Licnako Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antoloji ...

  • KURTLAR VADİSİ IRAK

    27.05.2007 - 17:09

    aptalca!

  • ateist

    02.12.2005 - 00:58

    Bilim sadece madde üzerinde araştırma yapar.
    Bilim materyalisttir yani...
    Bunu ne kadar inkar ederlerse etsinler, gerçek değişmez.
    Bilim kalkıp da tanrıyı inceleyim vb gibi şeyler yapmaz; çünkü tanrıların (metafizik olanların. milyonlarca tanrı yaratıldığı için...) bilimsel olarak incelenebilecekleri bir şeyleri yoktur.
    Hatta hiç yoktur! ! !

  • Dinler Arası Diyalog

    26.11.2005 - 12:56

    Bu çok komik bir şey ya...
    Üç din 'büyüğü' biraraya gelmişler, birbirlerine mütavazilik yapıyorlar.
    Halbuki üçü de birbirine göre cehennemlik :-)))

  • komünizm

    14.11.2005 - 00:36

    'Avrupa'da bir hayalet dolaşıoyr komünizm hayeleti...'
    diyor Marx...
    Bu hayalet dünyanın her yerine yayıldı.
    Bujuvazi ve faşistler gerçekten korkmalı...

  • nazım hikmet

    28.10.2005 - 22:44

    BİR CEZAEVİNDE TECRİTTEKİ ADAMIN MEKTUPLARI

    Senin adını kol saatimin kayışına tırnağımla kazıdım,
    Malum ya, bulunduğum yerde ne sapı sedefli bir çakı var;
    (Bizlere alat-ı katıa verilmez)
    Ne de başı bulutlarda bir çınar...
    Belki avluda bir ağaç bulunur; ama
    Gökyüzünü başımın üstünde görmek bana yasak...

    Burası benden başka kaç insanın evidir, bilmiyorum.
    Ben bir başıma onlardan uzağım,
    Hep birlikte onlar benden uzak.

    Bana kendimden başkasıyla konuşmak yasak.
    Ben de kendi kendimle konuşuyorum.
    Fakat çok can sıkıcı bulduğumdan sohbetimi,
    Şarkı söylüyorum karıcığım...
    Hem ne dersin,
    O berbat, ayarsız sesim,
    Öyle bir dokunuyor ki içime,
    Yüreğim parçalanıyor...

    Ve tıplı o eski, acıklı hikayelerdeki
    Yalınayak, karlı yollara düşmüş, yetim bir çocuk gibi
    Mavi gözleri ıslak,
    Kırmızı küçücük burnunu çekerek,
    Seni yanına sokulmak istiyorum.

    Yüzümü kızartmıyor benim,
    Onun bu an böyle zayıf,
    Böyle hodbin,
    Böyle sadece insan oluşu.

    Belki bu halin fizyolojik, psikolojik filan izahı vardır.
    Belki de buna sebep, bana aylardır
    Kendi sesimden başka insan sesi duyurmayan
    Bu demirli pencere,
    Bu toprak testi,
    Bu dört duvardır.

    Saat baş karıcığım,
    Dışarıda susuzluğu acayip fısıltısı
    Toprak damı
    Ve sonsuzluğun ortasında kımıldamadan duran
    Bir sakat ve sıska atıyla
    Yani kederden çıldırtmak için içerdeki adamı
    Dışarıda bütün ustalığı, bütün takım taklavatıyla
    Ağaçsız bir boşluğa kıpkızıl inmekte bu bozkır akşamı...

    Bugün de apansız gece olacaktır.
    Bir ışık gibi dolaşacak yanında sakat, sıska atın.
    Ve şimdi karşımda haşin bir erkek ölüsü gibi yatan,
    Bu ümitsiz tabiatın
    Ağaçsız boşluğuna bir anda yıldızlar dolacaktır.
    Yine o malum sonuna erdik demektir işin,
    Yani bugün de mükellef bir daüssıla için
    Yine her şey yerli yerinde işte, her şey tamama..
    Ben,
    Ben içerdeki adam,
    Yine mutat hünerimi göstereceğim
    Ve çocukluk günlerimin ince sazıyla
    Suzinak makamından bir şarkı ağzıyla
    Yine billahi kahredecek dil-i naşadımı
    Seni böyle uzak,
    Seni dumanlı,
    Eğri bir aynadan seyreder gibi
    Kafamın içinde duymak...

    Dışarıda bahar geldi karıcığım, bahar.
    Dışarıda bozkırın üstünde birdenbire
    Taze toprak kokusu, kuş sesleri vesaire...
    Dışarıda bahar geldi karıcığım, bahar...
    Dışarıda bozkırın üstünde pırıltılar...
    Ve içerde artık böcekleriyle canlanan kerevet,
    Suyu donmayan testi
    Ve sabahları çimentonun üstünde güneş...

    Güneş,
    Artık o her gün öğle vaktine kadar,
    Bana yakın, benden uzak
    Sönerek, ışıldayarak yürür...
    Ve gün ikindiye döner, gölgeler düşer duvarlara,
    Başlar tutuşmaya demir pencerenin camı.
    Dışarıda akşam olur, bulutsuz bir bahar akşamı...
    Ve içerde baharın en kötü saati budur asıl.
    Velhasıl
    O pul pul ışıltılı derisi, ateşten gözleriyle
    Bilhassa baharda ram eder kendine içerdeki adamı
    Hürriyet denen ifrit...
    Bittecrübe sabit karıcığım,
    Bittecrübe sabit...

    Bugün Pazar,
    Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
    Ve ben ömrümde ilk defa
    Gökyüzünün bu kadar benden uzak,
    Bu kadar mavi,
    Bu kadar geniş olduğuna şaşarak
    Kımıldamadan durdum.
    Sonra saygıyla toprağa oturdum,
    Dayadım sırtımı duvara.
    Bu anda ne düşmek dalgalara,
    Bu anda ne hürriyet, ne kavga, ne karım.
    Toprak, güneş ve ben, Bahtiyarım...

    NAZIM HİKMET

  • YÖK

    28.10.2005 - 22:39

    1980 darbesinin, üniversitelerdeki devrimci öğrenci hareketini bastırmak için oluşturulan faşist bir kurum.
    6 Kasımda Ankara'da Kızılay'dayız
    DEVRİMCİ ÖĞRENCİ BİRLİĞİ (DÖB)

  • YÖK

    28.10.2005 - 22:35

    Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB) 6 Kasımda Ankara'da Kızılay'da olacak.
    Faşizme karşı mücadele birliğini yükseltmek için hepberaber...
    Tüm öğrencilere, işçi-emekçilere çağrımızdır...

    POLİTİK ÖZGÜRLÜK KAZANILMADAN AKADEMİK ÖZGÜRLÜK KAZANILAMAZ! ! !
    ÜNİVERSİTELER DEVRİMLE ÖZGÜRLEŞECEK! ! !
    DENİZ YUSUF İNAN SAVAŞA DEVAM! ! !

  • YÖK

    28.10.2005 - 22:31

    1980 faşizminin, üniversitelerdeki devrimci öğrenci hareketini kontrol altına almak için kurulmuştur.
    Fakat ne yaparlarsa yapsınlar bunu engelleyemeyecekler! ! !
    Denizleri, Sinanları, Taylanları katleden bir zihniyete karşı, önderlerimiz tavizsizce savaşmışlardır.
    Bizler de onların izindeyiz! ! !

  • fethullah gülen

    27.10.2005 - 22:09

    Ağlayan hoca...

  • kuran-ı kerim

    14.10.2005 - 21:26

    KUR'ANDAKİ CİNSİYET AYRIMCILIĞI

    Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.(Nisa/34)

    (Yukarıdaki ayet ile kocaya, karısını dövme özgürlüğü tanınıyor ama, kadına kocasını dövme özgürlüğü verilmez hiçbir ayette...)

    Eğer bir kadın kocasının geçimsizliğinden yahut kendisinden yüz çevirmesinden endişe ederse, aralarında bir sulh yapmalarında onlara günah yoktur. Sulh (daima) hayırlıdır. Zaten nefisler kıskançlığa hazırdır. Eğer iyi geçinir ve Allah'tan korkarsanız şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Nisa/4/128

    (Nisa/34 ile karısını dövebilme hakkına sahip olan kocaya, yukarıdaki ayete göre kadın sadece 'sulh' yapmakla yükümlü...)

    'Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinda belli hakları vardır.Ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptirler.' (Bakara/228)

    (Erkeklerin kadınlardan üstün olduğunu kesinlikle belirten bir ayet...)

    Eğer (kendileriyle evlendiğiniz takdir de) yetimlerin haklarına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz (veya size helâl olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın. Haksızlık yapmaktan korkarsanız bir tane alın; yahut da sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.(Nisa/3)

    (Erkeklere, birden çok kadınla evlenme hakkı tanınırken, kadınlara birden çok erkekle evlenme hakkı tanınmıyor...Ayrıca, erkekler karılarının haricinde 'cariye' sahibi olabilirler ama kadınlara kocalarından başka erkek hakkı tanınmıyor...)

  • yaşamak

    14.10.2005 - 21:10

    'Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
    Ve bir orman gibi kardeşçesine...'
    N. Hikmet

  • komünizm

    12.10.2005 - 21:49

    Bilimsel sosyalizm teoerisini atan Marx ve Engels büyük ustalardır...
    Anlamayanlar anlamazlar! ! !
    Şu bir gerçektir ki; dünya gündemini takip ediyorsanız, halkların yönelişe geçtiği tek sistemdir...
    Ve elbet burjuvazinin ve faşistlerin kafasında patlayacaktır! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !

  • şeytan

    12.10.2005 - 21:40

    'ŞEYTAN İLK ÖZGÜR DÜŞÜNÜRDÜR! ...'
    BAKUNİN
    Gerçekten de haklı... :-))

  • Fem Dersaneleri

    09.10.2005 - 15:31

    Amaçları dershanecilik değil,
    Tamamiyle misyonerlik için kurulmuş bir yapı...
    Eee başarı olacak ki, insanlar fem'e gelsinler, gelecekler ki, yobazlık yapacaklar...
    Kız-erkek ayrı eğitim gördüğü bir yerden ne hayır beklersin ki...

  • kuran-ı kerim

    30.09.2005 - 18:06

    Kuran' a göre üreme sıvısı (meni) , bel ile kaburgalar arasından çıkıyor.

    Kuran, modern tıp biliminin gerçeklerini inkar ediyor. Uzun zamandan beri tıp bilimi meninin (döl) , sperm ve spermin içinde yüzdüğü sıvıdan oluştuğunu bilmektedir. Spermler, scrotumda (testis, haya) üretilmektedir. Spermlerin içinde yüzdüğü sıvı ise prostatta üretilmektedir. Yani meni, scrotumda ve prostatta üretilmektedir. Her ikisi de belden daha aşağıdaki anatomik bölgededir. Oysa ki Kuran' a göre meni, bel ile kaburgalar civarından çıkmaktadir! İşte Tarık Suresinin (Sure numarası 86' dır) 6.ve 7. ayetlerinin çeşitli çevirileri:

    Diyanetin Çevirisi: 6- ATILAN BIR SUDAN YARATILDI. 7-(O SU) SIRT ILE GÖGÜS KAFESI ARASINDAN ÇIKAR.

    Yaşar Nuri Öztürk' ün Çevirisi: 6-FIRLAYAN BIR SUYUN BIR PARÇACAĞINDAN YARATILDI O 7-BEL ILE KABURGALAR ARASINDAN ÇIKAR O SU.

    Elmalılı Hamdi' nin Çevirisi: 6-BİR ATILGAN SUDAN YARATILDI. 7-KI, ARKA KEMIĞI ILE GÖĞÜS KEMIKLERI ARASINDAN ÇIKAR.

    İnsanın, erkek vücudundan atılan bir sıvının (meni, döl) etkisiyle oluştuğunu en eski çağlardan beri tüm uygarlıklar biliyordu. Bu nedenle 6. ayette Kuran, yeni ve değişik bir şey söylemiyor. Herkesin o dönemde bile bildiği bir şeyi tekrarlıyor. Önemli olan iddiayı 7. ayette öne sürüyor Kuran: Atılan su (meni) , bel ile kaburgalar arasından (kimi çeviriye göre sırt ile göğüs kafesi arasından) çıkar! Oysa modern tıp kitaplarına göre bel, sırt,kaburga ve göğüs kafesinden uzak bir bölgede, belden aşağı bölgelerde yapılır meni. (Kaynak: Sobotta Atlas of Human Anatomy, Urban & Schwarzenberg. Baltimore-Munich, 1983)

  • 12 eylül

    23.09.2005 - 17:17

    DÖĞÜŞELİM BARIŞ İÇİN

    Soğuk harp bitti

    Sıcak savaşlar başladı

    Memleketim de bir iç savaş halinde

    Memleketim bir içkanamada

    Mezralar yanıyor

    Köyler yanıyor

    İçim yanıyor

    Çocuklar ağlıyor

    Analar ağlıyor

    Anamız ağlıyor

    İçerde onbin aç

    Dışarda yüzbinlerce çıplak

    Barış için döğüşelim

    Döğüşelim barış için

    CAN YÜCEL

  • yaşar kemal

    23.09.2005 - 17:09

    Yaşar KEMAL, gerçeklerin üstünü örtmeden anlatmaya çalışmış birisi...
    'Düşünce Özgürlüğü ve Türkiye' adlı bir kitep çıkardılar, toplumsal sorunlara duyarlı olan aydınlarla beraber; ama kitabı bir eski kitapçıdan başka hiçbir yerde bulamadım.
    Neden mi?
    Özellikle doğuda insanların hangi şartlarda yaşamaya maruz bırakıldığını gözler önüne seriyordu Y. Kemal.
    Vatan haini (!) ilan edilmiş birisi...
    Nazım Hikmet gibi...
    Nedense çoğu zaman 'vatan haini' ilan edilmiş insanlar, halkı, halklaşmayı iliklerine kadar yaşamış insanlardan çıkıyor...

  • komünist

    02.09.2005 - 17:25

    Gerçek barış;
    Sınıflar ortadan kaldırıldığında, yani komünist toplum oluştuğunda gerçekleşecektir...

  • ahmed arif

    08.08.2005 - 17:44

    Hırsla çakarım kibriti
    İlk nefeste yarılanır cigaram.
    Bir duman alırım dolu, bir duman
    Kendimi öldüresiye...
    Biliyorum, sen de mi, diyeceksin
    Ama akşam erken iniyor maphusaneye
    Ve dışarıda delikanlı bir bahar...
    Seviyorum seni, çıldırasıya...

  • incil

    08.08.2005 - 16:37

    Çok şiirsel bir dili var.
    Ben çok beğendim.
    Kuran'la karşılaştırarsak çok daha çekici... :-))

  • türkçülük

    08.08.2005 - 16:35

    Nazizmden pek bir farkı olduğunu söyleyemeyeğim...

  • ırak savaşı

    07.08.2005 - 16:19

    Iraklı direnişçilerin 'terörist' olarak gösterebilmek için elinden geleni yapıyor ABD.
    Tamam gerici, dinci olmaları küçük bir şey değil; ama ABD işgaline karşı savaşıyolar...
    Ve herkes biliyor ki: En büyük terörist ABD'dir. En büyük terörizmi de, Japonya'ya attığı atom bombalarıdır.

    KAHROLSUN ABD-AB EMPERYALİZMİ! ! !

  • ateist

    07.08.2005 - 16:12

    Efsanelere göre yaşamak yerine, bilimi yegane ölçüt kabul edenlerdir.
    İlginçtir:
    Tarih boyunca milyonlarca tanrı uydurmuştur insanoğlu, coğrafi, fiziki vb. olayları açıklayamadığı için.
    Ama toplumlar gelişince, teknolojinin-bilimin de gelişmesiyle beraber; tanrılarına havale ettikleri olayların, aman aman türden olmadıklarını anlamışlardır. Ve böylece tarih, o tanrıları çöpe atmıştır! ! !
    Mesela şu sıralar RA'ya; ya da ARES'e inanan var mıdır? :-))
    Neden?
    Çünkü toplumsal evrimi karşılayamadıklarından dolayı...
    Ve bilim diğerlerini tarihe gömdüğü gibi, bunları da çürütecektir...
    'Yaşayan tarihin diyalektiği böyledir...' (LENİN)

  • tanrı

    21.07.2005 - 21:33

    'İnsanoğlu pek mecnundur. Bir sinek kurdu dahi yaratamazken, gider düzinelerce tanrı yaratır...'
    MONTEİGNE

Toplam 36 mesaj bulundu