Atilla İlhan Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Ant ...

  • serbest kürsü

    09.05.2018 - 14:39


    Evet yoruldum... İtiraf ediyorum...Sayın Alatlının dediği gibi "Dünya nöbeti" tutmaktan her şeye ve her yere yetişmeye çalışmaktan yoruldum.

  • serbest kürsü

    09.05.2018 - 13:17

  • serbest kürsü

    09.05.2018 - 11:17

    Sayın Rüzgar geldiğimiz yüzyılda "yine türlü türlü sapkınlıklar kirlilikler yalanlar iftiralar kendini kaybetmişlikler .türlü türlü irili ufaklı cinayetler...yetiş ya Muhammed yetiş ya Ali diye bağırasım var." Bu gibi tesbitler ömrünüzü bir kısmını sizden alır götürür.. Ne tesbit olduğunu izah etmenize müsaade ederler nede iftira olmadığını anlatabilirsiniz. Hem benimle ilgili hem Sayın Alatlı ile ilgili hem sizinle ilgili anlamanız gereken özgürlüklerin kullanımıdır. Dediğiniz gibi geldiğimiz çağ uzay çağı... Dünyada yürümek için tahakkümden kurtulamamış insanlar tabii ki derdimiz olacak...

  • serbest kürsü

    09.05.2018 - 00:18

    Bilmeyenler için "Şeytanın avukatı" bir film.
    Benim açımdan eleştiri konusu olsaydı Goethe nin "Faust" un modern uyarlaması diyebilirdim.
    Ama konu aynı menzile yürüyüp ayrı düşenler olunca burada şeytan keanu reeves kandıran al paçino oluyor... Feto... Feto... Yani hemen savunmaya geçmeniz gerekmiyor... Aşağılık kompleksi böyle bir şey işte.. Mesela Firavun desem alınganlık yapabilirsin... Ki benim harcım değil...

  • serbest kürsü

    08.05.2018 - 20:17

    Neredeyse taşa tutmuştunuz Sayın Alatlıyı...
    O günden bu güne bir arpa boyu yol ilerlemediniz. Hala yobaz hala dinci

  • serbest kürsü

    08.05.2018 - 20:12

    İçerden mırıldanmalar

    Gözlemlediğim odur ki, korkutan tülbent değil, türban. Niye, çünkü, derin belleğimizdeki hayırhah kadının uzantısı tülbent. Döner yara sarar, döner kırık kol bağlar, döner sancılı başı sıkar... hastanın terini siler, yavukluya armağan olur, hasreti iyileştirir. Nurani yüzleri çevrelerken anılır...Türban öyle değil. Çünkü, türban, İslâmi tesettüre ilişkin en katı (dilerseniz, en erkeksi) yorumun benimsendiğinin ilânı hüviyetindedir; ve dolayısıyla, kadına ilişkin tüm diğer yorum ve kuralların da kabullenildiğini ima eder. Bunların arasında kötülük, fitne ve uğursuzluk kaynağı olmamızdan başka, dinen ve aklen dûn (eksik) yaratıldığımız, namazı bozan köpekler ve eşeklerle bir tutulduğumuz şeklinde...haysiyetimizi rencide eden yorumlar vardır. Türban, bu yorumların zımnen kabulü olarak görüldüğü için korkutur.
    Kadın/ana koşulsuz sevginin simgesidir...Hiç bir ideolojinin yada toplumsal kurgunun ya da inancın selâmeti anayı çocuklarını feda etmeye iknaya yetmezken, kadın, pederşahi kuralların inşa ettiği dünyanın iflâh olmaz muhalifi olarak tebarüz eder. Bu iflâh olmaz muhalif, yeri geldiğinde tüm kuralları çiğneyecek, oğlan ya da kız, suçları ne olursa olsun, doğurduklarının esenliğini sağlamaya çalışacaktır. "Ağlarsa ana ağlar gerisi yalan ağlar" olgusu, kadın unsurunun beşere sunduğu eşsiz sığınağı minnetle ulularken; kadının kendisi yeryüzünde gözlenen tüm karışıklıkların (fitnenin) müsebbibi olarak takdim edilir, dünya kurulalı beri.
    Hint'in kutsal metinlerinde, "doğuştan düşüncesiz ve hilekârdır" kadın... Buda, öğretisini sulandıracakları için kadınların rahibe olmalarına karşıdır. Ortodoks Yahudi erkeklerinin sabah dualarından biri, "Beni bir kadın olarak yaratmayan Kâinatın Yaratıcısı Efendimize hamdolsun."... Hıristiyan geleneğinin başat bileşeni, kadının kötülük, ayartma ve günahla özdeşleştirilmesidir... Hayrın ve şerrin, cinslerdeki karşılıkları erkek ve kadın olarak belirlenirken, yeryüzüne kötülük bulaştırdıkları gerekçesiyle kadınlardan topluca tövbe edip, günahlarını affettirmeleri talep edilir... İslam'da, "Ümmetim için kadın fitnesinden daha büyük bir fitne kaldığını bilmiyorum" mealindeki cümlenin Hazreti Muhammed'e ait olduğu bildirilir. "Allahım bizi kadınların şerrinden, fitnesinden ve onlarla imtihan olup kaybetmekten koru" mealindeki duanın(3) varlığı, semavi dinlerin ortak tutumlarının yansıması olarak belirir...Öte yandan, 1900'lü yılların başlarına kadar medeni dünyanın hemen her ülkesinde bir eş, kocasının gölgesi, uzantısı, parçası olan kadın, dünyayı saran değişimden nasibini alacaktır. "Yeni kadın" erkeğin bir refleksinden ibaret olmayı kabullenmeyen, yardımcı oyuncu rolünü reddeden, kendisine ait bir içdünyasına sahip, coşkulu, bağımsız, özgüven sahibi, yaşamını bir başına sürdürmeyi göze alabilen kadındır.
    Yeni kadın, erkeğin ne gönlüne ne de aklına hitap eder. Erkek cinsinin en duyarlı zümresi iken şairler, yeni kadını ne görürler, ne duyarlar, ne anlarlar, ne de ayırt ederler... Edebiyat, ihanete uğramış, terk edilmiş, acı çeken kadınlar, intikamcı zevceler, büyüleyici aşifteler ya da iradesiz, renksiz, sade, şirin kızlar üretmeyi sürdürür...Yaşı ne olursa olsun, erkeğin kanatlarının altında olmayan kadın, ana muamelesi görür. Özetle, kadının ne olup olmadığı erkekler tarafından kadınlar üzerinden tartışılan bir süreç olmaya devam eder; günümüzde türban meselesinde gördüğümüz gibi...
    Yeni kadının tecrübesi, yeryüzündeki yaşamın somutta ispatlanan aşkla ayakta kaldığı şeklindedir, yasalarla değil... Gerektiğinde baş örten, gerektiğinde yara saran tülbent, kadınlara mahsus bilginin kadim nakil aracı olarak görülür. Bu bağlamda, türban, kadınlık bilgisinin bastırılması, diğer bir deyişle, kadının kadına ihanetinin dışavurumu olarak algılanabildiği için korkutur.
    Türk toplumun eriştiği tarihinin bu noktasında, yargıç kürsüsündeki yerini dişiyle tırnağıyla elde etmiş yeni kadın, tanık mahallindeki hemcinsinin şahitliğini irade ve akıl bakımından erkeklerden daha zayıf olduğu gerekçesiyle reddetmeyi aklından bile geçirmezken, dünya ve kâinat görüşünü türbanı aracılığıyla ilân eden kadın yargıcın vereceği hüküm, erkek cinsi lehine cinsiyet ayırımı yapacağının peşinen kabulü demek olacağı için korkutur. Benzeri korkular tıptan sahne sanatlarına, öğretmenlikten turizme kadar hemen her uğraş dalında nüksedebilecek; yalnız seyahat edememekten yönetici kadrolarından uzak durmaya varıncaya kadar çok sayıda olası yasaklar gündemde kalmaya ve ürkütmeye devam edeceklerdir.
    Bana sorarsanız, türban sorunu işbu "kadının kadına ihaneti" olarak ifade ettiğim açmazda düğümlenmektedir. Bir kısmımız türbanı egemen erkeklerle kadınlar aleyhine yapılan bir ittifak olarak değerlendirirken, diğer bir kısmımız yasakçılarla birlikte hareket etmek suretiyle kendilerine tekâmül yollarını kapayan hemcinslerinin ihaneti olarak görebilmektedirler. Her halûkârda, konu üzerinde tartışacak, uzlaşma zemini arayacak, meseleyi çözüme ulaştırmaya çalışacak olan kadınlardır; kadınlar üzerinden ahkâm kesen muhalif ya da muvafık erkekler değil.
    ALEV ALATLI

  • serbest kürsü

    08.05.2018 - 19:31

    Amerika da beyin ölümü gerçekleştiği söylenen çocuk bir gün sonra yaşama döndü... Ne derece doğrudur bilinmez ama bilim dünyasının bu haberi ciddiyetle araştırması lazım.. Zira vücudu beynin yönettiğini zanneden bazı ileri zekalı insanların durumunu çok merak edeceğim

  • serbest kürsü

    08.05.2018 - 19:21

    Böbürlenme padişahım senden büyük Allah var

  • serbest kürsü

    08.05.2018 - 19:04

    Şeytanın avukatı
    Şeytan konuşur " - Kibir benim en sevdiğim günahtır"

  • serbest kürsü

    07.05.2018 - 16:10

    Vakıfbank Kadın voleybol takımını sağladıkları başarıdan dolayı tebrik eder devam eden başarılarının daim olmasını temenni ederim

  • serbest kürsü

    07.05.2018 - 15:20

    yok benim kastım savunanlar içindi... Yanlış anlaşılmasın lütfen...

  • serbest kürsü

    07.05.2018 - 14:12

    O zaman ülkede hükümet edenlerin sebebiyet verdiği çöpten yemek yiyen açlık sınırının altında yaşayan barınacak evi olmayan insanlarla trilyonları arabalara ultra lüks villalara trilyonluk yatlara verenler iç içe yaşıyorsa domuz demenizi gerektiren insanları savunmayacaksınız.

  • serbest kürsü

    07.05.2018 - 12:15

    "İnsan yaratılışı gereği günahsızdır" islam felsefesinin felsefesidir. Peki ne oluyorda oluyor insan insan olamıyor da günahkar insan oluyor. Günahın affedilebilir olması vicdanın aklanması için iyi bir kale bütün ömrünü günah içerisinde geçiren insan sebebi olduğu yıkımlar aklamak için çeşitli yollara başvuruyor. Mesele sokakta ki insan namaz da tövbe ediyor.. biraz zengini sadaka veriyor daha zengini burslu öğrenci okutuyor çok zengini okul cami yaptırıyor zenginliğinin ölçüsü olmayan iyilikleri için vakıf kuruyor. Komik olanı bütün bunları yapanlar bir sonraki " devletin malı deniz yemeyen domuz" hamlesindeki yerini hesaplanmaktadır... İnsan sadece kendini kurtarabilir. İyiliği enayilik olsun diye yapmazsınız iyi olduğu için yaparsınız temiz çekmeniz gereken bir vicdanınız olmaz.. Aksine daha iyisi için çabalarısınız

  • serbest kürsü

    07.05.2018 - 00:34

    Metre yanlış hediye... İpucu vereyim... Ama gerek yok ölmeye değer çap yok...

  • serbest kürsü

    07.05.2018 - 00:03

    Suriye'de terör örgütleri savaş suçu işlediği dünya af örgütünün raporlarına girdi... Peki bu terör örgütlerinin açıktan destekleyen ülke ile ne pazarlığı ediliyor da birleşmiş milletlere ve insan hakları mahkemesine suç duyurusunda bulunulmuyor... Müzik notası öğrenilemediğinden mi?

  • serbest kürsü

    06.05.2018 - 01:29

    Biliyorum... Onun için senin gibiler için de okuyorum... Ama konu çoklu dünyalar değil olaylara bakış acısı... Tarafı olduğun evren gerçek, bu gerçeklikte senin tercihin... Kıvırmanın sebebi arabeskten olsa gerek.. Kıvır.. Ülkede insanlar açlık sınırında yaşıyor ve soydaşların soykırıma uğratılmakta. Senin bu soykırımı görmemezlikten geliyor olman eşbaşkanlık yaptığın için olabilir ama bizim derdimiz var bu soykırımcılarla... Kıvırmanız vahabi zihniyeti ile devlete çöreklenmiş olmanız bu soykırımın üstünü örtmeyecek. Bir gün kandırıldığınızı anladığınızda hesabını muhakkak sorarız ama ölenler için çok geç olmuş olacak.. Arapsın ya mutlusun ya devam et mutlu olmaya biz sizin içinde nöbet tutarız....

  • serbest kürsü

    06.05.2018 - 00:35

    Çoklu dünyalar yorumu
    Çoklu dünyalar, Bu yorumlamaya göre gerçekliğin kendisi olarak tüm kainat için tek ve evrensel bir dalga fonksiyonu mevcuttur. Bu evrensel dalga fonksiyonu her şeyin dalga fonksiyonu olarak, bilinen dünyadaki bütün olasılıkları ve hatta bunun dışında evrilmesi olası bütün dünyaları kapsamaktadır.

    Çoklu dünyalar yorumu, herkesin farklı bir senaryoda alternatif kararlarla eyleme geçtiği eşevresiz gerçeklik fikrini taşır. Buna göre her farklı kararla dallanan dünya, her olasılığın var olduğu sonsuz sayıda paralel dünyalar oluşturur.
    ( Ortalama bir insan zekasına yazsaydım böyle yazardım... Düşün seviye farkını)

  • serbest kürsü

    06.05.2018 - 00:05

    Eski bir deyiş vardır "birinin canı hıyar istiyorsa tuzu her yerden bulur" bu kuantum bakış acısı anlayacak zeka yoksa çocuğa anlatır gibi anlatabilirim.

  • serbest kürsü

    05.05.2018 - 23:10

    bazı insanlar yalan söylerler bazı insanlar söylenen yalanlara ortaklık eder... Bir şey biliyormuş ne biliyorsun Afrika ülkeleri arasında en iyi milli gelire sahip ülke olduğumuzu mu

  • serbest kürsü

    05.05.2018 - 20:13

    Yeni bir parti mi kuruluyor dil sürçmesi mi ne bilinmez milliyetçi hakaret partisi... Bakalım bakalım neymiş...

  • serbest kürsü

    05.05.2018 - 20:08

    Kişi başı milli gelir 15 bin dolar ya ortalama aylık 5bin lira eder... Yani eğer 1700 asgari ücret alıyorsanız biri sizi çok pis kandırıyor... Yarın öbür gün ağlayacaksanız haberiniz olsun...

  • serbest kürsü

    05.05.2018 - 19:34

    Haberler iyi dolar 4,25 ve tırmanmaya devam ediyor... Doların 1.25 olduğu zamanları düşünürsek hayaldi gerçek oldu mucizesi düşünün kişi başı milli gelir 15bin dolar neyine şikayetçi insanlar anlamak mümkün değil...

  • serbest kürsü

    05.05.2018 - 19:24

    Ne damat mış hem suçlu hem güçlü hem....

  • serbest kürsü

    05.05.2018 - 00:42

    Bütün olay "S" dolayı mı? vuralım gitsin... Otomatik düzelme diye bir şey var... Yazdıklarımızla alakası yok düzeltmelerin. Biz kimi vuralım?

Toplam 3556 mesaj bulundu