Dilek Karagüzel Pıtırcık Adlı Antoloji.com Üy ...

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    06.10.2022 - 22:09

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    06.10.2022 - 21:42

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    05.10.2022 - 22:14

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    05.10.2022 - 21:54

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    03.10.2022 - 23:44

    MUTLULUK TEMEL İÇGÜDÜSÜ

    Bazen temel içgüdülerimizi kendimiz oluşturur ve yönlendiririz. Çünkü içgüdülerimiz yaşam boyunca
    Korku, kaygı, sevinç, öfke gibi, ikili ilişkilerimizde edinilmiş alışkanlıklarımızın bir neticesidir. Bu durum insanda bıçak sırtı gibi iki renkten oluşmaktadır. “Siyah ve beyaz.” Yani güvenirsin ve ya güvenmezsin. Ya samimisin ve ya değilsin. Ya saygılısın ve ya değilsin. Keza sevgi de öyledir. Ya seversin ve ya sevmezsin!

    Güveni kaybedersen, samimiyeti,
    Samimiyet göstermezsen, saygı görmeyi,
    Saygı göstermezsen, sevgiyi,
    Sevgi göstermezsen aşkı,
    Aşık olamazsan, mutluluğu kaybedersin.
    Ki bu hiyarerşi yok ise, ya insan değilsin ve ya duygudan yoksunsun!

    Bu hiyarerşi basamaklarından her hangi birisi kırılmış ise, diğer basamaklara tırmanmada güçlük çeker, sorun yaşarsınız! Hele ki, bu basamaklardan birkaçı eksik ise bu durumda hasletleriniz olan, içinizde bir ukde olarak kalacak mutluluğa erişebilmeniz asla mümkün olmayacaktır!

    Bu sebeple, yakın çevrenizde, ikili ilişkilerinizde zirve diye tanımladığım mutluluğa çıkacak hiyarerşi merdivenlerini oldukça sağlam tutmalı ve tırmanırken emin adımlarla tırmanmalısınız.

    Asıl mesele ise, kişinin bu hiyarerşi basamaklarına adım atmadan önce özyargı yapması bir zorunluluktur!

    Özyargı esnasında kendisine şu soruları yönelterek, öncelikle özgüven elde eder.

    İşte o sorular;
    1- Ben kimim? (Kendini tanıma ve konumlandırma.)
    2- Mutluluktan beklentim ne? (Durum tespiti.)
    3- Bunca kalabalıklar arasında işim ne? (Amaç belirleme.)
    4- Omuzuma çarparak geçen onlarca insandan farkım ne? (Farklılık bilinci oluşturma.)
    5- Onlar da benim gibi mutlu, ya da mutsuz mudur? (Farklılık bilinci oluşturarak mutluluğa giden ilk basamağa adım atmak.)
    6- Arzu ettiğim mutluluğa ulaşabilmek için nasıl bir yol izlemeliyim? (Yol haritası planlaması.)
    7- Mutsuz isem, mutsuzluğumun tek sebebi karşıdakiler mi, yoksa benim de payım var mı? (Mukayese.)
    8- Ulaştığım mutluluğu, tek taraflı mı yaşamalıyım? Yoksa paydaşlarımla; eş, anne baba, kardeş, sevgili, partner vs. paylaşmalı mıyım!

    Kendinize yöneltmiş olduğunuz sorulara doğru cevaplar vermeniz durumunda siz, özyargıdan, özbilince ulaşmış olursunuz. Yani ne istediğini bilen, bir o kadar da emin adımlarla hiyarerşi basamaklarını tırmanarak arzu ettiğiniz mutluluğu yakalamış olursunuz! Yeter ki bu duyguların edinilmiş alışkanlıklarla kazanıldığını ve edinilmiş alışkanlıklar olduğu için de olumsuzlukları bertraf edilebileceğinizden kuşkunuz olmasın! Nesnel olmayan duygularımızın birçoğu edinilmiş alışkanlıklarla kazanılır ve ya kaybedilir! Baş edemeyeceğimiz şey ise, genlerimize kodlanılmış olan, ruhsal durumlarımız ve ölüme engel olamayışımızdır!
    Aşrı ilgi, ikili ilişkilerin kangrenidir!
    İlk başlarda samimi duygularla gösterilen aşrı ilgi kulağa hoş gelse de, zamanla yerini vıcık vıcık söylemlere bırakır!
    Bu yüzden ikili ilişkilerde; karşınızdaki kişiye hak ettiği kadar değer verdiğinizde, daha mutlu ve daha saygın bir ilişki yaşamış olursunuz!

    #EfkanÖTGÜN

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    03.10.2022 - 22:23

    İKİLİ İLİŞKİLERDE İLKEL BENLİK

    İkili ilişkilerde ilkel benlik; (İD) konusuna değinirken, ilkel benliğin esiri olan kişilerle ilişkilerimizi gözden geçirecek, ne yapmamız konusunda farkındalık yaratacağız!

    İkili ilişkilerde ilkel benliğin (İD) esiri olan kişilerin genel tutum ve davranışlarını örneklerle göreceğiz!

    İlkel benliğin (İD) esiri olmuş insanları nasıl tanıyacağız? Bütün bunları öğrenmeden önce bir tavsiyeyle başlamak gerektiğini düşünüyorum!

    Siz siz olun ilkel benliğin (İD) esiri olmuş insanları hayatınıza alarak yaşam enerjinizi onlar için tüketmeyin!

    İlkel benliğin (İD) esiri olmuş insanları nasıl tanıyacağız?

    İkili ilişkilerimizde ilkel benliğin esiri olmuş kişileri tanımak çok da kolay değildir! Hele insani duygular taşıyan, yufka yürekli, naif biriyseniz, bu türden kişileri tanımanız çok daha fazla zaman alacaktır! Ne var ki bunun farkına vardığınızda yüreğinizde derin bir yara açılarak iş işten geçmiş olacaktır!

    Açılacak olan bu yarayı daha ilk günden minimize etmek sığlaştırmak mümkün müdür? Evet bu oldukça kolay ve mümkündür. Yeter ki siz iyi bir dinleyici, iyi bir gözlemci olun!

    Unutmayın ki ilkel benliğinin esiri olmuş kişiler, kendilerini çok iyi kamuflajla gizlemeyi başarır, kendilerini insanlık denen mağazanın vitrini gibi sunarlar! O vitrine dışarıdan baktığınızda kumaşın renklerinin büyüsüne kapılır, almak için hemen karar verirsiniz.

    Ne zaman ki vitrini seyredip içeriye girersiniz artık siz bir sarmaldasınız. Yapay ışıklandırmalarla ürünlerin ışıltısı, sizi bir kat daha büyülemiştir. Daha fazla sorgu yapmadan ışıklar altında sizi büyüleyen ürünü alır dışarı çıkarsınız.

    Gerçekçi bir o kadar da yalın gün ışığında baktığınızda, almış olduğunuz ürünle dışarıda görmüş olduğunuz ürünün aynı olmadığını anlarsınız!

    Çok geç artık. O ürünün iade garantisi yoktur. Dolayısıyla emeğinizi harcayarak almış olduğunuz ürün elinizde patlamıştır! ilkel benliğin esiri olmuş kişiler, mağazanın vitrini, ya da içerideki ürün aydınlatması gibidir!

    Siz siz olun, ilkel benliğin esiri olmuş insanlarla, ne arkadaş, ne dost, ne de ki sevgili olun! İlle de arkadaş, dost, ya da sevgili olacağım diyorsanız vitrin ve mağaza örneğinde olduğu gibi maddi ve manevi yıkıma hazırlıklı olmalısınız!

    Örneğin:
    Hayatınıza arkadaş, dost, ya da sevgili olarak birini aldınız. Bu kişi ilkel benliğin gereğini yapacaktır!

    Giyimi, kuşamı, konuşması ve davranışlarıyla önce kendisini size beğendirecektir!

    Ne zamana kadar bu davranışlar bütünü devam edecektir? Ne zaman ki sizi arzu ettiği o sarmalın içine aldı, işte o günden sonra; söylemleriyle, davranışlarıyla yavaş yavaş, sizde onarılması zor olacak derin yaralar açacaktır!

    Siz belki bu durumu kabullenmeyecek, geçici bir durumdur, her şey düzelir, yoluna girer dedikçe ruhunuzda açılmış olan yaralar daha da derinleşerek ilerleyecektir!

    Peki ilkel benliğin esiri olmuş kişileri nasıl tanıyacağız?

    Bu analizi yapmak için, başta da belirttiğim gibi, çok iyi bir dinleyici ve çok iyi bir gözlemci olmanız gerekir! Bunun yolu ise; arkadaş, dost, sevgili olarak hayatınıza almış olduğunuz kişiyle tanışıklığınızın ilk günü diyelim. Herhangi bir mekanda oturdunuz. Sohbetler eşliğinde yediniz, içtiniz ve eğlendiniz. Artık gitme vakti gelmiştir. Garsonu çağırır, hesabı ödeyerek kalkmak istersiniz. Elinizi prtföyünüze attığınızda o kişide herhangi bir kıpırdama görmezsiniz! Bu durumu aklınızın kenarına not edin. Çünkü bir sonraki buluşmalarınızda işinize yarayacaktır! Ki ilk tanışmada hesabı kimin ödediğinin bir hükmü de yoktur zaten.

    Aradan birkaç zaman geçer. Bu sefer sizi arayan kişi ilkel benliğin esiri olmuş kişidir. “Bu akşam buluşup bir iki kadeh de bir şeyler içerek sohbet edelim mi?” Der.

    Sizi sarmalına almış bu kişiye hayır demeniz mümkün değildir! Çünkü sizin naif, bir o kadar da cömert birisi olduğunuzu öğrenmiştir. Tamam der ve buluşacağınız saat ve mekanı kararlaştırarak, rendavüleşirsiniz!

    İlkel benliğin esiri olmuş kişi, çok daha farklı bir yönünü gösterecektir. Rendavü saatinden çok önce gelecek ve “ben işte rendavülerime böylesine sadık biriyim!” dediğinde, “Vay be ne güzel bir insan diye içinizden geçireceksiniz!

    Nihayet kararlaştırılan mekanda yemekler yenecek, müzikler dinlenecek sohbetler edilecek. Ne var ki yapılan sohbette haklı olan taraf kendisidir. Herşeyin en iyisini o bilir! Herşeyin en güzelini o yapar! Hele bu bir kadın ise, asaletinin aileden geldiğini bu sebeple de bir gül gibi olması gerektiğini dillendirir! Siz ise onun konuştuğu şeylere zaman zaman iltifat eder, zaman zaman içinizden ne güzel bir insan dersiniz! Oysa diken kendini asil sanır. Bilmez ki dikenin asaleti güldendir. Bu yüzden de hep gülün gölgesindedir!

    O gün de sona ermiş, garson çağrılmış, hesap istenmiştir. Siz yine portföyünüze uzanırken, onda herhangi bir kıpırdama yoktur! Gecenin bir vakti bir de centilmenlik yapar, evine kadar bırakıp dönersiniz! Bu kullanılmanın ikincisidir. Bunu da aklınızın bir yerine not edin!

    Yine bu gibi buluşmalar devam ederken, Özellikle ilkel benliğinin esiri olan kişi bir kadın ise, bu ilişkide siz zaten bir sıfır yenik olarak başlamışsınız! İkinci kez eline koz vermiş, yufka yürekli, güzel insan olmanız, naif bir yüreğe sahip olmanızın yanı sıra, bir de ne kadar cömert olduğunuzu öğrenmiştir! Artık harcanan taraf siz, hiçbir emek sarf etmeden harcayan taraf odur! Yine buluşur, yine harcanırsınız. Tabi bu harcanmalarda yavaş yavaş uyanarak gözünüzü açıp noktayı koyduysanız! Bir veda dahi edilmeden, bir gerekçe açıklamadan İlkel benliğinin esiri olan kişi, o naif, o yufka yüreğinizde derin yaralar açarak, başka sulara yelken açmak üzere limanı terk edecektir! Ama siz hala bir rüyada gibiyseniz, kullanılmaya, harcanmaya, yüreğinizde derin yaralar açılmasına müsait birisiniz!

    İki kez aklınıza kaydettiğiniz davranışı hatırlayın! “Çekirge üç kez sıçrar” derler. Ama siz üçüncü kez sıçramasına izin vermeyin! Çünkü yüreğinizde, arkadaşlığa dair, dostluğa dair, sevgiye dair derin yaralar açılabilir!

    Bu yüzden, ilkel benliğinin esiri olmuş, çıkarlarını, menfaatlerini, yaşam kalitesini günü birlik sizin üzerinizden sağlamaya çalışan kişileri hayatınıza alarak enerjinizi gereksiz kişilere harcamayın!

    Efkan ÖTGÜN

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    02.10.2022 - 15:27

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    20.09.2022 - 14:35

  • Işık German Ersoy
    Işık German Ersoy

    19.09.2022 - 20:34

    Şaire arkadaşımız Bayan Dilek Karagüzel '' Pıtırcık ''
    ** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN **
    - Ayrıca sizi sitemizdeki bu saygın gruplarımızda görmek dileklerimizle esen kalın.
    * Antoloji Yetkili Şairleri * Evrensel Sanatçılar * Şarkı Sözü Yazarları *
    * Çağdaş Şairler * Gizler Dünyası * Özgür Şair-Yazarlar * Antoloji Üyeleri *

  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur

    19.09.2022 - 06:27

    Şiirinizi
    beğeni ile okudum

  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur

    19.09.2022 - 06:25

    Şiirinizi
    beğeni ile okudum

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    13.09.2022 - 22:43

    Kac¸ yıl sevilir bir insan
    Kac¸ yıldan sonra unutulur.
    Gidince mi
    O¨lu¨nce mi.
    Yeni biri hayatına girince mi.
    Kac¸ yıl su¨rer bir sevda
    Kac¸ ayrılıktan sonra vazgec¸er insan sevmekten
    Kac¸ ihanet sogˆutur yu¨regˆi
    Kac¸ agˆlamadan sonra azalır o¨fkesi.

    Kac¸ kere sever bir insan
    Kac¸ terkedilis¸ten sonra korkarbas¸langıc¸lardan
    Kac¸ bahara aldanır..

    Kac¸ tenden gec¸ipte ulas¸ır as¸ka
    Kac¸ uzak kalmaya dayanır bir sevda
    Kac¸ geceye sıgˆınır. ve kac¸ s¸arkıya..

    Kac¸ yıl sevilir bir insan?

    Sol Yanım Sayfasından

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    09.09.2022 - 21:19

    Gönlüm alınmadan, sessizce affederken herkesi,
    yorulduğumu çok sonra anladım.
    Şimdi dilim varmıyor kalbimden özür dilemeye
    Korkuyorum ya affetmezse diye...

    Seçil Oğuz.

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    03.09.2022 - 11:25

    Neden başlar bitecekse bitirmek için mi başlarsın neden seversin bir anda gitmek için mi? Sevilmenin güzelliğinden midir teslim oluş yoksa sevilenin sevmeyi bilmemedinden midir vazgeçiş?Gitmek istediğnden midir içine akan gözyaşları kalmayı beceremediğinden midir ardına bakmadan kaçışları korkularına mı yenilmekten midir mağlubiyeti kabüllenişi yoksa kendinden önce gelenleri korumak mıdır bile bile gönüllü yenilgileri.Bahaneler midir gerçekten gitme sebepleri yoksa içinden dışına taşan yorgunluklar kırmaktan kırılmaktan bıkmış usanmışlıklar mıdır burnunun direğini sızlata sızlata kalmanın acı verdiğini zorunlu seçmeli ders olarak okutturan hayat.Özlemek için mi keşke demek için mi alırsın hayatına bir insanı;yüreğini yüreğine katıp, yüreğinin yükü yükümdür değip can olmak biz olmak için mi birleşir ellerin onunla hayatta bugün oynuyorum yarın oynamıyorum al misketlerini ver misketlerimi demek için mi başlarsın onunla oyuna.
    .
    .
    .bazen baktıkların gördüklerin değildir bazen hayat bilmediğin gibi gelir bazen kalmaya zorladıkça gidersin farkında olmazsın bazen gitmeyi istedikçe kalırsın doğru olan bazen yanıltır zpr iş derin mevzu..


    03/09/2022
    Dilek demiş.

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    28.08.2022 - 10:33

    Hiçbirimiz kötü değiliz...
    Hiçbirimiz masum da değiliz...
    Her birimiz ne isek, oyuz. Kusursuz da değiliz, hatalı kod da değiliz. Hangimiz doğru, hangimiz yanlış, hangimiz günahkar, hangimiz namusluyuz? Sen mi karar vereceksin?
    Ben mi bileceğim. Sen ‘ne’ isen ben de ‘o’yum. Koskocaman profesör, karısının yüzünü dayaktan tanınmaz hale getiriyor. Tinerci Adem, enkazdan çocuk kurtarıyor. Din adamı zimmetine para geçiriyor, hayat kadını böbreğini bağışlıyor. Neye göre iyi, neye göre kötü.. Hepimiz önce insanız. Kusursuz değilim. Olamam da. Herbirimizin eksikleri, artıları, güzellikleri, çirkinlikleri, iyiliği, kötülüğü var. Bazılarımızın derisi siyah, bazılarımızın beyaz. Bazılarımız camide, bazılarımız kilisede,
    Neye inanıyorsak oradayız, neyi seçiyorsak yaşıyoruz. Ne doğduğum yeri seçebildim, ne de ailemi... Sen gibi geldim ben de, ben gibi gideceksin sen de.

    (Alıntı

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    28.08.2022 - 00:38

    Bazen yeniden başlamak gerekir her şeye bir çocuk gibi.
    Ateşin ne olduğunu bilmeden elini uzatıp yakmak gerekir bazen.
    Sonra daha yeni yürümeye başlamışken ayağı kalkıp koşmak gerekir,düşeceğini düşünmeden o mutluluğu ve sonrasındaki acıyı yaşamak gerekir bazen bir çocuk gibi...
    ve bazen bir çocuk gibi yeniden başlamak gerekir hayata her şeye rağmen.

    Yunus Buğtekin

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    28.08.2022 - 00:38

    Tevazuyu şikayet

    Her şeyin bir fazlası bir sonrakinin bir eksiğidir... Bazen alttan almak bir sonrakini de kabul etmek demektir...

    (Aforizma)

    Yunus Buğtekin

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    28.08.2022 - 00:37

    Zaman her şeyin ilacıdır derler,
    Lakin; yan etkisiz ilaç olmaz.!

    (Aforizma)

    Yunus Buğtekin

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    24.08.2022 - 00:06

    Kuşlar Gidiyordu

    Hümeyra GÜN
    bir kırlangıç alçaktan uçtu.
    telaşsızdı
    uzatsam elimi
    kanatlarına değecekti
    -göç vakti...
    hoşça kal! der gibiydikuşlar gidiyordu
    ben kalıyordum!*kuşlar mutlaka uçar! diyor
    sevdiğim bir şair...
    yüreğime bakıyorum
    kırık kanatlı bir kuş
    doğruymuş...
    *bir tanesi kalırmış mutlaka...kuşlar gidiyordu
    ben kalıyordum!ansızın bir güvercin kondu
    karşı evin bacasına
    Sevgili kalbim !
    -bazı kuşlar göç etmez
    yol ver göçmen kuşlara...kuşlar gidiyordu
    ben kalıyordum!çıkarıyorum boya kalemimi
    mavi kanatlı bir kırlangıç
    çiziyorum...
    gün ışığı düşmeyen pencereme...
    yol açıklığı diliyorum
    uçup giden kuşlarakuşlar gidiyordu
    ben kalıyordum !

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    17.08.2022 - 22:39

    Ne c¸ok s¸ey o¨gˆretir hayat.
    En c¸ok da direnmeyi.

    Sonra kimseye c¸ok da gu¨venmemeyi.
    O¨yle her sıfatı herkese hemen vermemen gerektigˆini.

    Kalabalıgˆın gu¨zelligˆini...
    Yalnızlıgˆın gu¨cu¨nu¨...
    Kendi gu¨cu¨nu¨ kes¸fetmenin en bu¨yu¨k mutluluk oldugˆunu.

    Ama en c¸ok da herkese “hic¸ kimse” olarak bakabilmeyi.

    Bazı mevsimlerde gu¨nes¸ var diye aldanmayıp, yanına bir s¸ey almanın gerekliligˆini.

    Yani ihtimalleri.

    Hayatta her s¸eyin mu¨mku¨nlu¨gˆu¨nu¨.

    Hikayede Dervis¸'in dedigˆi gibi:

    “Bu da gec¸er yahu!” diyebilmeyi...!

    Nabi Resulogˆlu

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    08.08.2022 - 21:30

    Sevgiliniz, sevdiginiz insan degildir.
    Asik oldugunuz insan da, sevdiginiz insan degildir.
    Cok nadiren denk dustugu de olur elbet bunlarin ama...
    O da incecik bir tel uzerinde yurumeye calismasina benzer iki cambazin.
    Salt sevgiden, libidonuza hizmet eden anlamlar cikarmak ve sevgiyi aleladelestirmektir...
    Birbirinizin aski ve sevgilisi oldugunuz fikrine kapilmak...
    Gerer, yorar, bogar bir sure sonra insani...
    Ziyan eder, aranizdaki o guzelim sevgiyi...

    Ben de eskiden, kadin ve erkek birlikteligi manasinda, sevgiyi muhakkak kosul olarak gorurdum.
    Simdi, biliyorum ki oyle bir kosul yok.
    Birliktelik dediginiz sey, tensel bir birliktelik de olabilir...
    Ve bir anlik cekim yeter bunun icin.
    Akla bile gelmez sevgi.!!!
    Cok da saygindir ustelik, karsilikli mutabakatla yasaniyorsa bu birliktelik.

    Fakat birliktelik dediginiz sey, bir ruh butunlugu ve o ruha duyulan ozlemse...
    Ne tenini ceker caniniz, ne umursarsiniz size hic de uymayan huyunu suyunu...
    Tek ihtiyaciniz, tek huzurunuz olur...
    Ona duydugunuz derin sevgi.

    Sevdiginiz insan...
    Ne sevgiliniz olmak gibi, basit bir sifatla tanimlanabilir.
    Ne de buyuk askiniz.

    O, gönlünüzün dili olabilmis kisidir.

    Funda

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    08.08.2022 - 12:30

    "Sizi iki defadan fazla üzen birine güvenmeyin. İlk seferinde bu sizin için bir uyarıydı.

    İkincisi ise bir dersti ve bundan daha fazlası saygısızlıktır. Size gerçekten değer veren insanları ayırt edin."

    Konfüçyus

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    07.08.2022 - 01:07

    İçten Değilse Bunca Şey


    Bir kül yığınıdır içten değilse söz
    içten değilse, sırsız bir aynadır dostluk
    sevgi değilse içten, bir yüzüdür ölümün
    renk içten değilse, ezgi içten değilse
    karanlığıdır huzursuz bir aydınlığın
    içten değilse şiir
    çarpar bir tezgah gürültüsüyle
    yüzümüze bir şamar yankılanır.Yaşamak içten olmaktır her uyanışa
    acılar kaygılıdır ve korkak
    sevinçler kaygılıdır ve kaypak
    nedensiz değildir barışla başlamak güne
    her yorgunluk, dilimize varmayan dilek
    her kargış, her feryat
    nedensiz değildir içerde
    ve dışarda akan bir hayat.İçten değilse saat, kapı tokmağı
    balarısı, köpüren kahve, savrulan sağnak
    intiharlar, esriklik, bir tutam başak
    susturulan rotatif, konuşan bu kız;
    yaşamaki sevmek ve acı çekmek
    bir günde bin parçaya bölünmek
    bir boşlukta sallanmaktır
    o zaman...

    Özgen SEÇKİN

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    07.08.2022 - 00:26

    Seviyorsanız eğer;
    Geç kalmayın sakın aşkınızı
    söylemeye...
    Uçaklara, trenlere
    tüm taşıtlara binin...
    Koşun, arayın, bulun,
    haber gönderin, birine anlatın...
    Yani deneyin bütün olanakları,
    Ama sakın geç kalmayın!
    Aşkınızı söylemeye...

    (Özdemir İnce)

Toplam 1368 mesaj bulundu