Umut kadar hayal kurmakmıydı umudun ve hayalin ölçüsü?
Umudun ölçüsü, hayallerin ufkun genişliğinde saklı, saklanmış ölçüyü bulanmı daha gerçekçi?
Hayali kadar umut eden zaten ölçüsüz hayalperestti.
- Umu(t*)u umu(d*) yapan te yi de ye transforme eden arka planda yumuşak ğ idi...
[Ğayn 1000]
Bak Mesut, ilk okul seviyesinden bahs ettin, sana ilk okulu anlatacak değiliz.
Fakat, şunu tekraren geçenlerde anlattığıma bağlayarak söyleyebilirim.
İlk okul nedir sorusu sorulduğunda zannediyorumki hiç biriniz şu cevabı veremeyecektir.
- İlk okul Hz. Ademe öğretilen eşyanın hakikatıdır!
Bir zamanlar kerpiç kerpiç değilken, o üstünde durduğun damda bu hakikat üzerinde durmaktadır...
Borumu yetmedi? Bunuda, köylü milletin efendisi deyip, köylüyü cahil yerine koyanlar anlamadı galiba, çünkü DUVARA SIKIŞTIRILAN KAĞIT İÇİNDE VEYA TAKVİM KAĞIDIYLA DUVARA SIKIŞTIRILAN TIRNAK'ı köylü yapardı, acaba bu biatı pembe ablasımı istediydi...? Bencr söylenmesine gerek yok hanzocuğum yaş ortalaması 12 yse okumasıda mevcittur!
NOKTA OLMADIĞINA GÖRE; DUVARA SIKIŞTIRILAN KAĞIT İÇİNDE VEYA TAKVİM KAĞIDIYLA DUVARA SIKIŞTIRILAN TIRNAK (")"Kainat bir radyo vericisi insanlar ise alıcıdır...her bireyin frekansı ayrıdır..kendi frekansının üzerindekilerin veya altındaki yayınları duyamaz algılayamaz. .istisna olarak alıcısı arızalı ukala bireyler gaipten sesler duyabilirler.................3- 5 hanzonun bir araya gelip tartıştığı konuları bütün insanlığın ortak değeri gibi sunmak ayrı bir denyoluktur...Her bireyde olması gereken hasletleri tartışıp yeni birşey bulmuş gibi lanse etmek ise narsistliğin göstergesidir"
Yukarıdaki paylaşımı yapan arkadaş görsel olmayan akustike birşeylerden şeylemiş, şeylerken anlatmak istediğini görsel ol(œ!oa)oarak teşbihatınıda paylaşsaymışdı nergiz çiçeğinden türemiş narsistliğin kendinde kalmayacağı bilinirdi, galiba... Bazı olguların insanın kendinde kalması semirgenler için narsistlik olmazmıydı, acaba...
Bilmiyorum, fakat mantıka hitaben güzel bir soru olduğu için ekleme...
Misal: 2×6=12 yani 6+6=12 olduğu gibi 6×2de=12 veya 2+2+2+2+2+2=12 bu bağlamda şöyle ele alırsak 2 ile 12 nin arası 10 ve 6 ile 12nin arası 6, aradaki arafdaki sayıları "sayıp" faktörel toplarsak
2°[|3¹|4¹|5¹6¹7¹8¹9¹10¹11¹12¹]=10¹
6°[7¹8¹9¹10¹11¹12¹]=6¹
10¹+6¹=16¹
?(16¹)=|4¹|
16¹-10¹-6¹=0-¹
bu durumda 2 ve 6 nın faktöriyeli 0 mıdır? Çünkü, 4×3 veya 3×4 veyahut 3+3+3+3da=12dir. Bu durumda yine arasallıklardan gidersek
|3°|[|4¹|,5¹,6¹,7¹,8¹,9¹,10¹,11¹,12¹]=9¹
|4°|[5¹,6¹,7¹,8¹,9¹,10¹,11¹,12]=8¹
9¹+8¹=17¹
?(17¹)=4,|123|1056253
17¹-9¹-8¹= 0-¹
Bütün işlemde 2 nin faktöriyelinin 0 olması paradoks çelişkili, genelde zor anlaşılan aksiyomda bundan ibaret ve işlemin bütününde 3 ün ve 4 ün faktöreyelleri 1midir veya sıfırmıdır buda olması gerektiği gibi muallakta, çünkü Ali beyin cebirde 1 analizde 0 demesine katılmamak mümkün değil, ayrıca 2×6 ile 6×2 ile 3×4 ile 4×3 ün sonuçlarını aynı olmasına rağmen faktöriel niteliklerinin ve işlemselliklerinin aynı olmadığıda malum.
Çünkü, 0 l l l de sıfır ile sıfırdan birlikte rakamların herbiri sayıldığında 4, rakamlardan sıfır sayılmadığında 3, arasılıklar birden üçe kadar sayıldığında 2, sıfırdan 3 kadar sayıldığında başlangıçı sıfır ile üçe kadar olan arasılıklar 3, fakat rakamların arasılıkları sayıldığında yani 0 I I I deki tümü belirsizlik gereği sıfırdan sıfır 0° ile birlikte rakamların kendisinin sayılmasındaki 4 sonuçu gibi ters diferenziyal arasılıkda birden üçe kadar olan arasılık ise 2...
- 0,1,2,3,4,5,6,7,8,9 faktöriyeli 0 mı?
- 1,2,3,4,5,6,7,8,9,0 faktöriyeli 1 mi?
- Ähem ähem sakın ha ingilizcedeki bir ile I harfi ve küçük le harfini O,o ile 0 gibi karıştırmayalım...
Yani analizya, faktörel sıfır değilde matematiksel 0(!)
Metaforun, mizaçın varlık gereği şiirdeki özne ile fiildeki özneyi hele bi karıştırmayalım...
Eeee ne demiş ünlü şair Johan Wolfgang Goethe, rakamlarla matematik yapıyorlarsa bende harflerle yapıyorum demiş miş miş...
Bilmiyorum, fakat mantıka hitaben güzel bir soru olduğu için ekleme...
Misal: 2×6=12 yani 6+6=12 olduğu gibi 6×2de=12 veya 2+2+2+2+2+2=12 bu bağlamda şöyle ele alırsak 2 ile 12 nin arası 10 ve 6 ile 12nin arası 6, aradaki arafdaki sayıları "sayıp" faktörel toplarsak
2°[|3¹|4¹|5¹6¹7¹8¹9¹10¹11¹12¹]=10¹
6°[7¹8¹9¹10¹11¹12¹]=6¹
10¹+6¹=16¹
?(16¹)=|4¹|
bu durumda 2 ve 6 nın faktöriyeli 0 mıdır? Çünkü, 4×3 veya 3×4 veyahut 3+3+3+3da=12dir. Bu durumda yine arasallıklardan gidersek
|3°|[|4¹|,5¹,6¹,7¹,8¹,9¹,10¹,11¹,12¹]=9¹
|4°|[5¹,6¹,7¹,8¹,9¹,10¹,11¹,12]=8¹
9¹+8¹=17¹
?(17¹)=4,|123|1056253
Bütün işlemde 2 nin faktöriyelinin 0 olması paradoks çelişkili, genelde zor anlaşılan aksiyomda bundan ibaret ve işlemin bütününde 3 ün ve 4 ün faktöreyelleri 1midir veya sıfırmıdır buda olması gerektiği gibi muallakta, çünkü Ali beyin cebirde 1 analizde 0 demesine katılmamak mümkün değil, ayrıca 2×6 ile 6×2 ile 3×4 ile 4×3 ün sonuçlarını aynı olmasına rağmen faktöriel niteliklerinin ve işlemselliklerinin aynı olmadığıda malum.
Çünkü, 0 l l l de sıfır ile sıfırdan birlikte rakamların herbiri sayıldığında 4, rakamlardan sıfır sayılmadığında 3, arasılıklar birden üçe kadar sayıldığında ve sıfırdan 3 kadar sayıldığında sıfır ile üçe kadar olan arasılıklar 3, fakat birden üçe kadar sayıldığında ise belirsizlik gereği sıfırdan sıfır ile birlikte rakamların kendisinin sayılmasındaki 4 sonuçu gibi arasılıkda birden üçe kadar olan arasılık ise 2...
- 0,1,2,3,4,5,6,7,8,9 faktöriyeli 0 mı?
- 1,2,3,4,5,6,7,8,9,0 faktöriyeli 1 mi?
- Ähem ähem sakın ha ingilizcedeki bir ile I harfi ve küçük le harfini O,o ile 0 gibi karıştırmayalım...
Yani analizya, faktörel sıfır değilde matematiksel 0(!)
- Ne demiş ünlü şair Johan Wolfgang Goethe?
- Onlar matematiği rakamlarla yapıyorlarsa bende harflerle yapıyorum, demiş...
- Şiirdeki özne ile fiildeki özneyi karıştırmayalım!
- Fazla uzatmaya gerek yok!
- Bazen bir kelime bir bütün olup biteni anlatırya.
- Bu kez kelimemiz ne olsun dersiniz, bence kelimemiz "metastaz".
- Niyemi metastaz?
- Sen kimi o'cu/cü/ci bu'cu/cü/ci şu'cu/cü/ci diye kimi kime şikayet ettin?
- Kelimemiz metastazdıya, geçenlerde dondurmacının önünde kiminle telepati kurmaya çalışıyordun? Kime ne anlatmaya çalışıyordun?
- Kelimemiz metastazdıya telepati ile birlikte olunca demekki, zihin mekandan öte olabiliyor.
- Sen kimi kime şikayet ettinde neden ve kimden medet umdun?
- Halbuki ne Hellboy filmindeki parapsikolojik balık rolü oynayan arkadaş söyledi nede cuma günü bisiklet dükkanının önünden geçen söyledi...
- Alçak kalemin ucundaki nedeninde kimdide kimin kalemi kırılmaya çalışılıyor?
- Sizler fırıncının önündeki + + + - - sembollerdenmi kaynaklandığını zannedip fırıncıyla bilmem kaç bin kilometre ötedeki dondurmacıyı birbirine bağlamaya çalışıyorsunuz? Solcan deliği olabilirmişmi acaba, hayır solcan deliği değil işte bahs edildiği gibi metastaz işte,...
- A Hadi gel al bakalım araçı, biliyoruz senin evladının veya yakınınızında başından geçmedimiydide boşunamı söylediydide gönülden gönüle bir yol vardırya gizlimi gizlimi, kalpten kalbe bir pencere vardır gizli mi gizlimi...
Bir zamanlar eşyanın ihyası için gereken araç gereçlerdi. Sonra, belirli eşyalar ihya olunca, araç gereçler aletler oldu.
Eşyanın hakikatı iyi niyetinden eşyanın hâliki, eşyanın malikini ne iyi niyetli nede kötü niyetli yaparmı...?
Ahit sandığı(kutu) iyikide kayıp belkide kayıp olması gerekiyordu.
Ahitin kendisi dahil içindeki eşyalar, amaçlarlarla, gayelerle, maksatlarla alet olunmadan elde edilmişti.
Elde edilenler amaçlarla, gayelerle, maksatlarla ortaya çıkınca belki o zaman elde edilenlerde kayıp olacak.
Ve kimse, asıl iyi niyetten yakınmalıyım ; az alt üst etmedi yaşamımı diyemicek!
Bir zamanlar eşyanın ihyası için gereken araç gereçlerdi. Sonra, belirli eşyalar ihya olunca, araç gereçler aletler oldu.
Eşyanın hakikatı iyi niyetinden eşyanın hâliki, eşyanın malikini ne iyi niyetli nede kötü niyetli yaparmı...?
İyi niyetler kötü niyetler amaçlarda, gayelerde, maksatlarda saklı...
Umutun harcanamaması vede kullanılamaması için pandoranın içinde umut kalmamalıydı. Nihayetinde umutun kullanılması amacında, gayeninde, maksatında kullanılmasıydı... Ne zaman kullanıldı adı kötü niyet olmadı, kötünün tâ kendisi oldu...
Her çizgisi 1 den toplam çizgisi 8 den mevcut olan.
Alt dört köşesi iki kere ikiden 2² mevcut olan.
En üst 1 köşesi ise 4 den yani 4¹ den mevcut olan tek geometrik üç boyutlu şekil piramid.
2²= 2×2
4¹= 1+1+1+1
8 = 2×2+1+1+1+1
Anlaşılmamış galiba, "kendinizi bir dörtlükle ifade edebilirmisinize" bir piramid çizilebilinseydi üç boyutluluk hasabiyetiyle kendimi iki dörtlük arasında bir dörtlükde sivri üst köşesine giden ve sonunda bir nokta olanla ifade edebilirdim galiba(!)
Bir dörtlükten alıntılasam kendimi dört kez anlatmaz.
Sonsuza kadar saysam, yazıda tek dört'tür kendini dört'le tek dört olduğunu anlatan.
Ælif'de Alfa'da ilk ve bir olsa bile, aslen dört birden ibaret, dört'ten hariç onüç ve sonrası dört olsa bile bir dört etmez.
Bir kahraman olsam bile içinde dört yıldızlı Ejderha topu, harcanan umuduma yetmez...
ASLINDA HER KELİMESİ DÖRT HARFDEN; HER CÜMLESİ DÖRT KELİMEDEN; DÖRTLÜK OLDUĞU GİBİ BÜTÜNÜ DÖRT CÜMLEDEN "GÜZEL" BİR DÖRTLÜK DÜŞÜNÜLMÜŞTÜ; ŞU ANA DENK BAŞARAMADIM.
BAŞARA BİLEN VARSA GÜZEL VE ANLAMLI İSE HELE Bİ PAYLAŞSIN!
Daha yeni yeni olsada, anlaşılmasada ip yumağının altındaki öz değilmiydi pekiya öz-ne ne idi?
Aklın yolu bir denilmiyormu? Ne bir birlikle nede bi dörtlüklede olmasada misalen şöyle anlatayım!
Öz ve özne kelimesinden yola çıkarsam!
Kendimce, saf kavramsal boyutta şöyle bir simetrik dörtlem meydana geliyor.
Öz Öz-ne.
1) --> Öz'ün uzunu özne'dir.
2) Özne' nin kısası öz' dür.<--
3) --> Kısası öz, öznenindir.
4) Uzun özne, özzüslüğümüdür?-->
Yani o ihtişamlı kare kare odalarda oturuyorukya, aklın bir yolu oluşundan meydana gelen 2² 3² 4²... nin anlayışımdaki nedenselliğine inilmesine ne gerek vardı?
Pardon, hani o oturduğumuz o ihtişamlı odalar kare kare dört dört olmaklan beraber küp küp ya, o zaman sözsel örnekleşim dahada komplike olabiliyor...
Eski zamanlarda bir okulun duvarına meşhur bir söz asılmış, geometri bilmeyenler giremez diye.
Peki şimdiki zamana göre, girenler geometri bilenlermi, en komplikesi bilense bile düşüncedeki dörtlemin ruhaniyetini kavrayanlarmı...
Doğruya rasyonellikten yola çıkarak matematik rasyoneldir ve bir ruhaniyet veya anlam taşımaz diyenlerde olacaktır...
Mizahen bahsi mevzu geçen e(şş)ek, köprüyü geçememişya...
E(şş)ek kelimesinden yola çıkılırsa, sözel ve akustik anlamda kendi miktarının aynısıyla çarpma yapılan (şş) harfdeki tecvid simgesine ne denirdi peki?
Tabiki kendisinin içindede kare çarpımı bulunduran Şe(dd)e denir...
Bu bağlamda hani Yargıtayın dua ile açılışını aşırı tenkid ve eleştirenlere sormak gerekmezmi, yapılmış olan yeni Yargıtay binasının vede Yasa ve Kanunların bir ruhaniyeti yokmuda ruhaniyet anlamı taşıyan yapılan duadan neden rahatsız olunuyor ve gereksiz yere gündeme düşüyor...
Pes yani, masonların var oluşu bile inşaanın ruhaniyetini kutsamaktansa, rahatsız olanlar kafalarında oluşturdukları neyi kutsuzluyorlar!
Öz ile ruhaniyet taşıyan manevi olanlar aynı şeylermidir? Tabiki hayır! Pek
Yargının ilk etapta insanın vicdan duygusundan meydana geldiğinden bahs edilirya veya Yargı ile vicdan çokça özdeşleştirilirya, peki ya vicdan, genellikle duygulardan meydana gelen bir eğilim ve hissi-i yetimidir veya ancak manevi olarak kavranabilinen bir duygumudur?
Umarım dörtlemi, dörtgen ve kare ilen ipyumağının altındaki ile birazcık anlatmışımdır...
Tabiki anlayana Vesselam...
,...dilenerek çakmakmı istiyorduda, elinde ne vardıda mesajı neydi?
Meşgul birisine Allah ismini kullanarak rahatsızmı ediyordunda, bilinçinin dışında sorgulamaya kalkdın?
Dilenme derecesinde tanımadığın bir insanla haşir neşir olurmuydunda o an meşgul olduğuna bakmaksızın. Meşgul olmasaydı bile bilinçinin dışındaydı işte gitti çakmağın üstüne oturdu işte.
Bugünki konun neydide, geçenlerde ap açık imgeleyerek nefretini gördüm işte...
Çakmakda, mumda, ateşte kıvılcım oluşmadan yanmaz, işte!
Çakmakda mumda yaş ise kurutacak güneşin sıcaklığımıydıda, işte...?
Sen kimi denemeye kalkdında, sen kime neyi belirsizce ima etmeye kalkdında, yemeğin beş dakika geç gelecek dedin(!)
Eda: adamayı, adanmayı yerine getiren...
- Nesnelerden örs veya kağıtsa, üzerinde aletlerle birlikte dövülenlerden veya aletlerle birlikte yazılanlardan sağlam ve dayanıklı olmasını icab etmekle birlikte hep aynı yerde kalmasıyla yeri adanmazlıkmıydı?
İfâ: faaliyeti, ifadeyi yerine getiren...
Aletlerden düz cetvel veya pergelse, çizgi şeklini ifâ etmezmi?
- Belkim katagorik zorunluluğu idrakiyetinizde ihya etmeye aklınız yetmiştir?
Hadi bakalım, pisliğin kendisi olurcasına birşeyleri imâ etmeye hayasızlıklar üzeri cürret göstermeye devam edin!
Hey hat Hayat, Hayata göre kısa yaşâma göre uz vakit önce, Biilinçi sende kaybedince kişiye göre değildim dedin işte!
Hay yaşa, Bilinçi sende bulunca kısada olsa Bende Hayatın içindeyim dedin işte!
Fiziksel olarak yansıtan yerde, aynadan başka kendim kendimi göremiyorum, bulunduğum yerde insanlar ayna olmadan görebiliyorlar veya insanları görmem için ayna gerekmiyor, fakat kim karşı karşıya kalsa, kiminle karşı karşıya kalsam, yatayda vertikalde sağım solu solum ise sağı veya sağı solum solu ise sağım. Yani yatayda nesnesel objesel boyutta algılama çapraz ve kesişik. Dikeyde horizontalde ise yukarısı ve aşağısı algısı herkes için aynı, çünkü gök ve yer, alt ve üst herkesin ortak referansı...
Demekki ortak referansda hakikat hep aynı, fakat kılıfı estetiği değişik değişik libaslanmış hakikatlar ayrı ayrı çeşitli çeşitli...
Fiziksel olarak yansıtan yerde, aynadan başka kendim kendimi göremiyorum, bulunduğum yerde insanlar ayna olmadan görebiliyorlar veya insanları görmem için ayna gerekmiyor, fakat kim karşı karşıya kalsa, kiminle karşı karşıya kalsam, yatayda vertikalde sağım solu solum ise sağı veya sağı solum solu ise sağım. Yani algı çaprazlama. Dikeyde horizontalde ise yukarısı ve aşağısı algısı herkes için aynı, çünkü gök ve yer herkesin ortak referansı... Demekki ortak referansda hakikat hep aynı fakat kılıfı estetiği değişik değişik libaslanmış hakikatlar ayrı ayrı çeşitli çeşitli...
"Şey Öz, alttaki metnde hem kelime, hem nida, hemde ünlem olabilen in Gänzefüßchen tırnaklanan "şey''dir".
- Bir tanıştığımla, eleştirirken cevaben (Tüz)ük demesi üzerine 'Öz' hakkında kısaca, kürsüde geçenlerde paylaşımımın devamı niteliğine kısaca kafa yormam icab etti...
- 'Öz': sıfatın niteliğini, (öz)elliğini kendisine göre bir somutluk içeremeyeceğinden insandan insana perspektife amaca göre içe yönelik anlamda ve dışa yönelik anlamlandırmada değişkenlik s(öz)konusu mevcut olduğundan ve anlamı (öz)gür kılmak bâbında soyut bir kavrammıdır?
- Bu sebeptendirki felsefi bir kavram olarak "T(öz)" denildiğinde ise s(öz) konusu 'Öz' olanın değişkenlik içerenlerin saptanmış ve işlenmiş olması nedeniyle 'Öz'ün kavranmasından somutsal kavram olarak yorumlanmasıdır...
- Yani, 'Öz' somutlaştığındamı "Töz" s(öz) konusumudur?
- Misal, Örnek: 'Öz'ü herhangi bir kurumun veya kuruluşun tutacağı yolu ve uygulayacağı hükümleri sırasıyla gösteren maddelerin hepsi, nizamname, statü; Tdk' da belirtilmiş olan (Tüz)ük kelimesini ele aldığımızda.
- (Tüz)ükdeki "Tüz" "Töz" kelimesinin türemindeki etkenler yüzünden dolayı sıfatın nitelik, (öz)ellik maddelerinin işlenmiş ve nitelendirilmiş olmasındanmı düşünülmüşdür?
- Yoksa "Tuz" "Toz" kelimesinden ötürü işlevin (öz)elliğinin niteliğinin "Tuz"dan "Toz"dan olsun diyemi türem bağlamında "Tüzük" kavramı düşünülmüştür?
- Yukarıdaki belirtmiş olduğumdan anladığım kesin olarak şudurki, herhangibi (Tüz)üğün ancak ve ancak Tüzeller ve Tür'den türemiş Türellerin göz önünde bulundurulması taktirinde yazılması gerektiğidir...
- Ahhhh! Yazılanlar olmasaydı, fönetikde, retorikde, anlamada ve anlamlandırmada sağlıklı ve somut Tür'lerden türemiş Türemler ve Türevler gelişirmiydi?!
- Şair falan değilim, şair olma gibi bir amacım, hevesim, gayem filan yok, çünkü her mefhum kendi lisânıyla O' nu ve kendi özünü kendince ifâde eder. - Geometri bilmeyen giremez. Ondan sonrası neden kendini tanı, acabâ? - Kendimi tanıyamıyoru ...
hayat size neler öğretti?
26.10.2021 - 02:48Umut kadar hayal kurmakmıydı umudun ve hayalin ölçüsü?
Umudun ölçüsü, hayallerin ufkun genişliğinde saklı, saklanmış ölçüyü bulanmı daha gerçekçi?
Hayali kadar umut eden zaten ölçüsüz hayalperestti.
- Umu(t*)u umu(d*) yapan te yi de ye transforme eden arka planda yumuşak ğ idi...
[Ğayn 1000]
serbest kürsü
25.10.2021 - 00:30Hmmmmm bir istek çalalım...
https://music.
serbest kürsü
24.10.2021 - 22:49Bak Mesut, ilk okul seviyesinden bahs ettin, sana ilk okulu anlatacak değiliz.
Fakat, şunu tekraren geçenlerde anlattığıma bağlayarak söyleyebilirim.
İlk okul nedir sorusu sorulduğunda zannediyorumki hiç biriniz şu cevabı veremeyecektir.
- İlk okul Hz. Ademe öğretilen eşyanın hakikatıdır!
Bir zamanlar kerpiç kerpiç değilken, o üstünde durduğun damda bu hakikat üzerinde durmaktadır...
serbest kürsü
24.10.2021 - 18:37Borumu yetmedi? Bunuda, köylü milletin efendisi deyip, köylüyü cahil yerine koyanlar anlamadı galiba, çünkü DUVARA SIKIŞTIRILAN KAĞIT İÇİNDE VEYA TAKVİM KAĞIDIYLA DUVARA SIKIŞTIRILAN TIRNAK'ı köylü yapardı, acaba bu biatı pembe ablasımı istediydi...? Bencr söylenmesine gerek yok hanzocuğum yaş ortalaması 12 yse okumasıda mevcittur!
serbest kürsü
24.10.2021 - 17:18NOKTA OLMADIĞINA GÖRE; DUVARA SIKIŞTIRILAN KAĞIT İÇİNDE VEYA TAKVİM KAĞIDIYLA DUVARA SIKIŞTIRILAN TIRNAK (")"Kainat bir radyo vericisi insanlar ise alıcıdır...her bireyin frekansı ayrıdır..kendi frekansının üzerindekilerin veya altındaki yayınları duyamaz algılayamaz. .istisna olarak alıcısı arızalı ukala bireyler gaipten sesler duyabilirler.................3- 5 hanzonun bir araya gelip tartıştığı konuları bütün insanlığın ortak değeri gibi sunmak ayrı bir denyoluktur...Her bireyde olması gereken hasletleri tartışıp yeni birşey bulmuş gibi lanse etmek ise narsistliğin göstergesidir"
Yukarıdaki paylaşımı yapan arkadaş görsel olmayan akustike birşeylerden şeylemiş, şeylerken anlatmak istediğini görsel ol(œ!oa)oarak teşbihatınıda paylaşsaymışdı nergiz çiçeğinden türemiş narsistliğin kendinde kalmayacağı bilinirdi, galiba... Bazı olguların insanın kendinde kalması semirgenler için narsistlik olmazmıydı, acaba...
serbest kürsü
17.10.2021 - 21:25Seyyahı sahî ahilikden aldı muhabbetteki nidayı.
Sahilikde sıhhı kaldı seyhâtin didarı.
Taciri tüccarın yüzkünde rengi yeşil taş göze düştü.
Esnâfın tacibî yüzkü parmağa sığmayan yüzkü olmadı.
Seyyahı ayârı gümüştü parmağın ayârı yüzkünden büyüktü.
Vechen seyhen sedada pazarın gereği kalmadı…
Manâsı sıdk olan yüzkü seyhatinde seyyah almadı...
m. orak
serbest kürsü
11.10.2021 - 09:29DÜZELTİM
Bilmiyorum, fakat mantıka hitaben güzel bir soru olduğu için ekleme...
Misal: 2×6=12 yani 6+6=12 olduğu gibi 6×2de=12 veya 2+2+2+2+2+2=12 bu bağlamda şöyle ele alırsak 2 ile 12 nin arası 10 ve 6 ile 12nin arası 6, aradaki arafdaki sayıları "sayıp" faktörel toplarsak
2°[|3¹|4¹|5¹6¹7¹8¹9¹10¹11¹12¹]=10¹
6°[7¹8¹9¹10¹11¹12¹]=6¹
10¹+6¹=16¹
?(16¹)=|4¹|
16¹-10¹-6¹=0-¹
bu durumda 2 ve 6 nın faktöriyeli 0 mıdır? Çünkü, 4×3 veya 3×4 veyahut 3+3+3+3da=12dir. Bu durumda yine arasallıklardan gidersek
|3°|[|4¹|,5¹,6¹,7¹,8¹,9¹,10¹,11¹,12¹]=9¹
|4°|[5¹,6¹,7¹,8¹,9¹,10¹,11¹,12]=8¹
9¹+8¹=17¹
?(17¹)=4,|123|1056253
17¹-9¹-8¹= 0-¹
Bütün işlemde 2 nin faktöriyelinin 0 olması paradoks çelişkili, genelde zor anlaşılan aksiyomda bundan ibaret ve işlemin bütününde 3 ün ve 4 ün faktöreyelleri 1midir veya sıfırmıdır buda olması gerektiği gibi muallakta, çünkü Ali beyin cebirde 1 analizde 0 demesine katılmamak mümkün değil, ayrıca 2×6 ile 6×2 ile 3×4 ile 4×3 ün sonuçlarını aynı olmasına rağmen faktöriel niteliklerinin ve işlemselliklerinin aynı olmadığıda malum.
Çünkü, 0 l l l de sıfır ile sıfırdan birlikte rakamların herbiri sayıldığında 4, rakamlardan sıfır sayılmadığında 3, arasılıklar birden üçe kadar sayıldığında 2, sıfırdan 3 kadar sayıldığında başlangıçı sıfır ile üçe kadar olan arasılıklar 3, fakat rakamların arasılıkları sayıldığında yani 0 I I I deki tümü belirsizlik gereği sıfırdan sıfır 0° ile birlikte rakamların kendisinin sayılmasındaki 4 sonuçu gibi ters diferenziyal arasılıkda birden üçe kadar olan arasılık ise 2...
- 0,1,2,3,4,5,6,7,8,9 faktöriyeli 0 mı?
- 1,2,3,4,5,6,7,8,9,0 faktöriyeli 1 mi?
- Ähem ähem sakın ha ingilizcedeki bir ile I harfi ve küçük le harfini O,o ile 0 gibi karıştırmayalım...
Yani analizya, faktörel sıfır değilde matematiksel 0(!)
Metaforun, mizaçın varlık gereği şiirdeki özne ile fiildeki özneyi hele bi karıştırmayalım...
Eeee ne demiş ünlü şair Johan Wolfgang Goethe, rakamlarla matematik yapıyorlarsa bende harflerle yapıyorum demiş miş miş...
serbest kürsü
10.10.2021 - 03:06Bilmiyorum, fakat mantıka hitaben güzel bir soru olduğu için ekleme...
Misal: 2×6=12 yani 6+6=12 olduğu gibi 6×2de=12 veya 2+2+2+2+2+2=12 bu bağlamda şöyle ele alırsak 2 ile 12 nin arası 10 ve 6 ile 12nin arası 6, aradaki arafdaki sayıları "sayıp" faktörel toplarsak
2°[|3¹|4¹|5¹6¹7¹8¹9¹10¹11¹12¹]=10¹
6°[7¹8¹9¹10¹11¹12¹]=6¹
10¹+6¹=16¹
?(16¹)=|4¹|
bu durumda 2 ve 6 nın faktöriyeli 0 mıdır? Çünkü, 4×3 veya 3×4 veyahut 3+3+3+3da=12dir. Bu durumda yine arasallıklardan gidersek
|3°|[|4¹|,5¹,6¹,7¹,8¹,9¹,10¹,11¹,12¹]=9¹
|4°|[5¹,6¹,7¹,8¹,9¹,10¹,11¹,12]=8¹
9¹+8¹=17¹
?(17¹)=4,|123|1056253
Bütün işlemde 2 nin faktöriyelinin 0 olması paradoks çelişkili, genelde zor anlaşılan aksiyomda bundan ibaret ve işlemin bütününde 3 ün ve 4 ün faktöreyelleri 1midir veya sıfırmıdır buda olması gerektiği gibi muallakta, çünkü Ali beyin cebirde 1 analizde 0 demesine katılmamak mümkün değil, ayrıca 2×6 ile 6×2 ile 3×4 ile 4×3 ün sonuçlarını aynı olmasına rağmen faktöriel niteliklerinin ve işlemselliklerinin aynı olmadığıda malum.
Çünkü, 0 l l l de sıfır ile sıfırdan birlikte rakamların herbiri sayıldığında 4, rakamlardan sıfır sayılmadığında 3, arasılıklar birden üçe kadar sayıldığında ve sıfırdan 3 kadar sayıldığında sıfır ile üçe kadar olan arasılıklar 3, fakat birden üçe kadar sayıldığında ise belirsizlik gereği sıfırdan sıfır ile birlikte rakamların kendisinin sayılmasındaki 4 sonuçu gibi arasılıkda birden üçe kadar olan arasılık ise 2...
- 0,1,2,3,4,5,6,7,8,9 faktöriyeli 0 mı?
- 1,2,3,4,5,6,7,8,9,0 faktöriyeli 1 mi?
- Ähem ähem sakın ha ingilizcedeki bir ile I harfi ve küçük le harfini O,o ile 0 gibi karıştırmayalım...
Yani analizya, faktörel sıfır değilde matematiksel 0(!)
- Ne demiş ünlü şair Johan Wolfgang Goethe?
- Onlar matematiği rakamlarla yapıyorlarsa bende harflerle yapıyorum, demiş...
- Şiirdeki özne ile fiildeki özneyi karıştırmayalım!
serbest kürsü
06.10.2021 - 09:21- Fazla uzatmaya gerek yok!
- Bazen bir kelime bir bütün olup biteni anlatırya.
- Bu kez kelimemiz ne olsun dersiniz, bence kelimemiz "metastaz".
- Niyemi metastaz?
- Sen kimi o'cu/cü/ci bu'cu/cü/ci şu'cu/cü/ci diye kimi kime şikayet ettin?
- Kelimemiz metastazdıya, geçenlerde dondurmacının önünde kiminle telepati kurmaya çalışıyordun? Kime ne anlatmaya çalışıyordun?
- Kelimemiz metastazdıya telepati ile birlikte olunca demekki, zihin mekandan öte olabiliyor.
- Sen kimi kime şikayet ettinde neden ve kimden medet umdun?
- Halbuki ne Hellboy filmindeki parapsikolojik balık rolü oynayan arkadaş söyledi nede cuma günü bisiklet dükkanının önünden geçen söyledi...
- Alçak kalemin ucundaki nedeninde kimdide kimin kalemi kırılmaya çalışılıyor?
- Sizler fırıncının önündeki + + + - - sembollerdenmi kaynaklandığını zannedip fırıncıyla bilmem kaç bin kilometre ötedeki dondurmacıyı birbirine bağlamaya çalışıyorsunuz? Solcan deliği olabilirmişmi acaba, hayır solcan deliği değil işte bahs edildiği gibi metastaz işte,...
- A Hadi gel al bakalım araçı, biliyoruz senin evladının veya yakınınızında başından geçmedimiydide boşunamı söylediydide gönülden gönüle bir yol vardırya gizlimi gizlimi, kalpten kalbe bir pencere vardır gizli mi gizlimi...
hayat size neler öğretti?
13.09.2021 - 03:00Bir zamanlar eşyanın ihyası için gereken araç gereçlerdi. Sonra, belirli eşyalar ihya olunca, araç gereçler aletler oldu.
Eşyanın hakikatı iyi niyetinden eşyanın hâliki, eşyanın malikini ne iyi niyetli nede kötü niyetli yaparmı...?
Ahit sandığı(kutu) iyikide kayıp belkide kayıp olması gerekiyordu.
Ahitin kendisi dahil içindeki eşyalar, amaçlarlarla, gayelerle, maksatlarla alet olunmadan elde edilmişti.
Elde edilenler amaçlarla, gayelerle, maksatlarla ortaya çıkınca belki o zaman elde edilenlerde kayıp olacak.
Ve kimse, asıl iyi niyetten yakınmalıyım ; az alt üst etmedi yaşamımı diyemicek!
hayat size neler öğretti?
13.09.2021 - 02:04Bir zamanlar eşyanın ihyası için gereken araç gereçlerdi. Sonra, belirli eşyalar ihya olunca, araç gereçler aletler oldu.
Eşyanın hakikatı iyi niyetinden eşyanın hâliki, eşyanın malikini ne iyi niyetli nede kötü niyetli yaparmı...?
İyi niyetler kötü niyetler amaçlarda, gayelerde, maksatlarda saklı...
Umutun harcanamaması vede kullanılamaması için pandoranın içinde umut kalmamalıydı. Nihayetinde umutun kullanılması amacında, gayeninde, maksatında kullanılmasıydı... Ne zaman kullanıldı adı kötü niyet olmadı, kötünün tâ kendisi oldu...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
08.09.2021 - 16:26Her çizgisi 1 den toplam çizgisi 8 den mevcut olan.
Alt dört köşesi iki kere ikiden 2² mevcut olan.
En üst 1 köşesi ise 4 den yani 4¹ den mevcut olan tek geometrik üç boyutlu şekil piramid.
2²= 2×2
4¹= 1+1+1+1
8 = 2×2+1+1+1+1
Anlaşılmamış galiba, "kendinizi bir dörtlükle ifade edebilirmisinize" bir piramid çizilebilinseydi üç boyutluluk hasabiyetiyle kendimi iki dörtlük arasında bir dörtlükde sivri üst köşesine giden ve sonunda bir nokta olanla ifade edebilirdim galiba(!)
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
08.09.2021 - 12:35Bir dörtlükten alıntılasam kendimi dört kez anlatmaz.
Sonsuza kadar saysam, yazıda tek dört'tür kendini dört'le tek dört olduğunu anlatan.
Ælif'de Alfa'da ilk ve bir olsa bile, aslen dört birden ibaret, dört'ten hariç onüç ve sonrası dört olsa bile bir dört etmez.
Bir kahraman olsam bile içinde dört yıldızlı Ejderha topu, harcanan umuduma yetmez...
ASLINDA HER KELİMESİ DÖRT HARFDEN; HER CÜMLESİ DÖRT KELİMEDEN; DÖRTLÜK OLDUĞU GİBİ BÜTÜNÜ DÖRT CÜMLEDEN "GÜZEL" BİR DÖRTLÜK DÜŞÜNÜLMÜŞTÜ; ŞU ANA DENK BAŞARAMADIM.
BAŞARA BİLEN VARSA GÜZEL VE ANLAMLI İSE HELE Bİ PAYLAŞSIN!
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
08.09.2021 - 02:33Bir dörtlükten alıntılasam kendimi dört kez anlatmaz.
Sonsuza kadar saysam, yazıda tek dört'tür kendini dört'le tek dört olduğunu anlatan.
Ælif'de Alfa'da ilk ve bir olsa bile, aslen dört birden ibaret, dört'ten hariç onüç ve sonrası dört olsa bile bir dört etmez.
Bir kahraman olsam bile içinde dört yıldızlı Ejderha topu, harcanan umuduma yetmez...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
07.09.2021 - 02:3107.09.2021 - 02:23
Daha yeni yeni olsada, anlaşılmasada ip yumağının altındaki öz değilmiydi pekiya öz-ne ne idi?
Aklın yolu bir denilmiyormu? Ne bir birlikle nede bi dörtlüklede olmasada misalen şöyle anlatayım!
Öz ve özne kelimesinden yola çıkarsam!
Kendimce, saf kavramsal boyutta şöyle bir simetrik dörtlem meydana geliyor.
Öz Öz-ne.
1) --> Öz'ün uzunu özne'dir.
2) Özne' nin kısası öz' dür.<--
3) --> Kısası öz, öznenindir.
4) Uzun özne, özzüslüğümüdür?-->
Yani o ihtişamlı kare kare odalarda oturuyorukya, aklın bir yolu oluşundan meydana gelen 2² 3² 4²... nin anlayışımdaki nedenselliğine inilmesine ne gerek vardı?
Pardon, hani o oturduğumuz o ihtişamlı odalar kare kare dört dört olmaklan beraber küp küp ya, o zaman sözsel örnekleşim dahada komplike olabiliyor...
Eski zamanlarda bir okulun duvarına meşhur bir söz asılmış, geometri bilmeyenler giremez diye.
Peki şimdiki zamana göre, girenler geometri bilenlermi, en komplikesi bilense bile düşüncedeki dörtlemin ruhaniyetini kavrayanlarmı...
Doğruya rasyonellikten yola çıkarak matematik rasyoneldir ve bir ruhaniyet veya anlam taşımaz diyenlerde olacaktır...
Mizahen bahsi mevzu geçen e(şş)ek, köprüyü geçememişya...
E(şş)ek kelimesinden yola çıkılırsa, sözel ve akustik anlamda kendi miktarının aynısıyla çarpma yapılan (şş) harfdeki tecvid simgesine ne denirdi peki?
Tabiki kendisinin içindede kare çarpımı bulunduran Şe(dd)e denir...
Bu bağlamda hani Yargıtayın dua ile açılışını aşırı tenkid ve eleştirenlere sormak gerekmezmi, yapılmış olan yeni Yargıtay binasının vede Yasa ve Kanunların bir ruhaniyeti yokmuda ruhaniyet anlamı taşıyan yapılan duadan neden rahatsız olunuyor ve gereksiz yere gündeme düşüyor...
Pes yani, masonların var oluşu bile inşaanın ruhaniyetini kutsamaktansa, rahatsız olanlar kafalarında oluşturdukları neyi kutsuzluyorlar!
Öz ile ruhaniyet taşıyan manevi olanlar aynı şeylermidir? Tabiki hayır! Pek
Yargının ilk etapta insanın vicdan duygusundan meydana geldiğinden bahs edilirya veya Yargı ile vicdan çokça özdeşleştirilirya, peki ya vicdan, genellikle duygulardan meydana gelen bir eğilim ve hissi-i yetimidir veya ancak manevi olarak kavranabilinen bir duygumudur?
Umarım dörtlemi, dörtgen ve kare ilen ipyumağının altındaki ile birazcık anlatmışımdır...
Tabiki anlayana Vesselam...
serbest kürsü
18.07.2021 - 01:57,...dilenerek çakmakmı istiyorduda, elinde ne vardıda mesajı neydi?
Meşgul birisine Allah ismini kullanarak rahatsızmı ediyordunda, bilinçinin dışında sorgulamaya kalkdın?
Dilenme derecesinde tanımadığın bir insanla haşir neşir olurmuydunda o an meşgul olduğuna bakmaksızın. Meşgul olmasaydı bile bilinçinin dışındaydı işte gitti çakmağın üstüne oturdu işte.
Bugünki konun neydide, geçenlerde ap açık imgeleyerek nefretini gördüm işte...
Çakmakda, mumda, ateşte kıvılcım oluşmadan yanmaz, işte!
Çakmakda mumda yaş ise kurutacak güneşin sıcaklığımıydıda, işte...?
Sen kimi denemeye kalkdında, sen kime neyi belirsizce ima etmeye kalkdında, yemeğin beş dakika geç gelecek dedin(!)
Eda: adamayı, adanmayı yerine getiren...
- Nesnelerden örs veya kağıtsa, üzerinde aletlerle birlikte dövülenlerden veya aletlerle birlikte yazılanlardan sağlam ve dayanıklı olmasını icab etmekle birlikte hep aynı yerde kalmasıyla yeri adanmazlıkmıydı?
İfâ: faaliyeti, ifadeyi yerine getiren...
Aletlerden düz cetvel veya pergelse, çizgi şeklini ifâ etmezmi?
- Belkim katagorik zorunluluğu idrakiyetinizde ihya etmeye aklınız yetmiştir?
Hadi bakalım, pisliğin kendisi olurcasına birşeyleri imâ etmeye hayasızlıklar üzeri cürret göstermeye devam edin!
https://music.
hayat size neler öğretti?
13.07.2021 - 01:01Hey hat Hayat, Hayata göre kısa yaşâma göre uz vakit önce, Biilinçi sende kaybedince kişiye göre değildim dedin işte!
Hay yaşa, Bilinçi sende bulunca kısada olsa Bende Hayatın içindeyim dedin işte!
hayat size neler öğretti?
13.07.2021 - 00:11Hayat size neler öğretti, hadi söyle bakalım, Hayat ile yaşam'ı ayırt edebilmem ne?
hayat size neler öğretti?
11.07.2021 - 14:20DUAL-İZM
Fiziksel olarak yansıtan yerde, aynadan başka kendim kendimi göremiyorum, bulunduğum yerde insanlar ayna olmadan görebiliyorlar veya insanları görmem için ayna gerekmiyor, fakat kim karşı karşıya kalsa, kiminle karşı karşıya kalsam, yatayda vertikalde sağım solu solum ise sağı veya sağı solum solu ise sağım. Yani yatayda nesnesel objesel boyutta algılama çapraz ve kesişik. Dikeyde horizontalde ise yukarısı ve aşağısı algısı herkes için aynı, çünkü gök ve yer, alt ve üst herkesin ortak referansı...
Demekki ortak referansda hakikat hep aynı, fakat kılıfı estetiği değişik değişik libaslanmış hakikatlar ayrı ayrı çeşitli çeşitli...
hayat size neler öğretti?
11.07.2021 - 01:15Fiziksel olarak yansıtan yerde, aynadan başka kendim kendimi göremiyorum, bulunduğum yerde insanlar ayna olmadan görebiliyorlar veya insanları görmem için ayna gerekmiyor, fakat kim karşı karşıya kalsa, kiminle karşı karşıya kalsam, yatayda vertikalde sağım solu solum ise sağı veya sağı solum solu ise sağım. Yani algı çaprazlama. Dikeyde horizontalde ise yukarısı ve aşağısı algısı herkes için aynı, çünkü gök ve yer herkesin ortak referansı... Demekki ortak referansda hakikat hep aynı fakat kılıfı estetiği değişik değişik libaslanmış hakikatlar ayrı ayrı çeşitli çeşitli...
serbest kürsü
07.07.2021 - 17:44https://music.
Fareli köyün kavalcısı ---> 2:46 - 2:51
serbest kürsü
07.07.2021 - 13:08https://music.
serbest kürsü
28.06.2021 - 16:50Renklamlar ubs Reklamlar, orta direkten sonra(!)
serbest kürsü
28.06.2021 - 14:13"Şey Öz, alttaki metnde hem kelime, hem nida, hemde ünlem olabilen in Gänzefüßchen tırnaklanan "şey''dir".
- Bir tanıştığımla, eleştirirken cevaben (Tüz)ük demesi üzerine 'Öz' hakkında kısaca, kürsüde geçenlerde paylaşımımın devamı niteliğine kısaca kafa yormam icab etti...
- 'Öz': sıfatın niteliğini, (öz)elliğini kendisine göre bir somutluk içeremeyeceğinden insandan insana perspektife amaca göre içe yönelik anlamda ve dışa yönelik anlamlandırmada değişkenlik s(öz)konusu mevcut olduğundan ve anlamı (öz)gür kılmak bâbında soyut bir kavrammıdır?
- Bu sebeptendirki felsefi bir kavram olarak "T(öz)" denildiğinde ise s(öz) konusu 'Öz' olanın değişkenlik içerenlerin saptanmış ve işlenmiş olması nedeniyle 'Öz'ün kavranmasından somutsal kavram olarak yorumlanmasıdır...
- Yani, 'Öz' somutlaştığındamı "Töz" s(öz) konusumudur?
- Misal, Örnek: 'Öz'ü herhangi bir kurumun veya kuruluşun tutacağı yolu ve uygulayacağı hükümleri sırasıyla gösteren maddelerin hepsi, nizamname, statü; Tdk' da belirtilmiş olan (Tüz)ük kelimesini ele aldığımızda.
- (Tüz)ükdeki "Tüz" "Töz" kelimesinin türemindeki etkenler yüzünden dolayı sıfatın nitelik, (öz)ellik maddelerinin işlenmiş ve nitelendirilmiş olmasındanmı düşünülmüşdür?
- Yoksa "Tuz" "Toz" kelimesinden ötürü işlevin (öz)elliğinin niteliğinin "Tuz"dan "Toz"dan olsun diyemi türem bağlamında "Tüzük" kavramı düşünülmüştür?
- Yukarıdaki belirtmiş olduğumdan anladığım kesin olarak şudurki, herhangibi (Tüz)üğün ancak ve ancak Tüzeller ve Tür'den türemiş Türellerin göz önünde bulundurulması taktirinde yazılması gerektiğidir...
- Ahhhh! Yazılanlar olmasaydı, fönetikde, retorikde, anlamada ve anlamlandırmada sağlıklı ve somut Tür'lerden türemiş Türemler ve Türevler gelişirmiydi?!
Toplam 1248 mesaj bulundu