeli bir sevdanın engin vadilerinde çorak kaldı yüreğim bir bakışına
Ey gönül emaneti, sevda rengi…!
Hadi dindir yürek ağrılarımı, sevdadan fısılda…
Gönlün gülizarlığında mevsim turuncu, sarı ve beyaz renkler
Yardıkça kalbimden ismini taştı nil, yarıldı deniz
İkimiz hudutları bir olan karışmaya cüret edemeyen iki ayrı deniziz
Sen sevda makamından sılam türküleri
Ben firaktan içlenmiş sararmış gül yaprağı
Ey benim dudaklarımda yerleşke kurmuş hüzün gülüşüm
Yanaklarımdan süzülen son sevinç gözyaşım
Silme yüreğinden gönlüm izlerini
Unutma beni…
Toplam 173 mesaj bulundu