…kilisenin camiye bakan kapısından az önce girmişti…üzerinde hep bir ağırlık hissi vererek yürüdüğü için bugün neden bu kadar hızlı yürüdüğünü merak etmiştik…sürdüğü koku geçtikten yarım saat sonra bile alınabiliyordu…bir eli sürekli sıkılmakta diğeri ise ona inat…serbestti…dümdüz geniş bir alna dök ...
Ve onların şiirleri size istediğiniz tadı vermeyebilir..çünkü gerçekler başka hangi lisanla anlatılır ki..o nedenle sarsarlar sizi…sıra dışı oluşları bu yüzdendir..şiirin şah damarına öyle bir dokunurlar ki…onların yerinde olmak istemezsiniz…hissettiklerini hangi acıyı eleyerek anlatsınlar da beğeni ...
Gerçeğin şairi olmak hiçbir vakit kolay olmadı…insanın ne kadar acımasız bir hayvan olduğuna tanık olurken nasıl olunmazkı şair…yeryüzünü gördüğü dehşetten uyandıracak şairler her vakit hazır olacaklardır..siz onlara istediğiniz ismi verin…onlar efsanenin arkasına bakmadan ardına düştüğü insanlardı ...
herkes özgürlüğün ne kadar hafif olabileceğinin şiirlerini yazarken…inandığımız özgürlükten öte sadece şiirdi aslında…ve onun hatırınaydı isimsizliğimiz…evsizliğimiz..tuhaflığımız…parasızlığımız…bir şair gördük mü tanıdığımız için oyulmalıydı gözlerimiz..ama bilmekteydik ki…her kara günün…sabahı en ...
Yüzyıllık bir yolun bütün yolcularını ağırlamıştık oysa…hayatlarımıza şiirin sularından gayrisi akmamış izin vermemiştik…hangi zindanda ölüme durmadık ki..hangi cephede …hangi sokakta…hangi evde…biz şairin ölümüne hiç inanmadık..inanmadığınız hiçbir şey yoktur ..size zarar veremez..var olanlar sadec ...
Yine sürülecektik…bu gün gibi aşinaydı…vuramamışlar…vurulmamıştık..direncimizden kıpkırmızı kesilmişler…horlar gibi soluklanıyorlardı..bataklıktan çıkmayan başımıza ayaklarıyla basıyor basıyorlardı..ölmüyorduk…ölmediğimiz için olsa gerek…bütün silahlarının susturucularını takmış…delik deşik ediyorla ...
..bir o inanmakla kalmıyor…geceleri aniden kayboluyordu…ne zaman nerden çıktığını bilmiyorduk…nefes nefese yatağında buluyorduk..karnında sakladığı her neyse…onu ayakta tutuyordu...kitap okuyordum..ara sıra yazmak için çabalıyor…halsiz parmakları titrerken…vazgeçmiyor…çiziyordu…adımı bir türlü öğren ...
İlk o gün gördüm…sapsarı .. halsizdi.. pis kokuyordu…dudakları kaç gündür suya değmediyse kurumaktan canını yitirmişti…gözlerinde ki ışık..derindi…derinden inanmaktayken inandırıyordu…sayması okuması..yoktu… Vurulduğu geceden iki gün önceydi… her şey… insanlık için en halsiz şekline bürünürken…hep ...
Adanın bilmediğimiz bir arka köşesinde..nüfuzundan önce gelmişti…bizim için belki son çare…son ümitti…her türlü teklif duymuştuk…da…neydi bir yenisi…tahliyeler bekletilmekte…yemekler azalmaktaydı…bebek sesleri ne kadar çokken…bugün eser yoktu…zaten kaç meme kalmıştı ki mermisiz…ne gereksiz bir eylem ...
yattığı odanın kapısına bırakılmıştı…kimse görmemiş…şahit olmamıştı…çıkıp giderdi aklına estikçe…sular kadar kıyısızdı…nefes kadar hafif…her günün bir sonrasına ithaf edilmiş bir yığın şiir kalakalmıştı…toparlanmalıydı …kendinden önce hangi sahilde olduğunu bilmediği garip bir suçun zanlısıydı…katil ...
güneşin doğmasını kimse beklemiyordu… ay olmasa da aydınlıktı gecemiz… üşümüyorduk artık… yağmur istiyorduk…yıkanmalıydı sokaklar…kimse çıkmadan sokaklara…bir şey olmalıydı …sanki uzun bir ömür bitecekti az sonra da… anlamış gibi…susuyorduk…aklımızdaydı…en son satırlar…rüya gören evlerin kapılarında ...
…tutmadığımız bir söz kadar acıtmaktaydınız… soramadığımız bir adres kadar uzakken… nerden… çıkmıştınız…beklenmediğiniz için mi…ürkektiniz…ağırlanmayı ummadığınız için mi tedirgin…kimdiniz… bir günah olmalıydınız…bir leke…silinmeyen bir iz..örselendiği halde bitmeyen bir hayat…yazılmak istenmediği ...
…bir eliniz artık cebinizdeydi… diğeri ise nereye gideceğini bilmeyen çocuklar gibi olduğu yerde kalakalmıştı… artık konuşmuyorduk… siz bir gölge kadar solmaya başlamış… biz…bir dilencinin son parası gibi saklanmaktaydık…unuttuğumuz bir aşk olmalıydı bir yerlerde…almadığımız bir şiir…açmadığımız bir ...
…elinizdeki çantadan kurtulmanın rahatlığı ile çıktınız mezarlıktan…hala görmüyordunuz..arkanızda mıydık…siz yanı başımızda mıydınız? iyice karışmış olsa da yürüyorduk…bir şiirin ilk satırları gibiydiniz…henüz çizgileri belli olmayan…hatları belirsiz…ne çok şiir düşmüştü kim bilir …bilmediğimiz yerl ...
sırtınızda bir yük olduğunu uzun zamandır bilmekteydik ama susuyorduk…öylesine zayıftınız ki…incelik kemik kıvamına nerdeyse değmek üzereydi…krem kokan teniniz olmalıydı..elleriniz sabun kokardı çünkü…şimdi arkanıza bakmadan balık kokulu sokaklardan geçmekteydiniz…insanlar vardı tek tük… …çantanız ...
Zamanın kendi hanesine yazdığı her güzelliğin tadına bakmış bir hanım zarafetin de çalmıştınız kapıyı…belki sadece öylesine bi uğramaydı…sesiniz bugün düne göre kısık olsa bile yazmaktaydınız…içinizde garip bi üşüme …hava sıcaktı…şala benzer bi şeydi kaybettiğiniz..o yüzden di hep yere bakmanız..değ ...
giderken son söz ...şiire ne ile ulaşırsanız ulaşın...hangi gözle bakarsanız bakın...şunu ne olur unutmayın...umut şiirin gerçek hazinesine ait bir anahtardır...onu kimsenin elinden almayın... asla... o zaman şiirin içi rahat... bütün odalarına istediğiniz kadar girersiniz...ama sakın çıkmayı un ...
elinizde kalanlar ile debelenirken...hürriyetlerinizin toplamına eş değer...şiir biriktirdik...siz o vakitler...boşluğun yüzünün halelerinr aşk şiirleri yazarken...onlar...salt insan olmanın özgürce şiirin yoluna adressiz ulaşmak olduğuna inandılar..ve ülkem verdiğiniz hasarı elbette otayacak...
siz herkesin gözü önünde bir adı malum insana ın haklarına aynı nedenle leke sürmekten geri kalmamış iseniz ..sözünüz lakırdı değeri bile taşımayacaktır...
tartışma zeminimde hiçbir ismi referans almadan...ve arkasına sığınmadan konuşmayı yeğlerim..her şeyin sırası ile zuhur edeceğine inananlardanım...şiir ülkemde hiçbir siyasi acizliğin aklanma yeri olmayacaktır...tam tersine medeniyet gerçek kavramına ulaştığı vakit şiirlerimize ihtiycınız olacaktır. ...
Requiem
Mecit Ünal
25.02.2011 - 19:32…kilisenin camiye bakan kapısından az önce girmişti…üzerinde hep bir ağırlık hissi vererek yürüdüğü için bugün neden bu kadar hızlı yürüdüğünü merak etmiştik…sürdüğü koku geçtikten yarım saat sonra bile alınabiliyordu…bir eli sürekli sıkılmakta diğeri ise ona inat…serbestti…dümdüz geniş bir alna dök ...
Tahliye
Emirhan Oğuz
24.02.2011 - 20:19Ve onların şiirleri size istediğiniz tadı vermeyebilir..çünkü gerçekler başka hangi lisanla anlatılır ki..o nedenle sarsarlar sizi…sıra dışı oluşları bu yüzdendir..şiirin şah damarına öyle bir dokunurlar ki…onların yerinde olmak istemezsiniz…hissettiklerini hangi acıyı eleyerek anlatsınlar da beğeni ...
Tahliye
Emirhan Oğuz
24.02.2011 - 20:08Gerçeğin şairi olmak hiçbir vakit kolay olmadı…insanın ne kadar acımasız bir hayvan olduğuna tanık olurken nasıl olunmazkı şair…yeryüzünü gördüğü dehşetten uyandıracak şairler her vakit hazır olacaklardır..siz onlara istediğiniz ismi verin…onlar efsanenin arkasına bakmadan ardına düştüğü insanlardı ...
Tahliye
Emirhan Oğuz
24.02.2011 - 19:22herkes özgürlüğün ne kadar hafif olabileceğinin şiirlerini yazarken…inandığımız özgürlükten öte sadece şiirdi aslında…ve onun hatırınaydı isimsizliğimiz…evsizliğimiz..tuhaflığımız…parasızlığımız…bir şair gördük mü tanıdığımız için oyulmalıydı gözlerimiz..ama bilmekteydik ki…her kara günün…sabahı en ...
Tahliye
Emirhan Oğuz
24.02.2011 - 19:04Yüzyıllık bir yolun bütün yolcularını ağırlamıştık oysa…hayatlarımıza şiirin sularından gayrisi akmamış izin vermemiştik…hangi zindanda ölüme durmadık ki..hangi cephede …hangi sokakta…hangi evde…biz şairin ölümüne hiç inanmadık..inanmadığınız hiçbir şey yoktur ..size zarar veremez..var olanlar sadec ...
Tahliye
Emirhan Oğuz
24.02.2011 - 18:56Yine sürülecektik…bu gün gibi aşinaydı…vuramamışlar…vurulmamıştık..direncimizden kıpkırmızı kesilmişler…horlar gibi soluklanıyorlardı..bataklıktan çıkmayan başımıza ayaklarıyla basıyor basıyorlardı..ölmüyorduk…ölmediğimiz için olsa gerek…bütün silahlarının susturucularını takmış…delik deşik ediyorla ...
Tahliye
Emirhan Oğuz
24.02.2011 - 18:52Mektup alıyorduk…eski şairlerin hepsi adeta hortlamış…koşmuşlardı da…ortalıkta yoktu…insan…olan şairlerde ayıplanıyor..ucubelere atılıyorlardı..sırtlarındaki kambur öylesine ağırdı ki..dillerini bilmeden ısırıyorlar..bu öfkelerini daha da artırıyordu…yakaladıkları şairlere önce ayıp lisanından vaaz ...
Tahliye
Emirhan Oğuz
24.02.2011 - 18:34..bir o inanmakla kalmıyor…geceleri aniden kayboluyordu…ne zaman nerden çıktığını bilmiyorduk…nefes nefese yatağında buluyorduk..karnında sakladığı her neyse…onu ayakta tutuyordu...kitap okuyordum..ara sıra yazmak için çabalıyor…halsiz parmakları titrerken…vazgeçmiyor…çiziyordu…adımı bir türlü öğren ...
Tahliye
Emirhan Oğuz
24.02.2011 - 18:27İlk o gün gördüm…sapsarı .. halsizdi.. pis kokuyordu…dudakları kaç gündür suya değmediyse kurumaktan canını yitirmişti…gözlerinde ki ışık..derindi…derinden inanmaktayken inandırıyordu…sayması okuması..yoktu…
Vurulduğu geceden iki gün önceydi… her şey… insanlık için en halsiz şekline bürünürken…hep ...
Tahliye
Emirhan Oğuz
24.02.2011 - 18:21Adanın bilmediğimiz bir arka köşesinde..nüfuzundan önce gelmişti…bizim için belki son çare…son ümitti…her türlü teklif duymuştuk…da…neydi bir yenisi…tahliyeler bekletilmekte…yemekler azalmaktaydı…bebek sesleri ne kadar çokken…bugün eser yoktu…zaten kaç meme kalmıştı ki mermisiz…ne gereksiz bir eylem ...
Tahliye
Emirhan Oğuz
24.02.2011 - 18:17yattığı odanın kapısına bırakılmıştı…kimse görmemiş…şahit olmamıştı…çıkıp giderdi aklına estikçe…sular kadar kıyısızdı…nefes kadar hafif…her günün bir sonrasına ithaf edilmiş bir yığın şiir kalakalmıştı…toparlanmalıydı …kendinden önce hangi sahilde olduğunu bilmediği garip bir suçun zanlısıydı…katil ...
Yüzler Ve Sözler
İbrahim Tenekeci
20.02.2011 - 20:36güneşin doğmasını kimse beklemiyordu… ay olmasa da aydınlıktı gecemiz… üşümüyorduk artık… yağmur istiyorduk…yıkanmalıydı sokaklar…kimse çıkmadan sokaklara…bir şey olmalıydı …sanki uzun bir ömür bitecekti az sonra da… anlamış gibi…susuyorduk…aklımızdaydı…en son satırlar…rüya gören evlerin kapılarında ...
Yüzler Ve Sözler
İbrahim Tenekeci
20.02.2011 - 20:24…tutmadığımız bir söz kadar acıtmaktaydınız… soramadığımız bir adres kadar uzakken… nerden… çıkmıştınız…beklenmediğiniz için mi…ürkektiniz…ağırlanmayı ummadığınız için mi tedirgin…kimdiniz…
bir günah olmalıydınız…bir leke…silinmeyen bir iz..örselendiği halde bitmeyen bir hayat…yazılmak istenmediği ...
Yüzler Ve Sözler
İbrahim Tenekeci
20.02.2011 - 20:16…bir eliniz artık cebinizdeydi… diğeri ise nereye gideceğini bilmeyen çocuklar gibi olduğu yerde kalakalmıştı… artık konuşmuyorduk… siz bir gölge kadar solmaya başlamış… biz…bir dilencinin son parası gibi saklanmaktaydık…unuttuğumuz bir aşk olmalıydı bir yerlerde…almadığımız bir şiir…açmadığımız bir ...
Yüzler Ve Sözler
İbrahim Tenekeci
20.02.2011 - 20:10…elinizdeki çantadan kurtulmanın rahatlığı ile çıktınız mezarlıktan…hala görmüyordunuz..arkanızda mıydık…siz yanı başımızda mıydınız? iyice karışmış olsa da yürüyorduk…bir şiirin ilk satırları gibiydiniz…henüz çizgileri belli olmayan…hatları belirsiz…ne çok şiir düşmüştü kim bilir …bilmediğimiz yerl ...
Yüzler Ve Sözler
İbrahim Tenekeci
20.02.2011 - 19:56sırtınızda bir yük olduğunu uzun zamandır bilmekteydik ama susuyorduk…öylesine zayıftınız ki…incelik kemik kıvamına nerdeyse değmek üzereydi…krem kokan teniniz olmalıydı..elleriniz sabun kokardı çünkü…şimdi arkanıza bakmadan balık kokulu sokaklardan geçmekteydiniz…insanlar vardı tek tük…
…çantanız ...
Yüzler Ve Sözler
İbrahim Tenekeci
20.02.2011 - 19:43Zamanın kendi hanesine yazdığı her güzelliğin tadına bakmış bir hanım zarafetin de çalmıştınız kapıyı…belki sadece öylesine bi uğramaydı…sesiniz bugün düne göre kısık olsa bile yazmaktaydınız…içinizde garip bi üşüme …hava sıcaktı…şala benzer bi şeydi kaybettiğiniz..o yüzden di hep yere bakmanız..değ ...
Meçhul Öğrenci Anıtı
Ece Ayhan
19.02.2011 - 22:25giderken son söz
...şiire ne ile ulaşırsanız ulaşın...hangi gözle bakarsanız bakın...şunu ne olur unutmayın...umut şiirin gerçek hazinesine ait bir anahtardır...onu kimsenin elinden almayın... asla...
o zaman şiirin içi rahat... bütün odalarına istediğiniz kadar girersiniz...ama sakın çıkmayı un ...
Meçhul Öğrenci Anıtı
Ece Ayhan
19.02.2011 - 22:19çok güzel bir gündü...hepinizi seviyorum...ama şiiri daha çok...sevgilerimle
Ellerin Çocuk
Ali Şeyh Özdemir
16.02.2011 - 21:28elinizde kalanlar ile debelenirken...hürriyetlerinizin toplamına eş değer...şiir biriktirdik...siz o vakitler...boşluğun yüzünün halelerinr aşk şiirleri yazarken...onlar...salt insan olmanın özgürce şiirin yoluna adressiz ulaşmak olduğuna inandılar..ve ülkem verdiğiniz hasarı elbette otayacak...
Ellerin Çocuk
Ali Şeyh Özdemir
16.02.2011 - 21:24ve şiir sizin gibi kafaların hapishanesine sığamayacak kadar özgür ve temizdir...
Ellerin Çocuk
Ali Şeyh Özdemir
16.02.2011 - 21:16siz herkesin gözü önünde bir adı malum insana ın haklarına aynı nedenle leke sürmekten geri kalmamış iseniz ..sözünüz lakırdı değeri bile taşımayacaktır...
Ellerin Çocuk
Ali Şeyh Özdemir
16.02.2011 - 20:56çağdaşlık ve özgürlük sizlerden fazlaca derin bir konudur..dersinize çalışın tartışalım..sayın Arap ve sayın Nadir...
Ellerin Çocuk
Ali Şeyh Özdemir
16.02.2011 - 20:33tartışma zeminimde hiçbir ismi referans almadan...ve arkasına sığınmadan konuşmayı yeğlerim..her şeyin sırası ile zuhur edeceğine inananlardanım...şiir ülkemde hiçbir siyasi acizliğin aklanma yeri olmayacaktır...tam tersine medeniyet gerçek kavramına ulaştığı vakit şiirlerimize ihtiycınız olacaktır. ...
Toplam 738 mesaj bulundu