Hükümetten doğu Akdeniz için resmi açıklama
"gelir mekanizmasının sağlam bir takvime bağlanması" yirmi yıla yakın ülkeyi bu zihniyet yönetiyor.. Parasını ver anasını al...
Evet Muğla büyük şehir belediyesini yine chp kazandı ve yine keseden bol bol yemeye devam ediyorlar.. Muğla Muğla olalı gün yüzü görmedi desek chp yönetiminde yeridir. Doğuştan chp liler bile inşallah iktidarın teknesinde basılırsınız diye beddua ediyor. Sanki eskişehir i başka Muğla yı başka bir yönetim felsefesi idare ediyor. Şayet Eskişehirde ki belediyecilik anlayışı chp benimsediği bir yerel yönetim tarzı ise muğlanın yerel yönetimi terör örgütü diye tanımlayabiliriz. Ulaşımından kanalizasyon sistemine çöp yönetiminden sağlık yönetimine çevre yönetiminden en temel insan hak ve özgürlüklerine tam bir facia yaşanmakta. Üstelik ulaşabildiğiniz idareciler akp parmak ısırtır. Suç duyurusu ise suç duyurusu ulaşımda insanların başlarına gelenler ilkel kabile devletlerinde bile olmaz dedirten cinsten... Allah yardımcımız olsun ne diyelim kendi düşen ağlamaz..
Valiliklerin muhalefete terörist, teröristlere diplomatik misyon gibi davranma görevi yeni Türkiye diyen yavşayalaka ların işi mi bilmek isteriz.. Zira bu ülke teröristleri kırmızı halı ile karşılayanlara ses çıkarmayan valiler çooook gördü... Adamın ashabını bozmayın dötünüz yiyorsa ki adamsanız yaparsınız kanuni ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hakkımızı askerlerimizi kovacaklarını ayan beyan dünyaya avaz avaz bağıran adana Diyarbakır izmir İstanbulda ki üslerle ilgili en ufak bir ses çıkarın bizde size hain demeyelim..
"Çatal bıçaklı apoletli eşek gibi " dedi ya yavşayalaka naklen.... Tam 20 otuz yıl önce yazdım daha o günlerde Yugoslavya çekoslavakya Rusya diye devletler henüz yıkılıyordu.. Ama senaryo o truvadan kalma...
Ünlü bir tarihci, olur olmaz konuşan kaba bir millet için,
"Hukuk konuşacaksan italyanca,
" tanrıyla konuşacaksan ispanyolca,
" aşk konuşacaksan fransızca
"diplomasi konuşacaksan ingilizce
" köpeklerle konuşacaksan almanca bilmek zorundasın " diye ünlemişti...
Bir ülkede milyonların yaşamı iktidar sahiplerinin sünnet parası kadar değer taşımıyorsa o ülkede küçük insanlar büyük gölgeler bırakıyor demektir, çıkarılacak sonuç Şairin dediği gibi "Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta" ölenler için...
(alın size edebiyat)
27 Mayıs darbesi hain bir darbedir darbe bildirisini okuyan hain den yargılayan hakime kardeş kanı Hâbil Kâbil hikayesinin Türkiye versiyonudur. Katilleri unutmayın.. Başta o bildiriyi okuyan hainden başlayarak unutmayın
Yani susayım diyorum ama bu dinci tayfasının durumu aşağıdaki gibi.. Hep öyleydiler şimdi kendilerinin de farkına varması güzel bir gelişme. Şimdi ateistleri sevmem dediğim linç edin diye değil tamamen espiri olsun diyeydi. Yani bence komikti inkarcı olduklarını söylemek. Öyle ama inkarcı olduklarını bile inkar eden insanlara inkarcı demekten daha komik olanı bunun espiri olduğunu anlamayıp dini içtihatlar çıkarmak olsa gerek
Lâmı-cimi yok, biz makam-mevki, mal-para görmeye başladığımızdan beri adım adım dünyevileştik.
Dünyevi ölçüde de lükse ve gösterişe meylettik...
Marka giyiyor, görkemli arabalara biniyor, imkânımız varsa yalılarda filan oturuyor, saraylarda düğün yapıp Dubai’deki yedi yıldızlı otelde balayımızı geçiriyoruz!
Eskiden ahirette kavuşacağımıza inandığımız tüm nimetlere fani dünyada ulaşmayı kafamıza koymuş gibi itişip kakışarak para kazanmaya çalışıyoruz!
“Helâl-haram ver Allah, rezil kulun yer Allah!” havasına girdik!
Pek farkında değiliz, ama cebimiz doldukça ruhumuz boşalıyor.
Hassasiyetlerimiz “zaman aşımı”na uğramış gibi: “Zaman sana uymazsa sen zamana uy” anlayışı içinde yaşıyoruz!
Düne kadar kravat takmayan, hanım eli sıkmayan, takkesiz namaz kılmayan dikkatimize bir haller oldu...
“Pozisyon gereği” Batılılaşıp laikleştik! Alacağımız son pozisyonun toprağa yanak dayamak olduğunu bile bile dikkatimizi maddiyata kurban ettik.
Nasılsa, “Ümmete haram olan Mehmed’e helâl mi?” diye kükreyecek bir Molla Gürani’miz de yok! Çünkü dünyevileştiğimiz ölçüde o “yürek adam”ları da kaybettik!
Fetihten sonra ilk ramazan. Fatih Sultan Mehmed, hocalarına iftar veriyor. Bizans sarayından ele geçen altın tasları, sahanları, kaşıkları sofraya koydurmuş...
Molla Gürani, bu duruma çok kızıyor. Hemen tavır alıyor. Bunu da ezan okunduktan sonra iftarını açmayarak gösteriyor.
Öte yandan gencecik Padişah sabırsızlanmıştır. Dakikalar geçip midesi iyice kazınmaya başlayınca, dayanamıyor:
“Buyurunuz taam edelim” diyor, Molla Gürani’ye bakarak, “Merak buyurmayınız, soframızda haram lokma yoktur!”
Molla Gürani’nin beklediği an bu andır. Müthiş bir hışımla Sultan Mehmed’e dönüyor, sofradaki altın kapları, kaşıkları göstererek kükrüyor:
“Ümmete haram olan Mehmed’e helâl mi kılındı?..” diye soruyor, “Bizans İmparatoru’nu taklit ediyorsan, bil ki, Bizans’ı bu gösteriş belâsı batırdı.”
Ve ancak sofradaki altın kaplar, kaşıklar kaldırıldıktan sonra iftarını açıyor. Fatih kıpkırmızı olmuş, önüne bakarak susmuştur. Bu ona iyi bir ders oluyor: Bir daha gösteriş tutkusuna kapılmıyor.
Kuşkusuz biz Fatih değiliz, Konstantiniye’yi fethetmeyeceğiz. Sadece yüreğimizi fethetsek yeter! Ne çare, ona bile dünya (tul-u emel) hükmediyor!
İnanç konusunda zayıf olanların lüks ve gösteriş tutkusunu anlamak mümkün: Onlar her nimeti fani dünyada tatmak, her lezzeti fani dünyada yaşamak istiyorlar.
Ya ebedî hayatın varlığına inananlara ne oluyor; neden tek dünyalılar gibi yaşamaya hevesleniyorlar? İşte bunu anlamakta zorlanıyorum...
Diyelim ki geleneksel kıyafetimizi mecburen terk ettik; peki ya dilimizi neden bozduk, mutfağımızı neden kapattık, tarihe neden yüz çevirdik, hayat felsefemizden, doğru geleneklerimizden, “helâl” kazancımızdan, paylaşma anlayışımızdan, komşuluğumuzdan neden uzaklaştık?
Düne kadar eleştirdiğimiz halde bugün “fesfut” yiyor, “Kokakola” (yazıldığı gibi okunur) içiyor, “arabesk pop” dinliyor, “moda” giyiyor, defilelere katılıyor, kısalta kısalta “kirli”ye dönüştürdüğümüz sakalımızla en önlere kurulup manken seyrediyoruz!
Eskiden “huri taifesi”ne Cennet’te kavuşacağına inanan Müslüman işadamı, artık huriyi podyumlarda arıyor!
Kısacası biz dindarlar da artık “modern hayatın icaplarına göre” yaşıyoruz. Ve git gide varlık sebebimizden uzaklaşıyoruz.
Tevekkeli değil: “İnandığını yaşamayan yaşadığına inanmaya başlar”mış. Şu yaşadıklarımızla kendimizi hâlâ “dindar” zannetmemiz, salt alışkanlıktan olmalı! "Yitip giden ahlakımızı, vicdanimiz ve insanlığımızı arıyoruz..!
Kurtuluş destanımızın 100. yılı bugün. Bugün bayram. Genç Cumhuriyetimizin Ataturk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Aziz milletimize kutlu olsun. Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi saygıyla, minnetle, rahmetle anıyoruz. "Ne mutlu Türk'üm diyene"
Bugün haber izlemeyeceğim. Hem yorgunum hem hasta olmak üzereyim bari sinirlerim sağlam dursun... Brian Adams dan every thing ı do yu dinleyin benim için
Balkanlardan, kafkaslardan, Afrika'dan het yerden bizi ama öldürerek ama süründürerek sürdüler koşarak bu topraklara geldik adımız farklı olsada soyadımız TÜRKİYE CUMHURİYETİ dir. (Barış Doster) HaberTürk.
Aslında sayın Yolcu nankör kafasıyla baktığında direk nemrut ateşi yakıp bizi yakmak için ellerini bile oluşturdukları söylenebilir.. Ama işte burası Hz. İbrahim vatan olmuş bir toprak.
Amerikanın yaptırımları tehdit mi gerçek mi?
Bir amerikan başkanın dünyanın gözünün içine baka baka Haçlı seferi demesi hiçte öyle boş söz değildir. Haçlılar geçmişte ortadoğuda ne yaptılarsa hırsızlık tecavüz gasp talan yağma ve soykırım bugün de aynısını yapıyorlar. Eş başkanlıktan geri adım atıldığını söyleyen bir iktidarın hala stratejik ortak tanımlamaları artık mide bulandırıcı olmaktadır. Amerika bu politikalarla ne bizim stratejik ortağımız ne müttefikimiz ne de dost ülke olarak görebileceğimiz bir ülke olabilir. Kendi vatandaşlarını zenci diye hamile suçlu suçsuz demeden infaz eden katil bir devletten sürekli ayar yiyen ülkeler olmaktan çıkamadığınız sürece insanlığın gördüğü en büyük soykırım politikaları sürmeye devam edecektir.
Temsilciler meclisinden yine ambargo kararları ile karşımıza dikilen amerika bir parmağını da avrupaya sallayarak afrikaya ve ordadoğuya çökmüş durumdadır. Avrupanın ikiyüzlülüğü haçlı seferi ile avrupada ki kamuoyunu konsolide eden amerikanın liberal politikalarla elegeçirdiği ekonomisi yüzünden uzunca bir süre devam edeceğe benziyor. Yani Avrupa aslında amerikanın değnekcisi durumunda.. Amerikan yönetimlerinin Avrupalı şirketlere kestiği harçtan ve Avrupa sokaklarını yangın yerine çeviren sosyal patlamalardan bu okumayı yapamıyorsanız artık dükkanı kapatmanın zamanı gelmiştir. Rusya Çin Hindistan ve Türkiyenin direnişi bu ülke liderlerinin sağduyulu davranışlarının yerlerine getirilecek değnekcilerle hal edilene kadar dünya ekonomik yönünü kaostan kurtaramayacaktır. Rusya Putin den sonra ki dönemine de Lavrov gibi bir siyasetçi ile hazırlanırken Çin geleneksel çizgisinin dışına çıkmayacağı görülüyor. Hindistanın tavrı ingilizlerin sağa sola dümen kırmaları yüzünden belirsizliğini korurken, en belirsiz olan ise Türkiye. Bugün bizi şartsız bir şekilde Avrupa Birliği ne alsalar bizdeki kuyruk acısı avrupaya yüzyıl rahatlık vermez. E almayacaklarına göre Türkiyenin denge ülke olma politikası ulusal çıkarları gereği bozulduğunda vah dünyanın haline...
Ne yazık ki Erdoğan'dan sonra değnekci gibi duran bütün muhalefet liderlerinin ülke için bir gelecek projeksiyonları yok. Ne yazıkki bu vizyonsuzluğu iliklerimize kadar hissediyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı insanların karnına değil beynine bakmak istiyorsa bir elin parmaklarından hallice olan insanların sözlerine biraz daha fazla kulak vermeli...
Bana sor sevgili kâri’, sana ben söyleyeyim, Ne hüviyette şu karşında duran eş’ârım: Bir yığın söz ki samîmiyyeti ancak hüneri; Ne tasannu bilirim, çünkü, ne sanatkârım. Şi’r için “gözyaşı” derler; onu bilmem, yalnız, Aczimin giry ...
serbest kürsü
12.07.2019 - 00:14Hükümetten doğu Akdeniz için resmi açıklama
"gelir mekanizmasının sağlam bir takvime bağlanması" yirmi yıla yakın ülkeyi bu zihniyet yönetiyor.. Parasını ver anasını al...
serbest kürsü
08.07.2019 - 21:42Benim ülkem dünyanın en güzel ülkesi ayaklarını yiyen mal kalmışmıdır bilmem. Bildiğim bir yeri güzelleştiren insanlar varsa her yer güzelldir
serbest kürsü
03.07.2019 - 00:22Ne müslümanı Allah vermiş belalarını trencilik oynuyorlar ... Yürüyün gidin dinime küfreden müslüman olmasa bari...
serbest kürsü
26.06.2019 - 09:21Evet Muğla büyük şehir belediyesini yine chp kazandı ve yine keseden bol bol yemeye devam ediyorlar.. Muğla Muğla olalı gün yüzü görmedi desek chp yönetiminde yeridir. Doğuştan chp liler bile inşallah iktidarın teknesinde basılırsınız diye beddua ediyor. Sanki eskişehir i başka Muğla yı başka bir yönetim felsefesi idare ediyor. Şayet Eskişehirde ki belediyecilik anlayışı chp benimsediği bir yerel yönetim tarzı ise muğlanın yerel yönetimi terör örgütü diye tanımlayabiliriz. Ulaşımından kanalizasyon sistemine çöp yönetiminden sağlık yönetimine çevre yönetiminden en temel insan hak ve özgürlüklerine tam bir facia yaşanmakta. Üstelik ulaşabildiğiniz idareciler akp parmak ısırtır. Suç duyurusu ise suç duyurusu ulaşımda insanların başlarına gelenler ilkel kabile devletlerinde bile olmaz dedirten cinsten... Allah yardımcımız olsun ne diyelim kendi düşen ağlamaz..
serbest kürsü
26.06.2019 - 02:49Taytanik Taytanik olalı böyle buzdağına çarpmadı.. Önce aday battı şimdi alay batıyor sarayda su almaya başladı üstelik damat ferit güvertesinden..
serbest kürsü
24.06.2019 - 01:26Gelde gülme...
serbest kürsü
08.06.2019 - 20:23Valiliklerin muhalefete terörist, teröristlere diplomatik misyon gibi davranma görevi yeni Türkiye diyen yavşayalaka ların işi mi bilmek isteriz.. Zira bu ülke teröristleri kırmızı halı ile karşılayanlara ses çıkarmayan valiler çooook gördü... Adamın ashabını bozmayın dötünüz yiyorsa ki adamsanız yaparsınız kanuni ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hakkımızı askerlerimizi kovacaklarını ayan beyan dünyaya avaz avaz bağıran adana Diyarbakır izmir İstanbulda ki üslerle ilgili en ufak bir ses çıkarın bizde size hain demeyelim..
serbest kürsü
07.06.2019 - 11:54"Çatal bıçaklı apoletli eşek gibi " dedi ya yavşayalaka naklen.... Tam 20 otuz yıl önce yazdım daha o günlerde Yugoslavya çekoslavakya Rusya diye devletler henüz yıkılıyordu.. Ama senaryo o truvadan kalma...
serbest kürsü
05.06.2019 - 23:45Ünlü bir tarihci, olur olmaz konuşan kaba bir millet için,
"Hukuk konuşacaksan italyanca,
" tanrıyla konuşacaksan ispanyolca,
" aşk konuşacaksan fransızca
"diplomasi konuşacaksan ingilizce
" köpeklerle konuşacaksan almanca bilmek zorundasın " diye ünlemişti...
serbest kürsü
05.06.2019 - 21:04Bir ülkede milyonların yaşamı iktidar sahiplerinin sünnet parası kadar değer taşımıyorsa o ülkede küçük insanlar büyük gölgeler bırakıyor demektir, çıkarılacak sonuç Şairin dediği gibi "Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta" ölenler için...
(alın size edebiyat)
serbest kürsü
05.06.2019 - 15:00Ünlü siyasetçi Süleyman Demirel der ki "Memlekette köprü vardı da biz mi geçmedik.."
serbest kürsü
04.06.2019 - 20:32Kürsünün iyi ve güzel insanları iyi bayramlar diliyorum. Sevgili Us yüce Allah tan rahmet ve sabırlar diliyorum.
serbest kürsü
29.05.2019 - 01:02Eşref Kolçağa Allahtan rahmet yakınlarına sabırlar diliyorum....
serbest kürsü
27.05.2019 - 22:0227 Mayıs darbesi hain bir darbedir darbe bildirisini okuyan hain den yargılayan hakime kardeş kanı Hâbil Kâbil hikayesinin Türkiye versiyonudur. Katilleri unutmayın.. Başta o bildiriyi okuyan hainden başlayarak unutmayın
serbest kürsü
26.05.2019 - 19:35İktidarın dedim ama öyle demek istemedim halleri hem ağlarım hem giderim yeni gelin durumu...
serbest kürsü
25.05.2019 - 00:15Yani susayım diyorum ama bu dinci tayfasının durumu aşağıdaki gibi.. Hep öyleydiler şimdi kendilerinin de farkına varması güzel bir gelişme. Şimdi ateistleri sevmem dediğim linç edin diye değil tamamen espiri olsun diyeydi. Yani bence komikti inkarcı olduklarını söylemek. Öyle ama inkarcı olduklarını bile inkar eden insanlara inkarcı demekten daha komik olanı bunun espiri olduğunu anlamayıp dini içtihatlar çıkarmak olsa gerek
serbest kürsü
24.05.2019 - 22:42Yok mu bir Molla Gürani’niz
Lâmı-cimi yok, biz makam-mevki, mal-para görmeye başladığımızdan beri adım adım dünyevileştik.
Dünyevi ölçüde de lükse ve gösterişe meylettik...
Marka giyiyor, görkemli arabalara biniyor, imkânımız varsa yalılarda filan oturuyor, saraylarda düğün yapıp Dubai’deki yedi yıldızlı otelde balayımızı geçiriyoruz!
Eskiden ahirette kavuşacağımıza inandığımız tüm nimetlere fani dünyada ulaşmayı kafamıza koymuş gibi itişip kakışarak para kazanmaya çalışıyoruz!
“Helâl-haram ver Allah, rezil kulun yer Allah!” havasına girdik!
Pek farkında değiliz, ama cebimiz doldukça ruhumuz boşalıyor.
Hassasiyetlerimiz “zaman aşımı”na uğramış gibi: “Zaman sana uymazsa sen zamana uy” anlayışı içinde yaşıyoruz!
Düne kadar kravat takmayan, hanım eli sıkmayan, takkesiz namaz kılmayan dikkatimize bir haller oldu...
“Pozisyon gereği” Batılılaşıp laikleştik! Alacağımız son pozisyonun toprağa yanak dayamak olduğunu bile bile dikkatimizi maddiyata kurban ettik.
Nasılsa, “Ümmete haram olan Mehmed’e helâl mi?” diye kükreyecek bir Molla Gürani’miz de yok! Çünkü dünyevileştiğimiz ölçüde o “yürek adam”ları da kaybettik!
Fetihten sonra ilk ramazan. Fatih Sultan Mehmed, hocalarına iftar veriyor. Bizans sarayından ele geçen altın tasları, sahanları, kaşıkları sofraya koydurmuş...
Molla Gürani, bu duruma çok kızıyor. Hemen tavır alıyor. Bunu da ezan okunduktan sonra iftarını açmayarak gösteriyor.
Öte yandan gencecik Padişah sabırsızlanmıştır. Dakikalar geçip midesi iyice kazınmaya başlayınca, dayanamıyor:
“Buyurunuz taam edelim” diyor, Molla Gürani’ye bakarak, “Merak buyurmayınız, soframızda haram lokma yoktur!”
Molla Gürani’nin beklediği an bu andır. Müthiş bir hışımla Sultan Mehmed’e dönüyor, sofradaki altın kapları, kaşıkları göstererek kükrüyor:
“Ümmete haram olan Mehmed’e helâl mi kılındı?..” diye soruyor, “Bizans İmparatoru’nu taklit ediyorsan, bil ki, Bizans’ı bu gösteriş belâsı batırdı.”
Ve ancak sofradaki altın kaplar, kaşıklar kaldırıldıktan sonra iftarını açıyor. Fatih kıpkırmızı olmuş, önüne bakarak susmuştur. Bu ona iyi bir ders oluyor: Bir daha gösteriş tutkusuna kapılmıyor.
Kuşkusuz biz Fatih değiliz, Konstantiniye’yi fethetmeyeceğiz. Sadece yüreğimizi fethetsek yeter! Ne çare, ona bile dünya (tul-u emel) hükmediyor!
İnanç konusunda zayıf olanların lüks ve gösteriş tutkusunu anlamak mümkün: Onlar her nimeti fani dünyada tatmak, her lezzeti fani dünyada yaşamak istiyorlar.
Ya ebedî hayatın varlığına inananlara ne oluyor; neden tek dünyalılar gibi yaşamaya hevesleniyorlar? İşte bunu anlamakta zorlanıyorum...
Diyelim ki geleneksel kıyafetimizi mecburen terk ettik; peki ya dilimizi neden bozduk, mutfağımızı neden kapattık, tarihe neden yüz çevirdik, hayat felsefemizden, doğru geleneklerimizden, “helâl” kazancımızdan, paylaşma anlayışımızdan, komşuluğumuzdan neden uzaklaştık?
Düne kadar eleştirdiğimiz halde bugün “fesfut” yiyor, “Kokakola” (yazıldığı gibi okunur) içiyor, “arabesk pop” dinliyor, “moda” giyiyor, defilelere katılıyor, kısalta kısalta “kirli”ye dönüştürdüğümüz sakalımızla en önlere kurulup manken seyrediyoruz!
Eskiden “huri taifesi”ne Cennet’te kavuşacağına inanan Müslüman işadamı, artık huriyi podyumlarda arıyor!
Kısacası biz dindarlar da artık “modern hayatın icaplarına göre” yaşıyoruz. Ve git gide varlık sebebimizden uzaklaşıyoruz.
Tevekkeli değil: “İnandığını yaşamayan yaşadığına inanmaya başlar”mış. Şu yaşadıklarımızla kendimizi hâlâ “dindar” zannetmemiz, salt alışkanlıktan olmalı! "Yitip giden ahlakımızı, vicdanimiz ve insanlığımızı arıyoruz..!
serbest kürsü
24.05.2019 - 02:36Felsefi bir soru ise ben sevmem ateistleri.. İnkarcılar çünkü..
serbest kürsü
19.05.2019 - 14:36Deprem oldu ya
serbest kürsü
19.05.2019 - 12:39Kurtuluş destanımızın 100. yılı bugün. Bugün bayram. Genç Cumhuriyetimizin Ataturk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Aziz milletimize kutlu olsun. Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi saygıyla, minnetle, rahmetle anıyoruz. "Ne mutlu Türk'üm diyene"
serbest kürsü
17.05.2019 - 18:45Bugün haber izlemeyeceğim. Hem yorgunum hem hasta olmak üzereyim bari sinirlerim sağlam dursun... Brian Adams dan every thing ı do yu dinleyin benim için
serbest kürsü
17.05.2019 - 00:58Balkanlardan, kafkaslardan, Afrika'dan het yerden bizi ama öldürerek ama süründürerek sürdüler koşarak bu topraklara geldik adımız farklı olsada soyadımız TÜRKİYE CUMHURİYETİ dir. (Barış Doster) HaberTürk.
serbest kürsü
16.05.2019 - 18:18Aslında sayın Yolcu nankör kafasıyla baktığında direk nemrut ateşi yakıp bizi yakmak için ellerini bile oluşturdukları söylenebilir.. Ama işte burası Hz. İbrahim vatan olmuş bir toprak.
serbest kürsü
16.05.2019 - 13:00Amerikanın yaptırımları tehdit mi gerçek mi?
Bir amerikan başkanın dünyanın gözünün içine baka baka Haçlı seferi demesi hiçte öyle boş söz değildir. Haçlılar geçmişte ortadoğuda ne yaptılarsa hırsızlık tecavüz gasp talan yağma ve soykırım bugün de aynısını yapıyorlar. Eş başkanlıktan geri adım atıldığını söyleyen bir iktidarın hala stratejik ortak tanımlamaları artık mide bulandırıcı olmaktadır. Amerika bu politikalarla ne bizim stratejik ortağımız ne müttefikimiz ne de dost ülke olarak görebileceğimiz bir ülke olabilir. Kendi vatandaşlarını zenci diye hamile suçlu suçsuz demeden infaz eden katil bir devletten sürekli ayar yiyen ülkeler olmaktan çıkamadığınız sürece insanlığın gördüğü en büyük soykırım politikaları sürmeye devam edecektir.
Temsilciler meclisinden yine ambargo kararları ile karşımıza dikilen amerika bir parmağını da avrupaya sallayarak afrikaya ve ordadoğuya çökmüş durumdadır. Avrupanın ikiyüzlülüğü haçlı seferi ile avrupada ki kamuoyunu konsolide eden amerikanın liberal politikalarla elegeçirdiği ekonomisi yüzünden uzunca bir süre devam edeceğe benziyor. Yani Avrupa aslında amerikanın değnekcisi durumunda.. Amerikan yönetimlerinin Avrupalı şirketlere kestiği harçtan ve Avrupa sokaklarını yangın yerine çeviren sosyal patlamalardan bu okumayı yapamıyorsanız artık dükkanı kapatmanın zamanı gelmiştir. Rusya Çin Hindistan ve Türkiyenin direnişi bu ülke liderlerinin sağduyulu davranışlarının yerlerine getirilecek değnekcilerle hal edilene kadar dünya ekonomik yönünü kaostan kurtaramayacaktır. Rusya Putin den sonra ki dönemine de Lavrov gibi bir siyasetçi ile hazırlanırken Çin geleneksel çizgisinin dışına çıkmayacağı görülüyor. Hindistanın tavrı ingilizlerin sağa sola dümen kırmaları yüzünden belirsizliğini korurken, en belirsiz olan ise Türkiye. Bugün bizi şartsız bir şekilde Avrupa Birliği ne alsalar bizdeki kuyruk acısı avrupaya yüzyıl rahatlık vermez. E almayacaklarına göre Türkiyenin denge ülke olma politikası ulusal çıkarları gereği bozulduğunda vah dünyanın haline...
Ne yazık ki Erdoğan'dan sonra değnekci gibi duran bütün muhalefet liderlerinin ülke için bir gelecek projeksiyonları yok. Ne yazıkki bu vizyonsuzluğu iliklerimize kadar hissediyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı insanların karnına değil beynine bakmak istiyorsa bir elin parmaklarından hallice olan insanların sözlerine biraz daha fazla kulak vermeli...
Toplam 3556 mesaj bulundu