nette gezinirkene gelişen bir (diyalog google'ın henüz bu kadar popüler olmadığı dönemlerden)
ark: 'cuculı aç cuculı'
blue: 'o ne lan'
ar: 'duymadım hiç olm oraya ne yazsan çıkarıyor'
blue: 'nası yani'
ark: 'ya sen aç gösterrim ben sana'
blue: 'cucıl.com mu adresi'
ark: 'evet'
(adres çubuğuna www.cucıl.com yazılır)
ark: 'öyle değil olm google.com'
blue: ' :))))) böylemi okunuyor bu'
ark: 'tab olm ingilizcede o harfi u olarak okunur'
blue: ' :)))) e hadi onu anladıkda bu g harfi ne zamandan ber c diye okunuyor'
ark: 'sen bilmiyon olm öyle orijinali :) '
blue: allahın öküsü :)
'Yaşasın, burda hiç spam yok'
gibi mesajlar kullanarak kullanıcıyla duygusal bir bağ-ilişki kurmaya çalışan gugulın mail hizmeti..
tecih edilmesi için pek çok neden var..
eski bir küba ata sözüdür orijinali şöyle:
'İdeolojime küfreden, bari sosyalist olsa'
Türkçeye; 'Dinime küfreden bari müslüman olsa' şeklinde çevrilmiştir :)
brad pitt ve anthony hopkins'in mükemmel bir performans sergilediği bir edward zwick filmi.
Film birinci dünya savaşının patlak verdiği yıllarda bir çiftlikte yaşayan bir baba ve iki oğlunu konu almaktadır.
konuyu tam olarak hatırlayamıyorum ama savaşa felan katılıyorlardı sonra ihanet ve sadakat..
russel crowe için akıl oyunları
brad pitt için fight club
sean penn için 21 gram
al pacino için People I know
jean reno için leon
v.s v.s
eğer her oyuncuyu canlandırdığı bir karekterler özdeşleştirecek olursak bu oyuncuları andığımda aklıma ilk bu halleriyle geliyorlar..
17 mart 1954 Milli Takımımız Dünya Kupası elemelerinde ispanyayı 1-0 yenerek (daha sonraki maçta 2-2 berabere bitince kurayla) tarihinde ilk kez dünya kupası finallerine katılma hakkı elde etti.
bu başlığın altna bi kaç rumuz eklemek mümkün elbette;
'mai eflatun', 'anarres-urras', 'sufaya' ayrıca pek tanımadığım 'vulcan' ve 'siyah kelime' rumuzlu üyeler.. aslında bu liste hemde epey uzatmak mümkün ama ne kadar gerekli orası tartışılır. ama şu bir gerçekki nedir bölümü şu anda iyi vakit harcanan bir yer ve bunu şu anki üyelerine borçlu..
avustralya'nn gerçek sahipleri. Yaklaşık 40000 yıllık geçmişleriyle dünyanın en eski etnik kökenlerinden biri olduğu sanılmaktadır. avustralya'ya ortadoğu ve kafkasyadan geldikleri tahmin edilmektedir. Aborjinler 40000 yıllık varlıklarını doğayla uyum içinde yaşamaya borçludurlar. Aborjinler avustralyada yerleşik bir hayat sürdürmezler. sürekli göç halinde olmalarının doğal dengeyi koruduğunu söylemek mümkün. onlar başka bir yere göç ettiklerinde bulundukları yere geri dönene kadar orada bulunan hayvanlar yeniden üreyip sebze ve meyveler tekrar çıkmaktadır. Bu durum Onlarıda (Modern ve uygar insanların aksine) diğer canlılar gibi doğal yaşamın bir parçası kılmaktadır. Ayrıca Atlas dergisinden öğrendiğimiz kadarıyla oldukça ilginç 'düş zamanı' öyküleri var..
blue: bekir bey biz bu işyerinde hukukçulrı sevmiyoruz abi :)
avukt: neden :)
blue: burda dağ kanunarı geçerlidir o yüzden sizi pek sevmiyoruz.
avukat: dağ kanunlarının olduğu yerde yaşamaktan korkma
blue: hönk? ? ?
avukat:dağ kanunlarının olduğu yerde adalet vardır
blue: eee tekrar hönk? ? ?
avukat: insan olmuyacak ama
blue: insan yoksa adalet kimin için
avukat: modern insandan bahsediyorum bir yamyam şöyle demiş 'biz eöldürdüklerimizi yiyoruz,siz yemediğiniz halde niyr öldürüyorsunuz? '
blue: çok ilginç abi ya bi ara konuşalım bu konuyu
avukat: tmm :)
toplumum beğenileri ve beklentileri gözetilerek yapılan ve tek amacı çoğunluğu memnun etmek olan sanat çürümeye ve yozlaşmaya mahkumdur. Çünkü toplum biçimsel olarak sürekli bir değişim halindedir. Aslında öz'de değişen birşey yoktur. İnsan tarihin her döneminde düşünen, üzülen, sevinen, aşık olan sosyal bir varlıktır. değişen sadece biçim olduğu için bununla paralel hareket eden bir sanat anlayışınında varlığını uzun süre sürdürmesi mümkün değildir. yada en azından böyle bir sanat anlayışının topluma öncülük etmesi beklenemez. Altı çizlimesi gereken konu şudur:
Sanat(çı) mı topluma öncülük edecek yoksa toplum mu sanatın varoluş amacını belirleyecek.?
enteresan diyaloglar
16.03.2007 - 17:28nette gezinirkene gelişen bir (diyalog google'ın henüz bu kadar popüler olmadığı dönemlerden)
ark: 'cuculı aç cuculı'
blue: 'o ne lan'
ar: 'duymadım hiç olm oraya ne yazsan çıkarıyor'
blue: 'nası yani'
ark: 'ya sen aç gösterrim ben sana'
blue: 'cucıl.com mu adresi'
ark: 'evet'
(adres çubuğuna www.cucıl.com yazılır)
ark: 'öyle değil olm google.com'
blue: ' :))))) böylemi okunuyor bu'
ark: 'tab olm ingilizcede o harfi u olarak okunur'
blue: ' :)))) e hadi onu anladıkda bu g harfi ne zamandan ber c diye okunuyor'
ark: 'sen bilmiyon olm öyle orijinali :) '
blue: allahın öküsü :)
gmail
16.03.2007 - 13:34'Yaşasın, burda hiç spam yok'
gibi mesajlar kullanarak kullanıcıyla duygusal bir bağ-ilişki kurmaya çalışan gugulın mail hizmeti..
tecih edilmesi için pek çok neden var..
terliksi hayvan
15.03.2007 - 20:06kendisine bu şekilde hakaret edilince terliklerine bakan gaffur ve benzerleri :)
dinime karışan müslüman olsa
15.03.2007 - 19:59eski bir küba ata sözüdür orijinali şöyle:
'İdeolojime küfreden, bari sosyalist olsa'
Türkçeye; 'Dinime küfreden bari müslüman olsa' şeklinde çevrilmiştir :)
legends of the fall / ihtiras rüzgârları
15.03.2007 - 08:37brad pitt ve anthony hopkins'in mükemmel bir performans sergilediği bir edward zwick filmi.
Film birinci dünya savaşının patlak verdiği yıllarda bir çiftlikte yaşayan bir baba ve iki oğlunu konu almaktadır.
konuyu tam olarak hatırlayamıyorum ama savaşa felan katılıyorlardı sonra ihanet ve sadakat..
lan deme lan babam kızıyor lan
14.03.2007 - 20:48bknz: paranoya
aklımın iplerini saldım
14.03.2007 - 20:46en az diğerleri kadar mükemmel olan dinlenesi bir yüksek sadakat şarkısı..
acı çekmek ruhun fiyakasıdır
14.03.2007 - 20:38huzur ruhun şerefsizliğidir
bknz: tolstoy
ünlü'dür ne dese yeridir
14.03.2007 - 14:07'niçün Iraka tecavüz etmek istiyor amerika'
'petrol vadıda biz mi içtük'
(Doğal Olarak SüleymanDemirel :)
uefa kupasında kolay rakip
13.03.2007 - 16:18az alkmaar demek istiyorum :)
rolüne yakışmak
13.03.2007 - 13:42russel crowe için akıl oyunları
brad pitt için fight club
sean penn için 21 gram
al pacino için People I know
jean reno için leon
v.s v.s
eğer her oyuncuyu canlandırdığı bir karekterler özdeşleştirecek olursak bu oyuncuları andığımda aklıma ilk bu halleriyle geliyorlar..
burçlara inanmak
13.03.2007 - 13:34bilim inanma diyor ama karekter analizi konusunda gerçekte nerdeyse % 90-95 oranında bir tutarlılık var tahminleri konusunda..
tiner
13.03.2007 - 13:30ülkemizde diğer herşey gibi gerçek amacının dışında kullanılan uçucu bir madde. kendi uçmakla kalmaz uçururda aynı zamanda :)
17 Mart
13.03.2007 - 13:2817 mart 1954 Milli Takımımız Dünya Kupası elemelerinde ispanyayı 1-0 yenerek (daha sonraki maçta 2-2 berabere bitince kurayla) tarihinde ilk kez dünya kupası finallerine katılma hakkı elde etti.
pekos bill
13.03.2007 - 13:24ismet özelin 'gözet beni' dediği tanrısal varlık..
ayrıca (buradan hareketle) çocuklarıun düşlerindeki markut'da olabilir..
kimsin?
13.03.2007 - 13:20bana en sevdiğin;
yazarı, şairi, sinema oyuncusunu ve müzisyeni söyle
sana kim olduğunu söyleyeyim.
aşk
13.03.2007 - 11:11Bunca yıl herkesten kaçtın
En sonunda buldum sandın
Ansızın içini açtın
Yapma dedim yaptın gönül
Gözleri senden uzaktı
Farkedilmez bir tuzaktı
Sana böylesi yasaktı
Yapma dedim yaptın gönül
O bir yolcu sen bir hancı
Gördüğün en son yalancı
İçindeki derin sancı
Gitmez dedim kaldı gönül
Sen istedin ben dinledim
Senden ayrı olmaz dedim
En sonunda ben de sevdim
Şimdi beni kurtar gönül
Gözlerin bakar da görmez
Ellerin tutar da bilmez
Gece gündüz farkedilmez
Demedim mi sana gönül?
Sabahın tam üçündesin
Dertlerin en gücündesin
Hala onun peşindesin
Gitme dedim gittin gönül
Böylesi sevdiğin için
Bir kör düğüm oldu için
Ağlıyorsun için için
Demedim mi sana gönül?
'Nedir' ile özdeşenler
13.03.2007 - 10:37'eclemif' ve 'behremend' demek mümkündür..
ikisininde ayrılmış olması ayrı bi konu tabiki..
okunası rumuzlar
13.03.2007 - 10:30bu başlığın altna bi kaç rumuz eklemek mümkün elbette;
'mai eflatun', 'anarres-urras', 'sufaya' ayrıca pek tanımadığım 'vulcan' ve 'siyah kelime' rumuzlu üyeler.. aslında bu liste hemde epey uzatmak mümkün ama ne kadar gerekli orası tartışılır. ama şu bir gerçekki nedir bölümü şu anda iyi vakit harcanan bir yer ve bunu şu anki üyelerine borçlu..
ölüm
13.03.2007 - 08:26bir silahı şakağına defalarca götürmüş olabilirsin
ama o aprmak o tetiğe kolay varmıyor (işte)
aborjin
12.03.2007 - 09:28avustralya'nn gerçek sahipleri. Yaklaşık 40000 yıllık geçmişleriyle dünyanın en eski etnik kökenlerinden biri olduğu sanılmaktadır. avustralya'ya ortadoğu ve kafkasyadan geldikleri tahmin edilmektedir. Aborjinler 40000 yıllık varlıklarını doğayla uyum içinde yaşamaya borçludurlar. Aborjinler avustralyada yerleşik bir hayat sürdürmezler. sürekli göç halinde olmalarının doğal dengeyi koruduğunu söylemek mümkün. onlar başka bir yere göç ettiklerinde bulundukları yere geri dönene kadar orada bulunan hayvanlar yeniden üreyip sebze ve meyveler tekrar çıkmaktadır. Bu durum Onlarıda (Modern ve uygar insanların aksine) diğer canlılar gibi doğal yaşamın bir parçası kılmaktadır. Ayrıca Atlas dergisinden öğrendiğimiz kadarıyla oldukça ilginç 'düş zamanı' öyküleri var..
lahmacun içine kebap sarıp yemek
12.03.2007 - 09:12malum eski belediye başkanı..
enteresan diyaloglar
10.03.2007 - 23:24blue: bekir bey biz bu işyerinde hukukçulrı sevmiyoruz abi :)
avukt: neden :)
blue: burda dağ kanunarı geçerlidir o yüzden sizi pek sevmiyoruz.
avukat: dağ kanunlarının olduğu yerde yaşamaktan korkma
blue: hönk? ? ?
avukat:dağ kanunlarının olduğu yerde adalet vardır
blue: eee tekrar hönk? ? ?
avukat: insan olmuyacak ama
blue: insan yoksa adalet kimin için
avukat: modern insandan bahsediyorum bir yamyam şöyle demiş 'biz eöldürdüklerimizi yiyoruz,siz yemediğiniz halde niyr öldürüyorsunuz? '
blue: çok ilginç abi ya bi ara konuşalım bu konuyu
avukat: tmm :)
sanat toplum icin midir sanat sanat icin midir
10.03.2007 - 12:41toplumum beğenileri ve beklentileri gözetilerek yapılan ve tek amacı çoğunluğu memnun etmek olan sanat çürümeye ve yozlaşmaya mahkumdur. Çünkü toplum biçimsel olarak sürekli bir değişim halindedir. Aslında öz'de değişen birşey yoktur. İnsan tarihin her döneminde düşünen, üzülen, sevinen, aşık olan sosyal bir varlıktır. değişen sadece biçim olduğu için bununla paralel hareket eden bir sanat anlayışınında varlığını uzun süre sürdürmesi mümkün değildir. yada en azından böyle bir sanat anlayışının topluma öncülük etmesi beklenemez. Altı çizlimesi gereken konu şudur:
Sanat(çı) mı topluma öncülük edecek yoksa toplum mu sanatın varoluş amacını belirleyecek.?
Toplam 1359 mesaj bulundu