İhtiyaç sureti, insanı kazanca götürür; kol kuvveti, şunun bunun malını çalıp çırpmaya.
Bu çeşit hayallerden doğan ve insana bir iş yaptıran suretler, o kadar çoktur ki saymaya imkan yok.
Sonsuz gidişler sonsuz hüner ve sanatlar, hep düşüncelerde doğan suretlerin gölgesidir.
Bir kavim dam kenarında bir hoşça durmuşlar. Her birinin gölgesi de bak yere vurmuş.
O sağlam damın üstünde duran düşüncenin, fikrin suretidir. O ne yaparsa aşağıda o görünür.
İş yerde duvarda görünmede fikir gizli. Fakat tesir ve ulaşma bakımından ikisi de bir.
Bir meclisde zevk kadehinden içilen suretlerin eseri, insanın kendisinden geçmesi sarhoş olmasıdır.
Kadınla erkeğin ve ikisinin buluşma suretleri buluşma anında kendilerinden geçmelerini meydana getirir.
Bir nimet olan ekmek ve tuz suretinin eseri suretsiz olan kuvvettir.
Savaşta kılıç ve kalkan sureti suretsizlikle yani düşmana üstün olmayla sona erer.
Medrese medreseye gidip gelme medresenin türlü, türlü suretleri insan bilgi sahibi olunca dürülür gider.
Bu suretler suretsizliğin kuluyken nasıl oluyor da o nimet sahibine yok diyorlar?
Bu suretler suretsizlikten vücut bulmuştur. Peki kendilerine bu varlığı verene şu aykırı gidiş onu şu inkar ediş nedir ki?
Ha.. suretin inkarı da ondan olur ondan zuhur eder. Bu iş de onun bir aksidir zaten.
Her yurdun duvar tavan ve sair suretlerini mimarın düşüncesinin gölgesi bil.
Düşünce zamanında taş, tahta ve kerpiç meydanda değildir ama bu, böyledir.
Dilediği gibi iş yapan suretsizliktir. Suret, onun elinde bir alete benzer.
Bazı, bazı o suretsiz varlık, yokluk gizliliğinden kerem eder, suretlere yüz gösterir.
Her suret ondan yardım görür. Bu suretle onun yüceliğinden güzelliğinden kudretinden var olur.
Derken yine suretsiz varlık, yüzünü gizler. Suretler ihtiyaçlarından renk ve koku aleminde dilenciliğe başlarlar.
Bu suret başka bir suretten yücelik dilerse bu, yol azıtmanın, sapıklığın ta kendisidir.
A cevhersiz şu halde neden ihtiyacını başka bir ihtiyaç sahibine arz edersin.
Mademki suretler kuldur, Tanrı’ya suret deme. Onu suret sanma, onu bir şeye benzetmeye kalkışma.
Yalvar yakar kendini yok etmeye savaş. Çünkü düşünceden suretlerden başka bir şey meydana gelmez.
Başka bir suretle gelişmiyor, semirmiyorsan sende, sen yokken doğan suret elbette daha iyidir.
Bir şehre gider, o şehrin suretine ulaşırsın. A yolcu, seni oraya çeken suretsizliktir.
Mana bakımından, hatta mekansızlık alemine kadar da gidersin. Çünkü zevk ve hoşluk, mekan ve zaman aleminden gayrı bir alemdir.
Bir sevgilinin suretine gidersin, onunla eş olmaya, arkadaşlık etmeye can atarsın.
Maksattan gafilsin ama mana bakımından suretsizliğe gittin yine.
Şu halde hakikatte herkesin taptığı Hak’tır. Çünkü yollara gidenler zevk için giderler suretsizliğe doğru yürürler.
Ama bazıları yüzlerini kuyruğa tutmuşlardır. Baş, asıldır ama başı kaybetmişlerdir onlar.
Baş, bu sapıklar tarafından kaybedilmiştir. Fakat baş, kuyruk yolundan başlık eder.
O, baştan imdat görür, bu kuyruktan. Bir tayfa vardır ki onlar başı da kaybetmişlerdir, kuyruğu da.
Hepsi ve her şey kayboldu mu hepsini ve her şeyi bulurlar. Her varlığı her sureti yok etmeye yolundan, külle koşup ulaşırlar.
(MCR)
Bir ilkem vardı adı insanları kategorize etmemekti. Malesef realitede mümkün olmamasının yerini E.Kant'ın dediği gibi kategorik zorunluluk ilkesi aldı...
Kasabanın cadısı bahs ettiğiniz Adem değilim fakat Almancada ade vedelaşma edatıdır ve bizim köyde adem ade canım manasında kullanılır.
Bir ilkem vardı adı insanları kategorize etmemekti. Malesef realitede mümkün olmaması yerini E.Kant'ın dediği gibi kategorik zorunluluk ilkesini aldı...
Kasabanın cadısı bahs ettiğiniz Adem değilim fakat Almancada ade vedelaşma edatıdır ve bizim köyde adem ade canım manasında kullanılır.
Maddenin elbisesi dışındaki boşluk olan mekân idi.
Mekanın elbisesi ise yoktu mekan çıplak ve mekan kendi elbisesini siyah seçti, ve şöyle dedi!
- Benim içimde dolaştığınız halde beni görmemenizle yok saymanız temelinde zihninizin fonksiyonu. Uzayın karanlık oluşuda beni vâr kılmanız için benim elbisemin siyah oluşu...
Newton bir Elmayı zedeledi, Elmayı ise bir Kurt.
Elmanın yerçekimine galip gelmesi Ağaçının tutuşunun yerçekimine direnciydi.
Kurt ise yerçekimine karşın kozasını örüp çareyi Kelebek olmayla kanatlarını çırpıp yerçekimine galip gelmede buldu.
Mevsimin haber verişiyle Ağaç yorulduğunun farkına vardı ve bu sebeple kendine döndü, Elmasını hatta yapraklarını yerçekimine teslim etti. Ve bu sayede Elma çekirdeğinin Ağaç olma serüvenine olanak sağladı...
Kurt Kelebek olup hayatının sonunda yerçekimine karşın gelsede hayatı bitince yerçekimi kazandı. Ağaç ise kendine dönmesiyle Elmasını ve yapraklarını yerçekimine teslim edip kendini çıplaklaştırıp yorgunluğuna bir çare aradı...
Bizim Newton ise yerçekimini izah edişiyle aslında bir Atom orbitinin Atom çekirdeklerinin birbirlerine temaşasını engelleyişinin kütlede bir denge oluşturduğunu ve bu sayede Atom orbitininin bir itişe, dafiyaya neden oluşunun yerçekimine, cazibeye devrişmesini tahmin edememişti!...
Nergiz hanım siz Ego hakkında neler neler biliyormuşunuz. Hatrıyen hatır hatır hatırlatayım!
Egoist demekle herhalde narzismi kast ettiniz şey narzis isminin emitolojik kökeni nergiz çiçeğinden alınmasın. Ayrıca Galaxinin koruyucuları 2 filminde karısını ve bütün oğullarını öldüren Kurt Russelin canlandırdığı Ego isminde bir karakter var...
Elif Key tarafımdan bloke edildiniz çünkü Ego tripleriniz barizdi :)...
Ne Egosu yâ Egomu kaldı? Bir ikizler olarak yarınki doğum günümde bile yalnızım... :(
Şu öğretmen olan Deniz bilmem ne şu EGO konusunu nerden açtıya? Sankim yazıyı silip süpürge yaptı kendine! (!)...
- Şair falan değilim, şair olma gibi bir amacım, hevesim, gayem filan yok, çünkü her mefhum kendi lisânıyla O' nu ve kendi özünü kendince ifâde eder. - Geometri bilmeyen giremez. Ondan sonrası neden kendini tanı, acabâ? - Kendimi tanıyamıyoru ...
serbest kürsü
20.06.2019 - 21:51İhtiyaç sureti, insanı kazanca götürür; kol kuvveti, şunun bunun malını çalıp çırpmaya.
Bu çeşit hayallerden doğan ve insana bir iş yaptıran suretler, o kadar çoktur ki saymaya imkan yok.
Sonsuz gidişler sonsuz hüner ve sanatlar, hep düşüncelerde doğan suretlerin gölgesidir.
Bir kavim dam kenarında bir hoşça durmuşlar. Her birinin gölgesi de bak yere vurmuş.
O sağlam damın üstünde duran düşüncenin, fikrin suretidir. O ne yaparsa aşağıda o görünür.
İş yerde duvarda görünmede fikir gizli. Fakat tesir ve ulaşma bakımından ikisi de bir.
Bir meclisde zevk kadehinden içilen suretlerin eseri, insanın kendisinden geçmesi sarhoş olmasıdır.
Kadınla erkeğin ve ikisinin buluşma suretleri buluşma anında kendilerinden geçmelerini meydana getirir.
Bir nimet olan ekmek ve tuz suretinin eseri suretsiz olan kuvvettir.
Savaşta kılıç ve kalkan sureti suretsizlikle yani düşmana üstün olmayla sona erer.
Medrese medreseye gidip gelme medresenin türlü, türlü suretleri insan bilgi sahibi olunca dürülür gider.
Bu suretler suretsizliğin kuluyken nasıl oluyor da o nimet sahibine yok diyorlar?
Bu suretler suretsizlikten vücut bulmuştur. Peki kendilerine bu varlığı verene şu aykırı gidiş onu şu inkar ediş nedir ki?
Ha.. suretin inkarı da ondan olur ondan zuhur eder. Bu iş de onun bir aksidir zaten.
Her yurdun duvar tavan ve sair suretlerini mimarın düşüncesinin gölgesi bil.
Düşünce zamanında taş, tahta ve kerpiç meydanda değildir ama bu, böyledir.
Dilediği gibi iş yapan suretsizliktir. Suret, onun elinde bir alete benzer.
Bazı, bazı o suretsiz varlık, yokluk gizliliğinden kerem eder, suretlere yüz gösterir.
Her suret ondan yardım görür. Bu suretle onun yüceliğinden güzelliğinden kudretinden var olur.
Derken yine suretsiz varlık, yüzünü gizler. Suretler ihtiyaçlarından renk ve koku aleminde dilenciliğe başlarlar.
Bu suret başka bir suretten yücelik dilerse bu, yol azıtmanın, sapıklığın ta kendisidir.
A cevhersiz şu halde neden ihtiyacını başka bir ihtiyaç sahibine arz edersin.
Mademki suretler kuldur, Tanrı’ya suret deme. Onu suret sanma, onu bir şeye benzetmeye kalkışma.
Yalvar yakar kendini yok etmeye savaş. Çünkü düşünceden suretlerden başka bir şey meydana gelmez.
Başka bir suretle gelişmiyor, semirmiyorsan sende, sen yokken doğan suret elbette daha iyidir.
Bir şehre gider, o şehrin suretine ulaşırsın. A yolcu, seni oraya çeken suretsizliktir.
Mana bakımından, hatta mekansızlık alemine kadar da gidersin. Çünkü zevk ve hoşluk, mekan ve zaman aleminden gayrı bir alemdir.
Bir sevgilinin suretine gidersin, onunla eş olmaya, arkadaşlık etmeye can atarsın.
Maksattan gafilsin ama mana bakımından suretsizliğe gittin yine.
Şu halde hakikatte herkesin taptığı Hak’tır. Çünkü yollara gidenler zevk için giderler suretsizliğe doğru yürürler.
Ama bazıları yüzlerini kuyruğa tutmuşlardır. Baş, asıldır ama başı kaybetmişlerdir onlar.
Baş, bu sapıklar tarafından kaybedilmiştir. Fakat baş, kuyruk yolundan başlık eder.
O, baştan imdat görür, bu kuyruktan. Bir tayfa vardır ki onlar başı da kaybetmişlerdir, kuyruğu da.
Hepsi ve her şey kayboldu mu hepsini ve her şeyi bulurlar. Her varlığı her sureti yok etmeye yolundan, külle koşup ulaşırlar.
(MCR)
serbest kürsü
20.06.2019 - 01:01Canın sağ olsun Deli abla bunuda senin namına paylaşmak istedim...
serbest kürsü
20.06.2019 - 00:08Ruhunuzu bedeninizden ayırınca, mekan ile bir olduğunuzda ışık hızından hızlı olunabileceğini ve ruhunuzun varlığını salt şekilde görürsünüz!
serbest kürsü
20.06.2019 - 00:00A u. O hâ
serbest kürsü
19.06.2019 - 23:29Annem ile tarhana yaptık ve tarhananın hamuru kurumaya başlayınca burcu burcu kokuyordu!
Bu manada kast etmiştim...
Herneyse...
serbest kürsü
19.06.2019 - 23:06Bilmez olurmuyum Deniz hayatımın burcumsu zamanları idi... Eyyy gidi zamanlar...
Biliyorsundur... :D
serbest kürsü
19.06.2019 - 19:31Yağmurlu günleriniz nasıl geçiyor Türkiyem. Bir ay önce bol yağmurlar dilerim, O duaları geri çevirmez demiştim ya bi sorayım dedim!
serbest kürsü
19.06.2019 - 12:27Günün kandil aydınlığıyla, günaydınlar ola...
serbest kürsü
19.06.2019 - 02:23Buda benden sana gelsin Pudraşekeri. M. paylaşımlarını beğendim.
serbest kürsü
19.06.2019 - 02:00serbest kürsü
19.06.2019 - 01:42serbest kürsü
19.06.2019 - 00:14Düzeltim. Düzeltiş.
Bir ilkem vardı adı insanları kategorize etmemekti. Malesef realitede mümkün olmamasının yerini E.Kant'ın dediği gibi kategorik zorunluluk ilkesi aldı...
Kasabanın cadısı bahs ettiğiniz Adem değilim fakat Almancada ade vedelaşma edatıdır ve bizim köyde adem ade canım manasında kullanılır.
serbest kürsü
19.06.2019 - 00:07Bir ilkem vardı adı insanları kategorize etmemekti. Malesef realitede mümkün olmaması yerini E.Kant'ın dediği gibi kategorik zorunluluk ilkesini aldı...
Kasabanın cadısı bahs ettiğiniz Adem değilim fakat Almancada ade vedelaşma edatıdır ve bizim köyde adem ade canım manasında kullanılır.
serbest kürsü
18.06.2019 - 13:26Selamlar kürsünün ahalisi. Kahve dediniz şu iş yerinde moladayım ve kahve içiyorum isterseniz buyrun otamattan kahve ısmarlayayım size...
Bir şey yok deli lafın gelişi...
serbest kürsü
17.06.2019 - 21:00Öndaşlar bakın olmuyor hâ... Beni Gemide, Lalelide ve Barda filmlerinden sahneler paylaşmaya meyl ettirtiyorsunuz...
serbest kürsü
17.06.2019 - 03:30serbest kürsü
17.06.2019 - 03:23serbest kürsü
17.06.2019 - 03:20serbest kürsü
16.06.2019 - 17:07Maddenin elbisesi dışındaki boşluk olan mekân idi.
Mekanın elbisesi ise yoktu mekan çıplak ve mekan kendi elbisesini siyah seçti, ve şöyle dedi!
- Benim içimde dolaştığınız halde beni görmemenizle yok saymanız temelinde zihninizin fonksiyonu. Uzayın karanlık oluşuda beni vâr kılmanız için benim elbisemin siyah oluşu...
serbest kürsü
16.06.2019 - 16:53Merhabalar kürsülerin ahâlisi.
Kimlere merhabalar diyorsam.
Tek başıma bizden sana zarar gelmez (merhaba) demek şizofrenik algılamaya müsait galiba!
serbest kürsü
16.06.2019 - 04:38Nihayi düzeltim. Nihayi düzeltiş.
Newton bir Elmayı zedeledi, Elmayı ise bir Kurt.
Elmanın yerçekimine galip gelmesi Ağaçının tutuşunun yerçekimine direnciydi.
Kurt ise yerçekimine karşın kozasını örüp çareyi Kelebek olmayla kanatlarını çırpıp yerçekimine galip gelmede buldu.
Mevsimin haber verişiyle Ağaç yorulduğunun farkına vardı ve bu sebeple kendine döndü, Elmasını hatta yapraklarını yerçekimine teslim etti. Ve bu sayede Elma çekirdeğinin Ağaç olma serüvenine olanak sağladı...
Kurt Kelebek olup hayatının sonunda yerçekimine karşın gelsede hayatı bitince yerçekimi kazandı. Ağaç ise kendine dönmesiyle Elmasını ve yapraklarını yerçekimine teslim edip kendini çıplaklaştırıp yorgunluğuna bir çare aradı...
Bizim Newton ise yerçekimini izah edişiyle aslında bir Atom orbitinin Atom çekirdeklerinin birbirlerine temaşasını engelleyişinin kütlede bir denge oluşturduğunu ve bu sayede Atom orbitininin bir itişe, dafiyaya neden oluşunun yerçekimine, cazibeye devrişmesini tahmin edememişti!...
serbest kürsü
15.06.2019 - 23:43Az önce kaleme aldığım güzel bir yorumumun aynısını sayfanın düşmesiyle paylaşamayacığıma üzülüyorum Antoloji...
serbest kürsü
15.06.2019 - 03:06Teşekkürler Şule hanım.
serbest kürsü
15.06.2019 - 00:55Nergiz hanım siz Ego hakkında neler neler biliyormuşunuz. Hatrıyen hatır hatır hatırlatayım!
Egoist demekle herhalde narzismi kast ettiniz şey narzis isminin emitolojik kökeni nergiz çiçeğinden alınmasın. Ayrıca Galaxinin koruyucuları 2 filminde karısını ve bütün oğullarını öldüren Kurt Russelin canlandırdığı Ego isminde bir karakter var...
Elif Key tarafımdan bloke edildiniz çünkü Ego tripleriniz barizdi :)...
Ne Egosu yâ Egomu kaldı? Bir ikizler olarak yarınki doğum günümde bile yalnızım... :(
Şu öğretmen olan Deniz bilmem ne şu EGO konusunu nerden açtıya? Sankim yazıyı silip süpürge yaptı kendine! (!)...
Toplam 1249 mesaj bulundu