Kübra Belgü Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Anto ...

  • İyiliğin rengi

    31.01.2025 - 17:21

    "...İslam, hukuki yaptırımlara başvurmadan önce kişilerin kalplerine ahlak tohumlarını ekerek, yasaların çiğnenmesine engel olur. Hem yasaların hem de hukuk kurallarının devrede olabileceği durumlarda önce ahlak kurallarına başvurur. Dış kontrol ve takip yerine oto kontrol mekanizmasını öne çeker.

    Bu önemli kuralın göz ardı edilmesi, kontrol kameralarının devreye sokulması ile sonuçlandı. Sonuç: Kameraların içine baka baka kuyumcu soygunu yapan, adam öldüren insanlar...

    Kamera teknolojinin ürünüdür. Sayısız yararlı iş görür. Ama dinin, ahlakın ve vicdanın işini ona gördüremezsiniz. Çünkü bu alanların beslendiği kaynak madde ötesidir.

    Sakarya' nın on bin nüfuslu bir ilçenin belediye başkanı ile yapılan röportaj şu başlığı taşıyordu:" Bu İlçede Emniyet Yok, Ahlak Var"(Zaman, 23 Eylül 207, Pazar Eki, s.6)

    Problemi de çözümü de ortaya koyan bir başlık..."

    (Doç Dr. Halil Altuntaş, Başkaları İçin Ağlayabilmek, s.48)

  • İyiliğin rengi

    31.01.2025 - 14:05

    "...Kamer çalışmadadır, gökler yer çalışmadadır;
    Güneş çalışmada, seyyareler çalışmadadır.

    ...

    Bekayı hak tanıyan sa'yı bir vazife bilir;
    Çalış, çalış ki beka, sa'y olursa hak edilir..."

    Mehmet Âkif Ersoy

  • İyiliğin rengi

    31.01.2025 - 13:47

    "Sosyal medya iyidir ya da kötüdür ifadesini kullanmak yanlıştır. Esas olan sosyal medyayı nasıl kullandığımızdır."

    Hiebert

  • İyiliğin rengi

    31.01.2025 - 13:43

    "...Şair ve filozof el-Mearrî'nin dediği gibi, -Sen 7 değil 70 defa tavaf etsen bile kötülük ve günah işlemeye yönelik dürtüler üzerine geldiğinde onu bastıracak bir iradeyi gösteremiyor isen senin yaptığın ibadet ya da dindarlık değildir- ..."

    (Mahremiyet Bağlamında Sosyal Medya Ve Aile s. 51)

  • İyiliğin rengi

    31.01.2025 - 00:30

    ''...Sosyal medyada birey, internette bir kimliğe sahip oluyor. Özellikle X ve Y nesli internetteki bu kimliğin, gerçek hayattaki kimlikten bağımsız olduğunu düşünüyor. Araştırmalar bunu söylüyor. Ama Z nesli sanal hayatı gerçek hayattan ayırt etmiyor. Burada sanal bir kimliğe sahip olmak, cesaret hapı gibi insanları yüreklendiriyor. Birey internette istediği gibi istediği kişiye hakaret edebilme, istediği kişi hakkında konuşabilme, istediği kişinin fotoğraflarına, özel hayatına bakabilme, paylaşabilme gücünü kendisinde buluyor.
    Oysa hem dinimiz açısından hem de kültürümüz açısından gerçek hayatta var olan sorumluluklarımız, sanal kimlik altında da bizim sorumluluklarımızdır. İyi, kötü, sevap, günah, helal, haram, doğru, yanlış, güzel, çirkin algımız sanal mahramiyette de devam etmelidir. Gerçek hayatta sürdürdüğümüz hassasiyetlere sanal dünyada da dikkat etmemiz gerekiyor...''

    (Mahremiyet Bağlamında Sosyal Medya Ve Aile s. 17)

  • İyiliğin rengi

    30.01.2025 - 14:48

    ''Bilge' nin uykusu buğdaydan
    uzun başaklar gibi günebakan...''

    Haydar Ergülen

  • nilgün marmara

    30.01.2025 - 13:49


    ''...çocukluğun kendini saf bir biçimde
    akışa bırakması ne güzeldi
    yiten bu işte

    çok kullanılmış bir zamanın gözlerini kapattım''

    Nilgün Marmara

  • Bir kızıl goncaya benzer dudağın

    26.01.2025 - 15:42

    Güftesi Melek Hiç Hanımefendinin Hz. Muhammed (s.a.s.) Efendimize ithafen yazdığı,
    bestesi Amir Ateş Beyefendiye ait mükemmel bir eser.

  • necip fazıl kısakürek

    26.01.2025 - 14:56

    ''...Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;
    Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
    Yalnız seccâdemin yününde şefkat;
    Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
    Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem!..''

    Necip Fazıl Kısakürek

  • ismet özel

    26.01.2025 - 14:55

    ''...yüzümde serin soluğunu duyuyorum dünyalı meleklerin
    kar düşmeye başladı tepelerimize
    beyaz bir şiir için artık
    tüfeğimi doğrultuyorum.''

    İsmet Özel

  • İyiliğin rengi

    26.01.2025 - 12:42

    "Kıl Beni Ey Namaz" Senai Demirci

  • İyiliğin rengi

    26.01.2025 - 12:41

    "aklımla aramda mavi bir şey var
    rüzgâr gibi mavi bir şey
    ben onu gökyüzü sanıyorum
    ben onu yitirmemek için
    ya-vaş-lı-yo-rum
    gördüğün rüyayı anlattığın bir rüya görürken uyanmak gibi
    oluyorum"

    Çiğdem Sezer

  • İyiliğin rengi

    24.01.2025 - 17:06

    "...Yağmuru anla, o, Tanrı'nın iyiliğidir,
    kimin içi açıksa yağmur ona gelir..."

    Haydar Ergülen

  • İyiliğin rengi

    24.01.2025 - 17:02

    "Yağmur yağınca şairler aranmalı"

    Haydar Ergülen

  • İyiliğin rengi

    23.01.2025 - 20:26

    ''...Türkümüz dünyayı kardeş bilendir / Gökleri insanın ortak tarlası''

    Mehmet Akif İnan

  • İyiliğin rengi

    21.01.2025 - 23:09

    ''Anne inleyen bir ney, anne hicrandan yumak
    Gözleri buğulu, nemli ve her zaman zâr zâr…
    Kaderidir annenin ocaklar gibi yanmak
    Hep hüzünlü eser onun ikliminde rüzgar.
    Kuşlar gibi titrer o güneş yüzlü nevhayâl
    Sîmasında alacakaranlık endişesi…
    Her mevsim ayrı bir ıstırap, ayrı bir melâl;
    Dilinde özleyişlerin sihirli bestesi…

    Sînesi sımsıcak, çehresi de îmâlıdır
    Semtinde herdem bir büyülü râyiha eser.
    Duyguyla süzülmüş gözleri hep hummâlıdır
    Altın şakaklarında sarı güller gibi ter.

    Rahmet-zahmet iç içe.. bilmez geçen zamânı
    Ne yazları, ne kışları, ne renkli bahârı
    Ne gurûbu ne de şafağın söktüğü ânı
    Her zaman duman dumandır o nazlı efkârı…

    Bir kuluçka gibi sancılı gecelerinde
    Hep şefkatle çarpan kanat sesleri duyulur…
    Amansız hislerin öldüren pençelerinde
    Yüreği bir matkap salınmış gibi oyulur.

    Elemi çok olsa da şekvâsı işitilmez
    Bir Eyyûb sabrıyla göğüsler hiç-olmazları…
    Onda ızdırap bitmez, acılar dinmek bilmez
    Sönmeyen bir azimle aşar aşılmazları.

    Kanmaz asla sevmeye; o, sevgiye susuzdur
    Şâire “su” dedirten hisle “evlât” der inler.
    Herkes derin uykularda iken o uykusuzdur
    El açar Yaratan’a balalarını diler…

    Yürüdüğü yol, onun hislerinin yoludur
    Durmaz, bir süvâri gibi yürür dolu dizgin..
    O, yeryüzünde en ululardan uludur
    Sînesi meleklerin sînesi kadar engin..

    Zambaklar gibi sihirli çehrende
    Varlığımı kucaklayan bir ışık;
    Duydum o duyulmazları sînende
    Sen bir rüyâsın benim için artık…

    Nûru öteden pırıl pırıl sîman
    Ukbâ derinlikleriyle büyülü…
    Tülleniyor hülyâlarımda her an,
    Ölümsüz rûhunun bembeyaz tülü…

    Bir yâd-ı cemîlsin, kabrin sîneler
    Hazan yaşamıştın; ölüm bahârın..
    Duâyla gerilmiş bütün gönüller
    Berzah yamaçlarında bestekârın.''

    Fatma Makbule Leman

  • İyiliğin rengi

    21.01.2025 - 22:37

    "Bir kavimde kadınların terbiyesi, fazileti, hüsn-i ahlâkı, ne kadar güzel ve metin olursa, umumen efrâd o derece güzel ve sağlam bir terbiye ve ilim üzerine büyümüş olur. Kadınlar mâder-i insaniyettirler. Bunların terbiye ve tahsili âtîde bir kavmin saadet hâlini temin eder."

    Fatma Makbule Leman

  • İyiliğin rengi

    20.01.2025 - 16:14

    "Bir gün bir ermişe sevgiyi gerçekten yaşayan bir kişi ile onu dilinden kalbine indirmemiş olan bir kişiyi birbirinden nasıl ayırt ederiz diye sormuşlar.

    Ermiş bakın göstereyim demiş. Önce sevgiyi sözde yaşayan kişileri çağırarak onlara sofra hazırlamış. Hepsi yerlerine oturmuşlar. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar ve arkasından derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar gelmiş. Ermiş davetlilere kaşıkların ucundan tutarak yemeleri gerektiğini söylemiş. Davetliler, çorbaları içmeye çalışmışlar ama kaşıkların sapları o kadar uzunmuş ki çorbayı dökmeden ağızlarına götürmeyi bir türlü becerememişler. En sonunda sofradan öylece aç kalkmışlar.

    Bunun üzerine ermiş; “Şimdi sevgiyi gerçekten bilenleri yemeğe çağıralım.” demiş. Bu defa yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen insanlar sofrada yerlerini almışlar. “Afiyet olsun” denince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısında oturan kardeşine uzatarak ona çorba içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve sofradan şükrederek kalkmışlar. Ermiş yanındakilere dönerek “İşte, kim ki gerçek sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır. Gerçek pazarında daima alan değil, veren kazançtadır."

  • İyiliğin rengi

    20.01.2025 - 15:59

    "Bir gün bir baba oğlunun elinden tutar ve birlikte ormanda yürüyüşe çıkarlar. Dağın eteklerine vardıkları sırada çocuğun ayağı bir kütüğe takılır, yere düşer ve can acısıyla derin bir “ahh” der. Dağlardan bir “ahh” daha işitilir. Çocuk ilk kez karşılaştığı bu durum karşısında hayretler içindedir.

    Ayağa kalkar ve dağa doğru seslenir: “Kim var orda, sen de kimsin?” Dağdan aynı cümleler tekrar edilir. Ne olduğunu anlamak istercesine çocuk biraz hayret biraz hiddetle babasına döner. Baba; “dinle bak” der ve dağa doğru seslenir: “Sen muhteşemsin!”, “Sen çok güzelsin!” Dağ bu çağrıya aynıyla karşılık verir.

    Merakı daha da artan çocuk sorar: “Baba bu da nedir?” Babanın cevabı mükemmeldir: “Bak oğlum, bu bizim sesimizin dağa çarpıp bize geri dönmesidir. Buna “yankı” denir. Aslında bu hayatın ta kendisidir. Sen hayata nasıl seslenirsen hayat da sana öyle ses verir!”

  • İyiliğin rengi

    19.01.2025 - 12:12

    ''Işıl çocuktu o zaman, ben de öyle
    Mevsim kesin yazdı, karpuzdan feneriyle
    Hani her çocuğu başka bir çocuğa
    Yaklaştıran bir şarkı vardır ya
    Kıyıya yanaşan bir gemi gibi.

    O akşam ay Işıl'a sığışmıştı, Işıl çocukluğuna,
    Çocukluğumuz mor bir zambağa
    Hani her çocuk zaman zaman
    Kendini mor bir zambağın içinde düşler ya
    Sonra iki çocuk birbirine gülümser ...''

    (Didem Madak, Grapon Kâğıtları s.13)

  • İyiliğin rengi

    19.01.2025 - 11:53

    ''...Sen bir çocuk romanı annesi ol isterdim...'' Didem Madak

  • İyiliğin rengi

    19.01.2025 - 11:45

    Sevgili Asena, tanımlamanız için teşekkür ediyorum sevgimle.

  • İyiliğin rengi

    17.01.2025 - 14:48

    "...Yerde bulmuş yaşıyanlar da, ölenler de huzur..."

    Yahya Kemal Beyatlı

  • erich fromm

    17.01.2025 - 13:05

    "Sevmek bir sanat mıdır?
    Öyleyse eğer, bilgi ve çabaya gereksinimi vardır..."

    Erich Fromm

Toplam 363 mesaj bulundu