Dilipak diye biri var, hükümetten yediği ekmekler yetmediği için ayetlerle hükümeti hedef göstererek ben demedim Allah dedi diye paçayı sıyırıyor... Din tüccarlığı böyle bir şey
Bakara Süresi sıralama olarak Kur'an-ın ilk suresi olmasının ineklerle alakası Allahın büyüklüğündendir. Allahın ilk ayeti "Oku" dur. Sebebi esnafların da hikmetten nasiplenmesi için dir..
Helyum un atom numarası iki diye onu Allahın cûzü saymayacakmıyız. Yoksa bulunduğu guruptan dolayı yani gaz olduğu için osuruktan ibaret bir element mi kalacak diğer elementler gibi... Böyle bir cahillik nerede yetişir bilmem ama asıl çarpıtılan mevzu Allahın kusursuzluğudur. Allah bütün eksikliklerden âri değilmidir. Diyelim ki cûz ama anti maddeyi dolduramıyor öyle mi çünkü doldursa evrenin ışıl ışıl olması gerekirdi.. Eksikliğe bak... antimadde bir enerji değildir enerji olsa ışığı yansıtırdı küçük bir çocuğun anlayacağı şekilde anlatayım maddeyi oluşturan elementlerin içinde var olduğu kütle gibi düşünün higgs bozonu gibi. Var ama varlığını ıspatladığınızda yok oluyor.. Oysa benim söylediğim bu antimaddenin neyin içerisinde büyümeye genişlemeye devam ettiği. Yani kainatın kainat olmayan kısmı... Önce bir Gâl-u Belâ ol sonra bana ahkam kesersin..
Hidrojen savsatası: Bilimsel gerçekler onları nasıl algılayıp yorumladığınızla ilgili değişiklik gösterir. Hidrojen kainatın yüzde yetmişini oluşturur!
Kainat da maddesel olarak oluşturan elementler en iyi ihtimalle uzayın yüzde yirmibeşini oluşturur ki hidrojenin bu bilinen maddeler içinde ki payını hadi abartıp yüzde yetmiş yaptık diyelim bilinmeyen uzayda karanlık maddenin payı yüzde yetmiş beş madde ve antimadde (karanlık madde) toplamı kainatın tamamını oluşturuyorsa kainatın dışında ki dış uzayı yada varlığı nasıl tanımlayacağız.. Allahı bir element cüzü olarak tanımlamak her halde Hz Nuh un cep telefonu kullandığını iddia etmek kadar komik olsa gerek.. Önce Oktay Sinanoğlu nu okuyun sonra Gazaliyi Sonra tekrar Sinanoğlunu biraz kimya bilginiz olduğunu varsayarak söylüyorum... Yoksa önce temel kimya dan başlayın....
Asgari ücret konusunda 2324 tl lik insanlık tarihinin en büyük artışı konusunda yanlış anlaşılmışım. Bu büyük zam artışı konusunda kimse nankörlük etmesin şükretsin. Açlık sınırının altında bir maaşla ensar millet olmanın gururunu yaşasın.. Nasıl olsa idlib ve Libya da karışacak görünen o... O yüzden şükretmesini bilin nankörlük etmeyin...
Neden orman yangınları ile ilgili yazılar siliniyor.. Ne o sahip istemiyor mu... 68 noktada aynı anda esen poyraz 4 ilde aynı anda yangın mı çıkardı... Bak Allahın işine... Yumurtaya can veren Allah nelere kadir... Zaten Karadeniz de çöl iklimi var. Normal böyle yangınlar...
Bu arada kapitalizme karşı bir ekonomik modelimiz var "Karma ekonomik sistem" mucidi biz olmaya biliriz ama başarı ile uygulayan ilk ülkelerden biriyiz. Yalnız bir sorunumuz var devlet model yarattıktan sonra sektörden çekilmek istemiyor.. İster siyasi rant deyin ister başarısız serbest teşebbüscüler deyin ne derseniz deyin haklısınız... Ama karma ekonomik model bizim kurtuluşumuz olabilir..
Evet anlaşılan o ki hükümet möntrö yü tartışmaya açmak istiyor... Halbuki uluslararası hukuk uzmanları möntrö anlaşmasının tüm boğazları kapsadığı için İstanbul Marmara ve Çanakkale boğazları ile birlikte düşünülmesi gerekir... Oysa kanal sadece İstanbul boğazında açılacak durduk yere neden dram yaratıldığı tartışma konusudur... Amaç üzüm yemek değilse bağcıyı dövmek zor değil... Zaten böyle bir şeyin yapılıyor olması zaten bağcıyı dövmek maksadı taşır.. İhaleyi alacak şirket bu projenin işletme hakkını da elinde tutacağından istediği gibi at koşturur hele de bir de möntrö de takma uluslararası hukukta tanıma dersen bu iş uçağı fetöcüler düşürdü siz yapamayan demeye benzemez... Öyle hem kel hem fodul yürümez dış ilişkiler...
İstanbul kanalı ile ilgili teke tek programında iki profesörün söyledikleri çok önemli... denizbilimleri profesörünün söylediklerinden benim anladığım kanalın Marmara denizindeki yaşamı kötü ihtimalle kısa sürede, iyi ihtimalle uzun sürede etkileyecek olması... etkileyecekten kastı yok edecek olması... Hukuk profesörünün ise uluslararası kazanımlarımıza bir zarar vermeyeceği tesbiti... Tam da benim söylediğim gibi... Şimdiye kadar ki en seviyeli tartışmaydı.. Beğenerek izledim..
İstanbul kanalı projesine karşı çıkanlar herhalde istanbulun boğazının iki yakasına yaşayan milyonlarca insanı ve tarihi çoğrafyanın kaderinin bir geminin rotasına bağlı olduğunun farkındadırlar.... Üstelik bu boğaz trafiği her geçen gün iki yaka arasında katlanarak büyümektedir... Evet planlanan kanalın bedevi zihniyeti ile uygulamaya konulması bence mevcut durumdan daha büyük bir felaket doğuracağı gün gibi ortadadır..
İstanbul kanalının möntrö anlaşmasını sakatlayacağını ima etmek komedidir.. Möntrö boğazları düzenleyen bir anlaşmadır ve boğazlar İstanbul, Çanakkale ve Marmara olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır bunlardan birine kanal açılması diğer ikisinin hükmünü ortadan nasıl kaldırır çok merak ediyorum....
Aidiyet duygusu ve yetersizlik... Yalnız İslamiyet bu konuda biraz sert çünkü Allah mülkün sahibidir ve yalnız kendisine ibadet edilmesini ve yalnız kendisinden mağfiret dinlenmesini Şahadet olarak emreder... Araya o ya da bu şekilde aracılık koymak Allaha ortak koşmaktır. İnsan neden Allaha ortak koşmak isterse o sebepten dolayı tekke ve tarikatlerin peşine takılır.. İnsan neden Allaha ortak koşar cevabı ise ilgili ayette "İnsan Rabbine karşı çok nankördür, Üstelik nankör oluşuna da şahittir" diye açıklanır...
İki de bir bana ait olmayan ama benim işaretle yazdığım sözler üzerinden yazılarımı silen özgürlü güruha tavsiyemdir önce bu sözleri basım yayımdan silin yiyorsa... Bu ülke de "askerlik yan gelip yatma yeri değildir" diye söz meydanlarda söylenmiştir.. Şehitler için "gerekirse kelleler gider" (şehit olunur değil) sözü meydanlarda söylenmiştir. Gazilerin maaşlarının kesildiği hem gazilerin hem de sgk nın resmi belgeleri ile haberlere konu olmuştur. Neyin kafası... Suç ise bunu söyleyenlere suç.
Faizsiz bankacılık adı altında etik kurallar diye basında tartışılan komediye kargaların gülümsemesine anlam vermiyor değilim... Böyle paçozluğun muz Cumhuriyetinde bile olmaz.. Faizsiz bankacılıkta kar payı diye dağıttıkları faizleri helal diye yiyen ateş dincileri merak ediyorum hisse senedi diye bir kavramı duymamış olabilirler mi... Bir yürüyün gidin.. Allah Size vaad ettiği cehennem yalan mı zannediyorsunuz..
Çevreci ya.... tuvalet kağıdı için ağaçların katledilmesine temizlik imandandır düsturu ile saldıran bir kafanın açık seçik "oku" diye bir vahyin hasır altı edilmesi için sarf ettiği çaba ibretliktir... Oysa kitaplar artık bilgisayar ortamında da var... İnternet de aracılık ediyor.. "Yani okumak cahilliği alır aptallık baki kalır "
Yılmaz Özdil söyleyemedi ben söyleyeyim. Devleti şirket vatandaşı müşteri her şeyi kâr olarak görürseniz daha çok KANDIRILIRSINIZ..
Ne derler bilirsiniz "Sizi gidi kârhaneciler sizi"
İdeolojik kutuplaşma çökerken, yepyeni bir dünya kuruluyordu.
İnsanoğlu geleceğe dair umutluydu.
Ama maalesef…
Küreselleşme hayata geçirildi.
Küre'ye dayatıldı.
?
Sınırların sanal hale getirilmesi, farklı fikirlerin, marjinal dünya görüşlerinin uluslararası dolaşıma sokulması, ticarete bariyer kuran gümrük duvarlarının kaldırılması, devletlerin “şirket” mantığıyla yönetilmesi, kulağa çok hoş geliyordu.
Sınırsız popülizm, kültürel lümpenleşmeyi tırmandırdı.
Ahlakın, onurun, milli şuurun yerini “ciro” ve “kâr” aldı.
Toplumların tek kutsalı “para” oldu.
?
E böyle olunca ne oldu?
?
İtalya'nın başına mesela, Berlusconi gibi bir maganda geçti.
Cebinde parası olduğu için kendisini herkesten akıllı zannediyordu.
Devlet adamından ziyade, şımarık, küstah, hıyarın biriydi.
Eğitimli insanları aşağıladıkça, eğitimsiz kitlelerin ilahı oldu.
İtalyan halkını ikiye böldü.
Yarısı coşkuyla ayakta alkışlarken, yarısı ülkesi adına duyduğu utançtan yerin dibine giriyordu.
Neticede, vergi kaçakçılığından, cinsel istismara kadar, pekçok suçtan yargılandı, mahkum oldu.
İtalya'nın birliğine bütünlüğüne öylesine derin yaralar açtı ki, ülke hâlâ kendini toparlayamadı, son sekiz yılda altı defa başbakan değişti.
?
Fransa'nın başına Sarkozy gibi bir dangalak geçti.
Fransız devrimini, Fransız demokrasisini değil, adeta Rus çarlarını andırıyordu.
Fransız nezaketini değil, mafya babalarını yansıtıyordu.
Lüks düşkünüydü, kirli, karanlık ilişkileri vardı, herkesi küçük gören, hor gören, şahsi çıkarı için düpedüz yalan söyleyen, eyyamcı biriydi.
En yüksek oyu ben alıyorum, öyleyse ne istersem yaparım diye düşünüyordu.
Neticede, yolsuzluk ve seçimde usulsüzlük gibi suçlardan gözaltına alındı, yargılandı.
Fransa'nın dengesini öylesine bozdu ki, yedi yıldır sarsıla sarsıla gidiyorlar.
?
Almanya'nın başına Merkel geçti.
“Doğu Alman köylüsü” sıfatından kurtulamadı.
Almanya'nın pırıltısı kayboldu.
Ülkesini güçlü ve mutlu hisseden Alman kalmadı.
Merkel'in çok ciddi sağlık sorunları olmasına rağmen, ayakta bile duramamasına rağmen, beterin beteri'nin iktidara gelmesinden korkuyorlar, neredeyse seçim bile yapmak istemiyorlar.
?
İngiltere “brexit” dedi, Avrupa Birliği'nden ayrıldı.
Üzerinde güneş batmayan imparatorluk, kendisini küresel saldırıdan koruyabilmek için, kapıyı pencereyi kilitlemekten, eve kapanmaktan başka çare bulamadı.
Birleşik Krallığın birliği bile tehlikeye girdi.
Thatcher gibi saygın siyasetçilerden, Trump'ın Londra bayisine savruldular, ahlaki zaafları olan, skandallarıyla meşhur Boris Johnson'a teslim oldular.
?
Emperyalist ülkeler tarafından kurulan, kurulduğundan beri Amerikan uydusu olan Yunanistan, küreselleşmeden kaçayım derken, öylesine öbür uca savruldu ki, Çipras'ı seçti.
Yunan halkının Sovyetler Birliği yıkıldıktan taa 25 yıl sonra komünist olmaya karar vermesi, bir yandan çok komik, bir yandan çok hazindi.
?
Ve, ABD…
New York kırosu başkan oldu.
?
ABD icadı küreselleşme, bumerang gibi döndü dolaştı, ABD'yi vurdu.
?
Varoş-liboş oylarıyla, siyah tenli olmasından başka hiçbir özelliği bulunmayan Obama'yı seçtiler.
Sonra tam aksi tarafa savruldular, ağzından çıkanı kulağı duymayan, hıristiyan-beyaz hariç herkesi aşağılayan, langır lungurluğuyla meşhur Trump'ı seçtiler.
Amerikan toplumunun hiçbir başkan döneminde böylesine bölündüğünü görmedik.
Neticede, ABD Temsilciler Meclisi'nde görevden alınması yönünde karar verildi, Senato'da yargılanacak, Senato çoğunluğu cumhuriyetçi partiden oluştuğu için, muhtemelen görevden alınmayacak, ama yönünü kaybeden ABD allak bullak olmaya devam edecek.
?
Devletleri şirket gibi yönetmenin, onur yerine ciroyu, ulus yerine parayı koymanın, kaçınılmaz faturasıdır bu.
?
“Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim” diyenler yüzünden, “babalar gibi satarım” zihniyeti yüzünden… Türkiye'nin başına gelen de budur.
?
Ziraat Bankası'nın simitçiyi kurtarmaya çalışması da budur.
Tank palet fabrikasının Katar'a peşkeş çekilmesi de budur.
Karadeniz'in tuz oranıyla izah edilen Kanal İstanbul da budur.
?
Arapça vantilatör broşürü versen, Arapça diye dua zannedip, öpüp başına koyan zırcahil kitlenin, kendisini dünya lideri sanmasının sebebi, bizatihi küreselleşmedir.
?
Dolayısıyla, bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz sorusu, saçmadır.
Türk halkının en önce, müşteri yerine vatandaş olmaya karar vermesi gerekir!
YILMAZ ÖZDİL
Cem diye hain bir veliaht vardı kardeşine karşı taht kavgasını kaybedince o kadar hain davrandı ki papa ya sığınacak kadar küçük bir hain oldu bu cem hain küçük üstelik yabancı dil bile öğrendi o zaman londra sokaklarında mahalle kapatmaları bu günkü hainlere sohbet ve İlhan konusu oldu... Hain nere giderse ne konuşursa konuşsun haindir... Bedelini de ödeyecektir.
Alman forması giyen bir Türk ün Nazilerin Türkleri diri diri yaktığı almanca öğrenmeyen Türkleri sınır dışı ettiği şürakası batılı devletlerden benzer saldırıların olduğu bir ortamda müslüman alemini küçümsemeyen aşağılık tavrı ibretliktir.. Önce batılılar kendi pisliklerine baksınlar sonra insan hakkı dersi öğretirler. Bu soykırım medeniyetinin Akdeniz ve egede mülteci teknelerini nasıl batırdığını ibretle izledik izliyoruz.. Müslüman alemine dil uzatana kadar bu haydut medeniyet algısına bir baksınlar..
Bmc nasıl el konulduğunu söylemeden şeref edebiyatı yapanlar keserin dönüp sapın dönüp hesabın dönüp neler olacağını da hesaba katsınlar... Namus erbabı susuyor diye....
Ülke parlamentolarından geçirilen sözde tasarılar neden geçiriliyor... Türkiye Cumhuriyeti geleceğini ipotek altına almak için geçirilen bu kararlarla açılacak davalara dayanak oluşturacak ve Türkiye mahkum edilecektir... Bu mahkeme kararlarını tanımadığını söyleyen Türkiye Cumhuriyetinin toprak veya tazminat taleplerini reddetmesi için savaşmaktan başka çaresi yoktur. Oysa yolun başında iken benzer tasarıları geçiren tüm ülkeler için alınacak tasarı ve bu tasarılar dayanak oluşturularak verilen mahkeme kararları soykırım konusunda insanlığın kanlı vicdanı emperyalist Devletleri mazlum milletlere karşı mahkum edecektir... Sadece bu mazlum devletler değil köle olarak yaşamaya mahkum edilmiş halklarında kurtuluşu olacaktır.. Bakalım o zaman el mi yaman bey mi. Bunun dışında yürütülen hamaset edebiyatı işbirlikci ve ikiyüzlü bir tutum olmaktan öteye gidemez.. Sadece Türkiye Cumhuriyeti mahkum etmekle kalmaz milletlerin bağımsızlıklarına da musallat olur... Türkiye Cumhuriyeti mazlum milletlerin KABESİ olduğu gibi onların vicdanıdır da.. Dünya ya Hakikatı haykıran bu vicdanı mahkum etmeye çalışmaları bu yüzdendir... Dünyanın kaynaklarına insanlığı yok etme pahasına musallat olan emperyalizmin sınır tanımayan soykırımcı adalet sistemini hukuk diye dayatması bu yüzdendir... Ya karşılık verirsiniz ya yok olur gidersiniz... Türk halkının boş laflara karnı tok... Biz sizin gençliğinizi de biliriz... Osurmayacaksınız... Kandırılmayacaksınız..
Bana sor sevgili kâri’, sana ben söyleyeyim, Ne hüviyette şu karşında duran eş’ârım: Bir yığın söz ki samîmiyyeti ancak hüneri; Ne tasannu bilirim, çünkü, ne sanatkârım. Şi’r için “gözyaşı” derler; onu bilmem, yalnız, Aczimin giry ...
serbest kürsü
27.12.2019 - 20:32Otomobili ayakta alkışlıyorum.. Ama asgari ücret için yapılan zammı köleler lazım diye savunmanın insanlıkla bağdaşır bir yanı yoktur
serbest kürsü
27.12.2019 - 20:02Dilipak diye biri var, hükümetten yediği ekmekler yetmediği için ayetlerle hükümeti hedef göstererek ben demedim Allah dedi diye paçayı sıyırıyor... Din tüccarlığı böyle bir şey
serbest kürsü
27.12.2019 - 15:44Bakara Süresi sıralama olarak Kur'an-ın ilk suresi olmasının ineklerle alakası Allahın büyüklüğündendir. Allahın ilk ayeti "Oku" dur. Sebebi esnafların da hikmetten nasiplenmesi için dir..
serbest kürsü
27.12.2019 - 10:35Helyum un atom numarası iki diye onu Allahın cûzü saymayacakmıyız. Yoksa bulunduğu guruptan dolayı yani gaz olduğu için osuruktan ibaret bir element mi kalacak diğer elementler gibi... Böyle bir cahillik nerede yetişir bilmem ama asıl çarpıtılan mevzu Allahın kusursuzluğudur. Allah bütün eksikliklerden âri değilmidir. Diyelim ki cûz ama anti maddeyi dolduramıyor öyle mi çünkü doldursa evrenin ışıl ışıl olması gerekirdi.. Eksikliğe bak... antimadde bir enerji değildir enerji olsa ışığı yansıtırdı küçük bir çocuğun anlayacağı şekilde anlatayım maddeyi oluşturan elementlerin içinde var olduğu kütle gibi düşünün higgs bozonu gibi. Var ama varlığını ıspatladığınızda yok oluyor.. Oysa benim söylediğim bu antimaddenin neyin içerisinde büyümeye genişlemeye devam ettiği. Yani kainatın kainat olmayan kısmı... Önce bir Gâl-u Belâ ol sonra bana ahkam kesersin..
serbest kürsü
27.12.2019 - 02:31Hidrojen savsatası: Bilimsel gerçekler onları nasıl algılayıp yorumladığınızla ilgili değişiklik gösterir. Hidrojen kainatın yüzde yetmişini oluşturur!
Kainat da maddesel olarak oluşturan elementler en iyi ihtimalle uzayın yüzde yirmibeşini oluşturur ki hidrojenin bu bilinen maddeler içinde ki payını hadi abartıp yüzde yetmiş yaptık diyelim bilinmeyen uzayda karanlık maddenin payı yüzde yetmiş beş madde ve antimadde (karanlık madde) toplamı kainatın tamamını oluşturuyorsa kainatın dışında ki dış uzayı yada varlığı nasıl tanımlayacağız.. Allahı bir element cüzü olarak tanımlamak her halde Hz Nuh un cep telefonu kullandığını iddia etmek kadar komik olsa gerek.. Önce Oktay Sinanoğlu nu okuyun sonra Gazaliyi Sonra tekrar Sinanoğlunu biraz kimya bilginiz olduğunu varsayarak söylüyorum... Yoksa önce temel kimya dan başlayın....
serbest kürsü
27.12.2019 - 02:16Asgari ücret konusunda 2324 tl lik insanlık tarihinin en büyük artışı konusunda yanlış anlaşılmışım. Bu büyük zam artışı konusunda kimse nankörlük etmesin şükretsin. Açlık sınırının altında bir maaşla ensar millet olmanın gururunu yaşasın.. Nasıl olsa idlib ve Libya da karışacak görünen o... O yüzden şükretmesini bilin nankörlük etmeyin...
serbest kürsü
26.12.2019 - 15:27Neden orman yangınları ile ilgili yazılar siliniyor.. Ne o sahip istemiyor mu... 68 noktada aynı anda esen poyraz 4 ilde aynı anda yangın mı çıkardı... Bak Allahın işine... Yumurtaya can veren Allah nelere kadir... Zaten Karadeniz de çöl iklimi var. Normal böyle yangınlar...
serbest kürsü
25.12.2019 - 16:11Bu arada kapitalizme karşı bir ekonomik modelimiz var "Karma ekonomik sistem" mucidi biz olmaya biliriz ama başarı ile uygulayan ilk ülkelerden biriyiz. Yalnız bir sorunumuz var devlet model yarattıktan sonra sektörden çekilmek istemiyor.. İster siyasi rant deyin ister başarısız serbest teşebbüscüler deyin ne derseniz deyin haklısınız... Ama karma ekonomik model bizim kurtuluşumuz olabilir..
serbest kürsü
24.12.2019 - 20:14Adem ile Havva yı, Leyla ile Mecnunu, Yusuf ile Züleyhayı, Ferhat ile Şirini, Mem ile Zin i bilmiyorsanız ben ne diyeyim
serbest kürsü
23.12.2019 - 14:16Evet anlaşılan o ki hükümet möntrö yü tartışmaya açmak istiyor... Halbuki uluslararası hukuk uzmanları möntrö anlaşmasının tüm boğazları kapsadığı için İstanbul Marmara ve Çanakkale boğazları ile birlikte düşünülmesi gerekir... Oysa kanal sadece İstanbul boğazında açılacak durduk yere neden dram yaratıldığı tartışma konusudur... Amaç üzüm yemek değilse bağcıyı dövmek zor değil... Zaten böyle bir şeyin yapılıyor olması zaten bağcıyı dövmek maksadı taşır.. İhaleyi alacak şirket bu projenin işletme hakkını da elinde tutacağından istediği gibi at koşturur hele de bir de möntrö de takma uluslararası hukukta tanıma dersen bu iş uçağı fetöcüler düşürdü siz yapamayan demeye benzemez... Öyle hem kel hem fodul yürümez dış ilişkiler...
serbest kürsü
23.12.2019 - 00:13İstanbul kanalı ile ilgili teke tek programında iki profesörün söyledikleri çok önemli... denizbilimleri profesörünün söylediklerinden benim anladığım kanalın Marmara denizindeki yaşamı kötü ihtimalle kısa sürede, iyi ihtimalle uzun sürede etkileyecek olması... etkileyecekten kastı yok edecek olması... Hukuk profesörünün ise uluslararası kazanımlarımıza bir zarar vermeyeceği tesbiti... Tam da benim söylediğim gibi... Şimdiye kadar ki en seviyeli tartışmaydı.. Beğenerek izledim..
serbest kürsü
22.12.2019 - 04:25İstanbul kanalı projesine karşı çıkanlar herhalde istanbulun boğazının iki yakasına yaşayan milyonlarca insanı ve tarihi çoğrafyanın kaderinin bir geminin rotasına bağlı olduğunun farkındadırlar.... Üstelik bu boğaz trafiği her geçen gün iki yaka arasında katlanarak büyümektedir... Evet planlanan kanalın bedevi zihniyeti ile uygulamaya konulması bence mevcut durumdan daha büyük bir felaket doğuracağı gün gibi ortadadır..
serbest kürsü
22.12.2019 - 03:59İstanbul kanalının möntrö anlaşmasını sakatlayacağını ima etmek komedidir.. Möntrö boğazları düzenleyen bir anlaşmadır ve boğazlar İstanbul, Çanakkale ve Marmara olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır bunlardan birine kanal açılması diğer ikisinin hükmünü ortadan nasıl kaldırır çok merak ediyorum....
serbest kürsü
21.12.2019 - 17:04Aidiyet duygusu ve yetersizlik... Yalnız İslamiyet bu konuda biraz sert çünkü Allah mülkün sahibidir ve yalnız kendisine ibadet edilmesini ve yalnız kendisinden mağfiret dinlenmesini Şahadet olarak emreder... Araya o ya da bu şekilde aracılık koymak Allaha ortak koşmaktır. İnsan neden Allaha ortak koşmak isterse o sebepten dolayı tekke ve tarikatlerin peşine takılır.. İnsan neden Allaha ortak koşar cevabı ise ilgili ayette "İnsan Rabbine karşı çok nankördür, Üstelik nankör oluşuna da şahittir" diye açıklanır...
serbest kürsü
21.12.2019 - 12:58İki de bir bana ait olmayan ama benim işaretle yazdığım sözler üzerinden yazılarımı silen özgürlü güruha tavsiyemdir önce bu sözleri basım yayımdan silin yiyorsa... Bu ülke de "askerlik yan gelip yatma yeri değildir" diye söz meydanlarda söylenmiştir.. Şehitler için "gerekirse kelleler gider" (şehit olunur değil) sözü meydanlarda söylenmiştir. Gazilerin maaşlarının kesildiği hem gazilerin hem de sgk nın resmi belgeleri ile haberlere konu olmuştur. Neyin kafası... Suç ise bunu söyleyenlere suç.
serbest kürsü
21.12.2019 - 02:53Faizsiz bankacılık adı altında etik kurallar diye basında tartışılan komediye kargaların gülümsemesine anlam vermiyor değilim... Böyle paçozluğun muz Cumhuriyetinde bile olmaz.. Faizsiz bankacılıkta kar payı diye dağıttıkları faizleri helal diye yiyen ateş dincileri merak ediyorum hisse senedi diye bir kavramı duymamış olabilirler mi... Bir yürüyün gidin.. Allah Size vaad ettiği cehennem yalan mı zannediyorsunuz..
serbest kürsü
20.12.2019 - 14:08Çevreci ya.... tuvalet kağıdı için ağaçların katledilmesine temizlik imandandır düsturu ile saldıran bir kafanın açık seçik "oku" diye bir vahyin hasır altı edilmesi için sarf ettiği çaba ibretliktir... Oysa kitaplar artık bilgisayar ortamında da var... İnternet de aracılık ediyor.. "Yani okumak cahilliği alır aptallık baki kalır "
serbest kürsü
20.12.2019 - 13:46Yılmaz Özdil söyleyemedi ben söyleyeyim. Devleti şirket vatandaşı müşteri her şeyi kâr olarak görürseniz daha çok KANDIRILIRSINIZ..
Ne derler bilirsiniz "Sizi gidi kârhaneciler sizi"
serbest kürsü
20.12.2019 - 13:43Berlin Duvarı yıkıldı…
İdeolojik kutuplaşma çökerken, yepyeni bir dünya kuruluyordu.
İnsanoğlu geleceğe dair umutluydu.
Ama maalesef…
Küreselleşme hayata geçirildi.
Küre'ye dayatıldı.
?
Sınırların sanal hale getirilmesi, farklı fikirlerin, marjinal dünya görüşlerinin uluslararası dolaşıma sokulması, ticarete bariyer kuran gümrük duvarlarının kaldırılması, devletlerin “şirket” mantığıyla yönetilmesi, kulağa çok hoş geliyordu.
Vatandaş kavramının “müşteri” kavramına dönüşmesi, umursanmadı.
Sınırsız popülizm, kültürel lümpenleşmeyi tırmandırdı.
Ahlakın, onurun, milli şuurun yerini “ciro” ve “kâr” aldı.
Toplumların tek kutsalı “para” oldu.
?
E böyle olunca ne oldu?
?
İtalya'nın başına mesela, Berlusconi gibi bir maganda geçti.
Cebinde parası olduğu için kendisini herkesten akıllı zannediyordu.
Devlet adamından ziyade, şımarık, küstah, hıyarın biriydi.
Eğitimli insanları aşağıladıkça, eğitimsiz kitlelerin ilahı oldu.
İtalyan halkını ikiye böldü.
Yarısı coşkuyla ayakta alkışlarken, yarısı ülkesi adına duyduğu utançtan yerin dibine giriyordu.
Neticede, vergi kaçakçılığından, cinsel istismara kadar, pekçok suçtan yargılandı, mahkum oldu.
İtalya'nın birliğine bütünlüğüne öylesine derin yaralar açtı ki, ülke hâlâ kendini toparlayamadı, son sekiz yılda altı defa başbakan değişti.
?
Fransa'nın başına Sarkozy gibi bir dangalak geçti.
Fransız devrimini, Fransız demokrasisini değil, adeta Rus çarlarını andırıyordu.
Fransız nezaketini değil, mafya babalarını yansıtıyordu.
Lüks düşkünüydü, kirli, karanlık ilişkileri vardı, herkesi küçük gören, hor gören, şahsi çıkarı için düpedüz yalan söyleyen, eyyamcı biriydi.
En yüksek oyu ben alıyorum, öyleyse ne istersem yaparım diye düşünüyordu.
Neticede, yolsuzluk ve seçimde usulsüzlük gibi suçlardan gözaltına alındı, yargılandı.
Fransa'nın dengesini öylesine bozdu ki, yedi yıldır sarsıla sarsıla gidiyorlar.
?
Almanya'nın başına Merkel geçti.
“Doğu Alman köylüsü” sıfatından kurtulamadı.
Almanya'nın pırıltısı kayboldu.
Ülkesini güçlü ve mutlu hisseden Alman kalmadı.
Merkel'in çok ciddi sağlık sorunları olmasına rağmen, ayakta bile duramamasına rağmen, beterin beteri'nin iktidara gelmesinden korkuyorlar, neredeyse seçim bile yapmak istemiyorlar.
?
İngiltere “brexit” dedi, Avrupa Birliği'nden ayrıldı.
Üzerinde güneş batmayan imparatorluk, kendisini küresel saldırıdan koruyabilmek için, kapıyı pencereyi kilitlemekten, eve kapanmaktan başka çare bulamadı.
Birleşik Krallığın birliği bile tehlikeye girdi.
Thatcher gibi saygın siyasetçilerden, Trump'ın Londra bayisine savruldular, ahlaki zaafları olan, skandallarıyla meşhur Boris Johnson'a teslim oldular.
?
Emperyalist ülkeler tarafından kurulan, kurulduğundan beri Amerikan uydusu olan Yunanistan, küreselleşmeden kaçayım derken, öylesine öbür uca savruldu ki, Çipras'ı seçti.
Yunan halkının Sovyetler Birliği yıkıldıktan taa 25 yıl sonra komünist olmaya karar vermesi, bir yandan çok komik, bir yandan çok hazindi.
?
Ve, ABD…
New York kırosu başkan oldu.
?
ABD icadı küreselleşme, bumerang gibi döndü dolaştı, ABD'yi vurdu.
?
Varoş-liboş oylarıyla, siyah tenli olmasından başka hiçbir özelliği bulunmayan Obama'yı seçtiler.
Sonra tam aksi tarafa savruldular, ağzından çıkanı kulağı duymayan, hıristiyan-beyaz hariç herkesi aşağılayan, langır lungurluğuyla meşhur Trump'ı seçtiler.
Amerikan toplumunun hiçbir başkan döneminde böylesine bölündüğünü görmedik.
Neticede, ABD Temsilciler Meclisi'nde görevden alınması yönünde karar verildi, Senato'da yargılanacak, Senato çoğunluğu cumhuriyetçi partiden oluştuğu için, muhtemelen görevden alınmayacak, ama yönünü kaybeden ABD allak bullak olmaya devam edecek.
?
Devletleri şirket gibi yönetmenin, onur yerine ciroyu, ulus yerine parayı koymanın, kaçınılmaz faturasıdır bu.
?
“Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim” diyenler yüzünden, “babalar gibi satarım” zihniyeti yüzünden… Türkiye'nin başına gelen de budur.
?
Ziraat Bankası'nın simitçiyi kurtarmaya çalışması da budur.
Tank palet fabrikasının Katar'a peşkeş çekilmesi de budur.
Karadeniz'in tuz oranıyla izah edilen Kanal İstanbul da budur.
?
Arapça vantilatör broşürü versen, Arapça diye dua zannedip, öpüp başına koyan zırcahil kitlenin, kendisini dünya lideri sanmasının sebebi, bizatihi küreselleşmedir.
?
Dolayısıyla, bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz sorusu, saçmadır.
Türk halkının en önce, müşteri yerine vatandaş olmaya karar vermesi gerekir!
YILMAZ ÖZDİL
serbest kürsü
17.12.2019 - 16:24Cem diye hain bir veliaht vardı kardeşine karşı taht kavgasını kaybedince o kadar hain davrandı ki papa ya sığınacak kadar küçük bir hain oldu bu cem hain küçük üstelik yabancı dil bile öğrendi o zaman londra sokaklarında mahalle kapatmaları bu günkü hainlere sohbet ve İlhan konusu oldu... Hain nere giderse ne konuşursa konuşsun haindir... Bedelini de ödeyecektir.
serbest kürsü
17.12.2019 - 05:03Alman forması giyen bir Türk ün Nazilerin Türkleri diri diri yaktığı almanca öğrenmeyen Türkleri sınır dışı ettiği şürakası batılı devletlerden benzer saldırıların olduğu bir ortamda müslüman alemini küçümsemeyen aşağılık tavrı ibretliktir.. Önce batılılar kendi pisliklerine baksınlar sonra insan hakkı dersi öğretirler. Bu soykırım medeniyetinin Akdeniz ve egede mülteci teknelerini nasıl batırdığını ibretle izledik izliyoruz.. Müslüman alemine dil uzatana kadar bu haydut medeniyet algısına bir baksınlar..
serbest kürsü
17.12.2019 - 01:02Bmc nasıl el konulduğunu söylemeden şeref edebiyatı yapanlar keserin dönüp sapın dönüp hesabın dönüp neler olacağını da hesaba katsınlar... Namus erbabı susuyor diye....
serbest kürsü
14.12.2019 - 13:47Ülke parlamentolarından geçirilen sözde tasarılar neden geçiriliyor... Türkiye Cumhuriyeti geleceğini ipotek altına almak için geçirilen bu kararlarla açılacak davalara dayanak oluşturacak ve Türkiye mahkum edilecektir... Bu mahkeme kararlarını tanımadığını söyleyen Türkiye Cumhuriyetinin toprak veya tazminat taleplerini reddetmesi için savaşmaktan başka çaresi yoktur. Oysa yolun başında iken benzer tasarıları geçiren tüm ülkeler için alınacak tasarı ve bu tasarılar dayanak oluşturularak verilen mahkeme kararları soykırım konusunda insanlığın kanlı vicdanı emperyalist Devletleri mazlum milletlere karşı mahkum edecektir... Sadece bu mazlum devletler değil köle olarak yaşamaya mahkum edilmiş halklarında kurtuluşu olacaktır.. Bakalım o zaman el mi yaman bey mi. Bunun dışında yürütülen hamaset edebiyatı işbirlikci ve ikiyüzlü bir tutum olmaktan öteye gidemez.. Sadece Türkiye Cumhuriyeti mahkum etmekle kalmaz milletlerin bağımsızlıklarına da musallat olur... Türkiye Cumhuriyeti mazlum milletlerin KABESİ olduğu gibi onların vicdanıdır da.. Dünya ya Hakikatı haykıran bu vicdanı mahkum etmeye çalışmaları bu yüzdendir... Dünyanın kaynaklarına insanlığı yok etme pahasına musallat olan emperyalizmin sınır tanımayan soykırımcı adalet sistemini hukuk diye dayatması bu yüzdendir... Ya karşılık verirsiniz ya yok olur gidersiniz... Türk halkının boş laflara karnı tok... Biz sizin gençliğinizi de biliriz... Osurmayacaksınız... Kandırılmayacaksınız..
serbest kürsü
13.12.2019 - 17:48İltifat olarak kabul ediyorum...
Toplam 3556 mesaj bulundu