Dilek Karagüzel Pıtırcık Adlı Antoloji.com Üy ...

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    01.01.2025 - 09:01

    Hayat işte olduğu gibi. Bildiği gibi gelecek.Sağ olan yaşayacak yine güzellikleri de tatsızlıkları da, hüznü de, mutsuzluğu da
    Hayat karışık renkte ve herkes bu renklerin içinde.
    Kimi ayrılığın, çaresizliğin, özlemin dibine vuruyor, kimi sevdikçe sevildikçe güzelleşiyor;umutlarına umut, hayallerine yenisini ekliyor en mavisinden. Kimi zor ulaşıyor hayaline,kimi zorlasa da kapısını umudun, hayalin;hayat diyor ki dur bunu sen haketmedin. Bazen küfrettiriyor hayat,yüreğine yara olana,bazen de şükrettiriyor birinin varlığına.
    Yeni bir yıla girerken kimi yüreği buz, kalbini esir almış celladını öldürüyor sessizce ve kimseler görmüyor bu maktülü de, katili de.Kimi kalbinde çiçekler açtıranı sarılmanın mutluluğuyla can kırığı kanamalarını durduracak,yürek yaralarını saracak,kimileri de ait olmadığı yerde, ait olnadığına sarılırken ona çok uzak biriyle yüreği ona rehin,bedeni başkasında tutsak, kendi mutsuzluğunu sadece kendi bılerek yaşlanacak.
    Ve sen halen sevmeyi öğrenemeden,seni sevenleri incitecek, masumiyetinden, iyi niyetinden, , seni güvendiği yerden vurarak devam mı edeceksin, geçmiş yıllarda olduğu gibi gelecek olan yılda da hayat dediğin sözde maskeli yaşamına.
    Sizler bayım;asarım, keserim, öldürürümle güçlü olunmuyor insan hiç olunmuyor, yüreğinden tutabiliyorsan kadının, çiçekler büyütebiliyorsan çocuğunun kalbinde boy boy bu yıl da bunu başarırsın mutluluğunuzu çoğaltırsın.
    Ve kendim...
    Kırgınlıklarım da oldu kırmışlıklarım da. Hüznümü de yaşadım dibine kadar mutluluğumu da. Kaybettiklerim de oldu kazanmışlığım kadar. Ama geçmişte de olduğu gibi bu yolda da adil olmayı, sevmeyi, sevilmeyi vicdanımın sesini duymayı bilmeyi, bakmaktan ziyade görmeyi;çocuk kalbimi büyütmeyeceğimi,kırmalarına da izin vermeyeceğimi kalbime söz olsun.Artık sizler, bizler ne yaşadıysak yaşadık ne olduysa oldu,geçti bitti ,gitti. Terkettin, terk edildin, çok sevdin;hiç sevilmedin, savaştın, seviştin ,küfrettin,dayak yedin parasız kaldın....Sil baştan olsun. Geçmişini inkar etme, unutma. Lakin geçmişi de,geçmişte bırak, tekrar yaşama, takılı kalma. Önüne bak. Her neyse, iyisi de kötüsü de daha iyisini yaşaman için bir öğretiydi o geçmişin. Yanında olanlar şimdi olmayabilir rolleri bitmiştir yaşamındaki. Yeni sayfalar açılması için gitmiştir birileri. Hayatında yanında yürüyenlerle yola devam. Madem hayattasın yeni güne yeni yıla açmışsan gözlerini sarıl umutla yaşama. Durma, devam yeni güne yeni güzelliklere ,yeni kaybedişlere kazanımlara. Hayat çünkü hep siyah değil hep beyaz da değil;hep cimri değil hep cömert de değil ve hayat hep güzel ama hep kolay değil çelişki barındıdır hep ve zıddıyla anlam kazanır.
    O vakit yaşa yaşayabildiğince, yaşat, paylaş çoğalt mutluluğu. Sende, bende o da,bizde yeniden hayat bildiği gibi gelsin o zaman. Biz olup güzelleştirelim,büyütelim sevinçleri, mutlulukla.
    Yeniden doğsun sevgi, barış.
    Bu çok çok çom çok güzel bir yıl olsun tamam mı? Sen de ben de o da bunu birlikte başaralım olur mu?
    Gelsin 2025 ...

    Dilek dedi.
    #yeniyılımızdünyayasevgibarılgetirsin

  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    30.12.2024 - 20:54

    Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
    Sevgi, saygı, muhabbetle...

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    30.12.2024 - 00:04

    Olurda görüşemezsek
    Ölür, de söyleyemezsek
    Ben seni çok sevdim
    Beni unut bunu unutma
    “Otuz ömür geçse de ömrümün üstünden,
    Yine yarınım gibi severim seni...”
    ______________________________Can YÜCEL

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    28.12.2024 - 20:40

    Dilekçe
    Ahmet Ak
    Ya al benden bu sevdayı ya dayanma gücü bahşet
    Anlasaydı canan haden eder miydin hiç şikayet

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    25.12.2024 - 23:17

    ?si=4NhsAqL2zJp4hxJy

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    25.12.2024 - 00:25

    Söz geçiremediğin rüyaların,bir saniye ayrı kalmaya tahammülün yokken bin sene olsa bir kez sarılamayacağını bilmenin yükü, tam da güvendiğin ;sığındığın yerden vurulmuşlukların, anlamını yalnızca senin bildiğin şarkılar , o şarkılarda inanmışlıkların aldanışların mutlu olduğum anlar, buluşma sonrası ayrılıkların, bir sofrada paylaştığın lokmaların, aynı bardaktan içtiğin ağzında tat bırakan çayın acılığı, bir filmde birlikte ağlamışlıkların, aynı şarkıda kadeh kaldırmışlıkların ,özlemlerin,sonrası birbirine yabancı kalmışlığın....
    Ve...
    Hiçbir kadın ya da erkek,acılarından, çaresizliğinden, vurulmak istemez güvendiği sığındığı yerden...

    Nedense dokundu biraz yazdığımda, okuduğumda. İnsan kendi yazdığı cümlelere de gözleri dolabiliyormuş.
    #ağlamakgüzeldir
    #sulugöz

    Dilek KARAGÜZEL

    Alttaki yazıdan birdenbire akıp giden çıkarım benden gelsin

    Kelimelerinin böldüğü gecelerden sesini unutarak uyandığım sabahlara ne ara geçiş yaptım? Hayret! Kendimi ait hissetmediğim bir şehirde kendime söz geçiremediğim bir rüyadayım sanki. Üstelik gerçeklerin de farkındayım. En acısı da bu değil mi? Yalnızlığımı susturmak için çabalamıyor mu kulaklığımdan yükselen ezgiler?

    Kalbime sırlarımı gömdüm diyor mesela şuan. Ben neler gömmüşüm şu gökyüzüne diyorum kendi kendime. Sırlar hafif kalır.

    Şarkı sanki ruh halime göre değişiyor. İçime içime bağırıyor şimdi de. Kulaklarımı takıyorum ama dilim söylüyor istemsizce...Anlaşılıyor ki benimsemişim içimdeki müziği...

    Şu hayatta herkesin bir iç müziği vardır.Yada zihnine ve kalbine dokunan şarkılar...

    gbg.

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    24.12.2024 - 07:58

    Genel Bakış
    Dinle
    Şarkı Sözleri
    Küs olduk, ayrı düştük, duramadık ki
    Savaşları sevemedik, barış olduk biz
    Hüzünlendik dilden kaçan bazen iki lafla
    Sevişmeye sebep ettik ayrılıkları
    Niyet ettik, söz verdik en büyük aşka
    Başkasının sevdasına imrenmedik biz
    Ne acıdan ne kayıptan korkmadık ki hiç biz
    Ne kavgalar atlattık da yılmadık ki bir gün
    Üstüne gittik sevdanın, yenilmedik ki
    Kimsenin duygusundan çalmadık biz
    Başkasının oyununu bozmadık biz
    Ne acıdan ne kayıptan korkmadık ki hiç biz
    Ne kavgalar atlattık da yılmadık ki bir gün
    Üstüne gittik sevdanın, yenilmedik ki
    Kimsenin duygusundan çalmadık biz
    Bu dünyanın uyumunu bozmadık biz
    Niyet ettik, söz verdik en büyük aşka
    Başkasının sevdasına imrenmedik biz
    Neysek oyduk, öyle kaldık aynı inançla
    Kimsenin öyküsünden kopya çekmedik
    Ne acıdan ne kayıptan korkmadık ki hiç biz
    Ne kavgalar atlattık da yılmadık ki bir gün
    Üstüne gittik sevdanın, yenilmedik ki
    Kimsenin duygusundan çalmadık biz
    Başkasının oyununu bozmadık biz
    Ne acıdan ne kayıptan korkmadık ki hiç biz
    Ne kavgalar atlattık da yılmadık ki bir gün
    Üstüne gittik sevdanın, yenilmedik ki
    Kimsenin duygusundan çalmadık biz
    Başkasının oyununu bozmadık biz

    ?si=GhqjY6fSGxFtDHrK

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    17.12.2024 - 12:14

    Sevgisiz ve ilgisiz bıraktığınız hiçkimseden hayatınıza dahil etmediğiniz birinden ,sizden soğumamasını beklemeyin öyle bir soğur ki dünyayı yaksan ısıtamazssın soğuyan severken vazgeçen yüreği...
    Ve güveni yaraladığınızda ne kırgınlığa benzer ne kızgınlığa öldürürsünüz masumiyeti, iyi niyeti affediciliği,şefkati dondurursunuz size kor kalbi. Sona ermiştir gönüllü esareti sizdeki müebbeti. Bir zamanlar koşar adım size gelen ,şimdi kaçar adım uzaklaşmıştır. Yabancıdır artık her gün tuttuğu ellerin ,bakarken dalıp gittiği gözlerin. Ve acıyan nedir biliyor musun birlikte olduğu kişinin yokluğu değil mutlu mutsuz ettiği anılar da değil ,inandığı kişinin ondan koparıp gittikleri ve iyi niyetinden bıçaklandığı yerlerdir.
    Vazgeçmişse birinden çok severken emin olun görünmeyen tarafı vardır dağın. Anlatılana görünene bakmayın. Bazen gördüklerin göründüğünden farklıdır. Uzaktan gördüğün dağ yaşadını yaşattıklarımı bilemezsin.

    Dilek çe yazılanlar....

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    16.12.2024 - 00:25

    Ee bu şiirde bitti. Bu rakıda bitti. Az kaldı kış da bitiyor hatta yıl bitiyor masal, hikayehatta dinlediğimiz o şarkı da bitti. Şimdi nerden başlıyordyk. Yine mi ....
    Kalksın o zmn o şerefsize o kadeh...
    16 Aralık 2024
    Saat 00:25

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    16.12.2024 - 00:19

    Göz kapaklarımın altında sevdiğim ten
    Adını yazamadığım sayfalara
    kuş resimleri çiziyorum
    Kağıttan gemilerim yok benim
    Pulları hasretten mazruflarım var
    Ayaklarım kesik
    Kollarım sağır
    Sana gelemediğim günlerin adını
    sızı koyuyorum

    Dudaklarımın çatlayan yanları
    düş lekeli sözlerin mabedi
    Bilmezdim uzak sevdaların
    yıldızlara dokunabildiğini

    Gözkapaklarımın altında sevdiğim ten
    Elini tutamadığım sokakların duvarlarına
    kuş resimleri çiziyorum
    Adını anmadan geçeceğim
    şiirlerim yok benim
    Gözlerim ahraz
    Kirpiklerim yağmurlu
    Sana sarılamadığım günlerin adını
    sızı koyuyorum
    Seçil Oğuz

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    14.12.2024 - 07:55

    Benim bu güne kadar rakı üzerinde okuduğum en güzel yazıdır...
    “Puslu bir İstanbul akşamında,
    güneşi boğazda batırmaya ant içmiş yakamozların dansını izleyip
    kadehler tokuşturulurken
    yan masada memleket kurtarılıyorken
    avucumun içindeki buz gibi bardağa baktım da;
    ‘Ne menem bir şeysin sen’ dedim.
    ‘Bir içecek, sarıldığı gazete kağıdına da,
    sakız kokulu beyaz keten örtüsü yayılmış masaya da,
    ete, ciğere, mezeye de maviye de bu kadar mı yakışır.
    Neşeye de efkara da yoldaştır.
    Ondan mı ki, geceye inat bembeyazdır’.
    Bira gibi ayağa, çoluk çocuğa düşmemiştir,
    belli bir yaşanmışlığı, anıları, en basitinden
    hazırlanmış bir masası vardır rakının.
    Viski gibi boğazı yakmaz, süzülerek akar gider. Rakının silueti sevgilidir, kokusu yar, tadı can.
    Ne zaman bir efkar bassa içi,
    ne zaman çıkamasak işin içinden,
    kafada deli sorular, bassa afakanlar,
    bir koşu meyhaneye gidilir.
    Oysa rakı, cevabı bulmak için değil,
    soruyu unutmak için içilir…
    Lübnan’ın Arak’ı,
    Yunan’ın Uzo’su,
    İtalyan’ın Sambuca’sı,
    gaflet ve delalete düşüp alternatif olmaya çalışsalar da rakıya, hüzünlerini sulandırmadan
    sek içmeye çalışmış bir milletin evlatları
    buna izin vermemiş, korumuşlardır bu anason kokulu
    cesaret hapının sıvılaştırılmış halini.
    Milli içkimiz olur kendileri;
    Son nefes verilene, son aşık ölene,
    son ümit tükenene kadar eğdirmeyiz başını öne.
    Düşündüm de rakı, dünyada çift bardakla içilen tek içki;
    Ruhla beden gibi, iki sevgili, gece ve gündüz gibi.
    Yan yana durup birbirinin derdini dinlermişçesine,
    bir dudakta birleşip sevişircesine…
    Rakı olmasaydı hayat olurdu yine belki ama
    şarkılar yetim, besteler öksüz kalırdı;
    Bir ihtimal daha olmazdı;
    Senede bir gün bile.
    Dalgalansak da durulsak da,
    yine bütün meyhanelerini dolaşırdık İstanbul’un
    ama o tatlı huzuru bulamazdık Kalamış’ta mesela.
    Bir bekleyenimiz olmazdı ada sahillerinde,
    deniz ve mehtap sormazdı;
    Neredesin diye.
    Ve Elbet bir gün kavuşacağız desek de
    kavuşmak hayal olurdu,
    dönülmez akşamın ufkunda…
    Derdi, gamı, tasayı unutturup
    anda dondurabilme özelliği de vardır bu rakının.
    Hatta işin ucunu umuda bağlayıp
    gökyüzüne salıverdirir alimallah.
    Ben bizzat yaşadım da oradan biliyorum.
    Geçenlerde bir rakı muhabbetinin ilerleyen saatlerinde;
    ‘ O iş imkansız’ lafı çıkmış ağzımdan.
    ‘ Bak imkansızın içinde bile imkan var’ dediler; ‘Etme !’
    Ne diyeyim;
    Adam rakıyı icat etmiş, hala psikologa giden var;
    ‘Gitme !’
    Yaaa şöyle günahtır,
    böyle haramdır, acıdır, ağırdır
    muhabbetinden çıkıp
    keyifli bir masanın etrafında toplanıp
    rakıdan dem vurunca
    başka bir alemin içinde buluyor insan kendini.
    Çokça komik, bolca eğlenceli, esprili.
    ‘Üç rakı kapağı getirene pilot belgesi bedava’
    yazan bir kapıdan girip;
    ‘Garson, kapı getir, dışarı çıkıcam’ a giden bir yolda sallanmadan yürüyebilirsen şanslısın.
    Unutma; Şarap yaşayanlar için,
    rakı ise hikayesi yarım kalanlar içindir.
    Böyle zamanlarda, bir ‘büyüğe’ danışmak iyi gelir.
    Rakı içmek de adap gerektirir;
    Bir kiminle içtiğine dikkat edeceksin
    bir de kimin için içtiğine.
    Şarkı da önemli bak,
    Zeki Müren iyi gider mesela yanında.
    Derdini en iyi nağmeler anlar.
    Çünkü rakı yanındakiyle içilse de
    kadeh aklındakine kalkar!
    Rakı seven adam kalitelidir.
    Beyaz peynir tercih eder, kaşarla işi olmaz.
    Bir erkek için en büyük keyiflerden biridir dostla,
    ahbapla erkek erkeğe içmek
    tamam da sevdiği kadınla rakı içmek bir başkadır.
    Güzeldir kadın, içtikçe güzelleşir.
    Ondan derler ki; "Çirkin kadın yoktur, az rakı vardır".
    Kadının içindeki beyazdır rakı, buğudur, dumandır.
    Ütüsüz kadınlardır rakı sevenler.
    Oysa şarap sevenler, ütülüdür.
    Çantaları, ayakkabıları, kemerleri aynı renktir.
    Şöyle bir bakınca tastamamdırlar.
    Oysa rakı sevenlerin üstleri başları değil
    belki ama dertleri, kederleri tastamamdır.
    Bardağa atılmış üç-beş buz söndürmez yangınlarını.
    Alayına isyan etmez bu kadınlar.
    Aksine kadehlerini, alayının şerefine kaldırırlar.
    Sen hiç ömründe bütün aşkını gözlerine yükleyip o gözlerle ruhuna dokunan bir kadınla rakı içtin mi?
    İçmedinse, rakı içen bir kadından daha güzel olan tek şeyin, o kadının seni sevmesi olduğunu bilemezsin!
    Aynen dediğin gibi Aydın Boysan;
    Rakı sofrasına meze olmuş yürek yangınlarının kibritle oynayıp kaçan faili de, büyük kahkahaların ardındaki nemli gözlerin sahibi de bir kadındır.
    Unutma; Rakı sofrasında kadın yoksa, uğruna sofra kurulmuş bir kadın vardır...”
    Vakti kerahattir...
    Alıntı

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    12.12.2024 - 22:54

    Sen geldin, değişti havası dünyanın, bulutların şekli değişti, denizlerin rengi değişti, kokusu değişti çiçeklerin.

    Sen geldin, en güzeli ben değiştim, anlıyor musun...

    Ümit Yaşar Oğuzcan

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    12.12.2024 - 22:26

    Eyy #yâr...
    "Mümkün olsaydı eğer,
    Sesini ekerdim saksıya,
    Bir çiçek gibi...”
    Sesini duymak için saksıdaki çiçekle konuşurdum...
    Mümkün olsaydı eğer,
    Kokunu salardım gök yüzüne,
    Güneşin, ayın, yıldızların yanına...
    Her nefes alışımda kokunu çekmek için,
    Yıldızlara, aya, güneşe bakardım icime çeke çeke...
    Mümkün olsaydı eğer,
    Gözlerini çizerdim dağlara taşlara
    Kırlara, bayırlara .
    Her gözümü açtığımda dağlara, taşlara bakardım o güzel gözlerini göreyim diye...

    #Şiirmisaliaşklar...

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    05.12.2024 - 16:15

    Herkes rakıyı erkekler içer zanneder.
    Oysa bence rakıyı en güzel kadınlar içer.

    Rakı kadındır, kadın da rakı.
    Birbirlerinin halinden, tadından anlarlar.
    Hiç konuşmadan anlaşırlar.
    Yalnızlık zor ve çekilmez geldiğinden,
    ikisinede de, yanlarında mutlaka balık ve peynir ararlar.
    Ufak tefek tatlardan ve hatta acılardan da haz aldıklarından, yanında mezesi olmadan duramazlar.
    Kadının içindeki beyazdır rakı.
    Buğudur, dumandır. mesafedir.
    Hem şeffaftır, hem bulanık.
    Temkin ister.
    Alışmak için zaman ister, alıştın mı da dikkat ve özen ister.
    Kadın o yüzden pek güzel içer rakıyı.
    Kadınlığının içinde saklanan erkektir rakı.
    Güçtür.
    Meydan okumadır.
    Elinde rakıyı erkek gibi tuttun mu, gözdağı verdirendir.
    Dik durmaya zorlar adamı.
    Eşitliktir rakı.
    Doğu'nun içindeki batı, batı'nın içindeki doğu'dur.
    Anadolu'dur.
    Anadolu kadar yaşlı, onun kadar çeşitli, renklidir.
    Politikadır, yenilen kazıktır, şikayettir, isyandır.
    kalabalık sevdiğinden doğurgandır.
    Bir kişi başlarsın bazen içmeye, bakmışsın olmuş masada 10 kişi.
    hiç bilmediğin nağmeleri öğretir rakı.
    Bildiklerini unutturur.
    Mucizedir.
    Turk sanat müziğidir.
    Durup dururken ağlatır, olmadık yerde kahkaha attırır.
    Kadın ruhludur rakı.
    Daldan dala her türlü duyguyu tek kadehte yaşatır.
    Kafayı buldun mu, bet sesindeki buğulu nağmedir rakı.
    Masadan kalkmadan, yıkılmadan, rezil olmadan darmaduman olmaktır.
    Kadın gibidir rakı diyorum ya, çünkü içmeyi bilmeni ister rakı.
    Kolay değildir.
    Dalgaya gelmez, hassastır.
    “şerefe!” dedin mi, o sofrada anlatılan her şeyi sır gibi tutacağına dair “şeref sözü” verdiğin namustur rakı.
    Kandırılmak istemez
    yalandan haz etmez.
    Gerçekleri ortaya döker rakı.
    Hesaplaşmadır,
    Yüzleşmedir,
    Rahatlamadır.
    Rakı-balık masasında yoksa kadın, masadaki erkeğin dilindedir, havasında vardır.
    Rakı kadınsız olmaz.
    Haremlik selamlık durmaz.
    Bir tek önyargı rakıyı erkek içer zanneder.
    Rakıyı erkek gibi kadın da içer.
    bu toprakların parçasıdır rakı.
    Dil, din, ırk, köken bakmaz, tanımaz, ayrımlarla uğraşmaz.
    uhu'dur rakı; birleştirir.
    Sarı zeybek'tir, yeşil efe'dir, eskiden kalma ama yeni'dir rakı.
    Beyaz leblemizdir.
    Geçmişten bugüne, bugünden geleceğimize mirastır gelenektir.
    Yasak tanımaz. özgürdür.
    Hicazdır, nihavenddir. “makberdir”, “bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin” diyerek hayata avaz avaz tutturandır.
    Deşarjdır, “ikinci bahar”ımızdır bizim.
    “kalamış”tır.
    Bizimdir, bizdendir.
    Eskimiz, yenimiz, tarihimizdir.
    yadigardır.
    Sozünü esirgemeyen kadın gibidir.
    benim gibidir...

    Alıntı-yazarını bilmiyorum

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    18.11.2024 - 23:30

    "Kendine iyi bak" bir "veda" değil "elveda" cümlesidir çoğu zaman.

    O üç kelimeden çok daha fazlasını gizler içinde...
    "Kendine iyi bak.

    Çünkü bundan sonra ben yanında olmayacağım.
    Olamayacağım.

    İstesem de istemesem de.

    Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum
    ve benden sonra da mutlu olmanı istiyorum.

    Olur da bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum."
    "Kendine iyi bak.!

    Can YÜCEL

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    17.11.2024 - 00:39

    BEN OLMAYI SEÇTİM

    Susmayı öğrendim çok konuşanlardan...
    Alçak gönüllü olmanın erdemini tattım çok bilmişlere inat...

    Gerçekten bilenlerin az konuştuğuna şahit oldum sessizce...
    Her yaşananın sadece bir deneyim olduğunu kavradım...

    Değmeyenlere çok anlam yüklemenin ruhuma verdiği zararı keşfettim...
    Kendim olmayı seçtim başkalarından alınmış parçalardan oluşmayı değil...

    Kendi hayatlarını YÖNETEMEYENLERİN diğer hayatlara müdahelelerine güldüm sadece!!...

    Kokuşmuş zihniyetlerin yalan gülümsemelerin için de yer almaktansa uzaktan onlara seyirci kalıp İNSANLIĞIMI korumayı öğrendim..

    Varlığımı "hakedenleri" hayatıma dahil etmeyi "haketmeyenlere"
    HOŞÇAKAL demeyi öğrendim .....

    &&&

    Bazen susmak, söylenen bir sürü sözden
    çok daha fazlasını ifade eder...

    Montesguieu

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    17.11.2024 - 00:39

    Beni sorarsan;
    Bildiğin gibiyim işte.
    Az uyuyor çok şarkı dinliyorum...
    Kitaplar diziyorum odamın raflarına.
    Sonra birini alıp okuyorum...
    Altını çiziyorum yüreğime dokunan yerlerinin.
    Bazen uyuyakalıyorum kanepede..
    Yağmurun gürültüsüne uyanıyorum.
    Ya da çalan bir telefon sesine.
    Şimdilik böyle buralar.
    Sessiz sakin kimsesiz.
    Geçecek biliyorum geçecek elbette.
    Yani demem O ki,
    Her şey bildiğin gibi işte...

    Cemal Süreya

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    08.11.2024 - 00:25

    Birgün çok özleyeceksin beni,
    Rüzgar kokumu getirecek sana.
    Sesim hiç ummadığın anda dolacak kulaklarına.
    Bu aşk için ne kadar çabaladığım gelecek aklına.
    Hepsinden önemlisi seni sevişimi hatırlayacaksın.
    Bir çocuk gibi üzerine titreyişimi,
    Yersiz kıskançlıklarımı özleyeceksin,
    Koşulsuz şartsız sana inanışımı...
    Ve her ne olursa olsun gönlümün hep senden yana oluşunu.
    İşte o gün ben olmayacağım yanında.
    Keşkelere teslim edeceksin ruhunu.
    Keşke diyeceksin,
    Keşke ...
    Almasaydım ahını.

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    07.11.2024 - 00:08

    ?si=BrA4ctTa2Ma76x_1

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    05.11.2024 - 23:20

    Bu anlamlı hediye içiin teşekkür ederim.

    Akrostiş

    Kelam etmeden yüzene bakmakla yetindiğim
    Büyülü edana vurulduğum günden beri
    Aklımı senden alamıyorum elimde değil
    En çok da ela gözlerinde kaybolmak yok mu

    Ruhsal açlığımı sende gidermek lutfun
    Hayat gülerek çalıyor her sabah kapımı
    Aşka aç olduğumdan habersiz
    Başınla selam verirken sesini esirgiyorsun

    Gidiyorsun kokun kalıyor sokağın başında
    İçime her çekişte şükrediyorum varlığına
    Üç ihlas bir Fatiha okuyup el açıyorum
    Kuşlarla kendi dilleri ile konuşuyorum

    Zannediyorum seni hoş ediyor sevilmek
    Geçerken böyle gülümsemezdin yoksa
    Elimde değil pencerene bakan sotede
    Perdenin kımıldaması vuslat değilse ne

    Lise talebelerinin heyecanın girdabında
    Saati saate ekleyip akşamı karşılıyorum
    Dilimde içli bir bozlak içimde elem
    Omuzlarım çökük serkeş dönüyorum eve

    İkimizde yarım asrı devirmişiz
    Önümüzdeki günler beklide sayılı
    Lütfetsen adım dilinde bayram etse
    Bastığım her yerde yediverenler bitse

    Ey geçkin çağımın suna boylusu
    Bana hayatı sevdiren küheylan
    Kim derdi ki bu yaşta aşka bulan
    Azrail’e name yazdım biraz daha oyalan.

    10.10.2024
    B u r s a

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    18.10.2024 - 23:26

    ?si=e2OilRK0eqsz9h5Z

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    14.10.2024 - 01:39

    "Seviyorum" dediğin insanı,
    sadece öğlen on ikide değil,
    gece ikide, sabah beşte de sever misin?

    Hastalanmıştır, yatak döşek yatmaktadır. Mutfağa girip ona çorba yapar mısın, sabaha kadar yanında oturup ateşine bakar mısın?

    Fabrikadan çıkıp gelmiştir.
    Üstünde başında makine ve yağ kokusu. Terlemiştir, yorulmuştur, uykusamıştır. Sarılıp ona, terini yanağınla siler misin?

    Kötü bir haber almıştır, kırılmıştır kolu kanadı. Onun kolu kanadı olur musun?

    Sadece sevgilisi değil, anası, babası, yareni, dostu, sırdaşı da olur musun?

    Sadece ‘’seviyorum’’ demekle yar sevilmez.
    Zulanda sakladığın son nefesini ona verir misin?

    ***
    Yatıyordur onkoloji servisinde.

    Saçları dökülmüş, bir zamanlar nehir gibi çağlayan teni teni, bir yaprak gibi kurumuştur. Zayıflamıştır, kırılıp dökülmüştür.

    Uzandığı yataktan tavanın beyazına bakmaktadır. Yatağının ucunda solmuş çiçekler, ilaç kutuları, kolonya, kitap, su, bir parça kuru ekmek…

    Daha üç ay önce, Üsküdar Sahili’nde, eli elinde, dudağı dudağında değil miydi?

    Rüzgarda saçları dalgalandıkça,senin de için erimez miydi?

    Bak, seni büyüleyen o kocaman gözler ne kadar da ufalmış. O vakitler güneş doğardı o bakışlarda, şimdi gece inmiş kirpiklere...

    O böyle ölümün koynundayken, sen yine de, ilişip yatağın ucuna, elinden tutar mısın, saçsız başını okşar mısın?

    Nefesinde ilaç kokusu...
    Dudakları çatlamıştır susuzluktan....

    Yine de öper misin, sarar sarmalar mısın?

    "Seviyorum" dediğin insanı, sadece öğlen on ikide değil, gece ikide, sabah beşte de sever misin?

    ***
    İşten çıkartılmıştır.
    Ne parası vardır ne de yiyecek yemeği.

    Morali bozuktur. Günlerce evinden çıkmamıştır. Perdeleri, telefonları kapalıdır. En umutsuz haliyle gömmüştür kendini eski bir koltuğa. Sehpanın üstünde izmarit dolu küllükler, boş bira şişeleri...

    Çalar mısın kapısını, başına omuz, gözyaşına mendil olur musun ona?

    Sözü bitmiştir, söz,
    hayali bitmiştir, düş olur musun?

    Sonra, kolundan tutup sokağa çıkarır mısın? Ona gökyüzünü, bulutları, kuşları gösterip, kulağına şarkılar fısıldar mısın?

    "Seviyorum" dediğin insanı, sadece öğlen on ikide değil, gece ikide, sabah beşte de sevebilir misin?

    ***
    Günler sonra işkencelerden gelmiştir.
    Kan ravan içindedir.

    Kapında durmuş, bir dal gibi titremektedir.
    Patlamış dudaklarında mor inleyişler...

    Saçlarında kirli bir toka, gözleri kan çanağı, solmuş teni.

    Ne bir söz, ne bir hareket.
    Sadece bir boşluğa bakmaktadır.

    Sızlıyordur ayak tabanları, kolları tutmaz olmuştur.

    Sarılır mısın, hemen içeri alır mısın?

    Ağlıyordur.
    Ağrıyordur.

    Banyoya götürür müsün?
    "Bu da geçer." der misin?
    Hem ağrıyan yerlerini öpüp, hem de yıkar mısın?

    Sonra yatağına yatırıp, ona sevdiği şiirleri okur musun?
    Ihlamur yapar mısın?

    Uykuya dalar, kabuslar görür, kendini tutamaz, altını ıslatır. Yatağını yorganını değiştirir misin?

    "Seviyorum" dediğin insanı, sadece öğlen on ikide değil, gece ikide, sabah beşte de sevebilir misin?

    ***
    Kadındır,
    rujsuz, rimelsiz, ojesizdir. saçlarının boyası gitmiş…

    Erkektir,
    saçı sakalı uzamış…

    İnsandır,
    tükenmiş, umudu kalmamış.

    gülemiyor, sevemiyor, anlatamıyor…

    Ağız olur musun?
    El olur musun?
    Ses, nefes olur musun?

    Gelemiyorsa, ayak
    Göremiyorsa, göz olur musun?

    İnsan iyiyken, seveni çok olur.
    İnsan güzelken, saranı sarmalayanı çok olur.

    Mutluysa, herkes arkadaş, herkes dost.
    Hali vakti yerindeyse, herkes akraba, herkes komşu.

    Aşk şiirleri güzel gözlere yazılır, çiçekler omuza dökülen saçlara verilir. Sevişiliyorsa, geçen zaman hep güzeldir ve dert, tasa, keder yoksa, sevmeye bahane çok olur.

    Sen, sevdiğini yoklukta ve hastalıkta da sever misin?

    "Seviyorum" dediğin insanı, sadece öğlen on ikide değil, gece ikide, sabah beşte de sever misin?

    Tamer Dursun

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    09.10.2024 - 23:42


    Yüreğinde bir ismin imzası var
    Ve sen onu silemezsin
    Söküp atamazsın ne kadar uğraşsan da
    Seninle beraber büyür ıcındekı sızı
    İlk önce onu hissedersin başkasına dokunduğunda
    Unutma!

    Bir kere sevdin mi uzun uzun yanarsın
    Sitemler.. öfkeler birikirken içinde
    Sen azalırsın.
    Dilinde küfür elinde kadeh eksik olmaz
    Günler böyle geçer. alışırsın…
    Unutma!

    Sabahlar artık gecikir.
    İster sağa dön ister sola
    Gözüne uyku değil gidenin hayali gelir…
    Kendini şiirlere verirsin
    Elin sigaraya gider her on dakika da bir
    Fena zehirlenirsin.
    Unutma!

    Bir süre güvenmeyeceksin kimseye
    Kendine sığınacaksın
    Aşk konuşulduğunda sen susacaksın
    Of’larla ah’larla başlayacaksın her cümleye
    Çevrende senden başka herkes haksız olacak
    Senin haklılığınsa çaresiz gidecek çöpe..
    Unutma!
    Bir gün kaldığın yerden başlayacaksın
    Biri seni bulacak…
    Önce korkacaksın eski acılara yakalanmaktan
    Biraz ürkeceksin.
    Ne kadar dirensen de nafile
    İnsansın sonuçta seveceksin….
    Eski acılara bakıp da küsme sevdalara
    Gavura kızıp da oruç bozulmaz
    Sök at kafandan acaba’ları!
    Bir kemik aynı yerden
    İki defa kırılmaz..
    Artık kararmaz gecelerin.
    Bir daha yaşlar akmaz gözünden.
    Sabahların gecikmez.
    Kim bilir ağladığın günlere gülersin
    Bir defa öldün ya zamanında?
    Bir daha ölmezsin...
    Can YÜCEL

    ?si=gU9RB6i32aXckPnz

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    07.10.2024 - 23:53

    Boş ver...
    Gel bu akşam,
    Ucuz bi mekan bulalım..Bir şişe ucuzundan,
    Kırmızı şarap söyleyelim kendimize...
    İndirimli tezgahlarda ucuza giden,
    Paha biçilmez hayatlarımızın,
    Ve hatalarımızın şerefine..!..

Toplam 1326 mesaj bulundu