Durmus Hilmi Gecer Adlı Üyenin Nedir Yazıları ...

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    13.12.2003 - 22:50

    66.
    Sual cevabda iade olunmus add olunur.
    (Mahkeme esnasinda davaci 'benim bu adamdan su kadar mikdar alacagim vardir' dese, davaliya hakim 'bu mikdarda bir borcun var midir diye sordugunda, bu suale 'evet' veya 'vardir' seklinde cevap veren davali, bu cevabiyla, soruda mündemic bulunan iddiayi kabul edip, 'benim falancaya su kadar borcum vardir' seklinde beyanda bulunmus muamelesi görür.)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    13.12.2003 - 22:45

    65.
    Hazirdaki vasif lağv, gaibdeki vasif muteberdir.
    (El ile isaret edilecek sekilde, muamelenin yapildigi yerde bulunan bir seyin vasfini zikr etmek muteber degildir. Muamelenin yapildigi yerde bulunmayan bir sey icin ise zikr edilen vasif muteberdir. Mesela bir kisi, alisveris aninda alici ve saticinin gördügü bir yerdeki kir bir ati isaret ederek 'Su yagiz ati sana satiyorum' dese, alici onun yagiz olmadigini gördügünden yagiz sözüne, vasfa itibar olunmaz, satici kandirmis muamelesi yapilmaz. Ama alisveris yerinde görülmeyen bir kir at icin 'yagiz ati sana satiyorum' dese buradaki yagiz vasfi muteberdir ve satici yagiz ati satmakla yükümlüdür, bu vasif baglayici olur.)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    13.12.2003 - 22:35

    64.
    Mutlak itlaki üzere cari olur.
    (Genel manada söylenmis bir sey, onu özellestirici bir kayid olmadikca, genel anlamiyla degerlendirilir. Mesela bir kimse 'bana at al' diye bir baskasina vekalet verse, buradaki ibare mutlaktir, geneldir. Ama 'bana yagiz at al' dese, 'yagiz' kaydi mukayyed olan bu kelam, özellesmis olan at cesidini almayi zorunlu kilar. Birinci ifade, mutlak ifade oldugu icin, itlaki üzere yürürlüge konur.)

  • allah (c.c)

    02.12.2003 - 14:14

    Türkcedeki Tanrinin karsiligi arapcada ilahtir.
    cogulu olabilen, belli bir ilahi ifade etmeyen cins isimdir.
    Öncesine lami tarif denilen, bir cins ismi özel isim veya belirli bir seyi ifade ettirici hale getiren elif lam harfleri getirilerek el-ilah denilmistir. Sonra da bu isim Allah haline gelmistir ki elif ile yazilir ellah seklinde.
    Ve belirli bir ilahi, yerleri gökleri y Ibranicedeki eloha ile benzerliginin olmasi sürpriz degildir, cünkü ibranice ile arapca ayni dil grubundandir ve bir cok kelime ve gramatik yapilar birbirne cok benzer.
    betlehem=beytüllahim
    jarussalem (kudüs) = diyarusselam=darüsselamet

    örnekleri cogaltmak mümkün.

    Allah'in isimlerinden biri olan rabb kelimesi ra be ye kelimelerinden ismi faildir ki terbiye edici manasindadir.. Ibranicede de benzer anlamda kullanilir.
    Bu birbirinden hirsizlik manasina gelmez, iki dilin birbirine olan yakinliginin göstergesidir

  • ışınlanmak

    01.12.2003 - 23:47

    neml suresinde:
    38.
    (Süleyman) dedi ki:
    Ey ileri gelenler, onlar bana müslüman (veya teslim) olarak gelmeden önce kim onun (Saba melikesi Belkis) tahtini bana getirebilir?
    39.
    Ve kale ifritun minel cinni...
    cinlerden ifrit namindaki ben sana belkisin tahtini sen oturdugun yerden kalkip tekrar oturana kadar onu sana getiririm. Ben bu is icin güclü ve güvenilir biriyim dedi.
    40.
    Ama Süleyman'in (A.S.) yanindaki kitabdan bilgisi olan bir kisi (veziri Asaf bin berhiya) sen gözünü kirpmadan getiririm dedi. (Süleyman) tahti (yaninda) görünce söyle dedi: Bu Rabbimin ihsanindandir, sükür mü edecegim yoksa nankörlük mü edecegim, beni denemek istiyor. Sükr eden ancak kendisi icin sükr eder, Kim de nankörlük ederse Rabbim zengin cömerttir...

  • ramazan

    26.10.2003 - 17:24

    Aylarin isimleri hicretin takvim baslangici olarak kabul edildigi yilda verilmedi. Daha önceden araplar tarafindan kullanilmaktaydi, hem de bu isimlerle kullanilmaktaydi, hicret sadece kullanilan takvimin o noktasi olarak takvimin baslangici olarak kabul edildi ve diger sistem aynen kabul edildi.

    ramazan:
    ramzâe, veya ramzâ kelime köklerinden gelir diye geciyor mev'iza kitablarinda. Bu kelimenin de yanmak ve yikamak gibi iki manasindan bahs ediliyor. Yanmak ile ilgili manasinda, araplar aylarin isimlerini verirlerken bu ay, cok siddetli sicaklara tesadüf etti, insanlarin cigerlerini yakan bu aya yakmak kelimesinden ramazan ismi verildi denir.
    bazi vaz kitablarinda daha detayli bazi bilgiler var ama, bunlarin bir kismi sonradan ortaya cikan güzel anlamlandirmalar seklinde.

    ramazan ayinin kutsiyetinin isminde etimolojik bir yansima bulabilecegi de bir ihtimal. Bir hadisi serifte ramazan Allah'in aylarindan bir aydir, sadece ramamzan demeyin, sehru ramazan deyin diye bir hadis var ki, hükmünün kalktigi veya zayif olarak kabul edildigi de söyleniyor. Zira Peygamvverimizin kendisi de zaman zamann sadece Ramazan olarak kullandigi olmus.

    Ramazan ayinin icinde kadir gecesi var,
    kadir gecesi kader gecesi, takdirin tecelli gecesi, Hz. Allah'in bazi önemli hesablari gördügü önemli bir gecedir, Hz. Allah hangi geceyi (bunun mutlaka bir astronomik hesabi olmasi lazim, ramazan su gün girerse kadir gecesi ramazanin su gününe tesadüf eder diye bazi ehlullahin kesif ile bildigi, alametlerinden cikardigi bir cetvel de var) hesaplari kullanmak icin kullanirsa kadir gecesi o gecedir. Su gün kadir gecesi diye bir gün takdir edilemez.

    Simdi bu kadir gecesi cogunlukla Ramaazn ayi icerisinde olur. Ramazanin kudsiyeti de buradadir.

    Kitablarin bir cogu ramazanda ve kadir gecesinde inmistir. Ibni Kesir tefsirinde Ibn-i Hanbel'den yapilan bir rivayette Peygamberimiz söyle buyurdu:
    'Ibrahimin sahirfeleri Ramazan'in ilk gecesinde indirildi. Tevrat ramazanin 6. gecesinde, incil 13. gecesinde, Kuran-i Kerimi ise 24. gecesinde indirmistir.' Ama buradaki günler bazi rivayetlerde farklilik arz etmektedir.

    Ama ramazan ayi eskiden beri kudsiyeti ile bilinen bir ay idi.

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    24.10.2003 - 11:31

    63.
    Mütecezzi olmayan bir seyin ba'zini zikr etmek küllünü zikr gibidir.
    (Mesela birisin katl etmekten dolayi kisasla ölüm cezasina carptirilan katil hakkinda maktulun varisi konumundaki sahs cezasinin bazini afv ettim dese,60. madde uyarinca kelamin imali ihmalinden evla oldugundan, söyledigi söz mümkün mertebe anlamli sözmüs muamelesi cekilir. Kisas mütecezzi olmayacagindan, parcalara bölünmeyeceginden, adamin bazisini afv ettim sözü külle haml olunur yani cezasinin tamamini afv ettim seklinde degerlendirilir.)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    24.10.2003 - 11:19

    62.
    Bir kelamin i'mali mümkün olmazsa ihmal olunur.
    (60. maddede gectigi sekilde mümkün mertebe kelam anlamli imis gibi degerlendirilir, ama artik bunun imkansiz oldugu durumda anlamsiz ve islevsiz olduguna karar verilir)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    24.10.2003 - 11:17

    61.
    Manayi hakiki müteazzir oldukda mecaza gidilir.
    (Kelami hakiki manasina yormak imkansiz oldugunda mecazi manasina haml edilir)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    24.10.2003 - 11:13

    60.
    Kelamin i'mali ihmalinden evladir.
    (Kelamda asl olan manayi hakikidir, ama, hakiki manaya haml etme imkani yoksa, mmümkün mertebe mecazi manasina haml olunur ve batil, anlamsiz bir söz muamelesi cekilmemeye calisilir)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    24.10.2003 - 11:09

    59.
    Velayeti hassa, velayeti ammeden akvadir.
    (KIsinin mali üzerinde tasarruf etmeye yetkili olan kisi ve kurumlardan, o kisiye yakin olan birinci derecede velayete hak sahibi olan veliler ve varisler, kisiler üzerinde tasarruf hakki daha umumi olan kadi -hakim- dan daha önceliklidir.)

  • baş ağrısı

    20.10.2003 - 01:30

    migren, sinüzit, stres, uykusuzluk, tansiyon...

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    20.10.2003 - 01:23

    58.
    Raiyye yani tebea üzerine tasarruf maslahata menuttur.
    (Kamulastirma veya halktan birinin tasarrufunu üstlenme, o kisinin menfaatine ise, veya menfaat ve maslahat temin edilmesi -bedelinin ödenmesi- karsiliginda yapilabilir.)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    20.10.2003 - 01:18

    57.
    Teberru ancak kabz ile tamam olur.
    (sadaka, hibe hediye gibi seylerde, sadece bunu hibe ediyorum gibi sözlerle temlik gerceklesmez, bizzat teslim edip temlik etmekle, alicinin eline gecmesiyle gerceklesir.)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    20.10.2003 - 01:13

    56.
    Beka ibtidadan esheldir.
    (bir eve pay etmeksizin sahip olan iki kisiden biri kendi hissesini kiraya veremez. ama baslangicta tek sahip olarak evinin yarim hissesini kiraya veren bir ev sahibinin bu yaptigi kira sözlesmesi, -sonradan ortaya cikan bir ikinci ortagin hakkini tescil ettirmesinden sonra- ortadan kalkmaz. baslangicta iki ortakli iken yapilamayan kiraya verme islemi, ikinci ortagin kira sözlesmesinden sonra ortaya ciktigi durumda caiz hale gelir. ibtidaen caiz olmayan sey bekaen caiz olmus olur)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    20.10.2003 - 01:01

    55.
    Ibtidaen tecviz olunmayan sey bekaen tecviz olunabilir.
    (Baslangicta caiz olmayan bir sey, yeni gelismelerle caiz hükmüne girebilir)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    20.10.2003 - 00:58

    54.
    Bi'z-zat tecviz olunmayan sey, bittabi tecviz olunabilir.
    (Bazi hükümlerde kendisi asaleten ´caiz olmayan bir sey, baska bir seye tabi olmak haysiyetiyle caiz olabilir.)

  • mecelle-i ahkam-ı adliye

    15.10.2003 - 00:15

    53.
    Aslin ifasi (kabil oldugu halde bedeli ifa olunmaz, amma aslin ifasi) kabil olmadigi halde bedeli ifa olunur.
    (mesela gasb edilen bir malin kendisini geri vermek asildir. gasb olunan malin iadesi mümkün olmadigi durumda, bedeli iade olunur)

  • kuran-ı kerim

    14.10.2003 - 02:25

    lafzi ve manasi ile bir bütündür, birbirinden soyutlanamaz. Koyuniel derisi gibi.
    baska dillere cevrilerek amel edilmesi, orjinal dilindeki mevcut ruhu vermekten uzaktir.
    cok büyük anlam zenginligine sahip arapcadaki bir cok kelimeyi türkceye cevirmek, o anlam zenginligine dayanan ifade kudretini heba etmektir ki,
    Hz.Allah buna razi gelmez.

  • kuran-ı kerim

    14.10.2003 - 02:22

    7 asil 3 feri 10 farkli lehce ile okunur.

  • kuran-ı kerim

    14.10.2003 - 02:20

    karen armstrong'un mohamed diye bir kitabi var. Orada yanlis hatirlamiyorsam: ortadogudaki müslüman olmayan arap dostlarimizin bize anlattiklarina göre bu kur'anda doga üstü bir ifade güzelligi var. Bu inkar edilemez diyor.

  • kuran-ı kerim

    14.10.2003 - 02:18

    en büyük mucize Kur'an mucizesidir, bu mucize diger peygamberlerin mucizelerinden büyüktür der ibni haldun.
    bir dis doktorunun discilikteki mahareti, onun cok agir yükleri zorlanmadan kaldirabilmesi vs. konularda basari göstermesi ile anlasilmaz, dis üzerine gösterdigi maharet ile daha iyi anlasilir diyor.
    diger peygamberlerin mucizeleri doga ile ilgili gösterdikleri doga üstü basarilardir.
    ama kur'ani kerim ise bizzat peygamberin vazifeli oldugu dini teblig isini anlatmaktaki ustaliktir. sorunsal ile ilgisi dolaysiz. bundan dolayi kur'an mucizesi tüm digerlerinden üstündür der.

  • kuran-ı kerim

    14.10.2003 - 02:13

    Kur'ani Kerim lafziyla manasiyla mucizedir. Diger ilahi kitablarda ise bu özellik yoktur. ibni Haldun bunu cok güzel bir sekilde acikliyor mukaddimesinde.
    özet olarak,
    vahiy ikiye ayirilir:
    vahyi metluvv: okunan vahiy, lafzi manasi Allah'tan olan, cebrail a.s. tarafindan peygamberimize kelime elbisesi ile nazil olan vahiydir.
    vahyi gayri metluvv: manasi Hz.Allah'a ait olup, mana olarak peygambere vahy olunup, ilham olunup, lafzi peygamber tarafindan olusturulan vahiydir, Ha´disi kutsiler ve hadisler gibi.

    diger peygamberlere vahy genellikle vahyi gayri metluvv suretinde gelmistir der ibni Haldun.

    Kelime elbisesi peygamberler tarafindan giydirilmistir der..

    Kur'ani Kerim mana ve lafzi ile Hz. Allah'a ait olan bir kitabdir, her seyiyle mucizedir..

  • üç şey

    14.10.2003 - 00:53

    hakim, savci, avukat

Toplam 143 mesaj bulundu