Irmak Acar Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkınd ...

  • Işık German Ersoy
    Işık German Ersoy

    02.01.2024 - 00:01

    * KUTLAMA *
    Site arkadaşımız Bayan Irmak Acar
    << DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN >>

  • Işık German Ersoy
    Işık German Ersoy

    01.01.2023 - 23:44

    Site arkadaşımız Bayan Irmak Acar
    ** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN **

  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur

    01.01.2022 - 08:58

    DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
    NİCE MUTLU YILLARA

  • Işık German Ersoy
    Işık German Ersoy

    01.01.2020 - 22:35

    Site arkadaşımız Bayan Irmak Acar

    ** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN **

    - Ayrıca sizi bu saygın gruplarımızda görmek dileklerimizle esen kalın...

    * Çağdaş Şairler * Evrensel Sanatçılar * Gizler Dünyası *
    * Özgür Şair-Yazarlar * Antoloji Sitesi Üyeleri *

  • Işık German Ersoy
    Işık German Ersoy

    01.01.2019 - 22:19

    Site arkadaşımız Bayan Irmak Acar

    < DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN >

  • Irmak Acar
    Irmak Acar

    06.05.2018 - 11:41

    MARE NOSTRUM

    En uzun koşuysa elbet Türkiyede de Devrim,
    O, onun en güzel yüz metresini koştu
    En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak...
    En hızlısıydı hepimizin,
    En önce göğüsledi ipi...
    Acıyorsam sana anam avradım olsun,
    Ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun!

    Can YÜCEL

  • Irmak Acar
    Irmak Acar

    06.05.2018 - 09:17

    Nena

    I

    Bu kentin karanlığı
    Sensizliğin bağımlılıklarında
    Hicran yarası Nena

    Bir bir gelip gidiyor cümle alem
    Her enstantane tren oluyor, ben istasyon
    Zerre kadar çıkmıyorsun aklımdan
    Bana yokluğun kalıyor yok olmayan

    Gece çöküyor şafaklarıma
    Mikelanj tablosu gibi, bulutlara asılı kalıyorsun karşımda
    Ve ben bulutlanıyorum, telleniyorum
    Yağmur oluyorum
    Çisil çisil yağıyorum saçlarına

    Her defasında, patika yollara çıkıyor ayaklarım
    Nedendir bilmiyorum, kısmi ölümler yaşıyorum
    Her uyanışım kallavi bir efkâr oluyor
    Yüzümden ölümler düşüyor
    Kendimi, gözlerimin sana ilk daldığı yerde buluyorum

    Bu kentin akşamları
    Sensizliğin sessizliğinde
    Hicran yarası Nena

    II

    Ah Nena
    Sen bu limana hiç gelmedin
    Bilmem kaç kez oldu kadehimde lâl olduğun
    Kaçtır bu gecelerimin erişmemesi sabaha
    Yıldızları biriktirdim sana
    Yakamozlar çaldım ay ışığında

    Ah Nena
    Sen bu limana hiç gelmedin
    Sir Thomas More’ un Ütopya’sında kaldı, denizlerimize serdiğimiz ipek kilim
    Oysa ne de yakışmıştı yarınımıza yazılan o sakin ada
    Yelkenlerini ufuklarımıza açmış gemiler geçiyordu nadiren
    Güle güle diyorduk kadehlerimizi tokuşturarak
    El sallıyorduk halimizden memnun olarak

    Ah Nena
    Sen bu limana hiç gelmedin
    Bu kaçıncı Kafka oluşum satır aralarında
    Bu kaçıncı gözyaşı dökmesi Monalisa’ nın duvarımda
    Rengarenk sözler fırlıyordu dudaklarımızdan
    Ne kadar da çoktu, yaşamadıklarımız yaşadıklarımızdan

    III

    Her yağmur damlasında bana çarpıyorsun, ıslanıyorum seninle Nena
    Tüm likitlerim efkar kokuyor
    Buğulu bir gökyüzü oluyorsun
    Tüm hacminle üstüme çöküyorsun

    Ellerini tutamadığımdan beri, coğrafyalarıma adın geçti
    Firar etti tüm paradigmalarım
    Sen geçtin bütün şehirlerden
    Ben geçtim
    Bir de
    Kahrolası yokluğun geçti

    Sen öldün mü şimdi Nena
    Ateş ellerinle yakamayacak mıyım ellerimi
    Dokunamayacak mı fikirlerine
    Yani artık şımarıp ta “Ya sussss” demeyecek misin bana
    O parmağındaki garip çıkıntı değmeyecek mi yanağıma
    Dicle gibi akmayacak mısın gözlerimden
    Toplamayacak mıyım seni Hevsel bahçelerinden

    Gerçekten sen öldün mü şimdi Nena
    Tüm dinlerin sevgilisi
    Yürek sızısı
    Bıçak yarası

    Yine eflatuni kederlerim gibi kaldın bana
    Hercai bir umutsun içimde kalan
    Yokluğunda da yanıyorum ama
    Aylardan Haziran

    Nena
    Sen ölmedin bende
    Ben öldüm ben, sen öldüğünde

    IV

    Bir insan kaç kez ölür Nena
    Kaç kez gömülür sessizce
    Neden cenazemi kaldırmazlar
    Bir salyangoz bile daha iyi tutunuyor yaşama
    Zıplayan bir çekirge neşesinden, ne kadar da uzağım
    Bilsen Nena

    İçimden Özgürlük Anıtı nı kurşunlamak geliyor
    Piza kulesine tekme atmak
    Ve sokup parmaklarımı yüreğime, kanatırcasına ortasından çıkarmak

    Üç beş kilometreden ibaret dünyam sonsuzluğa dönüşüyor
    Neden, kaybolmuyorsun gözlerimden

    Ah Nena
    Şimdi tüm limanlar aşina
    Tüm peronlar yine mi sen diyor arkamdan bana
    Çok özledim anlasana

    Bir pazar günü Antalya da
    Her kapı eşiğinde yüzüm duracak
    Bulutların üzerinde kahverengi dizeler uçuşacak
    Yakacağım lanet olası sevdaları bir bir
    Beni tarihsiz
    Beni tarifsiz harcayacaklar
    Beni meczup yüreklerden soracaklar
    Ve her kaldırım köşesinde bir efkârı bulunan şişelere çarpacaklar

    Cehennemi özlediğimi bilmeyecekler, cennetini düşlerken Nena
    Ayasofya tören yaparken mukaddes inançlarında
    Sen Pier Katedrali yıkılacak

    Ah Nena
    Şimdi tüm limanlar aşina
    Tüm peronlar yine mi sen diyor arkamdan bana
    Çok özledim anlasana

    Bu kentin akşamları
    Sensizliğin kahırlarında
    Hicran yarası Nena

    V

    Ah Nena
    Zamanın ortak mazimizi kemiren fermanlarında
    İçi boşalmış bir felsefe gibi çalkalanıyorum
    Bir bir döküyorum sararttığın yaprakları
    Yokluğuna asıyorum seni tanıdığım o hain baharı

    Nicedir
    Kekeme duygular tüketiyorum
    Kir göstermiyor artık örselenen bedenim
    Kırk lisanı birleştirsem bir kelam çıkmıyor
    Bağırsam, sesim duyulmuyor

    Ah Nena
    Seni zamansızlıklarda bekledim, dar mekan dilimlerinde
    Seni eşitsizliğin dengelerinde tuttum, en Nemrut öfkelerimde
    Seni aysız gecelerin karasında vurdum, Hiroşima katliamı gibi hüzünlerimde
    Seni reyhani kokularda teneffüs ettim, ihanetin demir ökçelerinde
    Seni gecikmişliğinde
    Yalanların resmiyetinde
    Mutsuzluğunun akıbetinde sevdim

    Altın tepside sunduğun sevecenliğin, beyhude bir muamma
    Bana kimliğini ver
    Bana kimliğimi ver Nena

    Kaç kez ağlarken kırıldı sesim
    Tenime ten oldu gölgelerin
    Kaç kez gözlerime yapıştı bilsen
    O ejderha gözlerin

    Bu kentin neşeleri
    Sensizliğin ölümlerinde
    Hicran yarası Nena

    Bu son veda
    Elveda Nena
    Elveda

    Yıldırım Uzun

  • Irmak Acar
    Irmak Acar

    25.02.2018 - 09:38

    Hüznün kuşları

    ben bütün hüzünleri denemişim kendimde
    canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını
    bir bir denemişim bütün kelimeleri
    yeni sözler buldum seni görmeyeli

    kuliste yarasını saran soytarı gibi
    seni görmeyeli
    kasketim eğip üstüne acılarımın
    sen yüzüne sürgün olduğum kadın
    kardeşim olan gözlerini unutmadım
    çık gel bir kez daha beni bozguna uğrat

    sen tutar kendini incecik sevdirirdin
    bir umuttun bir misillemeydin yalnızlığa
    şanssızım diyemem kendi payıma
    hain bir aşk bu kökü dışarda
    olur böyle şeyler ara sıra
    olur ara sıra

    Cemal Süreya

  • Irmak Acar
    Irmak Acar

    17.02.2018 - 19:44

    Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim
    'Uyandım bir sabah' gibi değil, öyle değil
    Nasıl yürür özsu dal uçlarına
    Ve gün ışığı sislerden düşsel ovalara

    Gülten Akın

  • Irmak Acar
    Irmak Acar

    08.02.2018 - 19:57

    ...........

    İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
    Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
    Alnın sıcak mı, değil mi, bilmiyorum;
    Dudakların ıslak mı, değil mi, bilmiyorum;
    Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
    Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
    İstanbul'u dinliyorum.

    Orhan Veli Kanık

Toplam 10 mesaj bulundu