Nilgün Aras Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

İlk iki dizeyi okuyunca kuvvetli bir vuruş beklemiştim açıkçası, son iki dizede. İçine etmekten daha güçlü, daha çarpıcı bir buluş.

Sayfalarca konuşulur bu şiir üzerine.
Ve sayfalarca susulur.

Dilek güzel, dileğinden güzel bir şiir. Geceye tebessüm fısıldamak.. Yüreğin ip atlaması...
Kilometrelerce uzaktan şiir gönlümü şen ettiniz efendim.

Çok çok sevimli.

Herkes kendinden bir rol biçiyor başkalarına
Başkalarından roller biçiyor kendine...
Ne kendimize ne başkalarına ait olamayışımızın, birbirimizin gözü önünde kayboluşumuzun şiiri bu.

Dadaloğlu'nun dediği gibi: Mert ağlasın namert olan utansın elbet.

Kalemin durur ya bazen, hiçbir şey yazmazsın ya çok duygulandığın halde. Kalem duyguların hızına yetişemez de ondan.

Neden iyi deriz bir şiire, neden severiz onu. Çünkü şairini geçer, okurunu geçer, hiç hesap etmediğimiz yerlere götürür, arkasından sürüklenmek kalır bize.

Bir şiir yayımlandıktan sonra, artık, aynı zamanda benim, okurun, diye düşünürüm. İşte bu özgürlükle kesip atıyorum ilk bölümü. Neden? Herkesin söylediğini herkesin söylediği biçimde söylemek şiirin ruhuna aykırıdır da ondan. Fakat sonrası, bize bir sevdayı anlatmakla kalmıyor, o sevdayla birlikte d ...

Şimdi ben şiiri, dolayısıyla şairi öveceğim ve şair kaygılanacak; 'bu okur abartıyor gibime geliyor'
Belki öyle belki değil.
Bütün bildiğim beni etkilediği.

Bunu diyen kim; şiir mi, öykü mü - daha alt tabakadan bir şey, rasgele karalamalar çiziktirmeler mi - örneğin? Ya eserin yaratıcısı pek muzip biriyse, biz bunlarla oyalanırken aklından sevgilisini, annesini, tabularını ya da ideallerini geçiren biriyse? Soracağımız en son kişi şair olmalı.
Neyi ka ...

İnsanın zaman zaman kendisine çıkarması gereken hoş bir davet. Bu hoşluğu hoşça anlatmış şair de.

Hayır, hiç sanmıyorum karanlığa korkusuzca bakılamaz. Çünkü karanlık her koşulda bir tehdit algılamasıdır. İster şiirdeki görünür anlamıyla -düpedüz güneşin yokluğu- olarak alınsın, ister örtülü anlamıyla -örneğin cehalet veya kötü, kederli günler diyelim- düşünülsün sonuç değişmez. Karanlıkta her ş ...

Sevgili Erdoğan bir çok şiirinizi ilgiyle okuduğumu bilirsiniz. Fakat bu şiirde... kim bilir kaç kez okumama ve gizli anlamı keşfetmek için kendimi parçalamama rağmen yapabildiğim bir keşif olmadı.
Şu sonuca vardım bu durumda
1. Aşağıdaki yorumcular kesinlikle benden zeki.
2. Sıradanın altında b ...

Oldukça hoş bir şiir kanımca. Belki tek kusuru uzunluğu. Uzun şiir sırf bu yüzden baltalayabilir kendini. Ayrılabildiği noktada, 3. bölüm sonu örneğin, bir başka sayfaya taşınsaydı, velev ki aynı isim altında, şansı artardı.

Etkileyici, sürükleyici. Ne bileyim şiir işte. Göz dolduruyor, gönül doyuruyor. Çok çok güzel.

Bu şiir nasıl gözden kaçmış olabilir? Baştan sona sardı beni. Kimi yeri de sarstı. İyi bir şiirin yapması gerektiği gibi.

Son iki dizede öyle bir söz etmişsiniz ki fareden, kadından demiyelim hadi şimdi, bir çok insandan daha değerli göründü birden bire gözüme.

Zarfı özenle seçilmiş mi olacak acaba? Sanırım bir klavye hatası.
Bunu görmezsek konu hoş, söyleyiş hoş.

Belli tarz şiirlere yakınlık duyar diğerlerini yadırgarız. Yadırgarız, çünkü alıştığımız biçimi ve sadece o biçimin verebileceğini zannettiğimiz hazzı arar gözlerimiz. Fakat kimi şiirlerin her tarz şiirsevere hitap gücü vardır. Bu şiir de onlardan biri derim. O kadar sevimli ki.. Esasında yürek burk ...

Nilgün kriterlerine göre fazlasıyla sevimli. Biraz da muzır. Sevimliliği muzırlığından geliyor belki, kim bilir?

Ayağım kayıyor mu, ayağımı kaydırıyor mu bilemem ama, ayağımı kayıyor, bir hata sonucu değil de kasten yazılmışsa, biraz tuhaf sanki.
Bunu görmediğim zaman, yine ilk sıralara koyacağım bir şiir derim.

İlk bölümde hitap edilen 'o' yani üçüncü tekil şahıs, ikinci bölümden itibaren ise 'sen' yani ikinci tekil şahıs. Olmaz mı? Olur, fakat, çok ince bağlanmamışsa, şiirde bir aksaklık yaratır.
Kulaklarında en 'nayif' besteler.. nayif kelimesini sözlüğümde bulamadım. Naif kastedilmiş olabilir mi ve be ...

İşte yine hoş ve güzel bir şiir. Duygusu, öyküsü, şiirsel bir söylemi, zerafeti, yumuşakça dokundurulmuş bir de nüktesi var.