Bir adam bir kadın var içimde iyice anladım
Bana bunu sessizce anlatıyorlardı
Bir yerde onların yönlerinden
alımlı bir zarf katlanmıştı uzaktaki
bulvarların geceye vurdukları
çağırmasız kır günlerini zararsız akrepleri
uzunlamasına yaşayıp yatay bir çocukla kalkan
bir sürü alışkanlıklar taşıyan
insanlığımızı gülüşü yalnızlar çarşısında
çağrılmış gümüş seslerini aynadaki yüzlerin
başkası sevsin diye en seçkin yerine
bir şal gezdirirdi
İnsanlığımıza bir şey getirirdi yalnızlarla
Bir sen varsın hep saçların ağzın
Bir merdiven hücresinde
uzak çağrışımlarla koşardın ya bensem
seni sonsuz gelişinle
saçından tanıyor gülüşünden kaçıyor
eğilip başını içlerimden geçtiğin zaman
uzağa bir yolcuya karşı çıkar gibi
Artık gecikmiş alışıldığım gidişinle
davranılmaz üstünde durulmaz
hiçbir tüfeğe gelmez bir kekliksem
Yüzün soygundan geçmiş öyle bir yerde
durmuş ki bakışın boynun bozgun
üstünden bir nehir geçer gibi
ya gecedir ondan ya bulanık sudan
bir hasta gibi ağrımaktasın
Gelişini aldım onu nasıl harcadım
Denizden bunalıp okyanusa
Selâm çakan vapurun
Sevindik adımına birden parka çekildik
Ve birden nasıl bayram bıyıklı
Bir yaylım herkesin yaydığı bir merhabayla
Eğip başını içlerimden gittiğin zaman
Uzağa bir yolcuya çıkar gibi
Selini üstüme çektin önce
camdan bir mektup dolabının
üstüste sayısız koridorunu yüzüme yakın
başını duvara değdirmiş bir benzetişle
josef ka benzeri bir bakışındı
ya da konuşmayı kesip aman sen
öyle bir gittin ki benimle
Piknik beni sana verdi önce
Gelişen güneş yalnızlıktan bir göze
Eski ellerin
Ve çağlarınla bir şeye uzanmış etin
Ve hançerinle zamana saf durmuş
Son gidişindir bu
Bunların hepsi beni çağırıyorlar sevinçlerimden
Biri denizdir uzun boylu gürültüsüyle
zaten hangisi kavak zürafası değil
biri bütün yan odaları bekler
kuşkulu geçer camlardan
ve bırakır yerini bir koridor bekçisine
Haydi sen bütün onlara git benimle
Son sigaramdın
Gidişin antinikotin
Birden bir şey mutlu eşit piyano çalıyor
Elleri iki çeşit durgun
Gerçi çıkmıyor gelenlerin karanlığa duranların
Suya inen sesleri
Tam şimdi denizinle
bir çakıl taşına yaklaşıyor
kuma çok yakın bütün kesitlerinle
bakıyor ve bunalıyorsun
Tam şimdi ipe koşan
beni elleriyle alkışlayan
ağrıyan bir gün geliyor
nice aşıklar diledi şehrin sultanina varip onu görebilmeyi . lakin onu hem görmek hem duymak kabul değildi. o ya görülür ya duyulurdu aşıklara musa onu duydu göremedi muhammed onu gördü duyamadı işte tasavvuf ehli de onu ya görmek ya duymak o tatlı namelerle huzur bulmak o hoş görüntüyle kendilerinden geçebilmek için musikiyi denediler. ve asikin ruhuna ney uflendi
Musikide tabiat gibi temizleyicidir.onda kinler ve hasetler dayanamaz erirler. Menfaatler ve şöhretler soytarılar gibi sırıtırlar küçük düşerler. Ümitsiz keder ise ondan çok uzaklardadır. Tabiat gibi o da aşkımızın kaynağıdır. Musiki ümitlerin de kaynağıdır. Sonsuzluğa inandırırıcı hem de hakikatlerin yaratıcısıdır. Bir roman veya eser melodinin her hangi bir safhasından çıkartılır. Samimi bir eser ortaya koymadan evvel musiki dinlemelidir. Dostluk antlaşmaları musiki ile belirlenmeli, okullarda derse ve meclislerde oturuma musiki ile başlanmalıdır. Çünkü o aşkımızın ifadesi ve samimiyetimizin mürşididir.
bu türkü tüm yüreği sevgi dolu olanlara girsin nur içinde yatsın rahmetli neşet usta ve tüm olmuslerimiz su mübarek ramazan ayında rabbim gani gani rahmet etsin hepsine
serbest kürsü
06.06.2018 - 09:10Bir adam bir kadın var içimde iyice anladım
Bana bunu sessizce anlatıyorlardı
Bir yerde onların yönlerinden
alımlı bir zarf katlanmıştı uzaktaki
bulvarların geceye vurdukları
çağırmasız kır günlerini zararsız akrepleri
uzunlamasına yaşayıp yatay bir çocukla kalkan
bir sürü alışkanlıklar taşıyan
insanlığımızı gülüşü yalnızlar çarşısında
çağrılmış gümüş seslerini aynadaki yüzlerin
başkası sevsin diye en seçkin yerine
bir şal gezdirirdi
İnsanlığımıza bir şey getirirdi yalnızlarla
Bir sen varsın hep saçların ağzın
Bir merdiven hücresinde
uzak çağrışımlarla koşardın ya bensem
seni sonsuz gelişinle
saçından tanıyor gülüşünden kaçıyor
eğilip başını içlerimden geçtiğin zaman
uzağa bir yolcuya karşı çıkar gibi
Artık gecikmiş alışıldığım gidişinle
davranılmaz üstünde durulmaz
hiçbir tüfeğe gelmez bir kekliksem
Yüzün soygundan geçmiş öyle bir yerde
durmuş ki bakışın boynun bozgun
üstünden bir nehir geçer gibi
ya gecedir ondan ya bulanık sudan
bir hasta gibi ağrımaktasın
Gelişini aldım onu nasıl harcadım
Denizden bunalıp okyanusa
Selâm çakan vapurun
Sevindik adımına birden parka çekildik
Ve birden nasıl bayram bıyıklı
Bir yaylım herkesin yaydığı bir merhabayla
Eğip başını içlerimden gittiğin zaman
Uzağa bir yolcuya çıkar gibi
Selini üstüme çektin önce
camdan bir mektup dolabının
üstüste sayısız koridorunu yüzüme yakın
başını duvara değdirmiş bir benzetişle
josef ka benzeri bir bakışındı
ya da konuşmayı kesip aman sen
öyle bir gittin ki benimle
Piknik beni sana verdi önce
Gelişen güneş yalnızlıktan bir göze
Eski ellerin
Ve çağlarınla bir şeye uzanmış etin
Ve hançerinle zamana saf durmuş
Son gidişindir bu
Bunların hepsi beni çağırıyorlar sevinçlerimden
Biri denizdir uzun boylu gürültüsüyle
zaten hangisi kavak zürafası değil
biri bütün yan odaları bekler
kuşkulu geçer camlardan
ve bırakır yerini bir koridor bekçisine
Haydi sen bütün onlara git benimle
Son sigaramdın
Gidişin antinikotin
Birden bir şey mutlu eşit piyano çalıyor
Elleri iki çeşit durgun
Gerçi çıkmıyor gelenlerin karanlığa duranların
Suya inen sesleri
Tam şimdi denizinle
bir çakıl taşına yaklaşıyor
kuma çok yakın bütün kesitlerinle
bakıyor ve bunalıyorsun
Tam şimdi ipe koşan
beni elleriyle alkışlayan
ağrıyan bir gün geliyor
Cahit Zarifoğlu
serbest kürsü
05.06.2018 - 22:43onların hiç sevmeyecekleri sevgilileri hiç sevmeyecek leri sevgileri vardir. gelecekteki bir zaman için yaşar onlar . sevgisizler
serbest kürsü
05.06.2018 - 22:41büyük üstad duayen. notaların efendisi
serbest kürsü
05.06.2018 - 22:41serbest kürsü
05.06.2018 - 15:40serbest kürsü
05.06.2018 - 15:39nice aşıklar diledi şehrin sultanina varip onu görebilmeyi . lakin onu hem görmek hem duymak kabul değildi. o ya görülür ya duyulurdu aşıklara musa onu duydu göremedi muhammed onu gördü duyamadı işte tasavvuf ehli de onu ya görmek ya duymak o tatlı namelerle huzur bulmak o hoş görüntüyle kendilerinden geçebilmek için musikiyi denediler. ve asikin ruhuna ney uflendi
serbest kürsü
05.06.2018 - 15:31serbest kürsü
05.06.2018 - 15:28kendini yeniden o bir başkasının gözünde onun istediği biçimde var etmektir
serbest kürsü
05.06.2018 - 15:27aşk kendini bir başkasının varlığında kaybetmeyi göze almaktır. ve yine o bir başkasının varlığında kendini bulmaya hazi r olmaktır.
serbest kürsü
05.06.2018 - 13:21aynı durumun musikide iki ayrı yorumu. ikisi de mükemmel. insanı kendi gerçekliğinden alıp içine çekebilecek sahilikte. aşkta benliğini yitirmek
serbest kürsü
05.06.2018 - 13:19serbest kürsü
05.06.2018 - 13:06serbest kürsü
05.06.2018 - 11:46Musikide tabiat gibi temizleyicidir.onda kinler ve hasetler dayanamaz erirler. Menfaatler ve şöhretler soytarılar gibi sırıtırlar küçük düşerler. Ümitsiz keder ise ondan çok uzaklardadır. Tabiat gibi o da aşkımızın kaynağıdır. Musiki ümitlerin de kaynağıdır. Sonsuzluğa inandırırıcı hem de hakikatlerin yaratıcısıdır. Bir roman veya eser melodinin her hangi bir safhasından çıkartılır. Samimi bir eser ortaya koymadan evvel musiki dinlemelidir. Dostluk antlaşmaları musiki ile belirlenmeli, okullarda derse ve meclislerde oturuma musiki ile başlanmalıdır. Çünkü o aşkımızın ifadesi ve samimiyetimizin mürşididir.
nurettin topçu
kültür ve medeniyyethareket 8 1973
serbest kürsü
05.06.2018 - 11:35sorun var sorun
serbest kürsü
05.06.2018 - 09:32gel ey bir tanecik gaip gel ey bir tanecik mevcut
mehmet akif
serbest kürsü
04.06.2018 - 22:45sende ben imkansızlığı seviyorum
fakat asla ümitsizliği değil
nazım hikmet ran
serbest kürsü
04.06.2018 - 22:29sen şafaklar ve sabahlar kadar güzelsin
sen ülkemin yaz geceleri gibisin
nazım hikmet ran
serbest kürsü
04.06.2018 - 21:44ne çok vedalarimiz var içiniz de kocaman bir hoşçakal ülkesi barındırıyoriz.
cahit zarifoğlu
serbest kürsü
04.06.2018 - 21:21serbest kürsü
04.06.2018 - 18:07bu türkü tüm yüreği sevgi dolu olanlara girsin nur içinde yatsın rahmetli neşet usta ve tüm olmuslerimiz su mübarek ramazan ayında rabbim gani gani rahmet etsin hepsine
serbest kürsü
04.06.2018 - 17:56serbest kürsü
04.06.2018 - 15:42eski karizmam yerine gelirse
bir bilet alırız tek gidiş dönemezsek
turkuye tarihi acilari ansiklopedisinde
bir madde verirler bize
mustafa akar / planör
serbest kürsü
04.06.2018 - 13:58serbest kürsü
04.06.2018 - 13:48tabiî derdiniz buysa
Toplam 1512 mesaj bulundu