Gökhan Oflazoğlu Adlı Üyenin Nedir Yazıları - ...

  • ülke

    01.05.2023 - 21:28

    Peki ülke nedir de kurmamız gerekiyor, o hiç gidip hiç dönemediğin yerlerin toplamıdır, sen asla görmezsin, ama, o toplam seni hep görür, eksiltir, çıkartır, bana ne bundan, tabii ki sana ne, ondan eksik teşebbüste kalıyorsun, halbuki teşebbüs devamı olan bir şey olmak zorundadır, hiç oldu mu, kesik kesik, işte o hep kesilen ve seni kesen, kesip attığındır, tamlık için ülke lazım, o da kendilğinden olmaz sen kurarsın, kurarsın da ne olur, belki ilk defa sen olursun, yani ben, anlaştık mı, hayır, işte onun için anlaştık, evet deseydin hiç olmayacaktı. Ne olmuş ki, sen olabilirsin, nasıl, havanın havalığından yararlanarak, o ne, hava.

  • ameliyat

    01.05.2023 - 16:22

    By pass ı keşfeden amcam 70 ler galiba Harvard Tıpta staj yaparken, eureka diyor, gerçekten de insanlığa müthiş bir katkı yapıyor, Memleketi, Arjantine dönüyor insanlara bir faydam olsun diye hastane kuruyor, arjantin ekonomisi evlere şenlik zaten oldum olası, bankalardan dünya kredi çekmiş, hop senin memleket gene ekonomik krizde, bu sıkışıp kalıyor borçlarla, kapı kapı dolaşıyor borçlarına bir çözüm için, bütün kapılar suratına, kapanıyor ve intihar ediyor, yani insanlık kendine bu ölümsüz katkıyı yapana, gene, hep olduğu gibi, en güzel şekilde, ödüyor, insan mı demiştiniz, evet, öyle.

  • sorun

    30.04.2023 - 21:15

    Sorunları köpürten her zaman anlamanın yetersiz kalmasıdır, o da zaten sınavın asli parçası, gayret orda gösterilicek ve davranışına yedirilecek, yoksa sorunlar yumağın da kaybolursun, ilişkiler bunun üzerinden çatallaşır, hele modern evrede gelişen parçalanma, giderek hep parça ayrı telden çalmaya başlar ve kopuşla gelen gerginlik, kanser dahil, her hastalığın kapısını aralar, kendi elinle, yavaştan ölümü hazırlarsın.

  • bilmek

    30.04.2023 - 07:00

    Bilmek diye bir şey hiç olmamıştır, o zaman inanmak gerekmiştir, aman inandığımız da, bilinen değildir, bilmekle inanmak arasındaki açı kapanmayınca, açığa düşülmüştür, tabii, ayazda kalmak da sağlığa hiç iyi gelmez, insan hastalıkları genelde, bu açıdan giren rüzgarla, savrulmadan savrulmaya, ayakta kalma savaşında, sonunda ayazda bitmiştir, peki sıcaklık olabilir miydi, tabii.

  • matematik

    29.04.2023 - 22:59

    Başındaysam sonunda, sonundaysam başında,
    yürüyor yenilenen, yorulmayan bir anlam.
    Sözcüklerin içinde, sözcüklerin dışında.
    Düşünlerinde eksik, yaşamlarında tamam.
    Sen de anlamalısın gidiyorken yanında.
    Başına vura vura ben sana anlatamam.
    Üşünen gecelerin sıcak karanlığında
    İkiden bir¹i, birden ikiyi çıkaramam.

    Özdemir ASAF, 1981,

  • akıl

    28.04.2023 - 23:01

    Akıldışılık esasıdır, zaman zaman akla da raslanır, ama, kalabalıkta sesi duyulmaz.

  • istismar

    28.04.2023 - 15:51

    Dünyanın heryerinde, her çağda, istismar toplumlarda vardır, bundan kaçamazsın, burası çoktan seçme merkezi, herkes tornadan çıkmıyor, çeşit çeşit eğilim var, artık rehberde pek iş görmüyor, başkası istismar yapmaz demek bayağı akıllıca, dozajına bakacaksın, ama, her şeyden önce canın ne kadar riske girer ona, imkanlarınla ölçüp, risk alacaksın ya da almayacak. Hesap zamanı.

  • milliyetçilik

    26.04.2023 - 07:17

    Hala karavana çalışmaları devam ediyor, Milliyetçiliğin temel ortaya çıkış nedeni, tamamen psişiktir, endüstrileşme ve sanayi şehirlerinde, zor şartlar, fazla emek, insan doğasında bencillik oluşturmasıyla, yakın çevresini kayırması, başkalarını ayağına dolanmış yük olarak görmesiyle başlar, pazar arayışına girecek olgunluğa gelen endüstrinin doğal sonucu da acımasız emperyal politikalardır, artık hiç bir şey tanımaz, karşısındaki kendi şişmiş benliği karşısında sinekten farksızdır, çoktan oyuna gelmiştir, ve sevkiyat. Halbuki din fren koyar, başkalarının da hak sahibi canlılar ve insanlar olduğunu hatırlatır, esası da budur zaten, ondan atalarının camileri kuş yuvalarıyla inşa edilir, madur ve barışı korumak için savaş edilir, nizam kurulur. Ama, artık geçmiş olsun.

  • modern

    25.04.2023 - 22:37

    Modern evrede ulustan kaçamazsın, çok uluslu masallarına geçmiş olsun, zaten Merkel söylemişti, başaramadık diye, olmaz, şehrin zor şartlarında güç bela kazandığını kıskanır insan, gözüne batar başkası, kendi diline, dinine bile soğuklaşıyor, kaldı ki yabancı, sadece, ağır işlerde işine yaradığı için tahammül ediyor, dişini sıkıyor, bir de üstüne kültürel husumeti koy, kaymaklı kadayıf , nasıl yemezsin, tatlı tatlı, sonra da, tabii, oyuna gelmişsen, ebediyyen tek tek kusturmaca. Hayat oyunu.

  • duvar

    25.04.2023 - 06:14

    Başlayalım adıyla Tanrının, pirimizi yadederek.
    Şevke gelen duvarlar boy atsın zafer murad ederek.
    Ellerimizle yükselen duvarlar üstünde küçücük kalırız biz duvarcılar,
    Ama, bir yapı tamamlanıp övüldüğünde sevincimiz dünyalar kadar.
    Bizim üst üste koyduğumuz taşlar, hayalin boşlukta yer almasıdır,
    vücudumuz göçüp gidince bir gün ruhumuzun burda kalmasıdır.
    Her her nefes adıyla Tanrının duaya döner işimiz. Taş taş dile gelmesi
    duvarların göğe yükselişimiz.

    Turan OFLAZOĞLU, Duvarcılar Korosu, Sultanahmet Camii İnşa ediliyor.

  • ilahiyat fakülteleri

    20.04.2023 - 00:13

    Chicago İlahiyat Okulu Dünyanın en iyilerinden, Süreç Felsefesinin ve Teolojisinin kurucu metinlerinden - Süreç ve Gerçeklik - baş eseri, adam çift dalanlardan hem sözel, hem sayısal, eski öğrencisi Bertrand Russell ile yazdıkları Principia Mathemetica hala klasik, dünya kütüphanelerinin baş eserlerinden, felsefe ve Teolojide katkısı daha çarpıcı Süreç Teolojisi, yani panenteisme, sonsun dışından hakim olma, onun teolojisinde sağlamlaşır, Heartshorne sürdürür, son temsilci olarak, ilk metinlerinden birinde, Chicago Okulu Profu, Shaller Mathew -Tek bir cümleyi anlamış olmamak sinir bozucu ve utanç verici - diye yazar, sonunda kıtadaki tek Whitehead uzmanı, Henry Nelson Wiemann çağrılır dersler verir okulda, biraz anlaşılır hale gelir, böyle bir okulun - biz onu biliyoruz - demesinden bahsediyoruz, bizim Ankara İlahiyat da benzer kalitede denebilir, özellikle 50 60 lı yıllar, Anne Marie Schimmel, Fazlur Rahman da çalışır o dönemlerde bildiğim kadarıyla, epey kilometre yapmıştır okul, bizim cehalet ehli biraz göz atsa yararı olur diyeceğim ama, boşverin, önyargı sıcak tutar, keyfinize bakın.

  • akıl

    16.04.2023 - 17:42

    Aklın kullanımı ilkeyi parlattığı kadar fayda sağlar, tahrip ettiği kadar eksilir, yani esası bozuyorsa, aslında akıl değildir, ama, akıllıya anlatamazsın, sonuçta akıllı. Zekanın çözümlemeleri akıl muamelesi gördüğü sürece, hayatın muamelesinin de daha iyi olmasını beklemek, bayağı akıllıca, ona ne şüphe.

  • metodoloji

    16.04.2023 - 17:29

    Büyü de, sihir de budur, muzu soymak gibi, gereksiz ayrıntıyı söküp atttın mı, geriye tad kalır, artık yenebilir. Yoksa en tatlısı bile zehir katar aşına. Gelenek, din ikilemine böyle bakın, ya da başka şeylere fikir verir.

  • talep

    16.04.2023 - 11:27

    Her insan bir taleptir ve hep hüsranla sonuçlanır, özellikle modern evrede artarak, doğal olarak kendi bir şey yapmadan karşısındakinin ihtiyaçları karşılayan olmasını bekler, tabii bekler, böyle bir alışverişe kimse razı olmaz, neden bunda ısrar eder, hem yapısal, hem de dönemsel özelliklerin sıkıştırmasısyla şekillenir, bu pranga kırılabilir, işte o iman sayesinde, olur, neye, kuşkusuz temel özelliklere, yani kurucu fikrin rehbeliğinde, karşılıklılık ilkesinin güçlendirilmesine, bu biz iman ettik seyircilerine de has değildir, çünkü dönemsel cilveler, aklı başka yönlere odaklar, o yön beklenilen değil, beklenmiyen şekil alır, dökme çağı, kücük hilelerini tabii ki sürdürecek, kendine önem verenlerin kendinle mücadelesi, başkalarıyla karşılaşmaların sarmalında bir kez daha test edildiğinde sağlam duranın önü açık olabilir ancak, yoksa, çağ tabii ki huyundan vazgeçmeyecek. Üstelik bunun başkalarının ne yaptığıyla ilgisi de yoktur, hep sen sana düşeni yapmaya devam ederek ipi göğüsleyeceksin, kendini önemsemek budur gerçekte, havadan nem kapmada değil. Eskiler - sıkı can kolay çıkmaz - derken, sağlam duruşun kolaylık sağlayıcı özelliğini ve öte kazancının yolunu işaret ediyorlardı. Kolay gelsin, dünyaya gelmek en zor parkura giriş yapmaktır.

  • şizofreni

    15.04.2023 - 22:28

    Şairler şizofreni hakkında bize psikiyatri ya da psikofarmakolojinin öğretebileceğinden daha çok şey öğretebilir. Ne de olsa onlar geçmişimizin katmanlarına inmeyi, imgesel ve semboliği, bilinçdışı bilgimizi başka yere taşıyacak şekilde birleştirmeyi öğrenmişlerdir. Belki şairler, şizofrenler tarafından deneyimlenen zihinsel kesişmeye yakın bir noktada duruyorlardır. Bunun nasıl olduğunu kim bilebilir. Gelecekte şizofreni hakkında bizi kim bilgilendirecek. Bunun için bekleyip görmemiz gerek.

    Çev. Mehmet GÜRSEL.

    Christopher BOLLAS, Şizofreninin gizemi kitabından, İngiliz Psikanalist, 40 yıllık klinik tecrübelerine istinaden yazıyor, 1943 doğumlu, 2015 tarihli Yale Üniversitesi yayınlarından çevrilmiş. Yani çalışma yeni, tecrübe eski, aynı tarihli MIT çalışmasından bahsetmiştim, sonuç getirmeyen, ve Freud un ünlü sözü - Ne zaman insanın derinliklerine indiysem, orda benden önce gelmiş bir şair buldum. - ve Hölderlin, - Tanrı sonsuz bir şiirdir. - Karl Jaspersin hem Filozof hem de Psikiyatr olarak Sınır durumlar çalışmalarını, Psikopatolojiye yaptığı katkıların iyi üniversitelerde hala çalışıldığını ilave edelim. Biraz ezbercilikten sıyrılmak, kolaycılığı kenara itmek, her zaman
    yarar sağlayabilir, önümüzü de iyi görürürüz, göremeyen duvarla tanışabilir çünkü. Bilimsel diyenler için küçük bir not. Her şizofrenik yapı deliliği işaret etmez, öyle olsaydı binlerce yıldır milyarlarca dünya ziyaretçisinden iki sayfa vahiy-şiir kaydına raslanırdı, ama, yok. tek örnek Hz. Muhammed, vahiy şiirlerin tek tük raslandığı hikmet şairlerini zaten belirttim, ama, sadece tek tük. milyonlarca dünyayı görmüş şizofrenden bir iki bir şey kalırdı, olay psikiyatri konusuysa eğer, yok. ne şizofren olanında ne de olmayanından. jaspersin sınır durum çalışmaları bildiğim kadarıyla Türkçede yok, tıbbi olanlara gerek görülmemiş, herhalde, felsefi çalışmalarının bir kısmı var. Meraklısı bakabilir. Kolay gelsin.

  • tarih

    14.04.2023 - 09:12

    Bütün tarih neredeyse, toplulukların çoğunluğunun katıldığı, küçük bir yüzdenin de gücü yetmediği için uzak durduğu, irili ufaklı olaylarla bezenmiş bir şer tarihidir, neden böyledir, insan olma parkuru meşakkatlidir, herkes de uğraşmaz, kolayca genel eğilime katılır, ve elenir, zaten lazım değildir, konunun güçleştirilmesi, kim daha çok gayret gösterecek ve asılacak açığa çıkması içindir, onun için ipi göğüslemek, dünyayı sanılanın çok ötesinde bir güçlüğe yuvarlar, bunun mantığını sorgulamak isteyen, şimdiden daha iyisini kendi yaratmaya başlayabilir, olursa, yoksa, rehberin gereğini yapar, güçlüğüne de katlanır, esenliğin başka çözümünü bilen varsa da, doğru onu dinlemeye gider, herkes için değil önerilerimiz zaten. Çünkü herkes diye bir şey yoktur, adanmışlar vardır.

  • korumak

    11.04.2023 - 19:40

    Esirgeyen bağışlayan, sadece esaslarına bağlılığı ömrünce sapmadan takipçisi olmuşlara, o da burda değil, parkuru tamamladıktan sonra. burda şunu yaptım, ama olmadı diyen, boş beklenti sahipleri, kendilerine, araba, ev almayacağını, çocuğunu ya da sevdiklerini korumayacağını bilmeli, onlar sağlık ve aklın bağışında sorun yoksa, kendi emeğinin sonuçları olabilir ancak, ama, bu hedefe giderken, yanlış yapmamak, parkur - ömür - bitince korumaya alındın anlamına gelir, yapmayan konumuz değil, gidince zaten öğrenecek.

  • toplum ve yaşam

    11.04.2023 - 14:25

    Çoktan seçmenin mantığı, esaslara bağlılıkta adanış gereğince, asılmayan da asılmaz, bu kadar meşakkati neden çeksin, güdüler her zaman daha tatlıdır, fazladan uğraşmanın alemi yok zaten, çok da lazım değil ayrıca, acımış bir şans vermiş, herkes biricik, - parmak izi, göz retinası - fırsat özel, istediğin gibi sarfedersin, kime ne, sonucu seni ilgilendiriyor, modern evrede o gayret de pek görülmez, tüketim çağının albenisi, varolan bencilliğin artışı, adam avlar, diğer dönemlerden daha düşük düzeyde seyreder, bu gönüllülük esaslı bir gayretin, inanışın, bilgiyle ve yaşamla harmanlanışıdır, kolay yoldan çözümü varsa, ben bilmiyorum, bilen varsa oraya gitmek yararlı olur. Burası vakit kaybı.

  • fetih

    11.04.2023 - 08:00

    Fethin eylem gözü, ne dışardadır, ne içerde, kendini kuran kendinin toplayıcı durağanlığında kesifleşen, etkileşim dolayımlı yaşayışında, dikkat ve öngürüyü besleyen bilgiyle, keskinleşen duyarlığın ön açması. Karanlığa batmış, bir kaybolmayan yıldızın görünür olması.

  • gerçek

    08.04.2023 - 21:56

    Tanrı kendi içinde vahiydir, kendinden başka hiçbirşeyi açığa vurmayan saf vahiy, onun kendi kendini vahyetmesi, herşeyi hiçlikten kopartmasıdır, yaşamdan mutlak zevk alan vahiy, Tanrı sevgidir çünkü hayat kendini sonsuzca sever, yaratılış bir dışsallık olarak açılır, oysa yaşam kendini ve canlıları sürekli üretir, Tanrının sonsuz yaşamı ebedi şimdinin doğuşudur, kötülükse yaşamı inkar ve saldırıdır, Tanrı yokmuş gibi yaşamanın bencilliğidir. Hayat saf bir deneyimin ötesinde, benliği yetiştirmektir, kendini yoğun deneyimleme, kendinden zevk alma olarak tezahür edince, hayatı durağan yapan dışardakinin içteki ebedi hareketiyle, acıdan neşeye geçişi olanaklı kılan, sanat bunu yapabiliyorsa gerçektir.

    Michel HENRY, 2002, Fransız Filozof.

    Hayat kendi süzgecinde damıtılmadan, gerçekliğine kavuşamıyor, yeni deneyimlere bol şans, ve gayret.

  • girift

    07.04.2023 - 19:01

    Bir apaçıklığın bilgisi, apaçıklığı nedeniyle ulaşılmazlık vasfını korur, kendini bilgisizliştiren bir öge olarak, bilgi alanımıza girdiğinde, o alanda değilizdir belki, buluşmanın biz istediğimiz için öyle olması gibi, gerçekliğini kendi kurar biz de yer almaz, öyle görürüz, sonrası düşünülenin uzağına düşen ilişkiler ağında açığa çıkar, edinilmemişin biz de yeri yoktur çünkü, uzağından geçer gideriz.

  • alkış

    07.04.2023 - 17:48

    Kutsal değil mi yüreğim, daha güzel yaşamla dolmadı mı,
    ben sevmeye başlayalı, neden bana daha çok değer verdiniz,
    daha mağrur daha yabaniyken ben, sözüm daha çok, kendim
    daha boşken. Ah, Pazar yerinde geçerli olanı sever kalabalık,
    kölelerse ancak zorbaları sayarlar. Yalnız tanrımsı olanlar,
    inanırlar tanrılara.

    HÖLDERLİN, 1843, Alman Şair,

    Çev. Turan OFLAZOĞLU.

  • Değer

    03.04.2023 - 07:40

    Yukarlara çıkmak istiyorsanız, kendi bacaklarınızı kullanmalısınız. Kendinizi taşıtmayasınız, yabancıların sırtına, kafasına binmeyesiniz. Ama, gerçek insanlarım yok daha, Bu benim sabahım, benim gündüzüm başlıyor, gel artık,
    gel, ey büyük öğle.

    Yani gerçek insan güneşi dorukta deneyimleyen insan, bunu da kendi gücüyle yapmak zorunda modern evrede, çünkü, tarımsal dönemin dayanışma içeren ortamı çekiliyor sahneden, herkes tek başına, zaten kazanmanın, geçimin zorlaştığı ortamda, iyice tek başınasın, demek ki, sanılanın aksine değerlere eskisinden daha çok ihtiyacın var, hiççiliğin değil, değerlerin dünyasının çıkış yolu olabileceğinin manifestosudur aslında, ama, eski yaşanılan alışkanlıkların yöntemi olanlarla değil, yeni aşamanın getirdiği duruma uyumla, değeri bünyene sindirerek, onlar zaten zamanın başından beri her coğrafyada, her aşamada aynı, farkı yeni sınav dönemlerinde farklılaşan durumlarla, soruların başkalaşması, aynı soruları, yeni biçimlerle cevaplama yeteneğine katkı yapıyor, yani - ipe sıkı sarılma - esasında değişen bir şey yok, sadece yeni konumun farklı, daha çok istismarın görüldüğü bu aşamada öldürdüğün Tanrı, aslında, her yerde sinmiş varlığını, gerçek boyutuna taşıyacak doğallığı koruyabilirsen gene görünüm alanında olacak, ama üstüme çeker yorganı yatarım, görmem olur biter, işime bakarım dediğinde, işine bakılır gerçekten, hiçbir şeyi örtemezsin çünkü, varolan hep vardır, sen var mısın meçhul olan o, ama, olabilirsin o da ne kadar görünür sende, görünür kalman için, olayın anahtarı bu, yoksa hiçbir kapının açılacağı falan yok, sen açmanın gayretine girince başlayacak, başkalaşım, süresizlik, adım atmakla, kendi patikasını işaret ediyor. Kolay gelsin.

  • dua

    02.04.2023 - 13:42

    Hakkıyla ve samimiyetle yerine getirmediğin ödevin - salih amel - duası, boşuna uğraştır, önce bol puanın olacak, sonra kendi duan, başkası değil. Kolay gelsin.

Toplam 635 mesaj bulundu