bir konu hakkında konuşmak o anlatılanı yaşadığın,uyguladigin anlamına gelmiyor. belki de olmasını istediğin için anlatıyorsundur ya da öyle olması gerektiği için.
yani doğru olandan bahis açmak doğruları anlatmak yanlış yapmadığın, yanlışın içinde olmadigin anlamına gelmiyor.
benligimize hakim olan en güçlü duygu menfaat. bu güçlü hissin altında ezilmeyecek his, duygu, düşünce yoktur zannimca.
akif konuyu özetlemiş:
‘’aldanma insanların samimiyetine, menfaatleri için gelirler vecde, vaad etmeseydi allah cenneti o’na bile etmezlerdi secde.’’
aşkına, ilgisine, sevgisine diye kelime değişikliği yaparak tekrar okuyabiliriz de.
‘’aldanma insanların aşkına, menfaatleri için gelirler meşke, vaad etmeseydi allah cenneti o’na bile etmezlerdi secde.’’
tüm insani ilişkiler menfaat üzerine imiş diye düşünürken, fuzuli'nin:
aşk imiş her ne var âlemde
ilm bir kıyl u kâl imiş ancak
sözlerini
menfaat imiş her ne var âlemde
aşk bir kıyl u kâl imiş ancak diye okudum :)
köyde iki katlı evini yeni tamamlayıp ancak bir kış oturabilen kadının, motorun altında can verdiğini haber aldığımda zeytin ağaçlarımiza bakıyordum.
evini büyük özenle kimin için hazırladı? kapılarını pencerelerini...kim gelip oturacak bu binbir emeğe.
zeytin ağaçlarıni da eşim büyük bir özveriyle babasıyla dikmiş. neredeyse tam anlamıyla meyvelerini yemek nasip olmadı ikisine de. sehirde haberim olmadan hazırlandı bu ağaçlar.
birileri için hazırlıyoruz, emek harcıyoruz, özen gösteriyoruz. kendimize ait gibi sabrediyoruz, çabalıyoruz kıymetli zamanlarımızı harcıyoruz, gururla bakıp seyrediyoruz hayaller içinde ama farkında bile değiliz, sahibi bir başkası oluyor. bir başkası için ömür harcıyoruz kendi düşlerimizi bir başkası için kuruyoruz ve gelip öylece kuruluyorlar mekanlarımiza.
emeğin zayi oluşunu, harcanan zamanın çabanın boşa gidişini seyretmek de yaşamın yüzlerinden...
abus,karanlık bir o kadar da kasvetli olsa da karşılaşmamak mümkün değil o suratla...
terasimda baktığım 5 senelik limon ağacım iki üç sene önce kurumaya başladığında annem köklemek gerektiğini söylemişti.
kuruyan dalların yeşereceğine, kuruyan dalların meyveye durabileceğine imanım var. yeşilinin daha az kalan kısmına bakıp çoğalacağına, iyileşecegine dair umut ettim.
üç seneye yakin bakımını yaptım. dün yine sularken beyaz küflerinin kalmadığını, kuruyan dallarının yesillenip çiçekler açtığını hatta iki katına ulaştığını seyrederken tüm süreci yine zihnimde geçirdim.
emeğimin zayi olmamasını, umudumun çiçek açışını gördüm ya meyvesini de toplarım umarım.
Tanrım,
Beni yavaşlat.
Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir…
Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele…
Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin
sükunetini ver .
Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginligi, belleğimde yaşayan akarsuların
melodisiyle yıka, götür.
Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol…
Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için
yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, güzel bir
kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara
dalabilmeyi öğret…
Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat.
Hatırlat ki yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda hızı
arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim…
Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.
Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi
büyümesine bağlıdır…
Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine
doğru göndermeme yardım et.
Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlıklı
olarak yükseleyim.
Ve hepsinden önemlisi…
Tanrım,
Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,
İkisi arasındaki farkı bilmek için AKIL ve
Beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak DOSTLAR ver…
bir dağın kucaklaması seni her gün güneyin, doğusunda batısında ilerlerken tüm sokaklarında şehrin.
sarılmaya gerek kalmadan sıkıca sardigini hissediyorum.
dağın eteklerinde yaşayanlar bilir.
insanların yaydıkları ışıkların altında yaşamın akislerini seyretmeyi seviyorum. rengarenk hiç kullanmayı düşünmediğim ışıklandırma sistemi gibi oluyor bazen... bazen de yaydıkları karanlığı, loşluğu seyrediyorum, loşluğun sarhoşluğu, karanlığın ürkütücülüğü içimi sarsa da...
önümde bakmadığım, görmediğim, ışık ve karanlığın saklayıp değiştirebileceğini farketmediğim kesitlerin zenginliği bir parça da benim zenginliğim oluyor.
Küpeler takacağım kulaklarıma
ikiz iki kirazdan
ve tırnaklarımı
papatya çiçeği yapraklarıyla süsleyeceğim.
Bir sokak var orada,
aynı karışık saçları, ince boyunları
ve sıska bacaklarıyla
küçük bir kızın masum gülüşlerini düşünüyorlar
bir gece
rüzgârın bizi alıp götürdüğü."
dilimize yerleşen "tebdili mekânda ferahlık var." düsturunu bilimsel yönden destekleyen araştırmalardan biri de "kapı eşiği etkisi" adlı araştırma.konusu ise bir odadan diğerine geçerken, girdiğimiz odaya niye geldiğimizi bir an da unutmamız. neredeyse hepimizin başına gelen bu durumun " beynimizin yeni mekana odaklanmak icin eski bilgileri siler gibi geriye itmesi hali olarak açıklanıyor.
uzaklara gitme isteği aslında bu durumu hisseden zihnimizin tezahürü olabilir.
bir de ilişkilerde duygusal masturbasyon boyutu var. mecaz olarak. yani duygusal boşluklar oluştuğunda hislerini, sorunlarini karsisindaki insanın üzerine boca edip, kendi içsel rahatlamasini sağlandıktan sonra yoluna kimseye temas etmemiş gibi devam edenler var.
kadin-erkek hangisinin bu yöntemi daha cok kullandiginin bir istatiksel verisi yok.
İlişkilerde duygusal şiddetin yeni boyutlari:
1- ghosting: hayalet olmak; ilişkide taraflardan birinin bir anda karşısındaki kişiye görünmez olması. Karşısındaki kişiyi yok sayması. Açıklama yapmadan hayalete dönüşmesi. Görmezden gelip, aramalara, mesajlara cevap vermemesi.
2- zombeing: hortlama- hortlak; ghosting yani hayalet olanların bir nevi mezardan çıkıp hortlamasi. Karşısındaki kisi tam unuttum derken bir mesaj, arama, sosyal medyada bir beğeni ya da yorumla ortaya çıkıp kendisine ilgiyi geri istemesi. Amaç kendisini unutturmamak.
3- stashing: zulalama-saklama; birlikte olunan kişinin karşı tarafı kendi sosyal hayatının dışında özenle ve bilerek tutması. Yakın çevresi ile tanistirmamasi, bahsetmemesi bile. Bu durumlarda genellikle evde ya da karşı tarafın tanınmayacak ve de tanımadığı yerlerde bulusulur.
4- breadcrumbing: ekmek kırıntıları; Hansel ve Gratel masalinin ilişkideki hali. Aslinda net ve açık bir ilişki yok, özel paylasimlarda süreklilik hiç yok.Karşı tarafin kendisini ara sıra iliskide olduğunu sandığı kişiden gelen minik iletişim mesajlari ile dikkatinin çelinmesi.
hayat bizi itekliyorken, yaşıyorsak eğer hakkını vermeli yaşamın, elden geldiğince...kendimizce.
diyoruz bakalım...yoksa, aslında, heves felan kalmamıştır.
Profesyonel öğrenci. Amatör insan. Gormemiz için yolumuza çıkan işaretleri okuyup, anlayıp yolumuza rehberlik yapması dileğiyle... "Hayatınızı bir amaca göre yaşadığınızda, iyi amaçlarla dolu iyi insanlar sizin yolunuza çıkacaktır."
Geçmiş ve Öğüt
28.04.2024 - 20:17bir konu hakkında konuşmak o anlatılanı yaşadığın,uyguladigin anlamına gelmiyor. belki de olmasını istediğin için anlatıyorsundur ya da öyle olması gerektiği için.
yani doğru olandan bahis açmak doğruları anlatmak yanlış yapmadığın, yanlışın içinde olmadigin anlamına gelmiyor.
aşka dair
18.04.2024 - 17:42benligimize hakim olan en güçlü duygu menfaat. bu güçlü hissin altında ezilmeyecek his, duygu, düşünce yoktur zannimca.
akif konuyu özetlemiş:
‘’aldanma insanların samimiyetine, menfaatleri için gelirler vecde, vaad etmeseydi allah cenneti o’na bile etmezlerdi secde.’’
aşkına, ilgisine, sevgisine diye kelime değişikliği yaparak tekrar okuyabiliriz de.
‘’aldanma insanların aşkına, menfaatleri için gelirler meşke, vaad etmeseydi allah cenneti o’na bile etmezlerdi secde.’’
tüm insani ilişkiler menfaat üzerine imiş diye düşünürken, fuzuli'nin:
aşk imiş her ne var âlemde
ilm bir kıyl u kâl imiş ancak
sözlerini
menfaat imiş her ne var âlemde
aşk bir kıyl u kâl imiş ancak diye okudum :)
zeytin ağacı
14.04.2024 - 14:23köyde iki katlı evini yeni tamamlayıp ancak bir kış oturabilen kadının, motorun altında can verdiğini haber aldığımda zeytin ağaçlarımiza bakıyordum.
evini büyük özenle kimin için hazırladı? kapılarını pencerelerini...kim gelip oturacak bu binbir emeğe.
zeytin ağaçlarıni da eşim büyük bir özveriyle babasıyla dikmiş. neredeyse tam anlamıyla meyvelerini yemek nasip olmadı ikisine de. sehirde haberim olmadan hazırlandı bu ağaçlar.
birileri için hazırlıyoruz, emek harcıyoruz, özen gösteriyoruz. kendimize ait gibi sabrediyoruz, çabalıyoruz kıymetli zamanlarımızı harcıyoruz, gururla bakıp seyrediyoruz hayaller içinde ama farkında bile değiliz, sahibi bir başkası oluyor. bir başkası için ömür harcıyoruz kendi düşlerimizi bir başkası için kuruyoruz ve gelip öylece kuruluyorlar mekanlarımiza.
emek
12.04.2024 - 00:52emeğin zayi oluşunu, harcanan zamanın çabanın boşa gidişini seyretmek de yaşamın yüzlerinden...
abus,karanlık bir o kadar da kasvetli olsa da karşılaşmamak mümkün değil o suratla...
nasılsın
12.04.2024 - 00:47terasimda baktığım 5 senelik limon ağacım iki üç sene önce kurumaya başladığında annem köklemek gerektiğini söylemişti.
kuruyan dalların yeşereceğine, kuruyan dalların meyveye durabileceğine imanım var. yeşilinin daha az kalan kısmına bakıp çoğalacağına, iyileşecegine dair umut ettim.
üç seneye yakin bakımını yaptım. dün yine sularken beyaz küflerinin kalmadığını, kuruyan dallarının yesillenip çiçekler açtığını hatta iki katına ulaştığını seyrederken tüm süreci yine zihnimde geçirdim.
emeğimin zayi olmamasını, umudumun çiçek açışını gördüm ya meyvesini de toplarım umarım.
Enteresan Düşünce Nedir
11.04.2024 - 23:05yazılırsa, beyan edilirse mahiyeti anlaşılabilecek olandır. yoksa kim bilebilir enteresan olduğunu.
Teşekkürler Tanrım
03.04.2024 - 01:43Tanrım,
Beni yavaşlat.
Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir…
Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele…
Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin
sükunetini ver .
Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginligi, belleğimde yaşayan akarsuların
melodisiyle yıka, götür.
Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol…
Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için
yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, güzel bir
kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara
dalabilmeyi öğret…
Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat.
Hatırlat ki yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda hızı
arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim…
Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.
Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi
büyümesine bağlıdır…
Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine
doğru göndermeme yardım et.
Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlıklı
olarak yükseleyim.
Ve hepsinden önemlisi…
Tanrım,
Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,
İkisi arasındaki farkı bilmek için AKIL ve
Beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak DOSTLAR ver…
kıssadan hisse
27.03.2024 - 17:32planladığım hayırlara, güzelliklere ulaştım, planlamadığım bereketlere,esenliklere ulaştığım gibi.umup beklediğim dualarım kabul olduğu gibi umup beklemediğim dualar da buldu beni. yine içim doldu taştı; umup beklemediğim aklımdan bile geçmeyen hayırları, bereketleri, güzellikleri, esenlikleri yağdır üzerime.
dağın öte yüzü
12.03.2024 - 19:51bir dağın kucaklaması seni her gün güneyin, doğusunda batısında ilerlerken tüm sokaklarında şehrin.
sarılmaya gerek kalmadan sıkıca sardigini hissediyorum.
dağın eteklerinde yaşayanlar bilir.
hayata dair cümleler
12.03.2024 - 06:46insanların yaydıkları ışıkların altında yaşamın akislerini seyretmeyi seviyorum. rengarenk hiç kullanmayı düşünmediğim ışıklandırma sistemi gibi oluyor bazen... bazen de yaydıkları karanlığı, loşluğu seyrediyorum, loşluğun sarhoşluğu, karanlığın ürkütücülüğü içimi sarsa da...
önümde bakmadığım, görmediğim, ışık ve karanlığın saklayıp değiştirebileceğini farketmediğim kesitlerin zenginliği bir parça da benim zenginliğim oluyor.
yeniden başlasın
08.03.2024 - 16:32"Ellerimi bahçeye dikiyorum,
yeşereceğim, biliyorum, biliyorum, biliyorum
ve kırlangıçlar mürekkepli parmaklarımın
çukurunda yumurtlayacaklar.
Küpeler takacağım kulaklarıma
ikiz iki kirazdan
ve tırnaklarımı
papatya çiçeği yapraklarıyla süsleyeceğim.
Bir sokak var orada,
aynı karışık saçları, ince boyunları
ve sıska bacaklarıyla
küçük bir kızın masum gülüşlerini düşünüyorlar
bir gece
rüzgârın bizi alıp götürdüğü."
özür dilemek
05.02.2023 - 19:55özür dilemenin de bir çok yolu yordami var. önemli olan kasıtlı olarak o davranışın tekrarlanmaması.insan bu,hatalarla var.
Alıpbaşını uzaklara gitmek isteyenler kulübü ;)
04.02.2023 - 21:55dilimize yerleşen "tebdili mekânda ferahlık var." düsturunu bilimsel yönden destekleyen araştırmalardan biri de "kapı eşiği etkisi" adlı araştırma.konusu ise bir odadan diğerine geçerken, girdiğimiz odaya niye geldiğimizi bir an da unutmamız. neredeyse hepimizin başına gelen bu durumun " beynimizin yeni mekana odaklanmak icin eski bilgileri siler gibi geriye itmesi hali olarak açıklanıyor.
uzaklara gitme isteği aslında bu durumu hisseden zihnimizin tezahürü olabilir.
erkek-kadın ilişkileri
22.01.2023 - 19:48bir de ilişkilerde duygusal masturbasyon boyutu var. mecaz olarak. yani duygusal boşluklar oluştuğunda hislerini, sorunlarini karsisindaki insanın üzerine boca edip, kendi içsel rahatlamasini sağlandıktan sonra yoluna kimseye temas etmemiş gibi devam edenler var.
kadin-erkek hangisinin bu yöntemi daha cok kullandiginin bir istatiksel verisi yok.
donukluk
20.12.2022 - 22:01bir nevi duraganlasmanin resmedilmesi
erkek-kadın ilişkileri
20.02.2022 - 11:23Alintidir
İlişkilerde duygusal şiddetin yeni boyutlari:
1- ghosting: hayalet olmak; ilişkide taraflardan birinin bir anda karşısındaki kişiye görünmez olması. Karşısındaki kişiyi yok sayması. Açıklama yapmadan hayalete dönüşmesi. Görmezden gelip, aramalara, mesajlara cevap vermemesi.
2- zombeing: hortlama- hortlak; ghosting yani hayalet olanların bir nevi mezardan çıkıp hortlamasi. Karşısındaki kisi tam unuttum derken bir mesaj, arama, sosyal medyada bir beğeni ya da yorumla ortaya çıkıp kendisine ilgiyi geri istemesi. Amaç kendisini unutturmamak.
3- stashing: zulalama-saklama; birlikte olunan kişinin karşı tarafı kendi sosyal hayatının dışında özenle ve bilerek tutması. Yakın çevresi ile tanistirmamasi, bahsetmemesi bile. Bu durumlarda genellikle evde ya da karşı tarafın tanınmayacak ve de tanımadığı yerlerde bulusulur.
4- breadcrumbing: ekmek kırıntıları; Hansel ve Gratel masalinin ilişkideki hali. Aslinda net ve açık bir ilişki yok, özel paylasimlarda süreklilik hiç yok.Karşı tarafin kendisini ara sıra iliskide olduğunu sandığı kişiden gelen minik iletişim mesajlari ile dikkatinin çelinmesi.
şu an ne dinliyorum
18.02.2022 - 18:23joe purdy wash away
günün tavsiyesi
30.08.2021 - 02:49hayat bizi itekliyorken, yaşıyorsak eğer hakkını vermeli yaşamın, elden geldiğince...kendimizce.
diyoruz bakalım...yoksa, aslında, heves felan kalmamıştır.
günün tavsiyesi
01.06.2021 - 12:33güzel bir gün olsun mu?
bence olsun... çabalamaya değer
eyvallah
17.12.2020 - 21:36Ne şukûfe ne berkî, ne semer ne sâye derem / Heme hayretem ki dihkan be çi kârı kişti mârâ...!
Ne çiçeğim ne yaprağım ne meyvem ne de gölgem var.Hayretler içindeyim bahçivan beni neden dikti
Mahir İz
Yani Diyor ki
20.11.2020 - 13:56"Birisinin hayatında nerede durduğunu bilemiyorsan , o hayattan çıkmalısın.
Çünkü yersizlik belirsizlik, belirsizlik ise kıymetsizliktir."
şu an ne dinliyorum
25.10.2020 - 23:57dünyaya söyleyecek sözümüz varmış...
amazing grace is pouring down
sol seppy enter one
şu an ne dinliyorum
18.10.2020 - 23:15dünyaya söyleyecek sözümüz kalmamıştır...
Schindler's List - John Williams (Violin & Piano)
günün tavsiyesi
14.10.2020 - 20:08çok uzun anlatmak gerekti
ve biz, sadece imâ ile geçtik
— Hilmi Yavuz
Toplam 51 mesaj bulundu