Huri Çalışkan Adlı Üyenin Nedir Yazıları - An ...

  • aşkın yakıcı hali

    12.08.2024 - 12:24


    AŞK'ın YAKICI HALİ

    Kükürt ve oksitleyici potasyum klor attan yan yana geldiğinde sürtünmeyle yanar. Fakat bu iki maddenin yan yana olması illa ki yanabileceği anlamına gelmez. Bunun için sürtünmeyi artırıcı çok ince cam tozu ve bu karışımı bir arada tutacak bağlayıcı nişasta veya tutkal gerekir ki kibrit alev alabilsin.

    İki insanın bir araya gelmesi Aşk'a arzu hal olacak anlamında değildir.

    Aşk öyle bir şeydir ki.!

    Aşk'a değdiğinde kükürt ile oksitleyici potasyum klorat’la birlikte karışımlar başlar işte tam o anda manevi duygular okyanusa dönüşür, bedene sığamadığını zannedersin, daimi bir suretle dalgalanmaya başlar, taşarsın.
    Öyle hal almaya başlar ki;

    Kibrit tutuşur, deniz, petrol dökülmüşçesine alev alır, hiç bir engel yoktur, gönül ateşlenir, infilak olmuşsundur, olacaksındır lakin bunun önemi yoktur.

    Aşk; ruha en iyi gelen besindir, en çetin sınav...

    not: keyif alarak yazdığım konudur, sevgiler.

  • seni anlatmak

    12.08.2024 - 12:21


    Gözlerin o kadar derin ki, her baktığımda yeni seferlere çıkıyorum.!

    ( cesareti olanlar, kalbiyle hissedenler, yolculuktan keyif almak esas olan olsa da, bu gizemli yolculuğu keşfetmek, çoğaltmak değerli bir bakıma... çabuk tüketilen bir çok şeylerin arasında emekle oluşan değerleri de unutmadık, unutmayacağız da )

    sen ne güzel duygusun YAŞAMAK!

    sevgiyle, Huri

  • sende ki sen

    12.08.2024 - 12:01


    Kalbimi acıktıran duygularla senin sayende tanıştım...

    Huri.

  • sende ki sen

    12.08.2024 - 12:01


    ,,Ama yüreğimde çıtırdayan sesler var.

    Ve...

    Sana gülümsüyorlar.''

    Huri.

  • hayatın mektubu

    12.08.2024 - 11:58


    HAYAT'ın İÇİNDEN MEKTUP

    Hayat aslında bir yumak ip gibidir, kimimizin kısa kimimizin uzun veya bazılarımızın ise siyah, beyaz renkleri olabilir. Fakat asıl olan bu iplikten bizlerin neler üreteceği değil midir.? Bunda etken olan bizlerin zamanı, tecrübesi, aileden ve çevreden aldığı eğitimin etkisi bulunmaktadır. Bazen severek başladığımız bir şeklinden vaz geçtiğimiz veya bir kenara bıraktığımız olur. Bazen de bitirmek için çokça çabaladıklarımız olabilir.

    Halbuki ,,çaba gayrete aşıktır, ne aşksız olur ne gayretsiz.'' Nasıl yürüdüğümüzdür yolumuzun ışığı, her insan kalbinin renginde atar adımlarını.

    Görmeden bakarak geçen öylesine çok ki, bir yolcu treninde hızlı geçen görüntüler gibi hafızalarına yer etmiyor ve birçok şeyden zevk almıyor. Doğa Ana'nın mektubu her zaman olmuştur görmesini bilip okuyabilenlere.

    Unutmamak gerekir ki;

    Bir kıvılcım benzine bulanmış yüreği tutuşturur,

    bir yudum sudur boğan, bir yudum sudur yine can veren.

    Neyi seçersen O'nu yaratırsın.

    Kolaylığı ve güzelliği seçmek dileğiyle.

    ,, ___ASLA VAZGEÇME____/ ''

    sevgilerimle, Huri

  • tanımlamada ki özne

    12.08.2024 - 11:56


    Nasıl anlatılır ki; Dışarıda hava buz gibiymiş de, üzerine bu da yetmez gibi ıslanmışsındır ama avuçlarında buram buram kokan tarçın kokusuyla soba karşısında gülüşleriyle birlikte salep'i yudumlarken, içini ısıtanım der gibi güldüren bir tanımdır kendileri....

    Huri

  • güvenin kokusu var mı

    12.08.2024 - 11:17


    Güven’in Kokusu?

    Güven güzel bir kokudur, bulduğunda oradan ayrılmak istemezsin

    Hatta öyle güzeldir ki;

    Cümle burada bitti, tamamlandım dersin

    Bir bakmışsın virgül gelmiş cümleyi devam ettirmiş.

    Nasıl da muazzam..!

    Güvenmediğimizde peki..?

    Mecbur mu oluyoruz kalmaya..?

    Rahatsızlık duyduğumuz yerde kokuya da aşina oluyoruz bir müddet sonra

    Rahatsız olanlar özgür

    Cesaret bulamayanlar zorunlu...

    Lâkin

    Çürüyen bir şeyi yer miyiz..?

    Peki neden..? Bu zavallı kokuya katlanmak zorunda kalıyor insan..!

    Unutma toprakta her şey biter..

    Mühim olan tercihlerimiz.....

    güzel olan kokulara rast gelmeye, diğerlerini ise fark etmeye, sevgiyle buluşsun yolumuz, Huri

  • tehlike karanlık mı aydınlık mı

    12.08.2024 - 11:12

    TEHLİKENİN KARANLIĞI AYDINLIĞI YOKTUR

    Tehlikenin karanlığı aydınlığı yoktur. Sadece tecrübeli insanlar tehlikenin soluğunu karanlıkta daha iyi duyan insanlardır, o yüzden karanlıklara güvenerek saklanamazsın.

    Her kim olursa olsun hayatın içinde illâ ki korktuğu bir şey vardır. Ama onlar tehlike karşısında sakin kalabilmeyi öğrenmişlerdir.

    Korkunun ise kendi içinde ritmi bulunmaktadır, ritimlerini gizleyebilen insanlara korkusuz gizleyemeyenlere ise korkak denilir. Her ikisi de çakalların zaferinden daha yücedir ve bu daha doğaldır. Kurtlar nasıl avlanacağını iyi bilir, çakallar ise leşi sever. O yüzden ne olduğun, nasıl davrandığın, önemlidir.

    Kimse sana aydınlık veremez, onları sen bulursun. Neyi seçersen onu yaşarsın.

    Herhangi bir hedefe ulaşmak için süreklilikle pratik yapmak ona ulaşmaya kolaylık ve devamlılık sağlar.

    İsteyen ve seçim yapan her insan değişebilir, belki değişim için sadece daha kuvvetli antibiyotiklere ihtiyaç vardır, lâkin istenilirse mutlak hedefe ulaşmak mümkündür.

    Oraya ulaşıldığında ise dönüşülen şeye yeniden bakmalı.!

    ,, Sevgi iyi bir şeydir ve içinde KUVVET BULUNUR.! "

    sevgiyle buluşsun yolumuz, Huri

  • kavga

    12.08.2024 - 11:07

    zayıf insanların başvurduğu güç, bu belki söz, belki yazı, belki kuvvet ile... ben hiç görmedim desem yanlış olur düzgün ayrılıkları....

    dayım ben Çocuk iken şöyle demişti: arkadaşını tanımak için, seninle simit' ini paylaştığında dikkat et, sana böldüğü hangi parçayı veriyor, küçük olan mı büyük olan mı?

    ayrılıklarda böyledir, kavgalarda, kiminle olduğu, neden olduğu önemli değil, kendini belli eden çirkin yazılar, paylaşımlar, birbirlerini durumlar üzerinden laf atmalar....

    ,, yüze söylenemeyen her söz çirkin ve zayıflıktır ''

    :)))) heyyyyy yapmayın, yapmayalım yahu

    sevgiler, selametle kalın, her nerede isek, Huri

  • martı umudu anlatsa

    12.08.2024 - 10:58

    Uçsuz bucaksız gökyüzünde kanat çırpan martıların,
    Sonsuz huzuru anlatan denizin maviliğinde gördükleri,
    Tohumun toprağı yararak çıkması, çiçeklerin açması,
    Dağlardan akan suların şelaleden akması kadar eşsiz hayat.
    Gülümsedikçe ve umut ettikçe yaşamaya değer...

    ,, işte HAYAT, YAŞAMAYA DEĞER ''

    sevgiler, Huri

  • boşa yazılan

    12.08.2024 - 10:53

    " Boşa yazılan her harf silgiyle tanışır. "

    Fakat boşa yaşanmış bir ilişki yoktur. Her insanın bir görevi vardır gelen ders verir, dersi alanın ise giderken sınavıdır.!

    sevgiyle, Huri

  • seni anlatmak

    12.08.2024 - 10:49

    biliyordum dünyayı sadece ziyaret eden ruhtan ibaretti, âmâ ruhunu bedenine öyle güzel giymişti ki âdeta tutuldum...

    sevgiyle, Huri

  • diyaloglarda ki enstrüman

    12.08.2024 - 10:47

    __/mısralara ses tonu ile kelimeler eşlik eder.!

    Diyaloglarda ki enstrümanlar;

    ( sevdiğim, ilgi duyduğum ve gözlemlediğim alan )

    SES tonu, BEDEN DİLİ ve KELİMELER 'den oluşurlar.

    Çoğunluk olarak önceliğimiz de görsel algılama yer aldığı için beden dili ilk sıralamayı alıyor.

    İkinci olarak ses tonu ve son olarak kelimeler yerini alıyor iletişim aracında.

    Kişisel imaj, çevremizdeki insanların zihninde bizi temsil eden görüntümüzdür.

    İmaj ile amaç kendimizi hiç olamayacağımız kadar iyi göstermek değil,

    doğru ve gerçekçi şekilde ifade edebilmek.!

    Eğer kendi içinizde sevgi saygı bittiyse,

    Ses tonunuz, kelimeler, nasıl özende olursa olsun beden dili gizleyemez ..../

    böyle olduğunda en güzel gözüken kelime sadece ,,değersiz bir kalıptır. ''

    Karşımıza çıkan yine samimiyet ve gerçeklik oluyor.

    _/beden dili kelimelerden daha güçlüdür.!

    _/ kelimelerin önüne öfkeli ya da samimi olmayan bir beden dili çarparsa gideceği yer sadece yıkımdır.

    _/ses tonu sinirli insanı sakinleştirir ya da durgun dereyi coşturur.

    ,, __/ bir kompozisyon yazmaya başlayacaksa insan hayatına, bu üçü korunmalı ve gelişmeli ''

    mesleğimizin ustası kendimizin ise stajyeriyiz, kendi adıma fark etmediğim lakin fark ettiğimde ise değişim ve dönüşümü kendimde yapmaya çalışıyorum. evet bazı kalıpları yıkmak kolay olmayabilir, ZOR İSE ASLA DEĞİL....

    sevgiler, Huri

  • önce Çocuk

    12.08.2024 - 10:44


    İLETİŞİM
    Eski çağdan itibaren iletişim unsurları önem arz ediyor.
    Anne rahminde başlayan iletişim zamanla kendi boyutuna kendi karakterine bürünüyor.
    İletişim;
    En yalın haliyle kişilerin birbirini tanıyabilmesi ve anlayabilmesidir.
    Hayatta kalabilmek, kendini ifade edebilmesi için her bireyin vazgeçilmez aracıdır.
    Çocuklarda ana rahminde başlayan iletişim dünyaya geldiği andan itibaren birçok kapının kilidini açmada rol oynamaya başlar.
    Çocuklar iletişim aracını beden dili ve ses tonuna ekleyen akıllı bireylerdir.

    Böylelikle ihtiyaç halinde bu araçları karşıt olarak kullanırlar..

    ,,hayır'' kelimesinin üslubu bana hep set gibi gelmiştir...

    sebepleriyle ,,Hayır’ı''  kullanmak gerekir, buna inanıyoruz. Her şeye ,,hayır'' güvensizliği , her şeye ,,evet'' ise hazırcılığı öğretir. bunu kabul ediyoruz.

    .......... samimiyet, doğru yaklaşım, dinlemek ama dinlerken asıl olan ,,duymak'' ,,duyabilmek''.........

    ........... onun yerine yürümek değil yürümeyi öğretmek........

    ........... onun yerine karar vermek değil alacağı kararları öğretmek........  önem arz etmektedir.
    konunun özeti ise : Çocukları tribünde seyirci olarak izletmek yerine, sahada oyuncu olarak oynamalarını teşvik etmek. bizlerde de öyle başlamadı hayat, mahalle aralarında oynadığımız, kızlı, erkekli unutamadığımız o oyunlar....

    Sevgilerimle, Huri

    ......................    Önce Çocuk     ................... sonra Yetişkinliğe Yürüyen Adımlar

  • diyalog

    12.08.2024 - 10:20

    __/mısralara ses tonu ile kelimeler eşlik eder.!

    Diyaloglarda ki enstrümanlar;
    ( sevdiğim, ilgi duyduğum ve gözlemlediğim alan )

    SES tonu, BEDEN DİLİ ve KELİMELER 'den oluşurlar.

    Çoğunluk olarak  önceliğimiz de görsel algılama yer aldığı için beden dili ilk sıralamayı alıyor.

    İkinci olarak ses tonu ve son olarak  kelimeler yerini alıyor iletişim aracında.

    Kişisel imaj, çevremizdeki insanların zihninde bizi temsil eden görüntümüzdür.

    İmaj ile amaç kendimizi hiç olamayacağımız kadar iyi göstermek değil,

    doğru ve gerçekçi şekilde ifade edebilmek.!

    Eğer kendi içinizde sevgi saygı bittiyse,

    Ses tonunuz, kelimeler, nasıl özende olursa olsun beden dili gizleyemez ..../

    böyle olduğunda en güzel gözüken kelime sadece ,,değersiz bir kalıptır. ''

    Karşımıza çıkan yine samimiyet ve gerçeklik oluyor.

    _/beden dili kelimelerden daha güçlüdür.!

    _/ kelimelerin önüne öfkeli ya da samimi olmayan bir beden dili çarparsa gideceği yer sadece yıkımdır.

    _/ses tonu sinirli insanı sakinleştirir ya da durgun dereyi coşturur.

    ,, __/ bir kompozisyon yazmaya başlayacaksa insan hayatına, bu üçü korunmalı ve gelişmeli ''
    mesleğimizin ustası kendimizin ise stajyeriyiz, kendi adıma fark etmediğim lakin fark ettiğimde ise değişim ve dönüşümü kendimde yapmaya çalışıyorum. evet bazı kalıpları yıkmak kolay olmayabilir, ZOR İSE ASLA DEĞİL....

    sevgiler, Huri

       

  • türkler

    07.06.2024 - 09:16

    Karadeniz'in dalgasını, dağların rüzgarını, elinde Bayrağı tutarken O MUHTEŞEM GURUR ile ONUR DUYMAK, milli maçlarda BÜTÜN OLMAK, İŞTE TÜRKLER BURADAYDI düşüncesini bırakmak, VATAN DENİLDİĞİNDE KURSAĞINDA DÜĞÜM OLMAK, BAYRAK DALGALANIRKEN BAKAKALIP DOYAMAMAK, ASENA gibi AT'IN üzerinde gümbür gümbür ilerlemek, hücrelerinde bunu hissetmek,

    ,,VATANINIMIZ İÇİNDE BULUNAN GÖLGELERİN CESUR BEDENLERİ''

  • kitap

    06.06.2024 - 09:19

    ,, Okuyucular kitapları değil, vakti geldiğinde kitaplar okuyucuyu bulur."

    Hediye edilmiş olsun ya da rafta gördüğünüzde etkilenmiş olun, kitaplığınızın raflarında olmasına rağmen sayfasını açmadığınız, açsanız da sizi sayfalarına almaya hazır olmayan satırlar var.
    İhtiyacımız olan aroma, o tat, mutfağımız da bulunan baharatlar gibidir, yemeğimize ekleriz ve beslenmemizi sağlarız, tıpkı kitaplarda olduğu gibi.

    ,, Kitap okuduğunuzda ruhunuzun beslendiğini hissettiğiniz o an ihtiyacınız olan ilacı içmişsinizdir veyahut iyi bir düşünürden size bilgi aktarılmıştır.’’

    O yüzden satın alınan veya hediye edilen kitapları bir an önce okumak zorunda hissetmemek gerekir ve hediye eden kişinin de kırılmaması.
    Okuyucular veya kitap rafları olan biri olarak sorumluluğumuz şu yöndedir:
    ,, Kitaplar tozlu raflara terk edilmemeli, ara sırada olsa da sayfalarına dokunarak, göz gezdirilmelidir. ’’
    Televizyon dünyasında bulunan kategoriler kitaplarda mevcut ve satır aralarında ki yolculuğun lezzeti daha gerçekçi, daha geliştiricidir, hele ki şu dönemde televizyon dünyasında izlenilecek filmlerde ki kalite azalmışken.

    Vakti geldiğinde okuduğum kitapların yolculuğunda öğrendiğim, keyifle izlediğim, şaşırdığım, zaman zaman ağladığım, ulu orta kahkaha ile karşılık verdiğim, yaşam yolculuğuma katkı sağlayan bilgilere ve bizleri bu yolculuklara taşıyan yazarlara selam olsun, teşekkür ederim.

    Sevgiler, Huri.

Toplam 617 mesaj bulundu