Bir gün genç bir adam, büyük düşünür Aristo'ya gider yalvarır; "Lütfen, Aristo, bana bildiğin her şeyi öğret." der. "Bildiğin her şeyi, ama her şeyi bilmek istiyorum!" "İsteğini düşüneceğim. Ama önce birlikte nehre doğru böyle yürüyelim, ne dersin?" der Aristo. Genç adam nehre doğru Aristo'yla birlikte yürür. Nehre vardıklarında Aristo eğilip yerden bir taş alır, suya bırakır ve genç adama taşı sudan çıkarmasını söyler. Genç adam taşı çıkarmak üzere eğilince Aristo onu ensesinden kavrayıp kafasını suya sokar ve genç adam canhıraş bir halde kollarını sallayana dek öylece tutar. Genç adam nefes alabilmek için debelenip durur. Aristo, genç adamın bu numaradan kendine bir ders çıkarmış olacağına kanaat getirdiğinde kafasını sudan çıkarır. Nihayet tekrar konuşabilecek hale gelince şaşkınlık ve öfkeyle sorar genç adam: "Neden yaptın bunu? Az kalsın boğuluyordum!"
Aristo yanıtlar: "Sana bildiğim her şeyi öğreteceğim. Ama öğreteceklerimi öğrenmek için, öğreteceklerime fena halde ihtiyaç duyman lazım. Yaşamak için nefes almaya duyduğun kadar gereksinim duymuyorsun, öğreneceklerinin sana bir faydası olmaz."
HİSSETMEK
mutlu olmayı bilmek mutlu olmak değildir. mutluluğu her kes
tarif edebilir ama mutlu olmak çok ayrı bi şey.
25 yıl sigara içtim ve sigara içmek deliliktir dedim. ve yine içtim sigara içmemem gerektiğini bildiğim halde yine içtim. sigaranın ne olduğunu ne kadar zararlı olduğunu her kez biliyor. sağlığa ne kadar zararlı olduğunu her kez söylüyor en çokta içenler söylüyor ama yine de içiyor. işte bilmek yetmiyor, yine de içiyoruz işte o zaman akılda kim oluyormuş diyesim geliyor.
şöyle bi bilgi vereyim size
bi kahramanlık hikayesini yanınızda anlatırlar dinlersiniz öğrenir bilirsiniz yada okuyarak bilirsiniz.
yada o kahramanlığı izler gözlerinizle görüp şahit olursunuz ve yine o kahramanlık hikayesine bilirsiniz.
ama makbul olan ve değişimimin anahtarı hissetmektir. o kahraman siz olur o kahramanlığı siz yaparsınız o kahramanın hissettiklerini siz hissedersiniz.
sigarayı içmemeyi hissedersiniz. işte en makbul olan budur en geçerli olan da bu yoldur.(tasavvuf ta da da makbul olan yol budur)
mutlu olursunuz mutluluğu hissedersiniz iliklerinize kadar mutlu olursunuz işte bu hikayenizin kahramanı olmak. bilmek yetmez mutluluğu hissedip mutlu olmalı insan hissetmek gerekli. ve hissedilen kadar müthiş bir güç yoktur ve bilmek yetmez bulmak gerekli, bulmak yetmez olmak gerekli.
kütle ve hızın çarpımı momentumu veriyor . kişilerin sıfatlarını kütle, sözlerini de hız gibi düşünürüm hep. sıfat ve etkili sözlerin çarpımı toplumsan momentumdur toplumdaki etkisidir. sözün etkilli olabilmesi için söyleyenin de sıfatlarının da güçlü olmasına bağlıdır. bugün pekerin konuşmalarının etkili olmasının sebebi de budur. pekerin sıfatları ve sözleri toplumsal etkisi çok fazla yani momentumu çok fazla.
sıfatlarımızın ve sözlerimizin çarpımı toplumsal momentumumuzu verir. ne kadar etkiliysek veya etkisizsek bu mekanizma belirler momentumumuzu.
bu sözler kirli şehvet duygusu tarafından sarfedilmiş. ikna etmek vicdanın sesini kısmak için söylemiş sözler olduğunu düşünüyorum.aşkla falan ilgiside yok
bu dünyada kim zevki sefa içinde yaşıyorsa ölümden en çok onlar korkarlar.
çünkü: her şey zıddıyla var olmuştur. bir şey ne kadar güzelse (örneğin hayat) onun terk olunması da o kadar çok acı verir.
biz insanlar yediğimiz hayvanların bedenlerini çalıp hayatlarını ellerinden alıyoruz ve haram değil , ama bi insan başka bi insanın ufacık değersiz bile olsa malını izni olmadan alırsa hırsızlık ve haram. bence bu insanlığın da dinlerinde iki yüzlülüğü ........
Oksimoron, birbiriyle çelişen ya da tamamen zıt iki kavramın bir arada kullanılması ve bu şekilde oluşturulmuş ifade. Bazen anlamı kuvvetlendirmek için veya edebî sanat yapmak amacıyla kullanılır; bazen de halihazırda kullanılan bir kavramı eleştirmek veya alaya almak için kullanılır.
vikipedi
segiyi sevgiyle biliyoruz aşkı aşkla hissetmeyen ne bilsin. her şey kendiyle bilinir yaradanın da yaradan la biliyoruz.
sen atmadın o attı sen söylemedin o söyledi sen görmedin o gördü noktasına geldik .
ve bu nokta kafaların karıştığı bi çoklarının şirke düştüğü yolunu sapıttıkları yerdir der velilerimiz.
Peter Woodbury, Edgar Cayce ' in her şeyine bakmak için buradayız! Yorumlarınızı okumayı dört gözle bekliyorum. Lütfen paylaşın!
İşte bugün incelemek istediğim okuma:
'' İnsanın zihninde ektiği şey, bir başkasının kendine karşı eyleminde biçilir, ya da kendi aklının diğerine yönelik inşa ettiği davranışlarla kendini ölçer." (5459-2)
Bu kısa ve büyüleyici okuma klibinde Cayce kaynağı karma temalarının etkileşimini anlatıyor, zihin inşa edici, düşünceler şeylerdir ve yaratıcı veya '' tanrılar '' olarak kendi rollerimizdir. Kendi düşüncelerimiz, yaratıcı ya da kınama, olay dönüşü kendi kendimizle '' yaratıcılarıyla tanışmak '' için. Tanrı ' nın ruhlara '' yarattığı '' (ya da bilinç verdiği) yönleri olarak, düşüncelerimiz yönlerimiz ya da kendimiz, kendi yarattıklarımız, yani konuşmamız ve muazzam çocuklar gibi, sonunda evimize dönmeli ve bizimle buluşmak için.
Hiç bu şekilde kendi aklımızı düşünmemiştim. Aslında akıl sadece inşa eden değil, aynı zamanda akıl da (küçük c) yaratıcıdır diyebilirsiniz.
ŞU ÇILGIN TÜRKLER :bugün ülkemiz çok zengin değil 100 milyarlarca dolar harcayıp dün ya denizlerinde filolar gezdiremiyoruz. uçak gemilerimiz yok. türk savaş uçaklarını dünyanın başka yerlerine gönderemiyoruz. ama bunun bi yolu var sanırım. denizin üstünü buz tutturup uçaklarımız için pistler yapa biliriz.ve savaş uçaklarımızı göndermek istediğimiz yere uçaklarımızın yakıt ikmali için buzdan hava alanları inşa edebiliriz. bugün tankerlerle taşınan sıvılaştırılmış gazlar gemilerle taşınıyor ve bu gazlar -170 dereceye kadar soğutuluyor hatta bazı gazlar -230 dereceye kadar soğutula biliyor. yaklaşık -200 derecelik bi ısı korkunç bi soğukluk eğer istersek çok kısa bi sürede denizin üstünde uçakların inebileceği yakıt ikmali yapabileceği buzdan pistler yapa biliriz.ve dünyanın her yerine uzana biliriz.
moratoryum kelimesinin anlamını beğensekte beğenmesek te az çok anlamını öğrendik yakında doktora tezi yazabilecek kadar hepimiz bilgi sahibi olacakmışız gibime geliyor
1.
ECO.
bir ülkede, savaş durumu ya da benzeri olağanüstü dönemlerde, devletin ödeme süresi gelmiş borçlarını yasayla ertelemesi.
2.
TİCARET TERİMİ
borçlunun, borcunu ödeyemeyecek durumda olduğunu bildirerek, alacaklıya ödeme planı önermesi.
Moratoryumda ise devlet, yurtdışından aldığı borç, mal ya da hizmete karşılık ilan eder. Ancak, bazı ülkelerde konkordato ve moratoryum aynı işlevi görmektedir. şirketler ve bireylerde moratoryum ilan edebilir.
Kazak almak için bir mağazaya girmiştim sanırım kış aylarının başıydı. Ben bakarken yanıma bir kadın geldi o da bakmaya başladı. Onun arkasından da bir adam geldi kadını beklemeye başladı. Kadın döndü "şunu mu deneyim şunu mu" diye sordu. Adam hayatımda duyduğum en iğrenç kahkahayı patlatıp "ne fark eder ikiside yakışmayacak sana" diye cevap verdi.
Kadın ile göz göze geldik o an. Kızardı, gözleri doldu, elindekileri bırakıp oradan gitti. Peşinden gidip sarılmak istedim kadına, "üzülme ne olur çok güzelsin" diye teselli etmek istedim ama yapamadım işte.
Bir arkadaşım anlatmıştı yine. Eşinin kendisini devamlı başka adamlar ile kıyasladığını, dizilerde gördüğü adamları örnek gösterip "bak şunlar gibi ol" dediğini, en ufak hatasında onu beceriksiz, işe yaramaz ve kötü baba olmak ile suçladığını ve bunun kendisini çok yorduğunu söylemişti.
Evliliklerin bitme sebeplerinin temel nedenlerine baktığım zaman hep "beklenti" eşiğinin fazla tutulmasından dolayı olduğunu görüyorum. İnsanlar artık "en iyisini" kendisinin hak ettiğini düşündükleri için evin içinde de en iyisi (!) dolaşsın istiyorlar.
Koridorda Adriana Lima ile karşılaşmak isteyen adamların İlyas Salman'dan hallice olmaları ayrı ironi, Vehbi Koç gibi başarılı adam bekleyen kadınların da en büyük başarısının biten şampuana su koymayı akıl etmesi ayrı ironi.
Bir çocuğun çizdiği resime "bu ne kadar kötü bir resim, hiç o dağlar kırmızı olur mu, kalem öyle mi tutulur, hem sen neyi becerebiliyorsun ki zaten" dediğiniz zaman mı yoksa, "dağların kırmızı olabileceği hiç aklıma gelmemişti ne güzel hayal gücün var, kalemi şöyle tutsan sanki daha güzel şeyler ortaya çıkacak" diye motive etmek mi onun başarısına katkı sağlar?
Biz genelde birinciyi seçiyoruz. Karısının fazla kilosundan şikayetçi olan "hayvan gibi oldun" diyerek ona kilo verdireceğini zannediyor. Ya da kocasının sorumsuz olmasından şikayetçi olan kadın "bi işi de düzgün yap" dediği zaman adama o gün bir aydınlanma geleceğini falan düşünüyor.
İletişim kurmayı bilmiyoruz toplum olarak. Okullarda yabancı dil dersinin yanına gönül dilini de eklemek lazım belkide. Çünkü en yabancısı olduğumuz konu artık gönül almak oldu.
(alıntı)
Henry Ford
-Düşünmek zor iştir, muhtemelen bu nedenle çok az kişi düşünür. -Bir insanın üniversiteyi bitirmesine yardımcı olabilirsiniz, fakat istemezse ona düşünmeyi öğretemezsiniz.
DURMUN GÜCÜ: kalbin ritmini ve buna bağlı olarak hal ve durumlarımızı değiştirebilmenin en etkili yolu betimlemelerimiz de kullandığımız kelimeleri biliçli olarak değiştirmektir.
ben hayretten ibaretim desem abartmış olmam .herşeyi merak ettim en sonda kendimi merak etmeye başladım . nasıl düşündüğümü duygularımı nasıl oluşturduğumu .nasıl hissettiğimi merak etmeye başladım . daha sonrada hissettiğim duygularımın neler old ...
sevgi
14.07.2022 - 11:20“Sevgi;
İlahi bir sırdır..!
Her zata, layık olduğu kadarıyla verilir..!
İ. Arabi
aristo
14.06.2021 - 21:37Bir gün genç bir adam, büyük düşünür Aristo'ya gider yalvarır; "Lütfen, Aristo, bana bildiğin her şeyi öğret." der. "Bildiğin her şeyi, ama her şeyi bilmek istiyorum!" "İsteğini düşüneceğim. Ama önce birlikte nehre doğru böyle yürüyelim, ne dersin?" der Aristo. Genç adam nehre doğru Aristo'yla birlikte yürür. Nehre vardıklarında Aristo eğilip yerden bir taş alır, suya bırakır ve genç adama taşı sudan çıkarmasını söyler. Genç adam taşı çıkarmak üzere eğilince Aristo onu ensesinden kavrayıp kafasını suya sokar ve genç adam canhıraş bir halde kollarını sallayana dek öylece tutar. Genç adam nefes alabilmek için debelenip durur. Aristo, genç adamın bu numaradan kendine bir ders çıkarmış olacağına kanaat getirdiğinde kafasını sudan çıkarır. Nihayet tekrar konuşabilecek hale gelince şaşkınlık ve öfkeyle sorar genç adam: "Neden yaptın bunu? Az kalsın boğuluyordum!"
Aristo yanıtlar: "Sana bildiğim her şeyi öğreteceğim. Ama öğreteceklerimi öğrenmek için, öğreteceklerime fena halde ihtiyaç duyman lazım. Yaşamak için nefes almaya duyduğun kadar gereksinim duymuyorsun, öğreneceklerinin sana bir faydası olmaz."
sahra
13.06.2021 - 20:42bütün dünyanın iklimini değiştirebilecek ve kuzey avrupayı yaşanmaz hale getirebilecek potansiyele sahip keşfedilmeyi bekliyor.
hissetmek
08.06.2021 - 11:41HİSSETMEK
mutlu olmayı bilmek mutlu olmak değildir. mutluluğu her kes
tarif edebilir ama mutlu olmak çok ayrı bi şey.
25 yıl sigara içtim ve sigara içmek deliliktir dedim. ve yine içtim sigara içmemem gerektiğini bildiğim halde yine içtim. sigaranın ne olduğunu ne kadar zararlı olduğunu her kez biliyor. sağlığa ne kadar zararlı olduğunu her kez söylüyor en çokta içenler söylüyor ama yine de içiyor. işte bilmek yetmiyor, yine de içiyoruz işte o zaman akılda kim oluyormuş diyesim geliyor.
şöyle bi bilgi vereyim size
bi kahramanlık hikayesini yanınızda anlatırlar dinlersiniz öğrenir bilirsiniz yada okuyarak bilirsiniz.
yada o kahramanlığı izler gözlerinizle görüp şahit olursunuz ve yine o kahramanlık hikayesine bilirsiniz.
ama makbul olan ve değişimimin anahtarı hissetmektir. o kahraman siz olur o kahramanlığı siz yaparsınız o kahramanın hissettiklerini siz hissedersiniz.
sigarayı içmemeyi hissedersiniz. işte en makbul olan budur en geçerli olan da bu yoldur.(tasavvuf ta da da makbul olan yol budur)
mutlu olursunuz mutluluğu hissedersiniz iliklerinize kadar mutlu olursunuz işte bu hikayenizin kahramanı olmak. bilmek yetmez mutluluğu hissedip mutlu olmalı insan hissetmek gerekli. ve hissedilen kadar müthiş bir güç yoktur ve bilmek yetmez bulmak gerekli, bulmak yetmez olmak gerekli.
sıfat
08.06.2021 - 11:38kütle ve hızın çarpımı momentumu veriyor . kişilerin sıfatlarını kütle, sözlerini de hız gibi düşünürüm hep. sıfat ve etkili sözlerin çarpımı toplumsan momentumdur toplumdaki etkisidir. sözün etkilli olabilmesi için söyleyenin de sıfatlarının da güçlü olmasına bağlıdır. bugün pekerin konuşmalarının etkili olmasının sebebi de budur. pekerin sıfatları ve sözleri toplumsal etkisi çok fazla yani momentumu çok fazla.
sıfatlarımızın ve sözlerimizin çarpımı toplumsal momentumumuzu verir. ne kadar etkiliysek veya etkisizsek bu mekanizma belirler momentumumuzu.
istek
25.05.2021 - 23:34istek kendi kendini var eder. her şey ilahi huzura meyleder.
bir_
aşk günah ister
25.05.2021 - 15:49bu sözler kirli şehvet duygusu tarafından sarfedilmiş. ikna etmek vicdanın sesini kısmak için söylemiş sözler olduğunu düşünüyorum.aşkla falan ilgiside yok
tanrı
16.04.2021 - 12:23allah tanrı yada yaratıcı: sevgi gibi bi şey ama sevgi değil .
ölüm
14.03.2021 - 08:33bu dünyada kim zevki sefa içinde yaşıyorsa ölümden en çok onlar korkarlar.
çünkü: her şey zıddıyla var olmuştur. bir şey ne kadar güzelse (örneğin hayat) onun terk olunması da o kadar çok acı verir.
hayat size neler öğretti?
11.03.2021 - 22:23biz insanlar yediğimiz hayvanların bedenlerini çalıp hayatlarını ellerinden alıyoruz ve haram değil , ama bi insan başka bi insanın ufacık değersiz bile olsa malını izni olmadan alırsa hırsızlık ve haram. bence bu insanlığın da dinlerinde iki yüzlülüğü ........
oksi moron
24.02.2021 - 16:36Oksimoron, birbiriyle çelişen ya da tamamen zıt iki kavramın bir arada kullanılması ve bu şekilde oluşturulmuş ifade. Bazen anlamı kuvvetlendirmek için veya edebî sanat yapmak amacıyla kullanılır; bazen de halihazırda kullanılan bir kavramı eleştirmek veya alaya almak için kullanılır.
vikipedi
Moron
23.02.2021 - 18:38kısmen ahmak geri zekalı kimse
Gönül
14.02.2021 - 23:58insan sonradan anlar göze hitap edenle gönüle hitap edenin çok farklı olduğunu.
sadi şirazi
sen nesin
16.01.2021 - 18:17segiyi sevgiyle biliyoruz aşkı aşkla hissetmeyen ne bilsin. her şey kendiyle bilinir yaradanın da yaradan la biliyoruz.
sen atmadın o attı sen söylemedin o söyledi sen görmedin o gördü noktasına geldik .
ve bu nokta kafaların karıştığı bi çoklarının şirke düştüğü yolunu sapıttıkları yerdir der velilerimiz.
sen nesin
16.01.2021 - 17:51ya yaratanı arıyorsan o zaman nesin...
bilinç
04.12.2020 - 09:31.. tüm bilinç tek bir bilinçtir.
Edgar Cayce okuyor 136-59
akıl
18.11.2020 - 16:21Peter Woodbury, Edgar Cayce ' in her şeyine bakmak için buradayız! Yorumlarınızı okumayı dört gözle bekliyorum. Lütfen paylaşın!
İşte bugün incelemek istediğim okuma:
'' İnsanın zihninde ektiği şey, bir başkasının kendine karşı eyleminde biçilir, ya da kendi aklının diğerine yönelik inşa ettiği davranışlarla kendini ölçer." (5459-2)
Bu kısa ve büyüleyici okuma klibinde Cayce kaynağı karma temalarının etkileşimini anlatıyor, zihin inşa edici, düşünceler şeylerdir ve yaratıcı veya '' tanrılar '' olarak kendi rollerimizdir. Kendi düşüncelerimiz, yaratıcı ya da kınama, olay dönüşü kendi kendimizle '' yaratıcılarıyla tanışmak '' için. Tanrı ' nın ruhlara '' yarattığı '' (ya da bilinç verdiği) yönleri olarak, düşüncelerimiz yönlerimiz ya da kendimiz, kendi yarattıklarımız, yani konuşmamız ve muazzam çocuklar gibi, sonunda evimize dönmeli ve bizimle buluşmak için.
Hiç bu şekilde kendi aklımızı düşünmemiştim. Aslında akıl sadece inşa eden değil, aynı zamanda akıl da (küçük c) yaratıcıdır diyebilirsiniz.
Şu Çılgın Türkler
08.11.2020 - 01:53ŞU ÇILGIN TÜRKLER :bugün ülkemiz çok zengin değil 100 milyarlarca dolar harcayıp dün ya denizlerinde filolar gezdiremiyoruz. uçak gemilerimiz yok. türk savaş uçaklarını dünyanın başka yerlerine gönderemiyoruz. ama bunun bi yolu var sanırım. denizin üstünü buz tutturup uçaklarımız için pistler yapa biliriz.ve savaş uçaklarımızı göndermek istediğimiz yere uçaklarımızın yakıt ikmali için buzdan hava alanları inşa edebiliriz. bugün tankerlerle taşınan sıvılaştırılmış gazlar gemilerle taşınıyor ve bu gazlar -170 dereceye kadar soğutuluyor hatta bazı gazlar -230 dereceye kadar soğutula biliyor. yaklaşık -200 derecelik bi ısı korkunç bi soğukluk eğer istersek çok kısa bi sürede denizin üstünde uçakların inebileceği yakıt ikmali yapabileceği buzdan pistler yapa biliriz.ve dünyanın her yerine uzana biliriz.
Moratoryum
05.11.2020 - 14:35moratoryum kelimesinin anlamını beğensekte beğenmesek te az çok anlamını öğrendik yakında doktora tezi yazabilecek kadar hepimiz bilgi sahibi olacakmışız gibime geliyor
Moratoryum
05.11.2020 - 11:011.
ECO.
bir ülkede, savaş durumu ya da benzeri olağanüstü dönemlerde, devletin ödeme süresi gelmiş borçlarını yasayla ertelemesi.
2.
TİCARET TERİMİ
borçlunun, borcunu ödeyemeyecek durumda olduğunu bildirerek, alacaklıya ödeme planı önermesi.
Moratoryum
04.11.2020 - 18:34Moratoryumda ise devlet, yurtdışından aldığı borç, mal ya da hizmete karşılık ilan eder. Ancak, bazı ülkelerde konkordato ve moratoryum aynı işlevi görmektedir. şirketler ve bireylerde moratoryum ilan edebilir.
iletişim kuramamak
04.11.2020 - 10:40Kazak almak için bir mağazaya girmiştim sanırım kış aylarının başıydı. Ben bakarken yanıma bir kadın geldi o da bakmaya başladı. Onun arkasından da bir adam geldi kadını beklemeye başladı. Kadın döndü "şunu mu deneyim şunu mu" diye sordu. Adam hayatımda duyduğum en iğrenç kahkahayı patlatıp "ne fark eder ikiside yakışmayacak sana" diye cevap verdi.
Kadın ile göz göze geldik o an. Kızardı, gözleri doldu, elindekileri bırakıp oradan gitti. Peşinden gidip sarılmak istedim kadına, "üzülme ne olur çok güzelsin" diye teselli etmek istedim ama yapamadım işte.
Bir arkadaşım anlatmıştı yine. Eşinin kendisini devamlı başka adamlar ile kıyasladığını, dizilerde gördüğü adamları örnek gösterip "bak şunlar gibi ol" dediğini, en ufak hatasında onu beceriksiz, işe yaramaz ve kötü baba olmak ile suçladığını ve bunun kendisini çok yorduğunu söylemişti.
Evliliklerin bitme sebeplerinin temel nedenlerine baktığım zaman hep "beklenti" eşiğinin fazla tutulmasından dolayı olduğunu görüyorum. İnsanlar artık "en iyisini" kendisinin hak ettiğini düşündükleri için evin içinde de en iyisi (!) dolaşsın istiyorlar.
Koridorda Adriana Lima ile karşılaşmak isteyen adamların İlyas Salman'dan hallice olmaları ayrı ironi, Vehbi Koç gibi başarılı adam bekleyen kadınların da en büyük başarısının biten şampuana su koymayı akıl etmesi ayrı ironi.
Bir çocuğun çizdiği resime "bu ne kadar kötü bir resim, hiç o dağlar kırmızı olur mu, kalem öyle mi tutulur, hem sen neyi becerebiliyorsun ki zaten" dediğiniz zaman mı yoksa, "dağların kırmızı olabileceği hiç aklıma gelmemişti ne güzel hayal gücün var, kalemi şöyle tutsan sanki daha güzel şeyler ortaya çıkacak" diye motive etmek mi onun başarısına katkı sağlar?
Biz genelde birinciyi seçiyoruz. Karısının fazla kilosundan şikayetçi olan "hayvan gibi oldun" diyerek ona kilo verdireceğini zannediyor. Ya da kocasının sorumsuz olmasından şikayetçi olan kadın "bi işi de düzgün yap" dediği zaman adama o gün bir aydınlanma geleceğini falan düşünüyor.
İletişim kurmayı bilmiyoruz toplum olarak. Okullarda yabancı dil dersinin yanına gönül dilini de eklemek lazım belkide. Çünkü en yabancısı olduğumuz konu artık gönül almak oldu.
(alıntı)
düşünmek
01.11.2020 - 00:30Henry Ford
-Düşünmek zor iştir, muhtemelen bu nedenle çok az kişi düşünür. -Bir insanın üniversiteyi bitirmesine yardımcı olabilirsiniz, fakat istemezse ona düşünmeyi öğretemezsiniz.
durum
25.10.2020 - 20:11DURMUN GÜCÜ: kalbin ritmini ve buna bağlı olarak hal ve durumlarımızı değiştirebilmenin en etkili yolu betimlemelerimiz de kullandığımız kelimeleri biliçli olarak değiştirmektir.
Toplam 396 mesaj bulundu