Alpaslan Akdağ Adlı Antoloji.com Üyesinin Şa ...

Özgür üniversiteli dergisinin 10-11 numaralı sayısında kendine tartışmasız bir yer bulan bu değerli şiiri ve mangal yürekli genç şairini içtenlikle kutluyorum...
gelecek yıllarda,
bu şairin ve kaleminin insalcıl gölgesini hep üzerinizde/yüreğinizde hissedeceksiniz...
benden söylemesi...

Ben bir aborjin ağıtıyım güftesiz - bestesiz
sesimde umudu yeşerir gelecek günlerin...

dünyanın bütün coğrafyalarında zulmün ayak izlerini görmek mümkündür.
mehmet sarı ağabeyimiz, bu gerçeklik hamuruyla yoğrulmuş özgün mısraları insanlıktan/kardeşlikten /dostluktan anlamayanların yüzüne kıli ...

Kızılca kıyamettir çığlıkları analarımızın
Kan deryasında yüzer dünya...

evet anaların çığlıkları dünyanın bütün coğrafyalarında aynıdır.ağıtmış,yasmı,matemmiş diller farklı ama feryat ve figanları aynı harflerle/seslerledir.
mehmet ağabey bu gerçeklik hamuruyla yoğrulmuş mısraları kardeşlikte ...

ölmenin ve öldürmenin kutsallaştırıldığı bir ülkede daha verecek çok canımız, akacak çok kanımız vardır...

şiir bu ise, ben şair değilim...

ölmenin ve öldürmenin kutsallaştırıldığı bir ülkede daha verecek çok canımız, akacak çok kanımız vardır...

şiir bu ise, ben şair değilim...

Sırat köprüsü olsanız da yine
Aşacağız sizi aşacağız biz otuzaltı kurşun yesek de ...

tarihe düşülmüş bir not/şerh olması babında içtenlikle ve öfkeyle damıtılarak yazılmış bu içli mısraları ve onun duyarlı kalemini çok uzaklardan da olsa selamlıyorum.

ne hasretle beklemek ne vuslata ermektir
aşk; kimsesizliğine bir vücut giydirmektir

canına bir vücut daha ekleyerek
yalnızlığına eş arıyor değerli şair kardeşimiz
aşk böyle bir şey işte...

bir akşamüstü yine boğazımda bu yumruk Güroymak on kilometre: iki gözüm, biz bu tabelayı kaç kere geçtik bu kaçıncı yangın söndürdüğümüz hep mi leylek yuvalanır Muş ovasında, telgraf direklerine hangi binyıldayız hadi. Söyle. dikenlikli göğüslerinden, gül bezekleri devşiren sözlerinle...

Kerbela geçilmez sanman geçilir
ehl-i beyt içinde Hüseyn seçilir
açılmaz kapılar ola açılır
sözünüzü bize canlar bal eylen ...

deyişlerin halk müziği tadında, oldukça lirik ve güzel ...
şair arkadaşımın şiirsel yeteneğini başarı ile sergilediği özgün bir şiir olmuş.
katıksız bir selam i ...

Bana seni getir sevgili
Elini dudağını getir ...

deyişlerin halk müziği tadında, oldukça lirik ve güzel ...
şair arkadaşımın şiirsel yeteneğini başarı ile sergilediği özgün bir şiir olmuş.
katıksız bir selam ile yürekten kutlarım.
saygılar...

ağabey eliniz ve emeğinize sağlık...

dil şairin ekmeğidir bana göre. s/öz suyudur, tuzudur.
toplumun asla yüz vermeyeceği, günübirlik, lümpen, entel, yozlaşmış ve müstehcen kelimelere kesinlikle yüz vermemelidir şair.
kalıcı, yılların acımasızlığına / mimlenmişliğine direnebilecek has kelimel ...

“ iki dizeye vuruldum önce,öç alır gibi kardeşlerimden,
şart olsun! sonrası sensin xece... ”

soğuk bir şelaleye dönüşmüş, ve içremizde duygusal şelaleleri yaratan ustalıklı kalemi var olsun bu değerli kardeşimin.
içtenlikle kutluyorum şairini ve yoğunluk dolu içli mısralarını...

gözünü alan kristal, yangın alevinden kaçmış kıvılcım gibi parlaktı
ama dönülmez ağıtlardan bile çok uzak, soğuk, yalnız ve ıslaktı.

cevat ağabeyin kendine has üslubu ve imgelem gücü yüksek dizelerinden bir alıntı yaptım yukarıda ...
çok güzeldi, biraz buruktu desem yalan olmaz.
bize hayatın ...

Kurtulup da şu maskeli kalabalıklardan
Bir türlü doya doya
Ağlayamadım ...

ağabey
o maskeli/ ikiyüzlü kalabalıklara aldanma sakın...
hayat onlardan ibaret değil.
yüreği ateş parçası dostlar
ve sevdası yürek yakan aşklarda var
şu kokuşmuş yeryüzünde...

aaahhh, yazgımın armağanı can dostum!
bilsen, nasıl kanar yeniden
her sabah çoğalarak yeniden
ruhumu kemiren, bu arsız yara...

'mutlu aşk yoktur' diyor aragon usta.

evet doğru ve yerinde bir tespit bu.
zira;
acıya bulanmamış aşklar bile kabak tadı veriyor
şu kokuşmuş yeryüzünde çoktandır...

Sana büyük bir sır söyleyeceğim Kapat kapıları
Ölmek daha kolaydır sevmekten ...

Ben ki ölümü bekleyen bir kurtçuk,
Yasaklanmış elma içinde eskimiş mazbatam.
Gri kuşlar dökülüyor dudaklarımdan....

değerli şairin bu kılıç yarası mısralarına selam olsun...

Ben bilmediğiniz ülkenin sokak çocuğuyum
Tıpkı oğullarınıza benzer siyahi yüzüm ...

feriha hanımın kendine has yorumu ve özgün deyişleri şiirin kof bataklığına bulanmış bu sitede parıldayan yıldızlar gibi fark yaratıyor.

Ne bir savaşçının sol kaburgasındaki emperyal mermiyi öpebildik dudağından ne de babamızın Kürt şalvarındaki öfkeye çobanlık yapabildik.

feridun kekenin kendine has özgün üslubunu kutlamak isterim...

duygulanarak dinle, ama korkakların
yanıp yakılmalarıyla değil, ...

dil şairin ekmeğidir bana göre. s/öz suyudur, tuzudur.
toplumun asla yüz vermeyeceği, günübirlik, lümpen, entel, yozlaşmış ve müstehcen kelimelere kesinlikle yüz vermemelidir şair.
kalıcı, yılların acımasızlığına / mimlenm ...

Fakat mevsimlerinin boynunu vurmuştu cellatlar,
Müebbetle zincirlemişlerdi onu zemheri ayına.

bıra necib'in kendine has üslubunu takdir etmemek elde değil.
bir mısra bazen alır seni ve damarından sarsararak götürür uzaklara.işte etkilendiğim mısralar...
bu genç ve yalın kılıç kalemi gözlerin ...

Şiir kalesinin soylu duvarları öyle ince ve öyle özenle döşenmeli ki , tuğlalardan birinin çekilip alınmasıyla duvarın yıkılması nasıl kaçınılmaz ise, mısralardan birinin şiirin ortasından çekilip alınması ile de şiir öylece bozulmalı.yetkin ve olgun bir şiirin altın kuralıdır bu...

yazarın emeğ ...

ustaca bir şiir ama düz yazı gibi çıkması sanırım hatayla oluşmuş birşey...
iç titremesi insanı olgunlaştırır.
ve an azından duyarlı bir kalbinizin olduğunun ilk habercisidir...