Naime Erlaçin Adlı Antoloji.com Üyesinin Şai ...

'tümörler büyüyor kerrat cetvelinizde /
kördüğümleri size yoruyorlar /
sesiniz /
acıya soyunan timsah /

akıl merceği /
medusa bilmecesi /
boşluğa sızan /
ölü ifrazat.../...' (Naime Erlaçin)

Şaire saygıyla...

'Zındık' sayılıp, hakkında 'katli vaciptir' hükmü verilmiş olan, lakabı sarışın iken 'karaşın'a döndürülen Nadajlı Sarı Abdurrahman'ı anarken güçlü bir telmih içinde bulduk kendimizi.
Tipik bir Ece Ayhan tarzı...

'sığ sulardan kurtulduğunda /
tutsaklıkta boğulur insan /
ve korkuda.../

Odile /
ya da Odette /
ne fark eder kuğu ölürse /

üzülme ey aşk! /
üzülme ey ademoğlu /
ayrık otu gibisin /
her zaman /
yaşanacak bir toprak bulunur sana.../...' (Naime Erlaçin)

‘Bana doğru olanı gösteren felsefî bir zihnim var’ - diyordu Charles Baudelaire. O felsefî zihin bazen şiir için gerçek bir gereksinimdir.

Felsefî altyapıyla şiir üretmek, ona felsefeyle yaklaşılmasına zemin hazırladığı kadar felsefeyle algılanmanın yollarını da açar. Bununla beraber felsefî ols ...

'reçine salıyor gövden /
adı konmamış kesiklerinden.../

durulmak için değil miydi
içindeki denizler /
durulsun öyleyse /
bu yol bitti biter!.../

bir sabır taşı düşürdüm suya.../...' (Naime Erlaçin)

Şaire saygıyla...

'böyle yolculuklardır içe aksırdığımız /
ayaz çemkirdiğinde sütten kestiren!.../...' (Naime Erlaçin)

'zihnimizin köşesinde/
orada bir yerde/
bir düzenek var biliyorum /

ağır işçi! /

gece gündüz umutlarımıza/
hayal hakkı öder /

bilinse de /
bilinmese de o makine /
hep işler /
hep işler.../...' (Naime Erlaçin)

'peymâne...divâne...pervane...'
Ne hoş geliyor kulağa.

Nedim'in açtığı yolda yürümüş, şiirlerinde dünya zevklerine yer veren; o yolun belki de son temsilcisi ve 19.YY'ın önemli şairlerinden biri.
Keyif alarak okudum...

21. YY daha da beter oldu!...

.....İSYAN ZAMANI.....

kodları baştan yazıyorlar /
görmüyor musun? /

şifreli parçacıklara ayırıyorlar bizi /
sosyal /
ve sanal /
ve düşsel girdaplarda /
yuvarlanarak geçiyor zaman.../

çağdaş bir kangren çiçek açtığında /
hortlar onca dağın ardına /
...

'yırtıcı yangınlardan sor insanı /
atlas duvarlara sinen /
ilkten sona /
bütün hıçkırıklardan...

çığlık çığlığa /
sancılı tapınaklarda /
ebediyete susarken keşişler /
unutulmuş münzevi anlarda /
kanayan yaradan sor!.../...' (Naime Erlaçin)

Bu güzel şiir dilini kutluyorum...

'gönül ekseni yaralı bir kuş bugün /
titriyor yüreğim içsel kaygılarla /
son süvari/
son hızla güneşe koşuyor
hovardaca savuruyor nârını /
firezler tutuşuyor sinir uçlarımda...

sen giderken ah annem! /
vaktimiz dar /
yüreğim hâr.../...' (Naime Erlaçin)

13.YY'da bile Türkçenin değerini bilmiş olan büyük bir şair...

Schopenhauer, 'özel bir yanılgıdır her birey' diyordu. Bazı yanılgılar Anne Sexton ve Sylvia Plath kadar büyüktür. Acı hayat hikâyeleri bunlar...

'nasıl anlatılır tek şeritli yolda /
çift yönlü gidiş gözü kara ?
gücü yetmez bu bilmeceye hiçbir rüzgârın /
kaosun oluruna terk edilen ...

'bilinmez elbette! /
yok saymadan yaşam ve karmaşayı /
sabırla giydiririz acıyı /
kalbimizin tülüne.../...' (Naime Erlaçin)

'güneşe aldanan bademler gibi/
aldanır insaoğlu da /
aşkı bulduğunda.../

yaz bahçelerinde yitirilen /
boz alacalı /
salkım sevinçlere ağlarken/
çok katmanlı bir
cehennem geçer yüreğinden.../...' (Naime Erlaçin)

Ustaya saygıyla...

'hoyratlık ülkesini kuşkuyla yoklayan /
kalû- belâdan beri /
muhalif ehven-i şer’e /
bin duayla giyinip /
sözün son hırkasını /
aşkın zalim kuyusunda demlendi şair.../...' (Naime Erlaçin)

Nerede yaşanırsa yaşansın, kim yazarsa yazsın, acısıyla tatlısıyla aşk, her yerde aşk...

'kendine özgü bir yürüyüştür
tümceden anlama varmak /
buluttan çağlayana /
daldan /
ormanı sarmalayan dağa.../

nehirler yükseğin çocuğu /
tükenmez akış /
üstelik inişe meyyal /
ayrılık kokusu ısmarlar
zamana.../

toprağı yağmaladıkça su /
koyaklar durdukça yerinde /
dağ intihar e ...

'iner şimşeğimiz bir gün /
yırtarak duvarlarını göğün /
açılır gökküre kendiliğinden /
ak bir tümcedir
tutkulu ve esrik /
başbuğ otağında yitirilmiş
renkleri arayan şaman gibi /
borç öder kurumuş nehir yataklarına.../...' (Naime Erlaçin)

Elbet yağmurlar da gelir bir gün...

'intiharın çekim gücünde /
aşınan tırnaklarla avunan bilge
ongun bir /
konaklama yeri arıyor kendine /

sorunlu bu bekleyiş /
üniforma kuşanıyor delilikten /
yaşamın muskasını yazıyor kalbine.../...' (Naime Erlaçin)

Üstelik aşkla ve sevgiyle...
Anlaşılabilir, akıcı bir şiir dili. Ayrıca ...

...Evler ki! ...2

'bir kırgınla
bir küsküne muhabbet /
en uzak memleket /

farz-ı muhal’den sayılır orda düşler.../

kendi çölünde ağlar kimisi /
kavuşmayan nehirlerin
su yataklarında /

yoktur daha cansızı solgun resimlerden /
çatlamış göz pınarlarında matem tutan /
hüzün geceler ...

'nedir zehrin ucunda çetele tutmak /
devretmek /
sıradan bir çığlığı sessiz kıyılara? /

yağmayı göğüsleyendir korkusuz akrep! /

'…şiirden
bana kalan,
o hiçliği tükenmez gizin…'

yaşamı fısıldayan dönüşüm /
ateşe dair bu limanda /
şiir cehenneme yürüyor doludizgin.../...' (Naime Erla ...

'giyindim şiiri /
kırdım kalemi /
evrildim
ve sustum /
üstümüzde kaldı evren... /

Habil'i Kabil'e vurdum da /
öptüm acıyan yerlerinden.../...' (Naime Erlaçin)

'böyle yolculuklardır içe aksırdığımız /
ayaz çemkirdiğinde
sütten kestiren!

inadına koşuyor aymazlık hizalayan biri /
intihar kuşanıp /
virgül bırakıyor çoğulcu belleğimize /
:
kış kalbinde incelikli bir tohum gizli.../

ense kökü
delimsirek kükreyiş /
boyun eğiyor avucundaki bist ...

'hayatın baskın anları bunlar /
mevsimler gelir /
mevsimler uçar /

fi tarihinden bugüne /
boy atmak için /
satır aralarında gizlice /
kanla yazılır takvimlere /

mevzu derin!.../...' (Naime Erlaçin)