Necati Kavlak Antoloji.com

Necati Kavlak Kim?
Güneşin doğuşu, Can Kuş'unun Dünya'ya kanat çırpması ise, Gün batımı da, açan güllerin solan yaprakları olmalı. Her gün yeniden doğan, yeniden ölen bir bedenin, kafesinde çırpınıp durmanın adını isterseniz siz koyun. Kavlak’ın doğdu yöre de, taşlar topraktan daha çok. Dağında gökyüzüne, Çam ağacı yerine, Ardıç ağacı uzanır. Gövdesi ne tomruk olur, ne de kereste. Kiriş diye uzatamasın onu bir duvardan öteki duvarın üstüne. Yanarken saman alevi gibidir, köz bırakmaz geride. Büyürken taşların arasında; fidanı su istemez. Kışın yağan kar ve Nisan yağmuru yeter Ardıcın büyüyüp serpilmesine… İğne yapraklarının arasında olur meyveleri.( yörede gılik diyorlar meyvelere) Önce yeşil, sonra siyah. Tadı Acı! Ardıç yağı merhemdir birçok yaraya. İşte Kavlak böyle bir kıraç toprağın üzerinde yeşermiş, kökü kayaların altına uzana ardıç ağacı gibidir. Siz çınar da diyebilirsiniz, koyu gölgesi olan, Meşe'de. Kayın, gürgen zaten hiç olmaz bizim dağımızda. Dereler kışın akar, yazın kurur. Avşar'ın soylu kızları suyu kuyudan kovayla çeker. Kulaçla ölçülür derinliği kuyunun… Al yazmalı, beyaz tülbentli kızlar, aynayla haberleşir, yavuklusuyla. Hala öylemi bilmem. Kim bilir? Ben gideli gurbet ele, değişmiştir belki, gelenek ve de töre. Belki orada da geziyordur, genç kızlar sevgilisiyle el ele.
Anası bir yaz günü ekin işlemden dönerken yolda tek başına dünyaya getirdi. Çocukluğu Ayağa yalın başıkabak geçti. Daha ilkokula gitmeden bostan bekledi. Bostana gelen ala kargalardan kovaladı. Başıboş çift tırnaklı ve tek tırnaklı hayvanlar bostana girince; kuyruğuna tene bağladı. İşte Hayal Denizinin yazarı ya da şairi bu! Diğer kimlik bilgilerim kayıtlı nüfus kütüğünde. İli ilçesi hepsi var. Bence esas ben, bu satırlarda saklı. Çözün çözebilirseniz, bu bir bilmece...


..