Anlamı yoktur bazı şeylerin. Yaşarken hata yaparız ve bazı hatalardan artık geri dönemeyiz.
Ne kadar istesek de zamanı geri alamayız.
Ne kadar istesek de bir telefon edemeyiz.
Ne kadar istesek de kıyamet kopmak bilmez.
Ne kadar istesek de ateş sönmüştür bir kere. Ne kadar istesek de unutmak artık mümkün değildir.
sen nezaketen büyükbaş dedin.. amaa ben memnunum öküzlüğümden. :))
çünkü ben olmasaydım trenlerin hali nice olurdu..:P
samanlığın kapısında öylece hareketsiz duruşum ‘sarı kızı’ beklediğimden değil
başımdaki dünyanın sarsılmaması içindi.. hııhh :)))
hem kırmızı pelerinlere öfkem değil,zaafım var benim.. :))
fıtratı gereği hem iyiliği hem de kötülüğü bünyesinde barındıran belki de tek varlıktır..
buraya kadar herkes aynı ve eşit..
eşitlik, akıl ve iradeyi kullanmaya başladığı anda biter ve kişiler o zaman sıfatlanır..
lakin '' dışımızdaki şartların'' da insan üzerindeki ciddi etkilerini de göz ardı etmemek gerek..
heyy dostum,
sevgi, kaçamak düşlerin tetikleyicisidir ve sorumluluk, sorun es geçilir, bakışlar hep pozitif olur..
ama sanırım, yüreği açabilme bilgisini öğrenmedik henüz,
işte sevince bu yüzden ‘’kesiliyorsun’’ :P
ve biliyorsun (bilirim ), başka birisi de seni ‘’ kesmez’’ :))
kendisine pek belli etmesem de , özgürlüğüm o’na teslimiyetimdir aslında.
bütün barışlarım. savaşlarım, gülmelerim, kızmalarım o’nda anlam kazanır.
o’nda gerçekleşir, hasretimin ateşi, vuslatımın gül suyu ferahlığı..
ey gözbebeklerinde kendimi gördüğüm,
bil kii öfkelenmek için bile sana ihtiyacım var :)
bir şeyim olmayı ‘ hak etmemiş’ insanların varlığı da, yokluğu da aynıdır ,
sıfır noktasının bile kendi çapında anlamı var..
ve onlar için '‘güven kaybından '‘ heder olacağımı da düşünmüyorum,
sadece kendime inancımı yitirmeyim yeter diyorum..
çünkü, insanın kendisinden başka tutunacağı her dal, şu ya da bu sebepten kuruyor.
çünkü, kendi içinde dağılmazsa insan, dışındaki unsurlar birer etkisiz eleman oluyor…
cesaret-kararlılık- zeka’nın..
bazı medeniyet ! dediğimiz kibir ve büyüklenmenin ,
haksızlığına- vahşetine- adaletsizliğine galip gelebileceğinin bir kanıtıdır.
bazen konuşmak gelmez içinden, kimseyi üzmemek için susarsın…
bazen neyi nasıl anlatacağını bilemez susarsın,
susarsın işte…
bazen özlemlerin derinden vurur , söyleyeceğin her söz yetersiz kalır, susarsın..
hem konuşsan da ‘‘duyacakların düşündüklerindir’’ zaten
sessizliğin asaletine bırakırsın kendini, susarsın...
kapatırsın gözlerini ''okumazsın '' da ‘’hapsedersin kendini kendine’’ susarsın…
içimizin çiçek bahçesinde ne çok hasret, ne çok umutlar biriktirmiştik kimselere söylemediğimiz..
ne çok beklemiştik..
yaralı yağmurlarla ne çok ıslanmıştık da kanayarak vazgeçtik..
'' vazgeçme kararlılığını'' gösterdikçe, ruhumuzu özgürleştirdik..
içsellerin labirentinde çıkış yolunu bulamamak mı..
yoksa ‘’dışa vurumla’’ deşarj olup rahatlamak mı..
veya bir titreyişle uykudan uyanıp ‘’hayatının hamlelerine’’ hazır hale gelmek mi :)
bence hepsi de an’ın getirisidir ve güzeldir ve özeldir ve anlamlıdır. :)
mutluluk, birazda hayatı Tİ’ye almak ve belki bazen beynini bir yerlere ödünç bırakmaktır..
bazen hedefsizce dolaşmak..
bazen bir demli çay eşliğinde samer sami’den ghira kafe dinlerken hüzünlü bir yolculuğa çıkmaktır…
demem o ki, mutluluk sadece mantıklı davranışlar silsilesiyle açıklanamaz efenimm :)
mükellef bir sofraya kimse hayır demez..
bazen bir çay ,bir simitle de ‘’ doydum’’ olunabilir de ya ruhun açlığıı….
sevmek / sevilmektir demek doğru bir yaklaşım olsa gerek..
zira sevgi , ruhun gıdasıdır, şifasıdır .. neşesidir..
bu gece nasıl olmalı acep.. melankolik bir aşık mı, yoksa tefekkürle boynu bükük mü..
ya da matrak takılan şımarık çocuk mu, veya menzili belli olmayan bir yolda yürüyen yolcu mu..
yoksa yapayalnız bir gece mi.. hangi düşte yaşamalı bu gece.
kaçmak mı, yoksa beyaz bayrağı çekip teslim olmak mı..
sığınıp eflâtun geceye, kaçıncı solukta yakalamalı güneşi..
yaslandığım yerden hayatı seyrediyordum
alıyla, yeşiliyle, moruyla..
ama içimden hayata karışmak gelmiyordu sen varken..
çünkü ben sadece sendeki renklere aşıktım..
ve yüreklerimizin ritmi bile her gün daha fazla benziyordu birbirine..
insan ismiyle müsemmadır ve ismi ile huyu/ karakteri/ kişiliği özdeşmidir..?
mesela adı güven olan güvenilir, nalan olan ağlar, güler olan güler, dursun olan durur mu..
ismi kâmil olan kemalâta ermiş, ferzane olan ilim / feraset sahibimidir.?
cahilliğimden olsa gerek, ben bu sorunun cevabını bilmiyorum.
amaa heer konuda ehl-i ilim olan ‘’ o köşe sakini ‘’ eminim bu konuda da fikir beyan edebilir.
ee o postta kurulması için boşuna icazet vermedik o’na.. çırak, ustayı geçsin istedik. :))))
hı hı sataşmadan duramıyoruz..alışmışız.. mâzur görüle. :)
Kâfi gelir mi yaşanılanları özetlemeye harfler.. Hangi kelimeye sığar bir hayat.. Hangi cümle tam anlatabilir bir ömrü.. Sığmaz, yeterli olmaz, anlatılamaz.. En iyisi..bırak dağınık kalsın.. Hem zaten ne kadar gerekli ki kendini a ...
Unutmamak
16.09.2024 - 10:43Anlamı yoktur bazı şeylerin. Yaşarken hata yaparız ve bazı hatalardan artık geri dönemeyiz.
Ne kadar istesek de zamanı geri alamayız.
Ne kadar istesek de bir telefon edemeyiz.
Ne kadar istesek de kıyamet kopmak bilmez.
Ne kadar istesek de ateş sönmüştür bir kere. Ne kadar istesek de unutmak artık mümkün değildir.
bîvefâ
16.09.2024 - 10:40Ne garip üstteki taşı koyarken alttaki taşı küçümsemen..
O olmasaydı çökerdi kulen..!
ulaşılmazlık
16.09.2024 - 10:38Ben miyim hata yapan
Eksik veren ben miyim
Belki de anlaşılmaz,
Ulaşılmaz bir yerdeyim...
bir öküzün döngüsel hareketleri
16.09.2024 - 10:34sen nezaketen büyükbaş dedin.. amaa ben memnunum öküzlüğümden. :))
çünkü ben olmasaydım trenlerin hali nice olurdu..:P
samanlığın kapısında öylece hareketsiz duruşum ‘sarı kızı’ beklediğimden değil
başımdaki dünyanın sarsılmaması içindi.. hııhh :)))
hem kırmızı pelerinlere öfkem değil,zaafım var benim.. :))
hadi bi güzellik yap
16.09.2024 - 10:32beni de tevkif et..
al gönül hapishanene.. cezam müebbet olsun. :)
aramızda nüans farkı var
16.09.2024 - 10:30geeçç içerideki malları, vitrindir o dükkanı cazip kılan..
hayat, yaşamanın hakkını veremeyenlerle geçirilmeyecek kadar değerlidir. :)
iyi insan olmak
16.09.2024 - 10:28fıtratı gereği hem iyiliği hem de kötülüğü bünyesinde barındıran belki de tek varlıktır..
buraya kadar herkes aynı ve eşit..
eşitlik, akıl ve iradeyi kullanmaya başladığı anda biter ve kişiler o zaman sıfatlanır..
lakin '' dışımızdaki şartların'' da insan üzerindeki ciddi etkilerini de göz ardı etmemek gerek..
tamamlayıcı olmak
14.09.2024 - 12:53heyy dostum,
sevgi, kaçamak düşlerin tetikleyicisidir ve sorumluluk, sorun es geçilir, bakışlar hep pozitif olur..
ama sanırım, yüreği açabilme bilgisini öğrenmedik henüz,
işte sevince bu yüzden ‘’kesiliyorsun’’ :P
ve biliyorsun (bilirim ), başka birisi de seni ‘’ kesmez’’ :))
ruhun enerjisi
14.09.2024 - 12:52kendisine pek belli etmesem de , özgürlüğüm o’na teslimiyetimdir aslında.
bütün barışlarım. savaşlarım, gülmelerim, kızmalarım o’nda anlam kazanır.
o’nda gerçekleşir, hasretimin ateşi, vuslatımın gül suyu ferahlığı..
ey gözbebeklerinde kendimi gördüğüm,
bil kii öfkelenmek için bile sana ihtiyacım var :)
kendine güven
14.09.2024 - 12:50bir şeyim olmayı ‘ hak etmemiş’ insanların varlığı da, yokluğu da aynıdır ,
sıfır noktasının bile kendi çapında anlamı var..
ve onlar için '‘güven kaybından '‘ heder olacağımı da düşünmüyorum,
sadece kendime inancımı yitirmeyim yeter diyorum..
çünkü, insanın kendisinden başka tutunacağı her dal, şu ya da bu sebepten kuruyor.
çünkü, kendi içinde dağılmazsa insan, dışındaki unsurlar birer etkisiz eleman oluyor…
hannibal
14.09.2024 - 12:48cesaret-kararlılık- zeka’nın..
bazı medeniyet ! dediğimiz kibir ve büyüklenmenin ,
haksızlığına- vahşetine- adaletsizliğine galip gelebileceğinin bir kanıtıdır.
suskunluk sarmalı
14.09.2024 - 12:47bazen konuşmak gelmez içinden, kimseyi üzmemek için susarsın…
bazen neyi nasıl anlatacağını bilemez susarsın,
susarsın işte…
bazen özlemlerin derinden vurur , söyleyeceğin her söz yetersiz kalır, susarsın..
hem konuşsan da ‘‘duyacakların düşündüklerindir’’ zaten
sessizliğin asaletine bırakırsın kendini, susarsın...
kapatırsın gözlerini ''okumazsın '' da ‘’hapsedersin kendini kendine’’ susarsın…
vazgeçiş
14.09.2024 - 12:45içimizin çiçek bahçesinde ne çok hasret, ne çok umutlar biriktirmiştik kimselere söylemediğimiz..
ne çok beklemiştik..
yaralı yağmurlarla ne çok ıslanmıştık da kanayarak vazgeçtik..
'' vazgeçme kararlılığını'' gösterdikçe, ruhumuzu özgürleştirdik..
yıldız kayması
14.09.2024 - 12:44en güzel yıldızlar, çocukluğumun göğünden kayıp gittiler..
içsellik
14.09.2024 - 11:59içsellerin labirentinde çıkış yolunu bulamamak mı..
yoksa ‘’dışa vurumla’’ deşarj olup rahatlamak mı..
veya bir titreyişle uykudan uyanıp ‘’hayatının hamlelerine’’ hazır hale gelmek mi :)
bence hepsi de an’ın getirisidir ve güzeldir ve özeldir ve anlamlıdır. :)
küçük mutluluklar
13.09.2024 - 07:31mutluluk, birazda hayatı Tİ’ye almak ve belki bazen beynini bir yerlere ödünç bırakmaktır..
bazen hedefsizce dolaşmak..
bazen bir demli çay eşliğinde samer sami’den ghira kafe dinlerken hüzünlü bir yolculuğa çıkmaktır…
demem o ki, mutluluk sadece mantıklı davranışlar silsilesiyle açıklanamaz efenimm :)
ruhun gıdası
13.09.2024 - 07:30mükellef bir sofraya kimse hayır demez..
bazen bir çay ,bir simitle de ‘’ doydum’’ olunabilir de ya ruhun açlığıı….
sevmek / sevilmektir demek doğru bir yaklaşım olsa gerek..
zira sevgi , ruhun gıdasıdır, şifasıdır .. neşesidir..
hassas davranmak
13.09.2024 - 07:28Hassas yürekler taşıyoruz
Camdan, Çatlayan, Buğulanan, Kırılan..
Candan dost aramamız da bu yüzden
Camdan anlayan..
gecenin öteki yüzü
12.09.2024 - 21:55bu gece nasıl olmalı acep.. melankolik bir aşık mı, yoksa tefekkürle boynu bükük mü..
ya da matrak takılan şımarık çocuk mu, veya menzili belli olmayan bir yolda yürüyen yolcu mu..
yoksa yapayalnız bir gece mi.. hangi düşte yaşamalı bu gece.
kaçmak mı, yoksa beyaz bayrağı çekip teslim olmak mı..
sığınıp eflâtun geceye, kaçıncı solukta yakalamalı güneşi..
efsane geri döndü
12.09.2024 - 21:54amaa ben kapıyı açmadım.. :))
güç
12.09.2024 - 21:51Esas gücümüz, en zayıf yönümüzün gösterebildiği direnç kadardır.
Ve de en güçlü yanımız dediğimiz özelliğimiz, aynı zamanda en zayıf noktamızdır
mutluluğun formülleri
12.09.2024 - 21:51Her halükarda buldum.
Bulurum da.
Bazen gelirken...
Bazen giderken...
renklerin içinde
12.09.2024 - 21:48yaslandığım yerden hayatı seyrediyordum
alıyla, yeşiliyle, moruyla..
ama içimden hayata karışmak gelmiyordu sen varken..
çünkü ben sadece sendeki renklere aşıktım..
ve yüreklerimizin ritmi bile her gün daha fazla benziyordu birbirine..
ismiyle müsemma
12.09.2024 - 21:46insan ismiyle müsemmadır ve ismi ile huyu/ karakteri/ kişiliği özdeşmidir..?
mesela adı güven olan güvenilir, nalan olan ağlar, güler olan güler, dursun olan durur mu..
ismi kâmil olan kemalâta ermiş, ferzane olan ilim / feraset sahibimidir.?
cahilliğimden olsa gerek, ben bu sorunun cevabını bilmiyorum.
amaa heer konuda ehl-i ilim olan ‘’ o köşe sakini ‘’ eminim bu konuda da fikir beyan edebilir.
ee o postta kurulması için boşuna icazet vermedik o’na.. çırak, ustayı geçsin istedik. :))))
hı hı sataşmadan duramıyoruz..alışmışız.. mâzur görüle. :)
Toplam 242 mesaj bulundu