Mehmet Talat Uzunyaylalı Antoloji.com

M. Talât UZUNYAYLALI
1953 yılında Erzurum’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Erzurum’da tamamladı. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesinden mezun oldu.
Gazeteciliğe 1972 yılında Erzurum’daki mahalli gazetelerde yazı yazarak başlayan M. Talât Uzunyaylalı, 1974-1984 yılları arasında, İstanbul’da, Yeni Asya, Milli Gazete, Yeni Devir gazetelerinde çalıştı. 1984 yılında Anadolu Ajansına girdi ve bu kuruluştan 1999 yılında emekli oldu.
2000 yılında Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünde okutman sıfatıyla görev yapmaya başlayan Uzunyaylalı, beş yıl buyunca da rektörlük basın müşavirliği görevini yürüttü. 2013 yılında Erzurum Büyükşehir Belediyesine geçen Uzunyaylalı, bu kuruluşta, ‘Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı’ olarak çalıştı. Uzunyaylalı evli, dört çocuk babasıdır.
Uzunyaylalı, http://www.kuranufku.com sitesinde özgün Kuran yazıları yazmaktadır.
Roman ve araştırma-inceleme dallarında eserler vermeye devam eden Uzunyaylalı’nın yayınlanan çalışmaları şöyle:
Roman: Senatörün Kızı (1. Baskı 1986, AHD), Taht ve Baht (1. Baskı 1995, BAKA), Sabrın Suskun Sesi (1. Baskı 1992, BEKA), Aydınlığı Bulan Adam (1993, 2. Baskı, BEKA), Efsane Kadın Nene Hatun (1. Baskı: 2006, 19. Baskı, Ocak 2015, Nesil) Paylaşılamayan Topraklar. (İlk baskı 2009, 4. Baskı 2015, BKY)
..

Devamını Oku
  • Işık German Ersoy
    Işık German Ersoy 01.01.2023 - 23:02

    Gruplar arkadaşımız Sn. Mehmet Talat Uzunyaylalı
    << DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN >>
    * Antoloji Yetkili Şairleri * Antoloji Üyeleri * Çağdaş Şairler * Antoloji Gruplar Üyeleri *

Toplam 1 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR


Toplam 4 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR
  • serbest kürsü

    23.09.2022 - 11:16

    SADECE AKIL YETMEZ KALP GÖZÜYLE DE BAKMAK GEREK!

    Gökler ve yer, Allah’ın ilmini, kudretini, sanatını gösteren ve insanı eğitmeye, irşat etmeye kâfi canlı bir kitaptır. Varlıklar bu ilahi kitabın harfleri, satırları, cümleleridir. Kâinat kitabı beş duyuya, akla ve vicdana bakarak adeta ihtar ediyor: Bir kitap nasıl ki yazarsız olmaz bu evren de Yaratıcısız olmaz. Aklını başına al, iman et, amel-i salih işle. İnansan da inanmasan da seni yaratan seni diriltecek ve dünya hayatının hesabını soracak. O halde kibri, inadı, felsefi ve ideolojik tavırları ve yaklaşımları bırak, Allah’a yönel, emirlerini yap ebedi hayatını cehennem malzemesi olmaktan kurtar. (https://kuranufku.com/2022/09/23/671-fikir-kaf/)

  • ölüm

    15.08.2022 - 13:56

    EN BÜYÜK TEHLİKE: OLMADAN ÖLMEK!

    Dünya ve uzay, yaşıyor. Fakat ölecek. (Kıyamet)
    Ölmeme olasılığı var mı?
    Yok! Çünkü tekamül yasasına tabi her varlık doğar, büyür ve ölür. İnsan, hayvan ve bitki bu yasanın hükmü altında var olup yok olmakta.
    Dünya ve uzay da tekamül yasasına tabi. Onlarda da büyüme ve yok olma her an gerçekleşmekte. Dünyanın üzerindeki değişim, batan yıldızlar, karadelikler, vb. yıldız ölümleri artık dünyamızdan izlenebiliyor.
    Canlı cansız her varlığın ömrü ve bir eceli var. Olur ve ölürüz...
    Sonuç: Demek büyüme yasası gereği ölmemiz zorunludur. Nitekim ölümü ne yakınlarımızdan ne de kendi nefsimizden uzaklaştıramıyoruz. Peki, niçin oluyor ve ölüyoruz.?
    Söz uzun; oldurana ve öldürene rabıta etmek, Kuran'ına göre yaşamak, bu büyük hadise karşısında en garantici yoldur.
    *
    OLUP ÖLMEK İÇİN (1): Olmak yahut var olanlar nedir? Allah'ın (cc) isim ve sıfatlarının tecellisi... Her varlık birden çok isim ve sıfatı gösterir. Mesela bahçemdeki üzeri elma yüklü ağaca baktığım zaman ilk gördüğüm o ağaçta er-Rezzak isminin tecelli etmekte olduğudur. Başımı göğe kaldırdığımda güneş en-Nur ismini tanıtır... hakeza... her bir varlık Allah'ın isim ve sıfatlarını gösterir, öğretir. Allah'ın (cc) isim ve sıfatlarını tanımak farz olmalıdır, fakat böyle bir eğitim bize verilmiyor. Şu esmayı şu kadar çek şu isteklerin olsun! öğretiliyor. Oysa esma-i hüsnan'ın her bir ismiyle sıfatlanmaya çalışmak, bizi kamil Müslüman derecesine taşır. Allah bir karşılık almadan bize rızık veriyor. Öyleyse ben de gelirimin yüzde 2,5'ni her ay sadaka vererek kendi çapımda Yaratıcımı taklit edebilirim. O, el-Âlim'dir; ben de ölene kadar ilimle meşgul olabilirim, öğrenip öğretebilirim; en-Nur gibi, ısı ve ışık saçabilirim... vb. Esma-i Hüsna ile sıfatlanıp hareket ederek ölen Cennetten başka nereye gidebilir!
    OLUP ÖLMEK İÇİN (2)... Mevla'na, kınanan dünya insanın kalbinde olan dünyadır, der. Yoksa fizik âlem kınanmamıştır. Neden kınansın ki, varlık Esma-i Hüsna'dan ibaret. Kâinat ilahi isimlerin mazharı (Hakk'ın ortaya çıktığı göründüğü yer). Dünyayı severiz, uzaya hayran bakarız, çünkü baktığımız ve sevdiğimiz Hakk'ın isim ve sıfatlarıdır... Varlıkta Hakk'ı görmeyen kişide Yaratıcı'ya karşı noksanlık giderilemez, kişi Hakk'ın en büyük göstericisi olduğunun farkında değildir, haliyle kendinin de cahilidir; cahil ölen en dramatik şekilde ölmüştür...
    OLUP ÖLMEK İÇİN (3) Kendine ve evrene Esma-i Hüsna kılavuzluğunda bakan biri Allah'ın apaçık varlığını kendinde ve âlemde müşahede eder. Bu gözleme dayanan bilgi ve şahitlik, insana ayaklarını toplatır! Ayaklarını toplayanın gafleti azalır manevi devleti artar. Kişi, kendine ve Halikına karşı edindiği irfanla olmaya başlamıştır... (M.Talat Uzunyaylalı)

    M.Talat Uzunyaylalı

  • Kuranufku

    27.04.2022 - 19:58

    Allah Teâlâ’ya teşekkür etmemek kibirliliktir!

    “Hamd, âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’adır” (Fatiha 2)

    Allah Teâlâ, bu âyette, yüce Zat’ını bize haber veriyor. Varlığın, dünya ve ahiret hayatının sahibi ve yöneticisi olduğunu öncelikle müjdeliyor. Rahmaniyet ve Rahimiyetinin dünya, berzah, ahiret, cennet ve cehennem gibi yaşam evrelerini kuşattığını bildiriyor. Bu noktadan itibaren anlıyoruz ki, insan, Allah tarafından ebedi bir varlık olarak yaratılmış ve koruma altına alınmıştır.

    Sonuç: Öyle ise, ‘insana’ düşen görev, farkındalık hâlinde, Allah’a, bütün yaşam evrelerinde teşekkür etmektir. Allah’a teşekkür, Kur’an-ı Kerim’de gösterildiği şekliyle, kulluk (İbadet) yapmaktır. İbadeti yoksa insan, şükürsüzdür. Markette kendisine yol verene yürekten teşekkür eden insanın, kendisine hayat ve ebedilik bahşeden, âlemleri kendisine ev yapan Allah’a karşı hamdı/ibadeti terk etmesi büyük bir düşüncesizlik ve kibir olacaktır. Kibir ise, şeytanın tarafına geçmek ve orada saf tutmaktır.

Toplam 4 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR