Gökhan Oflazoğlu Adlı Üyenin Nedir Yazıları - ...

  • estetik

    24.07.2023 - 03:32

    Ondan zamansızdır, ve ona ihtiyaç duymaz, yani kendini varlığınıza katmadan bir dolaşımı havayla beraber nefes almanızı sağlayan bir alanda kendinize getirir, yaklaşım değil, daima, bir uzaklaşmadır, ama, hep yarınızda hissedersiniz. İşte çağları oyalayan bugüne kalan miras yansız bir görünün, taşlar ya da tuvaller üzerinde, veya müziğe yedirilmiş, açıklığı hep karanlıkta hareket ediyormuşcasına kan dolaşımını arttıran bir katkıyla önünüze gelir, ona akılla değil, anlamadığınız bir sezişin dokunuşlarıyla ulaşırsınız, dahası istemeden o size ulaşır, estetik bir kendini anlatmayan, ama, her şeyi anladığınız bir yakınsama, ve teslim etmeyen, teslim oluştur.

  • ruh ve beden

    21.07.2023 - 17:50

    Sevgi ve hakikat iterek dokunurlar, eriştikleri kişiyi geri çekilmeye zorlarlar, zira onların erişmesi, bizatihi dokunmada, kendilerinin erişim dışında olduğunu açığa vurur, Erişilmez oluşunda bize dokunur hatta el koyarlar. Bize yaklaştırdıkları şey, uzaklıklarıdır. Bunu bize duyumsatırlar ve bu duygu onların duyusunun ta kendisidir. Dokunmamayı buyuran dokunma duyusudur. Bir şeyi ne tutabilirsin, ne alıkoyabilirsin, sevgiye ilişkin bilmen gereken bu, gitmesini sev.

    Jean Luc NANCY, Fransız Filozof, 2021

    Çev. Murat ERŞEN.

    Bir derviş söze başladığında ona itiraz etmemek gerekir, okulda öğrenilen her söz, bir konuya değinir, ve onda büyük fayda olur. Ama, dervişin, manevi gözlemle söylediği söz, o faydadan ve bahisten uzaktır.

    Şemsi TEBRİZİ.

    Hikmet üç şekildedir, Birincisi söz, ikincisi amel, üçüncüsü, hakkın güzelliğini manevi alemde seyretmek.

    TEBRİZİ.

    Çev. Mehmet ÇELİK.

  • ütopya

    21.07.2023 - 13:38

    Adalet ideası insan saflığının asla tahayyül edemeyeceği kadar büyük bir ütopyadır. Doğadaki her şey bu ideayı yerinden eder - tarihten söz bile etmiyoruz. - ahlaki düzen çocuk oyunlarına layık masaldır. Hayatta bir an bile kendini unutmayan, hiçbir fikirkarşısında hiçbir düş, hiçbir mücadele karşısında kendini unutmayan kimse zafer kazanır ancak. Kişi kendi çıkarı ve varoluşu hilafına bir değere kendini adadığında, ilk karşısına çıkan onu çiğner. Acının tözsel monotonluğunu varlığın bağrında keşfetmiş olanların güçlükle haz alabildiği bir zevkin farkedilmez dalgalanmaları peşinde çırpınır insan.

    CİORAN, Rumen Filozof,

    Yani doğruluk ideali zor iştir, avanta ideali de, sonradan acı oyar, üstelik kesintisiz, niyeti bozukla, halis olanı ayıran sınav budur zaten, bence gübrelik de yeter.

  • estetik

    20.07.2023 - 13:46

    Yani estetik, güdülerle, gerçekleşen arasında bir ara bir kararsız form olarak durur, ve ruhsal bir mücevherle, ışıltıyı görmeye başlarsın, artık o Sühreverdinin gerçekten tarifsiz bir makam dediği yerdesin, hem de daha öteye gitmedin, ama, vakit de kısa, o zaman, onu genişleyen halkalar haline getirmek, bir karşılıklılık içinde, parıltıyı solduran, akıldışı ideallerle değil, yaklaşanın ne kattığına bakıldığında ideale gerek kalmaz, zaten olmuştur, artık ideal de idea değildir, bir yanılsama, ondan gerçeği görmek, aslında şiiri görmektir, ondan Weil, Şair, gerçeği görerek yaşamın şiirini ortaya çıkarır diyor.

  • devamlılık

    20.07.2023 - 12:10

    Yani devamlılık estetiğin içinde yaşar, hem ruhta hem cisimde, başka da bir formülü yok, bunu kuracaksınız, rehberi iyi okuyun, anlayarak.

  • estetik

    20.07.2023 - 11:38

    Peki estetik varolanın nesidir, varlık sebebi elbette, biz görüntüde yakaladığımızı, ruhta içselleştirebildiğimiz de cisimleşiriz, yani gerçekte o zaman ilk defa görünür hale geliriz, zahiri olandan gerçeklik alanına taşınma estetikle mümkün olur, ama, bu bir ayağı sakata olmasın derimize de işlesin istiyorsak, ruhun da kapsama alanına bu görüntüyü sokmak zorundayız, yoksa estetik uçup gidecek, geriye sadece görüntü kalacaktır.

  • düşünce

    20.07.2023 - 11:17

    İddia edildiği gibi biz de düşünce yok değildir, gerçek fikrin anavatanı şiirden yansıyan sonsuz düşünceyi kavramada yetersiz kalan, yeni fikirlerle bulanmış kifayetsiz kafaların yakıştırmasıdır, iyice kavrayamadıkları satırları düşünce dışı sayarlar, ve aklınca küçümserler, fikrin yayıldığı sahayı ve insanlara katkılarını görmezden gelerek, halbuki her mısrada coğrafyayı kaplamış, bir hava teneffüs edilir, bu düşünce değildir de nedir, ki bugün de ihtiyacın olanı fazlasıyla karşılar, akademi biraz işini iyi yapmaya çalışsa, ekonomide bu kadar tökezlemez, çünkü mutlu insanlar ekonomik verimlilik de getirir, teknik de, o da refah demekti, zaten mutluysa da refahı artık konuşmaz, yaşarsın.

  • gerçek

    20.07.2023 - 06:03

    Şair, dikkati gerçeğe odaklayarak güzeli üretir, aynı şey sevgi eylemi için de geçerlidir. - Simone Weil.

  • tanrı

    20.07.2023 - 05:57

    Çünkü Tanrı evrensel bir varlıktır, elbette özele inecektir, ve indi, yaratılışla eylemiyle indi. Cisimleşme, ilham vb. Fakat bu asla çıkmayan, inen bir harekettir, Tanrının hareketi bizim değil, böyle bir bağlantıyı ancak Tanrının bize emrettiği kadar yapabiliriz. Rolümüz, evrensele doğru dönmektir. Bu göreceli olanı mutlağa bağlamanın imkansızlığı hakkındaki güçlüğün de çözümü olabilir. Bu çıkan bir hareketle imkansızdır, ancak inen bir hareketle mümkündür.

    Simone WEİL, Fransız Mistik ve Filozof, 1943

    Yani Tanrıyı aramak falan zırvadır, kendini uygun hale getirmişsen o seni bulur zaten, ne kadar yetkinsin bu konuda ona bak asıl.

  • kurtlarını dökmek

    20.07.2023 - 05:08

    Bu devre yaşamın zorlaşması nedeniyle, şehirli - endüstiriyel yapıda, insan doğasını da bozar, kurtlaşma, yılanlaşma artar, kendini riskte gören, çözüm arayışında, kendi yöntemlerini geliştirir, illa ağır suçlar olması gerekmez, irili ufaklı tacizlerden başlar, ayak oyunlarına kadar genişler, ve daha yapılırken de sabitlenir, dökümde de açığa çıkar, pek bir kurtuluş umudu vermez, rehber eskiden bunu önünü büyük ölçüde kesiyordu, sen kimsinle başlayan süreçte, onun da etkisi kalmadı, şimdi sadece kendisine hizmet etmesi gereken bir kitapmış gibi algılayan, hiçbir şey için elini taşına altına koymayan, bu gündelik yaşamında irtibatta olduklarını da kapsar, sadece beklentisi olan, güzel davranış bekleyen rehber yerine, bozuk tavırlarına, çeşitli durumlarda engel olamayan bir yapı yaygınlaşır, yani bilgiler yeterli, kendini yani bozuk yapısını, daha güzel bir davranış anlayışına taşıyamayan da kaybedecek.

  • kadın

    18.07.2023 - 06:26

    Kesinlikle duruştur, görüntü çabuk silinir çeşitli nedenlerle, ama, duruş, hep kalır, en azından bellekte, ve hiçbir okul, veya sipariş, eğitim onu temin edemez, kendi buyuran bir yetenektir.

  • övmek

    18.07.2023 - 06:21

    Kimsenin övmesi ya da yermesi ile de hiç ilgilenmedim, gerekli de değil, onun için başarı diye bir kavramım da yoktur, hiç kimseye bir şey ispatlama derdim de olmadı, yarışmam da, komik durumlara düşecek mizacım olmadı, önüme bakar, sevdiğim şeyleri, yapar, zamanı ziyan etmemeye çalışırım, yeterli.

  • sevgi

    18.07.2023 - 05:44

    Hakedeni sevmek de herhalde en güzel duygu, sevilmem de gerekmez, kendime yeterim, hakedene bile yeter.

  • iletişim

    17.07.2023 - 21:58

    İletişimi en çok sakatlayan da genelde dinleyen yoktur, özellikle birden fazla kişiyle .bulunulan ortamlarda dinleyen bulamazsın, bütün sözler güme gider, ve şehir hayatında kimsenin o kadar bol zamanı yok, sokağa atacak, ondan hiç görüşmemeyi tercih ederim çoğu zaman, zaten konuşmamış gibi oluyorsun, bir de ikili görüşme bile olsa, çoğunluk dinlemeyip seni lavabo gibi kullanan ilişkiden uzak dururum, çünkü iletişim değil, istismardır, yardım etmek, anlamak güzeldir, ama, kullanılmak, yok saymaktır, o zaman neden irtibat kuralım ki, sende zamanını çöpe atma, çünkü yararı olmayacak.

  • içtenlik

    17.07.2023 - 16:51

    Bir içtenlik görmediğiniz hiçbir şey, başka da hiçbir nedenle daha değerli olmaz, en azından benim için, ondan çevrem çok kısıtlıdır, ve hiç şikayetçi de olmadım.

  • gezi

    17.07.2023 - 15:32

    Madride gittimizde bizimle beraber bir hanım da vardı, çok yaşlı denilemezdi, oğlu ölmüş, kaldıramıyorum dedi, ne yapacağımı da bilmiyorum, size bir kıssa anlatayım, dedim, Buddha ya bir kadın gelmiş, genç yaşta oğlum öldü demiş, dayanamıyorum, ne yapmalıyım, o da git şehri dolaş, kapıları çal, evinden ölü çıkan var mı sor, demiş, kadın gitmiş, bütün evleri hemen hemen dolaşmış, ve sormuş, hemen her evden bir ölü çıkmış, dönmüş, Buddha ya, anladım demiş. - O hanım da aynı şekilde, anladım, dedi.

    Peki Buddha neden ölüm herkesin başında, hayat böyle, ne yapacaksın demiyorda, git dolaş önce diyor, birincisi doğrudandır ve tepki yaratır, hatta isyana sevkeder, ama, ikincide herkesin bunu yaşamak zorunda olduğunu görünce, acının keskinliği yayılır ve uçucu bir hale dönüşür, yani Buddha, acıyı geniş bir alana yayarak keskinliğini azaltır, zaman içinde de yavaştan silinir.

  • boşlukta hacim kaplamak

    16.07.2023 - 10:52

    Zaman aslında kendiliğinle sınırlı olanla kendi dışındaki sınırsızın, açtığı aralıkta vasıf kazanır, yani, bir yoğunlaşmanın sınırsızlığı cisimde toparlanır, dağıldığı yerde cisimliğini koruması burdakinden farklı olmasın istersen, burayı oluşturan hacmin içindeki yerini belirleyen ışımayı da bünyende tutmak için bu sonsuz etiğin imkanlarınıda damarlarında gezdirmeyi bilmen lazım, bunu başka bir çıkışı yok.

  • irade

    16.07.2023 - 10:31

    İrade hemen ve kendiliğinden ortaya çıkan bir yapılanma değildir, aile ortamının katkıları dışında çevreyi bile eklesen tam yararı olmayacaktır, mutlaka bir altyapıyla da pekişmesi gerekir, o da doğru bilgiyi edinmek, Türk Tarihin de dikkatli bakılırsa binlerce yılda en başarılı görülen hala dünya ve ülkede takdir edilen isimler bilgi birikimi yüksek isimlerdir, Gazneli, Fatih, Atatürk gibi, tesadüfen bir şey olmaz, tabii ki, bir genetik altyapın olacak ama, üstüne bir şey koymazsan, körelir gider, ayrıca koyduklarında en çok çetin karşılaşmalarda ne yapacağını bilmekle, iyice oturur ve yanlışa da düşmeden içinden çıkarsan, sınav kağıdın da artık boş değildir, ver elini yarın.

  • artık

    16.07.2023 - 09:40

    İnsan tehlikeli bir kusurdur. - Jean BAUDRİLLARD, Fransız Filozof.

    Her çağda öyleydi, sınav da kusurlarını düzelttin mi bakmak için, yoksa zaten düzeltecek ebediyyen,

    Bu evrenin güçlüğü fazladan, kimlik, kişilik anonimleşmesi, kitle iletişimin algıyı çöplemesi, moda akımlar, bütün damarlara farkında olmadan yayılacak, eski yüzyıllar gibi az veya çok rehberin de katkısı yok artık, ciddiye alan çıkmaz, alsa da tek tük, tam direnç sınavı verilir, yani. Okyanusda yüzen bir şişe mantarı gibi gezersin, yutulmamak için direnerek.

    Biz ancak gerçekten direnirken varoluruz. - D.H. Lawrence, İngiliz Romancı, Dahi. Bir maden işçisinin oğluydu, ama, yetenekli Jonathan Swift, Keats gibi en yoksul ailelerden gelme, ve onlar gibi de uzun süre dışlandılar, başarıları görülmek istenmedi, şimdİ İngilizlerin haklı olarak, en çok övündükleri kişilikler, bizde de bu tür kişiilklere önem veren çok kısıtlıdır, ondan sen vize istersin, o vize verir. Önce altyapın güçlü olacak, çok paran da olsa itibarın bu kadar oluyor, kendine değer vermezsen.

  • benlik

    16.07.2023 - 06:37

    Arzu imkansızdır, nesnesini imha eder, ne aşıklar bir olabilirler, ne de narsist iki, çünkü arzu imkansızdır, hiçi arzu etmek gerekir. Hayatımız imkansızlık içeren bir saçmalıktır, istediğimiz herşey onlara bağlı koşullar ve sonuçlarla çelişkilidir, her olumlumamamız, karşıt olumlamayla beraberdir ve tüm hislerimiz karşıtıyla karışmış, zira yaratılanlar olarak, Tanrı ve Tanrıdan sonsuz farlılar olarak çelişkiyizdir. Sefaletimiz gerçektir, onu candan sevmeliyiz, geri kalan her şey de hayal. İmkansızlık doğa üstüne de açılır, onu yalnızca çarpabiliriz. Bir başkası da açar. Düşten çıkış imkansıza dokunarak mümkündür, düşte imkansızlık bulunmaz, ama, eylemsizlik vardır. Bizler bilen, isteyen ve seven varlıklarız, ve bilginin, isteğin ve sevginin nesnelerine dikkatimizi verdiğimiz anda, imkansız olmayan hiçbir şeyin olmadığını açıkça kabul ederiz. Biz ele geçirilemez olanı ele geçirmeye itiliriz. Sınırı kabul etmek, buna kafa yormak, tüm acılığının tadına varmak, en iyisi olacaktır.

    Simone Weil, Fransız, Mistik Filozof, 1943

  • kent

    12.07.2023 - 08:52

    Sen nice ki düş görürsün, düşüm ben sana,
    Nice ki sen uyarırsın, ben isteminim, ve
    hakanıyım, bütün görkemlerin, ve yıldız
    sessizliğince büyümekteyim, taa üstünde
    eşsiz zaman kentinin.

    RİLKE, ŞAİR, Mistik, Bu şiirde - Varim, ey kaygılı - isimli, Tarihsel Vahdeti Vücud örneklerinden.

  • transandantal

    11.07.2023 - 20:28

    Bu aşkınlık konusu kuşkusuz psişik bir olgu, bir canlı olmasa, neden olsun, kör bir olay değil ki, gören bir yerleşme şekli, yani ifade dayatmasıyla beynin fikri yapısında bir alışverişle kaynaşma halinda alana çıkıyor, geri çekilme de olsa, uzaklaşan bir kaynaklaşma da, ortak noktası, akan bir şeyin noktasal toplanmayla dilde billurlaşması olarak öne çıkıyor, yoksa marifet mi, yoksa, bilincin bir marifetleşmesi mi, işte o kararsız bir kesinlik, kısaca daha açıklanamasına kimbilir ne zamanlar gerekir, bu sadece bir ip ucu bile denemez, kıyısından bir şeyler.

  • tarih

    09.07.2023 - 09:16

    Kısaca tarihte yöneten ve yönetilenin olmadığı tek bir saat ve coğrafya yoktur, ama, hıncıda vardır, evde karı koca çocuktan başla ve nasıl birbirlerine hep kendini haklı görerek kızdıklarına bak, bunu topluma, ülkelere yay, savaşlar neden var, hele ekonomik nedenler keskinse, ve insanlık tarihi neden maşallah, mezbaha benzer anlarsın, sadece 250 yılında savaş yok, kayıtlara göre, ama, burda ipe sıkı sarılan, doğrudan şaşmayan az sayıdada olsa ipi göğüsler, oyun da sınav da bu, Marks kendisi bile adil değilken adalet peşindeymiş gibi kendi hıncını boşaltıyordu, başarılı da oldu, milyonlarca insanı vahşete sevkederek, fırına yolladı, kendiyle birlikte, ve gene başa dönüldü, gene yeni bir vahşetin hazırlıkları devam ediyor, ve şimdi yeni kuramlarla, Butler lara veya benzerlerine iyi bakın ne hazırlandığı ve neye mal olacağı yavaştan uç verir. - Ulus devlet marşını kim söyler, Savaş Tertipleri vb. - Toynbee nin İngiliz Gizli Servisi danışmanlığı nöbet devreder, yeni egemene ve böyle gider, son hesap günü gelinceye değin. sonra da dökümü çıkarılır, orda zındıklık nasıl bir tuzak mış göremeyene ya da görmeyene de gösterilir.

    Hanginiz iyi ve güzel işler yapacak görelim ve gösterelim diye hayatı ve ölümü yarattık. - KENDİ.

    Vahiy olmadan da din diye bir şey olmaz, doğrudan kendi konuşmadığı hiçbir şey din değildir, senin zırvalarındır daha çok, şu söylenende de anlaşılmayacak bir şey yok, kötüsünü yapmak istiyorsan, anlamadım dersin olur biter, sen de öyle.

  • elemek

    03.07.2023 - 18:11

    Şüphesiz bilgeliği seven böyle olmalıdır, hakikaten kendisiyle saf ve kirlenmemiş bir birlik arar, ancak ona ulaşmanın tek bir yolu yoktur. elbette herkes bu benzersiz ve en hakiki iyiliği kendi sağlığı ve kuvveti ölüsünde kavrar. Onda tarif edilemez ve akıl ermez zihinsel bir ışık vardır, bizim bildiğimiz ışık bize ona, yani bilgeliğin ışığına, nasıl sahip olabileceğimizi öğretebilir. Zira öyle sağlıklı ve sıhhatli gözler vardır ki, hiç tereddütsüz güneşe doğrudan bakabilirler. Onlar için ışık bir bakıma sağlığın kendisidir.

    AUGUSTINUS, Antik Roma Filozof ve Teoloğu, - Berberi kökenlidir - 354 - 430

    Çev. Fırat ÇELEBİ.

    Bu evrede buralarda, bu kavramlara değer veren 7 senelik süreçte hiç kimse çıkmadı bana yarayan bir şey var mı ve taş koymaktan başka, maalesef ikiside işinizi çözmeyecek, sadece bu kavramlar bana uyar ve burdan bana bitmeyen bir ödül çıkara aklı yatanlar, kendini ispatlayarak yararlanabilir, ya de ne isterse onu yapar, sadece fikir versin diye alıntıladım.

Toplam 620 mesaj bulundu