Huri Çalışkan Adlı Üyenin Nedir Yazıları - An ...

  • Bir şiir bırak

    22.10.2024 - 20:16

    ,, uzatma dünya sürgünümü benim "

    ~ Sezai Karakoç "

  • Bir şiir bırak

    22.10.2024 - 20:12

    Uçurumun kenarındayım Hızır
    Bir dilber kalesinin burcunda
    Vazgeçilmez belaya nazır
    Topuklarım boşluğun avcunda
    Derin yar adımı çağırır
    Kaldım parmaklarımın ucunda
    Uçurumun kenarındayım Hızır
    Bir gamzelik rüzgar yeticek
    Ha itti beni, ha iticek
    Uçurumun kenarındayım Hızır
    Divan hazır ferman hazır kurban hazır
    Güzelliğin zulme çaldığı sınır.

    ,,İbrahim Sadri "

  • ve öyle işte

    22.10.2024 - 17:20

    Ve...
    uyandım, rengi çürümeye durmuş, kara boşluklarda dönen bir toplulukta.

  • güvenin kokusu var mı

    22.10.2024 - 12:54

    bir usta dokunur, ruhu yoğurur,
    güvenle açılır, katı zırh durur,
    sabırla şekillenir, özdeki cevher....

    ,, bir usta dokunur ruha, öğrencidir, annedir, babadır, fırıncıdır, elmasçıdır, şifacıdır, sağlıkçıdır, antrenördür, koçtur, öğretmendir, işçidir, madencidir, müzisyendir vb........

    bir usta dokunur bir ruha....bir ruh diğer ruhlara....güzellikler çoğaldıkça kokular yayılacak sokak aralarından pencere pervazlarına.....günaydın Yaşamak...teşekkürler Usta.

  • güvenin kokusu var mı

    22.10.2024 - 10:26

    Güvenle Teslimiyet: Dönüşümün Anahtarı

    İnsanın sert kalıplarını yıkabilen yine usta ellerdir. Kişi, gerçek bir güven duyduğunda, o katı zırhı yavaşça bırakır ve içindeki öz yumuşamaya başlar. Sert ve katı olmak zorunda hissetmediği, kendini güvende hissettiği yerde, usta ona rehberlik eder; onu şekillendirmeye, yönlendirmeye başlar. Bu teslimiyet, kişinin dönüşüme açık olduğu, kendini daha iyi bir versiyonuna hazırladığı andır. Usta, bu süreçte sadece yön veren değil, aynı zamanda sabır ve özenle işleyen bir sanatçıdır.

    Niyet: Hayatımıza yön veren her ustanın, sabrıyla ve sevgisiyle bizi daha iyiye ulaştırdığı bir yolculuk olsun. Güvenle teslim olmayı ve her yeni deneyimde gelişmeyi seçelim.
    Kalben Sevgi.

  • teşekkür et, niyet et, şükret ve sev

    21.10.2024 - 11:37

    Şükrün Unutulduğu Bir Hayat: Nimetlere Nasıl Tepki Veriyoruz:

    part- 6 ve son

    Farkında Olmak ve Şükretmek:

    Yaradan’ın bize verdiği nimetlerin farkında olmak, onları hak ettiği değerle karşılamak, hayatımızda daha fazla huzur ve mutluluk yaratır. Oysa, sadece memnuniyetsiz bir şekilde yaşamaya devam edersek, elimizdekilerin kıymetini kaybettiğimizde anlarız. İşte, her gün farkında olmadan suyu o yere götürdüğünüzde aldığınız teşekkürsüz ve memnuniyetsiz tavır gibi, hayatta da bazen Yaradan’ın bize sunduğu nimetlere aynı kayıtsızlıkla yaklaşabiliyoruz. Ancak şunu unutmayalım: Nimetler kıymet bilinmezse, bir gün elimizden kayıp gidebilir. Şükürle karşıladığımız her şey ise, bize daha fazlasını sunar.

    Sonuç olarak, hayatın içinde, her an her şeyin kıymetini bilmek ve şükretmek, hem ruhumuza huzur getirir hem de çevremizdeki insanlar için daha nazik, anlayışlı bireyler olmamıza yardımcı olur. Şükretmek, hem kendimize hem de Yaradan’a olan bir borcumuzdur.

    ,, sahip olduklarıma, sahip olacaklarıma Şükürler Olsun Allah'ım, Teşekkürler Dünya.''

  • teşekkür et, niyet et, şükret ve sev

    21.10.2024 - 11:35

    Şükrün Unutulduğu Bir Hayat: Nimetlere Nasıl Tepki Veriyoruz:

    part- 5

    Sağlık Kıymeti Bilinmeyen Bir Nimet: Sağlığımız, belki de şükrünü en çok unuttuğumuz nimetlerden biridir. Hastalık gelene kadar bedenimizin sağlıklı olduğunun farkına varmayız. Bir basit grip bile hayatımızı aksatırken, sürekli sağlıklı kalabilmenin ne kadar büyük bir nimet olduğunu anlamalıyız. Küçük bir rahatsızlıkta bile sabretmeyi unuttuğumuzda, hayatımızda ne kadar büyük şükürsüzlük içinde olduğumuzu görebiliriz.

  • teşekkür et, niyet et, şükret ve sev

    21.10.2024 - 11:34

    Şükrün Unutulduğu Bir Hayat: Nimetlere Nasıl Tepki Veriyoruz:

    part- 4

    İşini Beğenmeme vs. Farkında Olmama: Hepimiz bazen işimizden memnun olmayabiliriz. Ancak işimiz olması, bize bir geçim kapısı sunulması bile şükredilmesi gereken bir durumdur.

    İşsizliğin zorluğunu yaşayan milyonlarca insan varken, bu nimetin farkında olmamak büyük bir eksikliktir. Her ne kadar işimizde zorluklar yaşasak da, bu zorlukların da bizi geliştiren ve büyüten yönleri olduğunu unutmamalıyız.

  • teşekkür et, niyet et, şükret ve sev

    21.10.2024 - 11:34

    Şükrün Unutulduğu Bir Hayat: Nimetlere Nasıl Tepki Veriyoruz:

    part- 3

    Şükürsüzlükte Kaybolmak;

    Yemek Beğenmemek vs. Hakaret Etmek: Yemeğin tadını beğenmemek, normal bir eleştiridir. Hepimizin damak zevki farklı olabilir. Fakat “Bu yemek iğrenç!” gibi ifadeler, sadece eleştiri değil, aynı zamanda bir hakarettir. Yemeği yapanın emeğine, o yemeği sağlayan imkanlara saygısızlıktır. İğrenç denilen bir yemek, bir başkası için hayat kurtarıcı olabilir. Şükür etmeyi unutmadan eleştiri yapabilmek ise asıl erdemdir.

  • teşekkür et, niyet et, şükret ve sev

    21.10.2024 - 11:33

    Şükrün Unutulduğu Bir Hayat: Nimetlere Nasıl Tepki Veriyoruz:

    part- 2

    Şimdi konuyu başka bir açıdan ele alalım. Yaradan’ın bize bahşettiği nimetler, rızık, iş, sağlık, dostluk… Bunların ne kadarını gerçekten şükranla karşılıyoruz? Günlük hayatın koşturmacası içinde belki de farkında bile olmadan bir nimet hakkında memnuniyetsizliğimizi dile getiriyoruz. “Bu yemeği beğenmedim”, “Bu iş bana göre değil”,
    “Hayatım neden böyle?” diye düşünmek çok kolay. Ancak şunu unutuyoruz: Her bir rızık, her bir nimet, bize verilen bir armağandır.

  • teşekkür et, niyet et, şükret ve sev

    21.10.2024 - 11:32

    Şükrün Unutulduğu Bir Hayat: Nimetlere Nasıl Tepki Veriyoruz:

    part- 1

    Hayatın küçük detaylarında saklı, sürekli tekrar ettiğimiz bazı eylemler var. Bir düşünün, elinizde bir kova su, belirli bir yere sürekli götürüyorsunuz. O yerin sahibi her seferinde, hiç memnuniyet göstermeden sadece bir direktif veriyor:
    ,, Bırak, şuraya koy. Ne bir teşekkür, ne bir takdir…'' Siz ise bu görevi tekrar tekrar yapmak zorundasınız. Buraya kadar okurken neler hissettiniz bilmiyorum. İçinizde bir huzursuzluk, belki bir kırgınlık oluşmuş olabilir. Sürekli çaba gösterdiğiniz bir işin karşılığında takdir edilmeyi bekleriz; takdir görmediğimizde ise hayal kırıklığı yaşamamız kaçınılmazdır.

  • savaş

    20.10.2024 - 11:07

    günler ağır,
    günler ölüm haberleriyle geliyor.
    düşman haşin,
    zalim
    ve kurnaz.
    ölüyor çarpışarak insanlarımız
    ~ halbuki nasıl hakketmişlerdi yaşamayı ~

    Nazım Hikmet?

  • dışımızın kabuğu

    19.10.2024 - 17:46


    Dışımızın Kabuğu: Görünenden Öte Olan

    Dışımızdaki kabuk, başkalarının ilk gördüğü şeydir; ama asıl hikaye, o kabuğun ardında saklıdır. İnsanları sadece dış görünüşleriyle değerlendirmek, onların derinliklerini ve gerçek benliklerini görmezden gelmektir. Dışımızdaki kabuk, hayatın bize verdiği şekli yansıtırken, içimizdeki öz ruhumuzu taşır.

    Bir ağaç düşünün, dış kabuğu serttir ve zamanla yıpranır; ancak o kabuğun içinde, yaşamın kaynağı olan özsu akar. Bizim kabuğumuz da zamanla değişir, yaşadıklarımız, deneyimlerimiz ve karşılaştığımız zorluklar dışımıza yansır. Ama bu sadece dış görünüşümüzdür; içimizdeki öz hep aynıdır, saf ve değişmeyen bir şekilde varlığını sürdürür.

    Toplumun dayattığı güzellik standartları ya da başkalarının bakışları, çoğu zaman kabuğumuza odaklanmamıza neden olur. Oysa ki gerçek güzellik, içimizde saklı olan, ruhumuzun derinliklerinde yatan o saf ışıktadır. İnsanları dış kabuklarına göre değerlendirmek yerine, onların içlerindeki bu ışıltıyı keşfetmeye çalışmak, gerçek anlamda tanımak demektir.

    Dışımızın kabuğu, sadece bir maske gibidir. Gerçek biz ise bu maskenin ardında yatan duygu, düşünce ve hayallerle var oluruz. Hayatımızın en derin anlamı, bu kabuğun ötesinde, kalbimizin derinliklerinde bulunur.

    Kendimize ve başkalarına karşı daha derin bir bakış geliştirmek, dış kabuğun ötesine geçip içsel değerleri keşfetmek, hepimizin önünde duran bir fırsattır. Çünkü hayat, dış kabuktan çok daha fazlasıdır.

    Sevgiyle kalın,

  • tarçın kokulu muhabbetler

    19.10.2024 - 17:43

    Aşk, ne veresiye alınan bir eşya ne de kredi ile ödenen bir borçtur. Aşk, iki insanın arasındaki titreşimlerin birbirine bağlanmasıdır. Günlük yaşamın getirdiği "acaba" sorularına ve maddi hesaplara maruz kalmamalıdır, çünkü aşkın özü, insanın ruhunda saklıdır. O, komşuda olmayan, sadece iki kişi arasında yaşanan derin bir enerjidir.

    Aşk, hesaplarla, endişelerle değil, içtenlikle ve güvenle beslenir. İki insan, birbirine güvenip kalplerini açtıklarında, ortaya çıkan bağ ne zamanla ne de koşullarla sınırlıdır. Bu bağ, dışarıdan anlaşılmayacak kadar özeldir ve iki kişi arasında paylaşılan bir sır gibi saklı kalır.

    Sevgi, maddi beklentilere bağlı değildir; aksine, kalpten gelen saf duygularla beslenir. Sorgulamalara değil, karşılıklı anlayışa, saygıya ve güvene dayanır. İşte bu yüzden, aşk en çok iki insanın paylaştığı o titreşimde var olur.

    Aşk, karşılıklı fedakârlık ve derin bir bağlılıkla büyür. Ve bu bağı anlamanın yolu, maddi hesaplardan değil, kalbin derinliklerinden geçer.

    Sevgiyle kalın,

  • kendime fısıltılar

    19.10.2024 - 13:42


    ,, sessizliğin çığlığı da Ney'e verilmiş, üflediği her nota insan ruhunun derinliğine dokunsun diye "

    sana dilsiz dudaksız sözler söyleyeceğim
    bütün kulaklardan gizli sırlardan bahsedeceğim
    bu sözleri sana herkesin içinde söyleyeceğim
    ama senden başka kimse duymayacak
    kimse anlamayacak...

    Ruh-u Revanım.

  • seni anlatmak

    18.10.2024 - 16:11

    Seni anlatmak;
    sessizliğin içinde yankılanan bir melodi gibi,
    her notasında bir huzur, her tınısında bir özlem taşımak.

  • seni anlatmak

    18.10.2024 - 16:11

    Seni anlatmak;
    sabahın ilk saatlerinde Üsküdar' a yol almak
    yolda açan bir çiçeğin kokusunu solumak,
    ruhuma işleyen bir serinlik gibi derinlere dokunmak.

  • seni anlatmak

    18.10.2024 - 16:09

    Seni anlatmak;
    sonsuz bir masalı dinlemek gibi,
    bitmeyecekmiş gibi... lakin hep yeniden başlamak.

  • kalemden düşen duygular

    18.10.2024 - 09:20

    Dua ederken beddualar ve olumsuz niyet kalıplarından uzak durmanızı şiddetle öneririm. Bu benim kişisel düşüncemdir, ancak karşımdaki insanın niyeti beddualı veya olumsuzsa, onunla sohbeti kesmek ve bu negatif enerjiden uzaklaşmak benim tercihimdir. Olumsuz bir niyetin ya da rengin içinde bulunmayı sevmediğim için, bu tür bir ortamda devam etmeme kararı almak tamamen benim seçimimdir.

    Ve bu sohbet nerede olursa olsun, orada olacağım. Bu, kendi topraklarımda da olabilir, Tibet’te de. Önemli olan, bulunduğum yer değil, içinde olduğum niyet ve enerji. Olumsuz sohbetlerden, beddualardan kaçınmak ve pozitif, yapıcı diyalogların içinde yer almak benim seçimimdir. Nerede olursam olayım, bu kararımdan taviz vermedim, vermeyeceğim.

    avuç içi dualarımızın renkleri ve niyetleri bol olsun,
    sevgilerimle.

  • kalemden düşen duygular

    18.10.2024 - 09:13

    Boykot edilen ürünler ne kadar önemliyse, dini günlerde gönderilen hazır mesajlar da o derece dikkat edilmesi gereken bir meseledir. Hazır mesajlar, özellikle dini günlerde sıkça karşılaştığımız bir durum haline geldi. Ancak bu tür mesajlar, içtenlikten uzaklaşıp bir rutin haline dönüştüğünde, dini duyguların zayıflamasına ve mesajların samimiyetini yitirmesine neden olabiliyor.

    Boykot edilen ürünlere karşı gösterdiğimiz hassasiyet gibi, bu hazır mesajlar konusunda da bir farkındalık yaratmak önemli. Herkesin kendi içinden gelerek, özenecek iki cümle bile olsa, kişisel bir mesaj göndermesi daha anlamlı ve etkili olur. Böylece, mesajlar bir oyunun parçası gibi görünmeye başladığında, artık
    ,, SOBE " diyerek bu döngüyü kırabiliriz.

    Samimiyet ve bireysel katkı, dinle olan bağı güçlendirirken, tıpkı boykotlarda olduğu gibi bu tür alışkanlıkların da yeniden sorgulanması ve daha içten bir yaklaşım benimsenmesi gereklidir.

    ,, Yaradan Hepimizi Çok Sevsin, En Ücra Yerlere Dahil Bereket, Huzur, Sevgi ve Barış Ulaşsın "

    sevgilerimle,

  • seni anlatmak

    17.10.2024 - 13:23

    ,, hayatın ta kendisiymiş gibi seni solumak ''

  • kendime fısıltılar

    17.10.2024 - 11:11

    unuttuğun şeyi hatırlaman için geri geldim.

  • Rüzgara Doğru Yürüyenler

    17.10.2024 - 11:10

    Sessizlikteki Güç

    bazen hayatta en büyük güç, sessizlikte saklıdır. söylenmemiş sözlerin, içsel huzurun ve sessizce atılan adımların gücü. gürültünün içinde kaybolmadan, sessizlikle ilerlemek cesaret ister. çünkü sessizlik, kendimizle yüzleştiğimiz, gerçek gücümüzü bulduğumuz yerdir.

    dışarıdaki kaos devam etse bile, içsel sessizlikten gelen güçle ayakta kalırız. bu, her fırtınanın sonunda gelen dinginliğin sırrıdır.

    ,, o halde sessizlikte sesleri benliğimizden duymaya ''

  • Rüzgara Doğru Yürüyenler

    17.10.2024 - 11:06

    yarış ve kanıt arayışı olmadan, uzun yol koşucusuyuz, hepsinde de ustayız, kendimize stajyer.
    ve...
    bunların içinde güzel ruhlarla buluşup yaşamak yoksa konuşulacak da ne kalır başka, sonuç olarak hayat her türlü geçmiyor mu, sarhoş da da, yoksulda da ve hatta cami avlusuna bırakılmış bebekler büyümüyor muydu.?

    geçmesi gereken ve geçen şeylere şükran bir de bu hikayenin nasıl geçtiği konusu var elbette.!

Toplam 410 mesaj bulundu