YIKILDI SENİ BEKLEYEN ŞEHİR,ARTIK GELSENDE BİR GELMESEN DE......'Ben laf olsun diye veya masal olup anlatılsın diye Sevmem! ..Ben; Sevdiğimi “Serseri mayın” gibi iki dudak arasından dökülen afakî sözlere değil,“kurşun yarası gibi” yüreğime işle ...
YIKILDI SENİ BEKLEYEN ŞEHİR,ARTIK GELSENDE BİR GELMESEN DE......'Ben laf olsun diye veya masal olup anlatılsın diye Sevmem! ..Ben; Sevdiğimi “Serseri mayın” gibi iki dudak arasından dökülen afakî sözlere değil,“kurşun yarası gibi” yüreğime işle ...
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Deli Diyorlar Bana Desinler Değişemem Nedire Yazılan Yorumlar Sayfası
28 Ağustos 2025 Perşembe - 13:55:50
serbest kürsü
16.01.2020 - 13:29iyi günler herkesin kürsüsünün cemaati :
Çölün Şulesi,Çölün Şulesi şusıralar zaten çok duyarlıyım beni ağlattı alıntı yazın...
ama ne yazıkki o günlerin duyarlı kardeşliği bile kalmadı ne yazıkki esefle belirtiyorum..
serbest kürsü
15.01.2020 - 19:36Can verme sakın aşka aşk afeti candır
Aşk afeti can olduğu meşhuru cihandır
Sakın isteme sevdayı gam aşkta her an
Kim istedi sevdayı gamlı aşk ziyandır
Her ebrulu güzel elinde bir hançeri honriz
Her zülfü siyah yanında bir zehirli yılandır
Yahşi görünür yüzleri güzellerin emma
Yahşi nazar ettikte sevdaları yamandır
Aşk içre azap olduğu bilirem kim
Her kimseki aşıktır işi ahü figandır
Yadetme güzel gözlülerin merdümi çeşmin
Merdüm deyip aldanma kim içtikleri kandır
Gel derse Fuzuli ki güzellerde vefa var
Aldanmaki şair sözü elbette yalandır.
Fuzuli
serbest kürsü
15.01.2020 - 00:33DOST SEÇMEK BIR SANAT...
İnsan ancak dostları kadar büyür, dostları kadar gelişir.
İnsanın çapı, dostlarının çapı kadardır.
Bir insanla dost olmak, geleceğinizi o insana emanet etmektir.
Dostlarımızın, boyasıyla boyanır, ahlakı ile ahlaklanırız.
Kişinin kalitesini, dostları belirler.
Kim olduğunu bilmek isterse, kimlerle dost olduğuna bakmalı insan.
Adaletin önderi Hz. Ömer’in dediği gibi;
“Kişinin dostu; aklının kılavuzudur.”
Herkes, kendi “ayarına”, aklına göre dost edinir.
Her kuş, kendi cinsiyle uçar.
Kartallar kartallarla...
Kargalar kargalarla.
Hayallerini, umutlarını, hedeflerini gerçekleştirmene destek veren, seni yüreklendiren, sana omuz veren, seninle aynı yöne bakan, aynı değerlere sahip insanla dost olmalı.
Akıllı insan, kime akıl danışacağını bilen insandır.
Akıl danışacağın insanla dost ol.
İnsanın hayatında, mutlaka kendine öğüt veren gerçek dostları olmalı.
Çünkü gerçek dostlar, insanın
"hayat sigortasıdır."
Nasıl bir insan olmak istiyorsan, öyle insanlarla dost ol.
Hayat, yanlış insanlarla harcanacak kadar ucuz değildir.
Bir kişi, ilişkilerinde, hep sosyal statüsüne sığınıyorsa, "karakter kıtlığı" yaşıyor demektir.
Yüreği temiz insanla dost ol.
Edindiğin dostlarının fikirleri kirliyse, senin “kalbin ve fikirlerin” ne kadar temiz olursa olsun, er ya da geç senin de kalbin ve fikirlerin kirlenir.
Duygular gibi, değerler ve inançlar da kişiden kişiye sirayet eder.
Doğru yolu yanlış insanla yürürsen,
yolunu da doğrunu da kaybedersin.
Bir dostta, neyi aradığını bilmiyorsan, kiminle dost olduğunun ne önemi var.
Niçin sevdiğini bilmiyorsan, kimi ve neyi sevdiğinin ne anlamı var.
Bir insana yaptığın fedakarlık, sevgisini değil de "istismarını" artırıyorsa; bu, onun sadece fedakarlığa layık olmadığını göstermez; aynı zamanda, onun ne kadar "ahmak" olduğunun da göstergesidir.
Fedakârlığı, iyiliği, merhameti, sevgiyi istismar eden kişi, "ahmağın" ta kendisidir.
Vefa, sadece "asil ruhlu" insanlarda bulunan bir özelliktir.
Vefası olmayan, duygularını istismar eden ahmak adamdan uzak dur.
Kendisine yapılan bir iyilik karşısında, teşekkür etmeyen ve kendisinin yaptığı hatadan dolayı, özür dilemeyen insanlardan uzak dur...
Çünkü teşekkür etmemek ve hatalarından dolayı özür dilememek, "iflah olmaz bir kibrin" göstergesidir...
Ben buna çok önem veririm..
Çocuk eğitiminde ilk önemsediğim duygu ve sözlerdir bunlar...
Geleceğine yaymalı ve öyle yaşamalı...
Iki sihirli sözcük...
Samimiyetle ifade...
sadece;
TEŞEKKÜR EDERİM ??
VE...
ÖZÜR DİLERİM ??
Asla dikene de güle de aynı değeri verme. Bu senin gülü de dikeni de tanımadığını gösterir.
Usta şair İsmet Özel’in deyimiyle;
“Karlı bir gece vakti uyandıracağın” dostlar bul kendine.
Bir insanla birlikte olduğunda, mutlu hissetmen ve zevk alman seni aldatmasın...
Gerçek dostlukta, bundan daha fazlası gerekir.
Yanında bulunduğunda,
“iç huzursuzluğu hissettiğin” insandan uzak dur...
İç huzuru, gerçek dostla sahte dostu ayırabileceğin en sağlam duygudur. Çünkü “iç huzursuzluğu” duyguların “sigortasıdır.”
Gerçek dostlar insana, mutluluğun yanında, iç huzuru verir...
Dost seçmesini bilmeyenin, “keşkesi, ah vahı” bol olur.
Kimi arkadaş vardır; kişiyi ölümün eşiğinden kurtarır; kimisi de ölümün eşiğine bırakır.
Ulu bilge Tebrizli Şems ne güzel söylemiş; “Biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder.
Unutma; güvenine layık olmayan, sevgine de layık değildir.
Güven, sevgiden önce gelir...
Güvenmeden sevmek, dost olmak; üç günlüktür. Güvenerek sevmek, dost olmak; ömürlük…
Güvenmeden sevmek, pişmanlıktır.
Kimi seveceğini, kime güveneceğini bilmemek de ahmaklık.
Çünkü bütün büyük hataların başı, budur.
İnsan; yolunu, kendini, kimliğini ve değerlerini bundan dolayı kaybeder.
Akıllı insan; sevgisini, değerini ve güvenini ancak bunlara layık olana verir.
Bir insana güvenmek için, o insanın "gerçek değerlerini" bilmelisin...
Çünkü insanların, bir gerçek değerleri, bir de "sözde, sahte değerleri" vardır.
Sözde; herkes dürüsttür, adildir, anlayışlıdır, cömerttir, yardımseverdir, tutarlıdır, ahlaklıdır.
İnsanın gerçek değerlerini; sözü değil, davranışı gösterir.
Çaplı dostlarla birlikte olmak, insanı çoğaltır, artırır, geliştirir ve yeni ufuklar açar...
Huzur bulursun onlarla...
Çapsız insanlarla birlikte olmak da, insanı zihinsel olarak çoraklaştırır, ufkunu daraltır,
O insanların ilgi alanları, basitleşir, düşünceleri, sığlaşır, gündemi, magazinleşir; konuşmaları, dedikodu seviyesine iner, duyguları Harab olur eskir ve hayatının anlam düzeyi düşer...
Onun için, bizi soylu ve onurlu duygu ve düşüncelerle tanıştıracak, çaplı dostlar arayıp bulmalı...
Var mı ki dediğinizi duyar gibiyim..
Evet var....
Meselâ...Siz...
Seni ihtiyacı kadar seven kimsenin dostluğundan sakın. Çünkü onun ihtiyacı bitince, egosunu tatmin edince; sevgisi de, dostluğu da biter.
Yola çıktıklarını, yolda bulduklarına değişen karakter yoksunları işte bunlardır.
Nasıl bir insan olmak istiyorsan, o kalitede ve özellikte insanla dost ol.
Çünkü arifle oturan, arif kalkar.
Cahille oturan, cahil kalkar
Son söz;
“Bazı insanlar, bazı insanlara şifadır.
Allah şifanızı versin. "
(Alıntı)
şu an ne dinliyorum
10.01.2020 - 23:51huuuuuu...Artaç gardaş sağmısın sen ya ?
serbest kürsü
09.01.2020 - 20:18selam almıyanlara bundan böyle,.. değil selam su bile yok..
serbest kürsü
09.01.2020 - 13:26merhaba Maria,
merhaba Barut bey,hepimize en güneşli, en mutlu günler,
ve herkesin kürsüsnün cemaati
tımarhane duvarı
09.01.2020 - 00:40umarım yoklamağa yetişmişimdir
geldim,geldim..
serbest kürsü
08.01.2020 - 17:21yahu bre el insaf,.. görmekten hoşlandığın birisine hoş geldin demenin,.. neresini beğenmediniz ?
neresi kötü Allahaşkına,
yemekteyiz programına döndürdünüz burayıda ha...komik ya...
serbest kürsü
08.01.2020 - 17:01hoş geldin Maria,iyiki toparlandın ve geldin,
seni bu satırlarda görmek mutlandırdı beni..
tımarhane duvarı
07.01.2020 - 22:04benim illaki buraya uğramam gerektiğini
sevgi
07.01.2020 - 22:02nezaman bize kısmet olacak bilmem ki,
serbest kürsü
07.01.2020 - 22:00merhaba,
herkesin krsüsünün cemaati,
en güzel gecelerin bizlerin olması dileğiyle,
serbest kürsü
05.01.2020 - 12:38merhabalar herkesin kürsüsünün cemaati ;
ASLA, “ASLA!” DEME
Anthony Burgess beyninde tümör olduğunu ve bunun kendisini bir yıl içinde öldüreceğini öğrendiği sırada kırk yaşındaydı.
O sıralarda beş parası yoktu ve kısa süre içinde dul kalacak olan eşi Lynne’e miras bırakabileceği hiçbir şeyi bulunmuyordu.
Burgess geçmişte hiç profesyonel bir roman yazarı olmamıştı; ama içinde yazar olma yeteneği bulunduğunun her zaman farkındaydı.
Böylece, salt eşine hiç değilse telif haklarını bırakabilmek için, yazı makinesine bir kâğıt taktı ve ilk romanını yazmaya başladı. Yazdığının basılabileceği bile kesin değildi; ama aklına yapacak başka bir şey de gelmiyordu.
“1960 Ocağı sabahıydı. Doktorum tarafından konulan tanıya göre, önümde yaşayabileceğim bir kış, bir ilkbahar ve bir yaz vardı. O yıl, yapraklar dökülmeye başladığında ben de ölmüş olacaktım.” Diye ilk cümlelerine başladı…
O hızla ve telaşla, Burgess yıl bitmeden beş buçuk roman yazmayı başarmıştı. Bunca yapıtı E. M. Forster neredeyse bütün bir yaşam boyunca ancak yazabilmiş; Amerika’nın en büyük yazarlarından J. D. Salinger ise, yine tüm ömründe, ancak bunun yarısını yazmayı başarabilmişti.
Ne var ki, Burgess ölmedi. Kanseri önce geriledi; sonra da tümüyle ortadan kalktı. Uzun ve dolu dolu yazarlık yaşamında içlerinde en ünlüsü Otomatik Portakal (A Clockwork Orange) olmak üzere yetmişten fazla yapıt üretti. Kanserin ona vermiş olduğu ölüm cezası olmasaydı, bu romanların birini bile yazamayabilirdi.
Çoğumuz Anthony Burgess gibiyizdir; içimizde ortaya çıkmak için bir dış etkenin yaratacağı acil durumu bekleyen bir büyük yetenek saklarız.
İşte size kendi kendinizi motive etme konusunda yararlı bir alıştırma yapma fırsatı.
“Kendinize, Anthony Burgess’in yerinde olup kanserden bir yıl içinde öleceğinizi öğrenseydiniz ne yapacak olduğunuzu sormaktır…”
(alıntı)
serbest kürsü
03.01.2020 - 14:32Ve aleykümselam Barut Can
serbest kürsü
02.01.2020 - 12:43her iki arkadaşın yeni yıl temennilerine,
canı gönülden amin diyorum ben..aminnnnnnn
serbest kürsü
31.12.2019 - 16:10teşekkürler Atilla,
aldım kabul ettim bu güzel dileklerini
serbest kürsü
31.12.2019 - 13:13merhabalar herkesin kürsüsünün cemaati,
sevdiğim yada sevmediğim,önemli olan yada önemsiz olan ,herkesin gelen yıldan
bekledikleri umarım hakikat olur,
sevinç ve mutluluklar hepimizin olsun dileğiyle...
serbest kürsü
29.12.2019 - 21:37sağolasın Atilla..başka hatırlıyan olmadı galiba
serbest kürsü
29.12.2019 - 14:51CEZA KESTİKLERİ ŞAHSIN KİM OLDUĞUNU ÖĞRENİNCE CEZAYI KENDİLERİ ÖDEDİ
Afyonkarahisar'ın Dazkırı ilçesinde trafik uygulaması yapan jandarma ekipleri, durdurdukları bir otomobilin sürücüsünden ehliyet ve ruhsat sorup belgelerini istedi. Sürücü Abdurrahman Ö.'nün verdiği evraklarda eksik olduğunu gören ekipler, sürücüye 235 TL ceza kesti. Jandarma Astsubay Zeki Marmara ve Uzman Çavuş Faruk Yayla, ceza makbuzunu verdikleri sürücünün şehit babası olduğunu öğrendi.
ELİNİ ÖPÜP CEZAYI KENDİLERİ ÖDEDİ
Bunun üzerine Marmara ve Yayla, Abdurrahman Ö'nün elini öpüp başsağlığı diledikten sonra makbuzu geri aldı. İkili, 235 TL cezayı kendileri ödedi. Daha sonra Abdurrahman Ö, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı'ya ulaşarak, yaşananı anlattı. Başkan Kumartaşlı da Dazkırı Kaymakam Vekili Mesut Coşkun'a bilgi verdi. Kaymakam Vekili Coşkun, İlçe Jandarma Karakol Komutanlığı'nı arayarak teşekkür ettikten sonra Astsubay Zeki Marmara ve Uzman Çavuş Faruk Yayla'ya teşekkür belgesi ile plaket verdi.
Vatandaşlar sosyal medyadan bu güzel davranışı yapan jandarma personeline büyük destek verdi.
serbest kürsü
29.12.2019 - 14:49O BABAYI TANIYACAK MISINIZ?
??O BABAYI TANIDINIZ MI?
3 oğlu ve 4 kızı olan bir BABA vardı.
İlk oğlu 2 küsür yaşındayken vefat etti.
2 ci oğlu 1.5 yaşında vefat etti.
3 cü oğlu 17 aylıkken daha sütten kesilmeden vefat etti.
??İlk kızı evlendi ama daha 28 yaşındayken vefat etti.
2 ci kızı da evlendi. Ancak daha 21 yaşındayken O da vefat etti.
Sonra 3 cü kızı evlendi. O da 27 yaşında vefat etti.
Kız ve erkeklerden hayatta sadece tek bir kızı kaldı.
??
Oğullarının isimleri:
*Kasım,
*Abdullah
*İbrahim idi.
??
Kızlarının isimleri:
*Zeyneb,
*Rukiyye ve
*Ümmü Gülsüm'dü.
??O Babanın Fatıma'dan başka çocuğu kalmadı.
??O BABAyı tanıdınız mı?
??O BABA, AHMED-i MAHMUD-U MUHAMMED MUSTAFA Sallallahü aleyhi ve sellem
??Başına bir sıkıntı gelince o babayı hatırla...
serbest kürsü
29.12.2019 - 14:46OKTAY SİNANOĞLU
Dünyada genç yaşta profesör unvanını alan, 60 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını çözerek adını matematik tarihine yazdıran, DNA sarmalının açıklamasını en sağlam şekilde açıklayan, katıldığı tüm konferanslarda iyi derecede İngilizce bilmesine rağmen sunumunu Türkçe yapıp Türklüğünden taviz vermeyen, bilim dünyasında ismi tüm dünyada şöhretle anılan ama maalesef ki ülkemizde değeri yeterince bilinmeyen, "Türk Einstein"ı olarak adlandırılan kuramsal kimyacı ve moleküler biyolog Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nu Ölüm Dönümünde Saygıyla Anıyoruz Allah Rahmet Eylesin....
serbest kürsü
29.12.2019 - 00:38Demlik,çay,ve gelin kaynana yani aile ilişkisi
KAYINVALİDE, kaynayan çay suyu gibidir sürekli fokurdar durur.
GELİN,çay dır su fokurdadıkça demlenir.
DAMAT,çay bardagıdır biraz kaynana doldurur biraz gelin.
ÇOCUK çayın şekeridir tat verir
GÖRÜMCE,çay kaşığıdır gelir karıştırır gider.
KAYINPEDER,çay tabagıdır,dökülenleri toparlar.......
NASIL AMA GERÇEKTEN ÖYLEDİR DİMİİİ....
serbest kürsü
27.12.2019 - 15:14merhabalar,
herkesin kürsüsünün cemaati :PİRAMİT
Kahire'de bulunan " Keops piramidi " nin 12 ton
ağırlığında iki buçuk milyon bloktan oluştuğunu, günde on blok yerleştirilmesi halinde yapımının 664 yıl süreceğini, Piramidin üstünden geçen meridyenin karaları ve denizleri tam eşit iki parçaya böldüğünü ve piramidin dünyanın ağırlık merkezinin tam ortasında
bulunduğunu, Yüksekliğinin (164 mt) bir milyarla çarpımının güneşle dünyamız arasındaki uza...klığını verdiğini, Taban alanının, yüksekliğinin iki katına bölünmesinin pi sayısını verdiğini, Piramitlerin içerisinde "ultrasound", radar,sonar gibi cihazların çalışmadığını,
Kirletilmiş suyun bir kaç gün piramidin içinde bırakıldığında arıtılmış olarak bulunduğunu, Piramidin içerisinde sütün birkaç gün süreyle taze kaldığını ve sonunda bozulmadan
yoğurt haline geldiğini, Bitkilerin piramit içerisinde daha hızlı büyüdüklerini, çöp bidonu içindeki yemek artıklarının
hiç koku yaymadan mumyalaştığını,Kesik, yanık, sıyrık ve yaraların piramidin içinde daha çabuk iyileştiğini,
Piramidin içinin yazın soğuk, kışın sıcak olduğunu,
Piramit kimin adına yapıldıysa onun bulunduğu odaya yılda 2 kez güneş girdiğini ve bu günlerin doğduğu ve tahta çıktığı günler olduğunu, biliyor muydunuz? (alıntı)
serbest kürsü
26.12.2019 - 13:49selam Barut bey,
umarım temenniniz gibi geçer günlerimiz
Toplam 1893 mesaj bulundu