Hasan Tan Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkında ...

DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın

DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN

Şair arkadaşımız Hasan Bey

** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**

- Ayrıca sizi sitemizdeki bu saygın grubumuzda aramızda görmek dileklerimizle esen kalın.

* Antoloji Sitesi Yetkili Şairler Grubu *

Bozmak için 'insanlıktan çıkan' bütün şer odaklarına rağmen, 'ağız tadında' Ramazan Bayramı yaşamanızı dilerim......
Saygılarımla.......

YENİ YIL MESAJI…

Ne garip bir ilişkidir insanın zaman denen “adı var kendi yokla” ilişkisi…
Tek tek kişiler olarak biz zamana hep borçlu, zaman bizden hep alacaklı!

Sözde onun içine doğduk, şerh düşüldü herhangi bir kesitine, kişisel tarihimiz “D. Tarihi” diye başladı…
O andan itibaren “vade farksız” ödemelerimiz de başladı!
Ömür dediğimiz sermayeden yedik hep…
O sermayeyi “kediye yüklediğimiz” gün borç bitti, sen sağ, ben selamet dedik zamana!
Yine bir şerh düşüldü o zamanın herhangi bir kesitine, “Ö. Tarihi” denilerek…

Şimdi “ben, sen, o..” Bizler, sizler, onlar vadenin dolmasını, borcun bitmesini bekliyoruz.
Kimimiz ağır, altından zor kalkacağımız bir biçimde.
Kimimiz en başından torpilliydik, bilsek de bilmesek de…

İnsanoğlunun göreceli tek üstünlüğü, o zamanı en küçükten en iriye doğru dilim dilim bölmesi, her dilime bir ad vermesiydi denebilir.
O dilimlerin içine kendisini ve olayları tıka basa doldurduğu, sanki evreni dolaşan bir trene benzetip ne durdurabildiği, ne de istediği anda binip inebildiği için pratikte bir işe yarar mı, yaramaz mı tartışılır elbette!

İşte adına 2015 treni dediğimiz tren “son istasyona” yanaşmak, yerini 2016 trenine bırakmak üzere…
Kimler inecek, kimler binecek, kimler devam edecek tamamen zamanın ve o zamana hükmeden “tek gücün” elinde…
Ben sadece temennide bulunabilirim.

Umarım ve dilerim… 2016 treni “kazasız, hasarsız”, salimen 2017 trenine bizleri ulaştırır.
Yolculuğumuz huzur ve barış içinde, sağlıkla, esenlikle geçer.

Mutlu yıllar size!
Sevgi, saygı ve selamlarımla…

30.12.2015

Mustafa Bay, “ZEYBEK HOCA”

Değerli Dost;

Kadir Gecenizi ve ardından gelecek olan Ramazan Bayramınızı kutluyor, bu kutsal günlerin size, ailenize, ülkemize ve tüm insanlığa huzur, barış, kardeşlik ve saadetler getirmesini diliyorum..
Saygılarımla...

Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA'

' Sitâre'ye Sesleniş

ey baharın orta yeri!
ey doğurduğu için seni
bir nisan yağmuru,
sürmeli bir seher yeli!
-ey fahrülleyl!
ve onun kutsanmış ceylan gözleri! -
ey erik ve badem ağaçları!
-ey onların ayazda donan çiçekleri
ve donmuş dallara astığım çocukluğum! -
ey kovulduğun ırmaklar!
ey dicle!
ey keyfe keder hasankeyf! -hasan'sız bir keyfle! ! ! -
ey içinde dört nala koşan atlar!
ey gül yüzlü çocukların şehri!
ey premature aşk! ey Batman!
ey fabrikalar!
çimento çuvalları!
ey süt beyaz kartonpiyer!
ey organize'siz sanayiler!
dial-up bağlantılar!
-ey zeyneb! ey zeyneb sultan! -
ey kediler,sokaklar!
ey zehir! ve ey zehirler -arası yollar! -
ey ankara! ey istanbul!
ey dgm! ! ey christina!
-ey isveç yahut isviçre! -
ey tüm sevip de kavuşamayanlar,
tüm kavuşup da sevemeyenlere inatla!
ey sen baharın orta yeri!
ama en orta!
ey biraz brüksel! biraz hershey!
ey savcının beraat talebi!
ey asla içemediğimiz bir bardak çay!
ey uçak biletleri!
ey düğün davetleri!
ey aşiretlerin cenaze ve toy çadırları!
ey abinin cübbesi!
ey gözlerinin beni bir Allah'a emanet edebilişi!
ey kınalı bir çift ismail! - gözlerin! -
ey asla ibrahim olamayışın!
ey beni kesmez -kesemez! - bıçağın!
'uslan artık' deyişin!
ey tüm havalimanları!
ey adının önündeki mim!
ey mim'in ardında amel-i sâlih!
ey anam!
ey babam!
ey oğlum!
ey kızım!
ey kardeşim!
ey mihrican!
ey yazdığım mektup!
ey yazdığım mektubu okuyan!
ey sadece bir kez duyduğum ses!
-sene 2001.temmuz! sık nefes! -
ey bensiz geçen otuzsekiz sene!
-selam olsun,bensiz geçecek daha bilmem kaç yıl ömre!
ey ahmet necdet sezer!
ey adımın hükmen Mefaret olup
asla Bodrum'a hakim olamayışım!
-sözümü tutamayışım,hâkeza! -
ey asla bana bir söz vermeyişin
ey mavi gözlü kız çocuklarını bile
ela gözlerimden kıskanışın!
ey kıldığın namazlar!
secdede bana yolladığın
ve secdede aldığım,
ey kardeş duaların!
o esmer alnın!
ey karanfilli göz!
ey çin seddi! ey çinli kadınlar!
ey peygamber isimli çocuğun kirpiği! ey kaşı!
ey onun annesine benzer gülüşü
ve ey sana benzer bakışı!
ey her biri ve hepsi!
ey metris! ey işkence!
ey tekerlekli sandalye!
ey Allahın herşeyi görüşü!
-ey Semi' ey Basar! -
yani ey Allahın Allah oluşu!
yani ey kader!
ve kaderi yaratan Rabbin baharı yaratışı!
yani ey baharın orta yeri!
ey sen!
ey güttüğün koyunlar!
ey dağda yalnız kalışın!
ey dağ! ey yalnızlık!
ey aya bakıp ağlayışın!
ey muhammed'i sana,
seni tek başına bir ümmete benzetişim!
-ama illaki! -ey senin kimseye -hiçkimseye! - benzemeyişin!
ey kavgalar! ey gürültüler!
ey dördün ikisine müşteri!
ey olmayan yüz'ün ikincisi!
ey benim sürgünüm!
ey benim dikenli yurdum!
ey ben! ! ! ! !
ey ses!
ey sesim!
ey sesimi duyuşun!
ey seslendiğim her şey!
ey beni her öldürüşün!
ve ey sonra
beni her doğuruşun
baharın ta ortasında!

ey Sitâre!
bitmeyen
aşktan öte
vefâlı
bir sesleniştir bu sana! ! ! ...'

Değerli Dostum...

Bütün olumsuzluklara rağmen 'ağız tadıyla' bayram yaşamanızı gönülden diliyor, Kurban Bayramınızı içtenlikle kutluyorum...
Sevgi, saygı ve muhabbetimle...

Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA'

Merhaba değerli dost.......

Ramazan ayının sonuna doğru yaklaşırken, bir Kadir Gecesini daha idrak edeceğiz...
'Bin aydan daha hayırlıdır' denilen bu geceyi 'arınma, temizlenme, günahlarımızdan kurtulma ve sevabını sadece Allah'tan dileyerek dua etme' fırsatı olarak değerlendirmemizi umuyor, Kadir Gecesinin şahsınıza, ailenize, ülkemize ve İslam Alemine barış, huzur ve saadetler getirmesini Yüce Allah'tan niyaz ediyorum...

Ayrıca Ramazan Bayramınızı şimdiden kutluyor, 'ağız tadıyla', sağlıkla, birlik ve bütünlük içinde geçmesi arzusuyla nice bayramlara erişmenizi gönülden diliyorum...

İçten sevgi, saygı ve muhabbetle...

Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA'

Sevgili arkadaşım yeni yılınızı en içten dileklerimle kutlar daha nice yılların size sevdiklerinize ve ulusumuza vede tüm aleme sağlık mutluluk huzur ve barış getirmesi dileklerimle esen kalınız saygılarımla....... Adnan Çatalbaş

Değerli Arkadaşım,

Zamanın sonsuz akışı içinde evreni /tüm insanları yeni bir yıl daha karşılamaya hazırlanıyor.
2012; her birimiz için,ulusumuz için,insanlık için neler getirdi neler götürdü acaba? Bu değerlendirmeleri tarih mutlaka yapacaktır.

Her yeni yıldan bir şeyler bekleriz.
Beklentilerimiz kimi kez düş’te kalır; kimi kez gerçek oluverir.

Bildiğimiz,duyumsadığımız şey hep yeni bir zamanın içinde olduğumuzdur.
Yanılabiliriz de yengiler elde edebiliriz de.

Evrende var olmak,eylemli olmak,görmek,solumak da güzel.

Yeni yılda tüm beklentilerinizin gerçek olmasını ve güzellikler içinde esenlik dolu bir yaşam sürmenizi diliyorum.

Erdemle.Işıkla.

D-okunulmaz!

Yüce Peygamber’in “önce selam, sonra kelam” hadisini kendisine ilke edindiği gibi, “önce refik, sonra tarik” yani “önce yoldaş, sonra yol” hadisini de kendisine prensip edinmiştir. İnsanlara güzel bakardı ve güzel görürdü. Görüşüp tanıştığı kimselere: “Hiç âşık oldun mu? ” diye sorardı. Aşka büyük önem verirdi. Aşkı en insani duygu kabul ederdi. Aşkı bilmeyenler, aşkı tanımayanlar, aşka önem vermeyenler, kâmil manada insan olamazlar diye düşünürdü. Hiç âşık olmayanı adamdan saymamıştır adeta. O gerçek bir aşk ve gönül adamıydı. Aşkı derin, gönlü umman idi. “Beni bir ağaçla dağ başına bırakırsanız, ona âşık olurum.” diyecek kadar gönlü engindir. Bir gönülle bin gönlü ihya edebilecek donanıma sahipti. Gözü tok, gönlü zengindi.
....

dostun tanımını yaparken; “Dost ol kişidir ki, öldürülmesi muhakkak ve mukarrer olan gecede Peygamber-i Ekber’in yatağında yatar. Ona “Şah-ı Velâyet” denir. Dost ol kişidir ki, “Yâr-i Gâr”dır. Kucağında mübarek bir emanet vardır. Bütün delikleri elbisesinden muhtelif parçalarla tıkar, son deliğe tabanını dayamıştır. Kucağındaki mübarek emanet, uyumayan uyanıklık içinde uyur görünmektedir. Oradan Ebû Bekr’i yılan sokar. Dost son deliğe tabanını, taban gibi görünen gönlünü uzatandır, gönlü ile orayı tıkayandır.” İfadeleri ile olması gereken dostluk ölçüsünü ortaya koyar.

Ölümle dost olur. Ölüme âşık olur. “İlk defa kelime-i Şehâdet getirir gibi Kelime-i Şehâdet getirmedikçe, Kelime-i Şehâdet olmaz. İlk defa âşık oluyor gibi, ilk defa yürek çarpmışa dönüyor gibi… Yani aşk diyorum… Yani…” ifadelerinde ise sözler biter adeta, hal diliyle anlatır derdini. Veda eder gibi, son kez der gibi der: “Size bazı şeyler söyleyeyim kısa kısa. Onları manalandırmak size ait olsun. Asıl niyetim, zaten uykusu çok az olan sizlere uykularınızı kaçırmaktır, yatağı dar etmektir. Sizin içinize bir azap, sizin içinize bir çile, sizin içinize bir dram tohumu ekmek istiyorum. Son söz gibi, son söz kadar aziz, son söz kadar bakir, son söz kadar saffet ve iffet dolu, sanki bir emanet gibi; emaneten söylüyorum: Gözü olana sabah ışımıştır. Hâl-i yakazadayız. O sabahın alacasındayız…
Bana hakkınızı helal ediniz…”

Arapgirli Fethi Gemuhluoğlu hakkında bir tanıtım yazısından...

can cana karşıdır dedim yazdım gitti işte....

FAHŞA

Sevişgenim, eril olan her şeyle, uluorta
silinmez ruh lekesi, erkete vicdanlarda
bin kez yağmalanmış olan bu rahim de benimdir
yani nereye şimşek çaksam, oraya haydarpaşa


harsız geceler dayanır ya tarihin alnacına
salınan yılgınlıklardır rahmim sarnıçlarında
şiirleyin konuşsam da sarmaşık hüznüm vardır
Ah azize, vah azize, azize sen çok yaşa


sakıngan gözlerimi haya’nın çıplaklığına
aşık yapan da benim hem de en karasına
durulanmış şiirler madem rahmime yardır
Ellerini kaldır,bedenim Sal’dır,O Gözler tabut –Haşa-


Rahmim ki yıkılan bir duvardır yıllara
Tenimin tenzilatına ayarlı orgazmlara
Haziran’da girdiğim su balta kesmez buzlardır
Benim nankör talihim, iz olur bassam Taş'a

Hasen..

Şiirlerini ilk defa baştan sona okudum,
ne güzelmişşşş
Ağzından öpüyorum,

şimdi saçlarımın ıslaklığını beşeri tüm kelamlarla süslesem
yine de yakışmayacak bana
yağmura benziyorum;
İstanbul'a ve hiç bir şehre yakışmayan...

bi soru işareti kadar anlamsız ve dağınığım...beni benden saklıyorum...asla dönülmeyeceğini bilerek...

sevdiklerimin yüreğinde bir çocuk üşürse... oyle bir kar yangını sancır ki parmaklarımda, her yandan vurur durur.., kör bir kuşun yaralı sırtına eyersiz binip, uçuvermişçesine buzlar... konmadan çakılır göğüme saplanır... ta ki bir başka acı bastırana kadar..
o yuzdendir 'unutulmasın' denmesi acılara..
ne zaman yanında bir kuş tüyü uçar görürsen, bil ki bir dost selamı inmeye çalışıyordur alanına..

//Tuba lil gureba //


Adam yanına sakallarını da alarak biraz gitti...

Kadın: hiçbir şairin hiçbir kelimeyle anlatamayacağı esmer bir yutkunmayla,
' keşke bende gidecektim ' dedi....

Herşey sustu.....
Bu şiirde yıldızlardan da bahsedilmeliydi
ve fakat neden ve nasıl bilinemedi

Encam; AŞK-I MÜEDDEB MÜEBBETTİ!
(Mizgin ji rebenera)

ENencam; aşk-ı müeddeb vuslat-i müebbed oldu!

erêêê kekê

Ha, sanA bi sitemim var
bi gün bi ilişirim, taa beyaz ceketine kadar! :)

Siteden mail ile geldi 'gittin' şiiriniz. Son zamanlarda bu kadar yüreğime işleyen bir şiir okumamıştım. Antoloji.com'un epey eski üyelerinden biriyim. Bu sanırım bir şiir için yazdığım ikinci not. (şiir yazdırdı yani, yapacak bişey yok) Yüreğinize sağlık. Ama antoloji sayfalarında neden başka şiirleriniz yok bunu anlayamadım...

merhabalar hasan bey...
'gittin' şiirinizi mütalaa etmekten son derece keyif duydum.
oldukça dokunaklı içten ve güçlü bir şiir olmuş.tebrik ederim.kaleminize sağlık...

Beyaz
Ceketli
Yitik...

Sevgili Hasan Tan...bu şiirler neden yoruma kapalı....neden okuduk beyendik diyemiyoruz....Küsmüyüz.....?

Parmaklarım ağaran saçlarımda:
Yakımların yıkımların olsunda düzelme.
Öl de, kurtulalım senden.
Bir daha ayrılmamak üzere
Kalmanın sevinciyle yaşamalıyız
Her ne ile kalacaksak.