Ülkendeki ABD üslerine kendi ülkenin bayrağını çekebilme hürriyetidir!
Ülkenin ekonomisini canlandırmak için projeler üretmektir!
Ülkenin kültürüne, folklorüne, halk müziğine saip çıkmaktır!
Bayraklı tişörtü giyip dolaşmak değildir!
Yakaya bayrak rozeti takmak değildir!
Her ne sebeple olursa olsun, insanları öldürenleri, katilleri hapishane çıkışında havai fişeklerle karşılamak değildir!
Yurttaşlarını ABD emperyalizmine karşı uyarmak, uyandırmaktır!
NATO ya hayır demektir! Tefeci IMF ye hayır demektir!
6.filoya hayır demekti! Yabancı Petrol şirketlerine karşı devleti savunmaktı! ...
Milliyetçilik, 'vatan, millet, Sakarya, kan, ırk, bayrak' edebiyatı mıdır, yoksa ulusun, ülkenin çıkarlarını, onurunu herkese karşı savunmak, yani tam bağımsızlık mıdır? Her, ulusun, ülkenin onuru, çıkarları ayaklar altında çiğnenirken, 'vatan, millet, Sakarya, kan, ırk, bayrak' edebiyatını, yani milliyetçiliği salt kitleleri uyutmak, kandırmak için kullanıp, aslında bütün bu değerleri salt kendi siyasal ya da bireysel-sınıfsal çıkarları için kullanmak milliyetçilikse, bunun karşıtı nedir?
(Uğur Mumcu)
Bütün bu önemli çalışmalar da dahil olmak üzere ölümüne kadar 18 kitap ve 150’den fazla makaleye imzasını atan Boratav’a
1972 yılında Fransa’nın en büyük bilim araştırma madalyası,
1993 yılında Kültür Bakanlığı tarafından “Türk Folkloruna Üstün Hizmet Onur Ödülü”, “Sedat Simavi Ödülü”,
1993 yılında Truva Folklor Araştırmaları Derneği’nin Ödülü verilmiştir. Ayrıca Yazarlar Sendikası ve Truva Folklor Araştırmaları Derneğince “Pertev Naili Boratav’a Saygı Sempozyumu” düzenlenerek 16 bildiri sunulmuştur.
Türkiye’de Türk Halkbilimi ve Türk Halk Edebiyatının bilimsel bir disiplin içerisinde incelenmesini, Türk Halk Kültürünün uluslararası bilim çevrelerine tanıtılmasını sağlayan Pertev Naili Boratav, 2 Eylül 1907’de bugün Bulgaristan sınırları içerisinde kalan Gümülcine’nin Darıdere ilçesinde doğdu.
İlk öğrenimini İstanbul, Arapsun (Gülşehri) , Develi ve Mudurnu’da (1912-1919): orta öğrenimini Gelenbevi ve İstanbul Erkek Lisesi’nde (1924-1927) tamamladı. Yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde ve Yüksek Öğretmen Okulu’nda (1927-1930) yaptı. 1931-1932 yıllarında Türkiyat Enstitüsü’nde M. Fuad Köprülü’nün asistanı olarak çalıştı. 1932-1936 arasında Konya Lisesi ve Erkek Öğretmen Okulu’nda edebiyat öğretmeni olarak görevlendirildi. 1936-1937’de devlet bursu ile Almanya’ya araştırma yapmak üzere gönderildi.
Almanya’da Adolf Hitler aleyhine konuşmalar yaptığı için bursu kesilen Boratav, Türkiye’ye döndü ve 1937-1938’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde kütüphane memurluğu yaptı.
1938’de Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne “Türk Halk Edebiyatı Doçenti” olarak atandı. 1946’da bu fakültede profesör oldu.
1948’de başkanlığını yaptığı “Türk Halk Edebiyatı Kürsüsü” siyasî nedenlerle kapatılarak Boratav, Niyazi Berkes, Behice Boran ve Muzaffer Şerif Başoğlu ile birlikte, açığa alındı.
1948-1952 arasında ABD’deki Stanford Üniversitesi, Hoover Enstitüsü Kütüphanesi’nin Türkiye Bölümü’nün kuruluşunu Türkiye’den yönetti. 1952’de Fransa’ya giderek Paris’e yerleşti.
1952-1972 yıllarında Centre National de Recherche Scientifique’de (Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi) uzman olarak çalıştı. 1976’ya kadar Ecole Pratique des Hautes Etudes’te “Türk Halk Edebiyatı Profesörü” olarak Türk folkloru seminerleri verdi. Daha sonra Centre National de Recherche Scientifique’de “Fahri Araştırma Uzmanı“ olarak çalıştı. Ayrıca uzun yıllar Ecole des Hautes Etudes Sciences Sociales’de Osmanlı arşiv belgeleri üzerine de seminerler verdi. Bütün bu akademik faaliyetlerini ölümünden kısa bir süre öncesine değin devam ettiren Pertev Naili Boratav 16 Mart 1998’de aramızdan ayrıldı.
Pertev Naili Boratav’ın Türk halkbilimi ve Türk halk edebiyatı alanında pek çok önemli eseri vardır. Bunların başlıcaları:
Köroğlu Destanı (1931) ,
Halk Hikâyeleri ve Halk Hikâyeciliği (1945) ,
Halk Edebiyatı Dersleri (1942) ,
İzahlı Halk Şiiri Antolojisi (1943, Halil Vedat Fıratlı ile birlikte) ,
Pir Sultan Abdal (1943, Abdülbaki Gölpınarlı ile birlikte) ,
Folklor ve Edebiyat I (1939) ,
Folklor ve Edebiyat II (1945) ,
Typen Turkischer Volkmarchen (Türk Halk Masallarının Tipleri) , (1953, Prof. Wolfram Eberhard ile birlikte) ,
Zaman Zaman İçinde (1958) ,
Az Gittik Uz Gittik (1969) ,
Le “Tekerleme” - Contribution à l’étude typologique du conte populaire turc (Tekerleme - Türk Halk Masallarının Stilistik ve Tipolojik İncelemesine Katkı) , (1963)
100 Soruda Türk Halk Edebiyatı (1969) ,
100 Soruda Türk Folkloru (1973) ,
Nasreddin Hoca (1996) .
Sarıgül, Erzincan'daki silahlı karşılamayla ilgili soruyu 'Anadolu'nun örfünde ve âdetinde bu var. Bu insanlar sevgilerini silahla gösterir. Kadıköy sosyetesi silahtan korkar ama Anadolu'da bu töredir, bir şey olmaz' diye yanıtladı.
Osmanlı yı, kanında 'Türk kanı' olanlar mı yönetti? Bakalım:
1.Murat'in annesi Bizanslı Horofira yani nilüfer hatun.
Yıldırım bayezid'in annesi Bulgar marya yani gülçiçek hatun.
Çelebi mehmet'in annesi Bulgar olga hatun.
2.Murat'ın annesi Veronika.
Fatih sultan'ın annesi Sırp despina yani hüma hatun.
2.Bayezid'in annesi Kornelya.
Yavuz selim'in annesi; Ayşe takma adlı Pontuslu bir Rum.
Kanuninin annesi; Polonya Yahudisi Helga yani Hafza sultan.
2. Selim 'in annesi Yahudi kızı Roksalan yani Hürrem sultan.
3.Murat 'ın annesi Yahudi Raşel yani Nurbanu sultan.
3.Mehmet'in annesi Venedikli bafo yani Safiye sultan.
1.Ahmet'in annesi Yunan Helen yani Handan sultan.
Genç osman'ın annesi Sırp Evdoksiya yani Mahfiruz sultan.
4.Murat'ın annesi Sırp Anastasya yani Mahpeyker sultan.
4. Mehmet'in annesi Rus Nadya yani Turhan sultan.
2.Süleyman'ın annesi Sırp Katrin yani Dilaşüb hatun.
2.Ahmet'in annesi Polonya Yahudisi Eva yani Hatice sultan.
2.Mustafa'nın annesi Rum Evemia yani Emetullah sultan.
3.Ahmet'in annesi de aynı yani 2.mustafa ile aynı anneden.
1.Mahmut'un annesi Aleksandra yani Saliha sultan.
2.Osman'ın annesi Sırp Mari yani Şehsüvar sultan.
3.Mustafa'nın annesi Fransız Janet yani Mihrişah sultan.
1.Abdülhamit'in annesi Fransız İda yani Şermi sultan.
3.Selim'in annesi Cenevizli Agnes yani Mihrişah sultan.
4.Mustafa'nın annesi Bulgar Sonya yani Sineperver sultan.
2.Mahmut'un annesi Fransız Rivery yani Nakşidil sultan.
1.Abdülmecit'in annesi Rus Yahudisi suzi yani Bezm-i alem valide sultan.
Abdülaziz'in annesi Roman Besime yani Pertevniyal sultan.
5.Murat'in annesi Fransız Vilma yani Şevkefza sultan.
2.Abdülhamit'in annesi Ermeni Virjin yani Tirimüjgan sultan.
Mehmet Reşat'ın annesi Arnavut Sofi yani Gülcemal sultan.
Mehmet Vahdettin'in annesi Çerkes Henriet yani Gülistan sultan.
babası: Murad hüdavendigar
annesi: Gülçiçek hatun
doğumu: 1360
ölümü: 8 mart 1403
saltanatı: 1389 - 1403
yıldırım Bayezid 1360 yılında Edirne'de doğdu. Babası murad hüdavendigar, Annesi gülçiçek hatundur. Gülçiçek hatun RUM'dur.. Girdiği savaşlarda gösterdiği cesaretten dolayı ona 'yıldırım' lakabı takılmıştı.
Çocukluğunu Bursa sarayı'nda kardeşleriyle birlikte geçirdi. İyi bir eğitim gördü. Devrin en büyük alimlerinden dersler aldı. Gençliğinde Kütahya sancağında valilik yaptı. Sultan Murad Hüdavendigar'ın vasiyeti gereği 1389 yılında padişahlığa getirildi. Tahta çıktığında 29 yaşındaydı.
Sırbistan'ın başında, Kosova savaşında ölen Kral Lazar'ın oğlu Stefan Lazaroeviç vardı. Barış antlaşması için geldiği Edirne'de kız kardeşi Maria'yı Bayezid'e verdi. Bu evlenme sayesinde Osmanlı-Sırp dostluğu kuruldu. Yıldırım bayezid Timur'la yaptığı Ankara savaşı'nda yenildi ve esir düştü. 13 yıl süren saltanatı sonunda esaretinin başlamasından 7 ay 12 gün sonra vefat etti.
Erkek çocukları: Musa çelebi, Süleyman çelebi, Mustafa çelebi, İsa çelebi, Mehmed Çelebi, Ertuğrul Çelebi, Kasım çelebi
kız çocukları: Fatma sultan
'Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi soylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en üstününüz, en çok takva sahibi olanınızdır. Allah bilendir, (her şeyden) haberdar olandır.' (Kuranı kerim / Hucurat suresi, 13.ayet)
'Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi soylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en üstününüz en çok takva sahibi olanınızdır. Allah bilendir, (her şeyden) haberdar olandır.' (Kuranı kerim / Hucurat suresi, 13.ayet)
'Göklerin ve yerin yaratılışı, dillerinizin ve renklerinizin farklılığı da O'nun ayetlerindendir(mucizelerindendir) . Şüphesiz bunda bilenler için ibretler vardır.' (Rum suresi, 22.ayet)
Kendi seçmediği bir şey (ırk, milliyet...) için 'üstünlük, yücelik' iddia etmek kadar saçma bir şey olmaz. Her ırk ve millet eşit saygıyı hakeder. Yüce olan bir şey varsa o da Allah'tır.
O da bazı kullarını Afrikada bir kabile içinde dünyaya getirir, bazımızı Yunanistanda bir aile içinde...Her hangi bir ırkın veya milletin diğer milletlerden üstün olduğunu iddia etmek, en başta 'Allah'ın kullarına eşit ve adil yaklaşımı'na ters bir tutumdur.
Bir Kürt de, en az bir Türk kadar şereflidir.Bir Türk de en az bir Yunanlı kadar şereflidir! ! !
VatanSeverlik(yurtseverlik) ile 'IRK(milliyet) çılığı' karıştırmaktan artık vazgeçin!
Venezuela'nın Sosyalist devlet başkanı. 2002'de ABD destekli bir darbeyle iktidarı kaybetti, daha sonra halkın desteğini alarak yine başa geçti, bu sefer Amerika kazanamadı. Ama son zamanlarda halkı tarafından da çok eleştiriliyor
'Bu Abdullah Çatlı'nın, bu Oral Çelik'in ve Ağca'nın ilişkilerini şöyle bir araştırın; hepsinden 'istihbarat örgütü' kokusu çıkar.' (
Uğur MUMCU - Cumhuriyet, 13 Ekim 1985, İşler Karışık...)
12 Mart 1971 askeri darbesinin ardından hapisanede tanışıp arkadaş olduğu Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan la ilgili anılarını 'Gülünün solduğu akşam' isimli kitabında anlatır.
milliyetçilik
02.08.2004 - 12:25Ülkendeki ABD üslerine kendi ülkenin bayrağını çekebilme hürriyetidir!
Ülkenin ekonomisini canlandırmak için projeler üretmektir!
Ülkenin kültürüne, folklorüne, halk müziğine saip çıkmaktır!
Bayraklı tişörtü giyip dolaşmak değildir!
Yakaya bayrak rozeti takmak değildir!
Her ne sebeple olursa olsun, insanları öldürenleri, katilleri hapishane çıkışında havai fişeklerle karşılamak değildir!
Yurttaşlarını ABD emperyalizmine karşı uyarmak, uyandırmaktır!
NATO ya hayır demektir! Tefeci IMF ye hayır demektir!
6.filoya hayır demekti! Yabancı Petrol şirketlerine karşı devleti savunmaktı! ...
milliyetçilik
02.08.2004 - 12:17Milliyetçilik, 'vatan, millet, Sakarya, kan, ırk, bayrak' edebiyatı mıdır, yoksa ulusun, ülkenin çıkarlarını, onurunu herkese karşı savunmak, yani tam bağımsızlık mıdır? Her, ulusun, ülkenin onuru, çıkarları ayaklar altında çiğnenirken, 'vatan, millet, Sakarya, kan, ırk, bayrak' edebiyatını, yani milliyetçiliği salt kitleleri uyutmak, kandırmak için kullanıp, aslında bütün bu değerleri salt kendi siyasal ya da bireysel-sınıfsal çıkarları için kullanmak milliyetçilikse, bunun karşıtı nedir?
(Uğur Mumcu)
sosyalizm
02.08.2004 - 10:25Sosyalizmden çok, milliyetçiliğin tartışıldığı antoloji başlığı.
SOSYALİZM sizce ne demek, SOSYALİZM size neyi çağrıştırıyor?
deniz gezmiş
02.08.2004 - 10:22'baba,...
insanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler, önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir.'
pertev naili boratav
02.08.2004 - 10:16Bütün bu önemli çalışmalar da dahil olmak üzere ölümüne kadar 18 kitap ve 150’den fazla makaleye imzasını atan Boratav’a
1972 yılında Fransa’nın en büyük bilim araştırma madalyası,
1993 yılında Kültür Bakanlığı tarafından “Türk Folkloruna Üstün Hizmet Onur Ödülü”, “Sedat Simavi Ödülü”,
1993 yılında Truva Folklor Araştırmaları Derneği’nin Ödülü verilmiştir. Ayrıca Yazarlar Sendikası ve Truva Folklor Araştırmaları Derneğince “Pertev Naili Boratav’a Saygı Sempozyumu” düzenlenerek 16 bildiri sunulmuştur.
pertev naili boratav
02.08.2004 - 10:14Türkiye’de Türk Halkbilimi ve Türk Halk Edebiyatının bilimsel bir disiplin içerisinde incelenmesini, Türk Halk Kültürünün uluslararası bilim çevrelerine tanıtılmasını sağlayan Pertev Naili Boratav, 2 Eylül 1907’de bugün Bulgaristan sınırları içerisinde kalan Gümülcine’nin Darıdere ilçesinde doğdu.
İlk öğrenimini İstanbul, Arapsun (Gülşehri) , Develi ve Mudurnu’da (1912-1919): orta öğrenimini Gelenbevi ve İstanbul Erkek Lisesi’nde (1924-1927) tamamladı. Yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde ve Yüksek Öğretmen Okulu’nda (1927-1930) yaptı. 1931-1932 yıllarında Türkiyat Enstitüsü’nde M. Fuad Köprülü’nün asistanı olarak çalıştı. 1932-1936 arasında Konya Lisesi ve Erkek Öğretmen Okulu’nda edebiyat öğretmeni olarak görevlendirildi. 1936-1937’de devlet bursu ile Almanya’ya araştırma yapmak üzere gönderildi.
Almanya’da Adolf Hitler aleyhine konuşmalar yaptığı için bursu kesilen Boratav, Türkiye’ye döndü ve 1937-1938’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde kütüphane memurluğu yaptı.
1938’de Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne “Türk Halk Edebiyatı Doçenti” olarak atandı. 1946’da bu fakültede profesör oldu.
1948’de başkanlığını yaptığı “Türk Halk Edebiyatı Kürsüsü” siyasî nedenlerle kapatılarak Boratav, Niyazi Berkes, Behice Boran ve Muzaffer Şerif Başoğlu ile birlikte, açığa alındı.
1948-1952 arasında ABD’deki Stanford Üniversitesi, Hoover Enstitüsü Kütüphanesi’nin Türkiye Bölümü’nün kuruluşunu Türkiye’den yönetti. 1952’de Fransa’ya giderek Paris’e yerleşti.
1952-1972 yıllarında Centre National de Recherche Scientifique’de (Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi) uzman olarak çalıştı. 1976’ya kadar Ecole Pratique des Hautes Etudes’te “Türk Halk Edebiyatı Profesörü” olarak Türk folkloru seminerleri verdi. Daha sonra Centre National de Recherche Scientifique’de “Fahri Araştırma Uzmanı“ olarak çalıştı. Ayrıca uzun yıllar Ecole des Hautes Etudes Sciences Sociales’de Osmanlı arşiv belgeleri üzerine de seminerler verdi. Bütün bu akademik faaliyetlerini ölümünden kısa bir süre öncesine değin devam ettiren Pertev Naili Boratav 16 Mart 1998’de aramızdan ayrıldı.
Pertev Naili Boratav’ın Türk halkbilimi ve Türk halk edebiyatı alanında pek çok önemli eseri vardır. Bunların başlıcaları:
Köroğlu Destanı (1931) ,
Halk Hikâyeleri ve Halk Hikâyeciliği (1945) ,
Halk Edebiyatı Dersleri (1942) ,
İzahlı Halk Şiiri Antolojisi (1943, Halil Vedat Fıratlı ile birlikte) ,
Pir Sultan Abdal (1943, Abdülbaki Gölpınarlı ile birlikte) ,
Folklor ve Edebiyat I (1939) ,
Folklor ve Edebiyat II (1945) ,
Typen Turkischer Volkmarchen (Türk Halk Masallarının Tipleri) , (1953, Prof. Wolfram Eberhard ile birlikte) ,
Zaman Zaman İçinde (1958) ,
Az Gittik Uz Gittik (1969) ,
Le “Tekerleme” - Contribution à l’étude typologique du conte populaire turc (Tekerleme - Türk Halk Masallarının Stilistik ve Tipolojik İncelemesine Katkı) , (1963)
100 Soruda Türk Halk Edebiyatı (1969) ,
100 Soruda Türk Folkloru (1973) ,
Nasreddin Hoca (1996) .
thko
02.08.2004 - 09:43Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu
mustafa sarıgül
02.08.2004 - 09:40Sarıgül, Erzincan'daki silahlı karşılamayla ilgili soruyu 'Anadolu'nun örfünde ve âdetinde bu var. Bu insanlar sevgilerini silahla gösterir. Kadıköy sosyetesi silahtan korkar ama Anadolu'da bu töredir, bir şey olmaz' diye yanıtladı.
osmanlı imparatorluğu
30.07.2004 - 17:33Osmanlı yı, kanında 'Türk kanı' olanlar mı yönetti? Bakalım:
1.Murat'in annesi Bizanslı Horofira yani nilüfer hatun.
Yıldırım bayezid'in annesi Bulgar marya yani gülçiçek hatun.
Çelebi mehmet'in annesi Bulgar olga hatun.
2.Murat'ın annesi Veronika.
Fatih sultan'ın annesi Sırp despina yani hüma hatun.
2.Bayezid'in annesi Kornelya.
Yavuz selim'in annesi; Ayşe takma adlı Pontuslu bir Rum.
Kanuninin annesi; Polonya Yahudisi Helga yani Hafza sultan.
2. Selim 'in annesi Yahudi kızı Roksalan yani Hürrem sultan.
3.Murat 'ın annesi Yahudi Raşel yani Nurbanu sultan.
3.Mehmet'in annesi Venedikli bafo yani Safiye sultan.
1.Ahmet'in annesi Yunan Helen yani Handan sultan.
Genç osman'ın annesi Sırp Evdoksiya yani Mahfiruz sultan.
4.Murat'ın annesi Sırp Anastasya yani Mahpeyker sultan.
4. Mehmet'in annesi Rus Nadya yani Turhan sultan.
2.Süleyman'ın annesi Sırp Katrin yani Dilaşüb hatun.
2.Ahmet'in annesi Polonya Yahudisi Eva yani Hatice sultan.
2.Mustafa'nın annesi Rum Evemia yani Emetullah sultan.
3.Ahmet'in annesi de aynı yani 2.mustafa ile aynı anneden.
1.Mahmut'un annesi Aleksandra yani Saliha sultan.
2.Osman'ın annesi Sırp Mari yani Şehsüvar sultan.
3.Mustafa'nın annesi Fransız Janet yani Mihrişah sultan.
1.Abdülhamit'in annesi Fransız İda yani Şermi sultan.
3.Selim'in annesi Cenevizli Agnes yani Mihrişah sultan.
4.Mustafa'nın annesi Bulgar Sonya yani Sineperver sultan.
2.Mahmut'un annesi Fransız Rivery yani Nakşidil sultan.
1.Abdülmecit'in annesi Rus Yahudisi suzi yani Bezm-i alem valide sultan.
Abdülaziz'in annesi Roman Besime yani Pertevniyal sultan.
5.Murat'in annesi Fransız Vilma yani Şevkefza sultan.
2.Abdülhamit'in annesi Ermeni Virjin yani Tirimüjgan sultan.
Mehmet Reşat'ın annesi Arnavut Sofi yani Gülcemal sultan.
Mehmet Vahdettin'in annesi Çerkes Henriet yani Gülistan sultan.
yıldırım bayezid
30.07.2004 - 17:23babası: Murad hüdavendigar
annesi: Gülçiçek hatun
doğumu: 1360
ölümü: 8 mart 1403
saltanatı: 1389 - 1403
yıldırım Bayezid 1360 yılında Edirne'de doğdu. Babası murad hüdavendigar, Annesi gülçiçek hatundur. Gülçiçek hatun RUM'dur.. Girdiği savaşlarda gösterdiği cesaretten dolayı ona 'yıldırım' lakabı takılmıştı.
Çocukluğunu Bursa sarayı'nda kardeşleriyle birlikte geçirdi. İyi bir eğitim gördü. Devrin en büyük alimlerinden dersler aldı. Gençliğinde Kütahya sancağında valilik yaptı. Sultan Murad Hüdavendigar'ın vasiyeti gereği 1389 yılında padişahlığa getirildi. Tahta çıktığında 29 yaşındaydı.
Sırbistan'ın başında, Kosova savaşında ölen Kral Lazar'ın oğlu Stefan Lazaroeviç vardı. Barış antlaşması için geldiği Edirne'de kız kardeşi Maria'yı Bayezid'e verdi. Bu evlenme sayesinde Osmanlı-Sırp dostluğu kuruldu. Yıldırım bayezid Timur'la yaptığı Ankara savaşı'nda yenildi ve esir düştü. 13 yıl süren saltanatı sonunda esaretinin başlamasından 7 ay 12 gün sonra vefat etti.
Erkek çocukları: Musa çelebi, Süleyman çelebi, Mustafa çelebi, İsa çelebi, Mehmed Çelebi, Ertuğrul Çelebi, Kasım çelebi
kız çocukları: Fatma sultan
kuran-ı kerim
30.07.2004 - 16:36'Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi soylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en üstününüz, en çok takva sahibi olanınızdır. Allah bilendir, (her şeyden) haberdar olandır.' (Kuranı kerim / Hucurat suresi, 13.ayet)
türk-kürt kardeştir
30.07.2004 - 16:31'Irkçılığa davet eden bizden değildir; ırkçılık için savaşan bizden değildir ve ırkçılık üzere ölen bizden değildir.' (Hz.Muhammed)
türk-kürt kardeştir
30.07.2004 - 16:30'Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi soylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en üstününüz en çok takva sahibi olanınızdır. Allah bilendir, (her şeyden) haberdar olandır.' (Kuranı kerim / Hucurat suresi, 13.ayet)
türk-kürt kardeştir
30.07.2004 - 16:29'Göklerin ve yerin yaratılışı, dillerinizin ve renklerinizin farklılığı da O'nun ayetlerindendir(mucizelerindendir) . Şüphesiz bunda bilenler için ibretler vardır.' (Rum suresi, 22.ayet)
türk-kürt kardeştir
30.07.2004 - 15:49Kendi seçmediği bir şey (ırk, milliyet...) için 'üstünlük, yücelik' iddia etmek kadar saçma bir şey olmaz. Her ırk ve millet eşit saygıyı hakeder. Yüce olan bir şey varsa o da Allah'tır.
O da bazı kullarını Afrikada bir kabile içinde dünyaya getirir, bazımızı Yunanistanda bir aile içinde...Her hangi bir ırkın veya milletin diğer milletlerden üstün olduğunu iddia etmek, en başta 'Allah'ın kullarına eşit ve adil yaklaşımı'na ters bir tutumdur.
Bir Kürt de, en az bir Türk kadar şereflidir.Bir Türk de en az bir Yunanlı kadar şereflidir! ! !
VatanSeverlik(yurtseverlik) ile 'IRK(milliyet) çılığı' karıştırmaktan artık vazgeçin!
ankara
30.07.2004 - 13:34Cumhuriyet devriminin kalbi!
Attila İlhan'la zaman içinde yolculuk
30.07.2004 - 13:32Her cumartesi saat 20:00 civarı TRT 2 yi açmamın sebebi olan program.
dersim
30.07.2004 - 09:21İsyanı, Fransızların, Hatayın Türkiyeye katılmasını bi nebze engellemek için tezgahladığı ileri sürülür.
marksizm
30.07.2004 - 09:07bakınız Marksist felsefe
proleterya
29.07.2004 - 16:26Kökeni 'proletaria' olan ve okunuşu dolayısıyla Türkçede proleterya da denen kelime..
hugo chavez
29.07.2004 - 16:16Venezuela'nın Sosyalist devlet başkanı. 2002'de ABD destekli bir darbeyle iktidarı kaybetti, daha sonra halkın desteğini alarak yine başa geçti, bu sefer Amerika kazanamadı. Ama son zamanlarda halkı tarafından da çok eleştiriliyor
darwin ve evrim
29.07.2004 - 15:21Evrim olması için de bir 'yaratan' a ihtiyaç vardır.
mehmet ali ağca
29.07.2004 - 14:41'Bu Abdullah Çatlı'nın, bu Oral Çelik'in ve Ağca'nın ilişkilerini şöyle bir araştırın; hepsinden 'istihbarat örgütü' kokusu çıkar.' (
Uğur MUMCU - Cumhuriyet, 13 Ekim 1985, İşler Karışık...)
erdal öz
29.07.2004 - 13:5612 Mart 1971 askeri darbesinin ardından hapisanede tanışıp arkadaş olduğu Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan la ilgili anılarını 'Gülünün solduğu akşam' isimli kitabında anlatır.
Toplam 1733 mesaj bulundu