bu insanlar yani hanefii şafii maliki hambeli isimli şahıslar yüce insanlar olabilirler saygı duyulmalı bu kadar ama bu bir yoldur deyip peşlerinden gitmek asıl rehberi yitirmemize neden olmaz mı. halbuki bizim bir rehberimiz var o da peygamberimizdir. peygamberimiz de kurandan beslenirdi. işte olay budur.
bana bir tane peygamberin hadisini söyleyin mezheplerle ilgili. bir tane. ya da kurandan bir tane ayet belirtin şu bir gün gelecek islam mezheplere ayrılacak siz bunlardan birini seçin diye buyuran. bir şey kuranda yer almıyor hadislerde ve sünnette de değinilmemişse islamda ona yer yok demektir. peygamberimiz mi unuttu söylemeyi, yüce allahmı. sizin mezheplerin varlığında ısrar etmeniz islamda yer olmayan bir şeye yer açmaya çalışmaktır.mesela şafii mezhebi diye bir şey var. neymiş efendim şafiilere göre borç namazı olan sünnet namaz kılamayacağından sünnet namazları kılmazlarmış. neden peygamberimiz bu konuda böyle bir açıklık getirememişmi de bu imam şafii denen muhterem daha mı dikkatliymiş ondan da bir hükümde bulunmuş bir yargı da bulunmuş. yapmayın allah aşkına . bir şey yıllardır yüz yıllardır öyle yapıldı diye doğru mudur bu. sorgulamak gerekir. o dört büyü mezhep meselesi yeni mezheplere yeni tarikatlere bölünmeye kapı aralamıştır. mezhep diye bir şey yoktur tekrar söylüyorum. kelimei şahadet getiren müslüman olabiliyorken kuran ve sünneti model alması yetiyorken yeni bir şey daha çıkarmak şirktir.
mezhepler de vakti zamanı da yahudilerin islami bölme yolları dan biridir. eğer mezhepler olsa idi bunu uz peygamber sağlığında kendisi bildirirdi. peygamberin bize bildirdiği dışında hiç bir şeyi kabul etmemeliyiz. o dini her haliyle tebliğ efendir. ve görevini layıkıyla yapmıştır.
bu oyunlara gelmemek bizim elimizde. refleks tepkilerden vaz geçip tarihimizi yüreklilikle irdeleyip hatalarımız ve gu ağlarımızla hem hal olup halleşerek yani yüzleşerek toplumun büyük kesimlerini kucaklayan değerler üretmeliyiz . var olan değerlerimize sahip cikmaliyiz
bunları tarihçiler soruyor. araştırmacılar soruyor. bu konularla ilgili yüz binlerce milyonlarca araştırmalar yapılıyor. düşünceler üretiliyor kitaplar yazılıyor. neden suç olsun bunları sormak, öğrenmek istemek. mesele şu ki seni aşıyor bu konular. anlaşılan o ki verecek cevabın yok. okumamışsın bu konularda bir şeyler. işi hakarete bağlıyorsun.
ha bu arada. bana dayatılan şeyleri benimsemekte acele etmem. o şeyi savunanların savunma biçimlerine bakıp kararlarımı tekrar ve tekrar gözden geçiriirim. savunanları agresif küfürbaz hakaretamiz bir üsluba sahipse derim ki bu şey doğru olamaz. burda bir sorun var. bu insanın kendini bulduğu o şey bana göre olamaz.
sevmek saygı duymak benimsemek farklıdır. zorla dayatarak tapınılmasını istemek farklı. tapınmaya karşıyım her zaman bu böyle olacak. olması gereken de bu değil mi. sorgulanmasından kim ve neden rahatsız olabilir ki. allahın kanunlarını bile tartışmaya açabilirken birileri, kulların yapıp ettiği bir dönemi neden sorgulamayalım.
mesela şu sorular izaha muhtaç olarak hep kalacaktır. idadiyi henüz bitirmiş genç bir subay milleti milli mücadeleye kolayca ikna edebilirkenki o millet uzun yıllar doğu cephelerinde savaşıp maddi manevi ağır kayıplar verip nüfusu önemli bir oranda düşmüşken hemen akabinde bu mücadeleye girmeye nasıl ikna edildiler. zorla mı yani o ruh yoktu da mustafa kemal mi sağladı bunu bu onun dehası mıydı yoksa millette zaten o ruh o bilinç vardı da o fitili ateşleyen bir kıvışcım mı oldu bu yakışıklı subay. yine aynı subay cephede kazanmış halkı neden devrimlere ikna etmede başarısız ve yetersiz kaldı neden istiklal mahkemelerine bu denli ihtiyaç duyuldu. demoklesin kılıcı gibi devrimler de istiklal mahkemelerinin ve kanlı ve koyu karanlık gölgesinde kaldı. ve neden aynı subay çok partili sisteme geçildiği ilk andan itibaren bu milletten yeter oy alamadı. ve neden atatürkün mirası diye övünçle gezinilirken onun mirası olan parti halk tarafından hiç yetkilendirilmemektedir. bir zamanlar sol partilere oy kullanan ben bu sorularımın cevabını bu partiler vermekten aciz olunca hatta cevap vermeyi dert bile edinmeyine sol sosyalist devlet anlayışı beklentimi onların karşılayacağına olan kanaatimi tamamen yitirdiğimde onlara oy vermekten vaz caydım.
bir şeyleri ille de kavga ederek çözemeyiz. tarihimizle yüzleşmeyi bilmeliyiz. yanlışta yapsa ecdadımız bizimdir. üzerinde yaşadığımız topraklar nihayetinde onların kanlarıyla sulanmıştır. abdülhamid fatih cengiz han atilla nekadar eleştirilmeye irdelenmeye değer ise atatürkte o kadar değerdir ve onu o dönemi irdelememek te ona ve dönemine yapılacak en büyük hatadır. bu hata bir milletin bir dönemi hiç yaşanmamışcasına ya da büyülü rüyamsı insanüstü bir şekilde sinderellanın bal kabağından arbaya dönüşen camdan ayakkabıyla valsi kadar bir kısa sürece indirgemek bu millete yapılabilecek en büyük kötülük olur. atatürk eleştirilmeli çağdaşları eleştirilmeli irdelenmeli ve neyi eksik neyi fazla yaptıkları ele alınıp incelenmeli yazılıp çizilmeli ki bu millet bu çok önemli süreçte neyi nasıl gerçekleştirdiklerinden feyz alsın. başarıları kadar başarısızlıkları ve bu başarıların altındaki nedenler doğru ortaya konmalı ki gerçek bir başarı hikayesi ortaya konabilsin. yoksa masal gibi ele alıp bir kaç kanatlı prensvari subay bu ülkeyi kurtardı hele o mavi gözlü sarı saçlısı yokmuydu o aafeti devrandı diye güzellemelerle bir yere varamayız bu yararsız hatta tehlikeli olur. o insanlara da haksızlık olur.
senin kendinle derdin var atilla ilhan. doğru senin doğumunu kalu bela alabilirsin işte o zamandan.dertlerini çöz öyle gel tavsiye.yoksa bir ordan bir burdan vurmaktan başka bir anlam ifade etmeyecek söylediklerin.
bir de boyuna yakıştırmalar benzetmeler kullanıyorsun aşağılamak için yapıyorsun gibi görünüyor ama çok orijinaller kızamıyorum bile sana. gülesim geliyor. bir gülmek yani mariya.
serbest kürsü
04.04.2018 - 09:03bu insanlar yani hanefii şafii maliki hambeli isimli şahıslar yüce insanlar olabilirler saygı duyulmalı bu kadar ama bu bir yoldur deyip peşlerinden gitmek asıl rehberi yitirmemize neden olmaz mı. halbuki bizim bir rehberimiz var o da peygamberimizdir. peygamberimiz de kurandan beslenirdi. işte olay budur.
serbest kürsü
04.04.2018 - 09:00bana bir tane peygamberin hadisini söyleyin mezheplerle ilgili. bir tane. ya da kurandan bir tane ayet belirtin şu bir gün gelecek islam mezheplere ayrılacak siz bunlardan birini seçin diye buyuran. bir şey kuranda yer almıyor hadislerde ve sünnette de değinilmemişse islamda ona yer yok demektir. peygamberimiz mi unuttu söylemeyi, yüce allahmı. sizin mezheplerin varlığında ısrar etmeniz islamda yer olmayan bir şeye yer açmaya çalışmaktır.mesela şafii mezhebi diye bir şey var. neymiş efendim şafiilere göre borç namazı olan sünnet namaz kılamayacağından sünnet namazları kılmazlarmış. neden peygamberimiz bu konuda böyle bir açıklık getirememişmi de bu imam şafii denen muhterem daha mı dikkatliymiş ondan da bir hükümde bulunmuş bir yargı da bulunmuş. yapmayın allah aşkına . bir şey yıllardır yüz yıllardır öyle yapıldı diye doğru mudur bu. sorgulamak gerekir. o dört büyü mezhep meselesi yeni mezheplere yeni tarikatlere bölünmeye kapı aralamıştır. mezhep diye bir şey yoktur tekrar söylüyorum. kelimei şahadet getiren müslüman olabiliyorken kuran ve sünneti model alması yetiyorken yeni bir şey daha çıkarmak şirktir.
serbest kürsü
03.04.2018 - 22:36kaça bölündük bir bakmak gerek bunların hangisi allaha ulaştırıyor. yok işte bunların adlı mesnedi yok islamda.
serbest kürsü
03.04.2018 - 22:34mezhepler de vakti zamanı da yahudilerin islami bölme yolları dan biridir. eğer mezhepler olsa idi bunu uz peygamber sağlığında kendisi bildirirdi. peygamberin bize bildirdiği dışında hiç bir şeyi kabul etmemeliyiz. o dini her haliyle tebliğ efendir. ve görevini layıkıyla yapmıştır.
serbest kürsü
03.04.2018 - 22:33her mezhep bir ayrı yol demektir. halbuki islam kendisi bir yoldur allaha ulaşılan.
serbest kürsü
03.04.2018 - 22:32islamda mezhepler olmadığını bilirsek oradan gelecek tahriklere ayrıştırma oyunlarına gelmemiş oluruz
serbest kürsü
03.04.2018 - 21:24herkese iyi aksamlar kürsüm.
serbest kürsü
03.04.2018 - 21:23toplumsal hafızamızı kazanmalıyız. cumhuriyetten öncesi yokmuş gibi yapamayiz
serbest kürsü
03.04.2018 - 21:21bu oyunlara gelmemek bizim elimizde. refleks tepkilerden vaz geçip tarihimizi yüreklilikle irdeleyip hatalarımız ve gu ağlarımızla hem hal olup halleşerek yani yüzleşerek toplumun büyük kesimlerini kucaklayan değerler üretmeliyiz . var olan değerlerimize sahip cikmaliyiz
serbest kürsü
03.04.2018 - 21:18fikir zikir meselesi
şu an ne dinliyorum
03.04.2018 - 21:16alev alev
serbest kürsü
03.04.2018 - 21:12biri bana parçalanmış kişilik mi demişti
serbest kürsü
03.04.2018 - 10:32keşke senin bir iki küfrünle oluverecek bitiverecek bir konu olsalardı.
serbest kürsü
03.04.2018 - 10:30bunları tarihçiler soruyor. araştırmacılar soruyor. bu konularla ilgili yüz binlerce milyonlarca araştırmalar yapılıyor. düşünceler üretiliyor kitaplar yazılıyor. neden suç olsun bunları sormak, öğrenmek istemek. mesele şu ki seni aşıyor bu konular. anlaşılan o ki verecek cevabın yok. okumamışsın bu konularda bir şeyler. işi hakarete bağlıyorsun.
serbest kürsü
03.04.2018 - 10:25ha bu arada. bana dayatılan şeyleri benimsemekte acele etmem. o şeyi savunanların savunma biçimlerine bakıp kararlarımı tekrar ve tekrar gözden geçiriirim. savunanları agresif küfürbaz hakaretamiz bir üsluba sahipse derim ki bu şey doğru olamaz. burda bir sorun var. bu insanın kendini bulduğu o şey bana göre olamaz.
serbest kürsü
03.04.2018 - 10:22sevmek saygı duymak benimsemek farklıdır. zorla dayatarak tapınılmasını istemek farklı. tapınmaya karşıyım her zaman bu böyle olacak. olması gereken de bu değil mi. sorgulanmasından kim ve neden rahatsız olabilir ki. allahın kanunlarını bile tartışmaya açabilirken birileri, kulların yapıp ettiği bir dönemi neden sorgulamayalım.
serbest kürsü
03.04.2018 - 10:17senin ağzına biber sürerim.
serbest kürsü
03.04.2018 - 08:55bu soruları sormaktan korkmamalıyız. alacağımız cevaplar ne olacaksa olsun bunlar sorulmalı. değişmekten korkmamalı insan.
serbest kürsü
03.04.2018 - 08:54mesela şu sorular izaha muhtaç olarak hep kalacaktır. idadiyi henüz bitirmiş genç bir subay milleti milli mücadeleye kolayca ikna edebilirkenki o millet uzun yıllar doğu cephelerinde savaşıp maddi manevi ağır kayıplar verip nüfusu önemli bir oranda düşmüşken hemen akabinde bu mücadeleye girmeye nasıl ikna edildiler. zorla mı yani o ruh yoktu da mustafa kemal mi sağladı bunu bu onun dehası mıydı yoksa millette zaten o ruh o bilinç vardı da o fitili ateşleyen bir kıvışcım mı oldu bu yakışıklı subay. yine aynı subay cephede kazanmış halkı neden devrimlere ikna etmede başarısız ve yetersiz kaldı neden istiklal mahkemelerine bu denli ihtiyaç duyuldu. demoklesin kılıcı gibi devrimler de istiklal mahkemelerinin ve kanlı ve koyu karanlık gölgesinde kaldı. ve neden aynı subay çok partili sisteme geçildiği ilk andan itibaren bu milletten yeter oy alamadı. ve neden atatürkün mirası diye övünçle gezinilirken onun mirası olan parti halk tarafından hiç yetkilendirilmemektedir. bir zamanlar sol partilere oy kullanan ben bu sorularımın cevabını bu partiler vermekten aciz olunca hatta cevap vermeyi dert bile edinmeyine sol sosyalist devlet anlayışı beklentimi onların karşılayacağına olan kanaatimi tamamen yitirdiğimde onlara oy vermekten vaz caydım.
serbest kürsü
03.04.2018 - 08:45bir şeyleri ille de kavga ederek çözemeyiz. tarihimizle yüzleşmeyi bilmeliyiz. yanlışta yapsa ecdadımız bizimdir. üzerinde yaşadığımız topraklar nihayetinde onların kanlarıyla sulanmıştır. abdülhamid fatih cengiz han atilla nekadar eleştirilmeye irdelenmeye değer ise atatürkte o kadar değerdir ve onu o dönemi irdelememek te ona ve dönemine yapılacak en büyük hatadır. bu hata bir milletin bir dönemi hiç yaşanmamışcasına ya da büyülü rüyamsı insanüstü bir şekilde sinderellanın bal kabağından arbaya dönüşen camdan ayakkabıyla valsi kadar bir kısa sürece indirgemek bu millete yapılabilecek en büyük kötülük olur. atatürk eleştirilmeli çağdaşları eleştirilmeli irdelenmeli ve neyi eksik neyi fazla yaptıkları ele alınıp incelenmeli yazılıp çizilmeli ki bu millet bu çok önemli süreçte neyi nasıl gerçekleştirdiklerinden feyz alsın. başarıları kadar başarısızlıkları ve bu başarıların altındaki nedenler doğru ortaya konmalı ki gerçek bir başarı hikayesi ortaya konabilsin. yoksa masal gibi ele alıp bir kaç kanatlı prensvari subay bu ülkeyi kurtardı hele o mavi gözlü sarı saçlısı yokmuydu o aafeti devrandı diye güzellemelerle bir yere varamayız bu yararsız hatta tehlikeli olur. o insanlara da haksızlık olur.
serbest kürsü
03.04.2018 - 08:30senin kendinle derdin var atilla ilhan. doğru senin doğumunu kalu bela alabilirsin işte o zamandan.dertlerini çöz öyle gel tavsiye.yoksa bir ordan bir burdan vurmaktan başka bir anlam ifade etmeyecek söylediklerin.
serbest kürsü
02.04.2018 - 12:36bir de maria yazılarını kendin mi likelıyorsun.merak ettim.
serbest kürsü
02.04.2018 - 12:35bir de boyuna yakıştırmalar benzetmeler kullanıyorsun aşağılamak için yapıyorsun gibi görünüyor ama çok orijinaller kızamıyorum bile sana. gülesim geliyor. bir gülmek yani mariya.
serbest kürsü
02.04.2018 - 12:33bana da öyle geldi.
Toplam 1512 mesaj bulundu