Buğra San Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antolo ...

  • grotesk

    11.07.2007 - 12:40

    Dünyayı yabancılaştıran ve onu hayali bir alana götüren, içinde esrarengiz, tekin olmayan güçlerin egemenliğinin yansıdığı, aslında bir araya gelmez gibi görünen şeylerin, mesela trajikle komiğin, adilikle yüceliğin bir oyun havasında birleştirilmesi.

  • ölüm

    09.07.2007 - 16:01

    Ölüm, bizim yaşarken taşıdığımız sihirli noktalardan arınmak bence.Tıpkı Ölüm kelimesinin üzerinde taşıdığı noktalar gibi(Ö,ü) .Bu noktalardan ayrıldığımız an yeniden olacağımızın adı sanki.Atın noktaları ve bakın bakalım korkulacak olumsuz bir kelime mi.(Ölüm][Olum) Var oluş değil mi yeniden?

  • üç şey

    09.07.2007 - 15:54

    Eee biraz dürüst olursam bana bu üç şey Alaaddin'in sihirli lambasındaki cini hatırlatıyor.Ne diyordu? 'Emret sahip! Dile benden ne dilersen.İstediğin üç şeyi yerine getireyim.'

  • osmanlı

    07.07.2007 - 17:34

    Mayası ve hamuru güzel mi güzel, bir örnek Türk ailesi.Mekanları cennet olsun.

  • osmanlı imparatorluğu

    07.07.2007 - 17:30

    Osmanlı İmparatorluğu, içini bilen, mesuliyet duygusuna hakim hiç kimsenin aslında giymek istemeyeceği bir ateşten gömlekdi.Osmanlı İmparatorluğu kılı kırk yarma ve ibresiz teraziyle eşit hak tartma sanatıdıydı.Sultanlarının sultanlığı, en yüce sultana zirve kul olma derdiyle iki büklüm olmakdan, hasımlarının karşısında yüce dağlar gibi dimdik ve güçlü durmakdan geliyordu.Kendi için yaşamamak ne demekse en güzelini onlar yaşadılar.Yani yedi cihanda çeşit çeşit milletten insanları adalet üzere yaşatmaya çabaladılar her fitne ve fesada rağmen.
    Bugün bir düşünün.Bir ailede baba ve anne kendi çocuklarına nasıl adaletli reislik yapabiliyor ve ne sıkıntılarla karşılaşıyorsa, bunu altı asır boyunca bir güzel ailenin bütün insalara yapabilme çabasını hayal edin.Nizam, adalet ve refah sunmak...Kendileri için yaşamışlar diyebilir miyiz? El insaf! Anlamak için insan ruhuna sahip olmak yeter aslında...

  • mutluluk

    07.07.2007 - 17:08

    Mutluluk, mutsuzluğun görüldüğü yerde bile 'Efendim merhabalar olsun! Nerelerdesiniz yıllardır? Haliniz nicedir görüşmeyeli? ' diyebilmektir.

  • aşk

    06.07.2007 - 13:53

    Bence Aşk budur!
    Bazen terkedilirsiniz bazen kovalanırsınız.Kavuştuğunuzda artık aşk ikinizi de tanımaz ve yeni terkedilen kovalananlar arayıp bulur ve sihrini onlara götürür.Size ise belki de sadece bir arada yaşamaya mecbur olduğunuz, tanıyamadığınız ve anlayamadığınız birini bırakmıştır.

    Yaşatmak ve canlı tutmak size bağlıdır.Çünkü aşk aslında sonradan servis garantisi vermeyen, müthiş yetenekli bir imaj ve reklam ustasıdır.İki kişiyi seçer.Onları birbirine hedef kitle ve ürün olarak sunar.Sunmadan önce de sanki baştan tasarlayıp caf caflı bir ambalaj yapar.İki taraf da kendilerine sunulan bu ürünü benimser ve ulaşmak için gereken herşeyi yapar.Herşey ulaşana kadardır.

    Ürün satılmıştır ve alıcısına ulaşmıştır.Maalesef sahip olduğunuz ürünün, hiçbir servis garantisi olmadığını, el çabukluğu marifet ilizyonu ile sunulduğunu, ortadan kaybolan bir paravan şirketin müthiş yetenekli pazarlamacısı ve reklamcısı olan aşkın, görevini tamamlayıp, yeni hedeflere doğru çekip gittiğinde anlarsınız.

    Siz istediğiniz kadar ürüne kızın suç onda imiş gibi....Faydası yoktur.Eğer durum kötü gidiyorsa suç sizdedir.Çünkü ikiniz de baştan tasarlanmış ve hayalleri sömürülüp kandırılmış birer ürün ve aynı zamanda alıcısınız.Farkınız yoktur.Umulur ki ürün nispeten sağlam olmuş olsun.Yoksa kahretmet, acı çekmek olmazdı dimi :)

  • Çirkin ördek yavrusu olmak!

    06.07.2007 - 12:12

    Siz yıllarca tamamı aynı olan bir zeytinlikte filiz verecek,dal budak sarıp meyveye duracaksınız ama sizin meyveleriniz zeytin değil iğde imiş.Yıllarca kendinizi zeytin sanacaksınız.Hatta zeytinin meyveye dönüşmesi için gövdeniz içindeki buruk ve tatsız kimyasıyla hareket edişi tarif edilmeyecek bir iticilik meydana getirecek ama meyvelerinizi görene kadar bunu bilemeyeceksiniz.Hep bir acaba ben kimim ve neyim sorusu sizi meşgul edecek ama aksi bir duruma da kabul oyu veremeyeceksiniz....
    “Ya vereceğim meyve zeytin değilse? İçimde hissettiğim bu tatlı hareket de ne? Ben tatlı bir meyve isem eğer yarın halim nice olur bu zeytinler arasında.Tek başına ve boynu bükük.Hayır ben buna tahammül edemem.Ben her ne isem de o asla meyve vermemeli ve zeytinler sallanmalı dallarımda.Tabiatıma inat! Ama nasıl olacak.Buna muktedirmiyim? ”Bu durumu yaşayan insanları da anlamaya çalışmalıyız.Nerede olursa olsun iğde iğdeliğine, çirkin ördek yavrusu nefis bir kuğuya dönüşene kadar…

Toplam 8 mesaj bulundu