Asi Mavi Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ve ...

(Bugün gök delindi sanki, bulutlar çıldırmış.dağ ve denizin bakışmasını dinliyorum, çay kokusu gibi yudum yudum içime işliyorsun şimdi.yağmur sesi gibi penceremdesin.Dağların yeşil ve sessiz bakışı, deniz ötesi mavisin odamda.
serseri kırlangıçların kanatlarından sıcak coğrafyaların şiirlerini top ...

Deniz, yorgun kentin günahlarını aklıyor durmadan,
ağaçlar, dağlara sarılmış sımsıkı!
yazdan kalma gecede melisa kokuları
begonvil pembesi düşler yokluyor gamzelerimi,
depremmiş, kıyametmiş...
umurumda değil, hiç bir felaket senaryosu.!
bana birşeyler oluyor
deli miyim ne...




...

/Sığınakları terk edip kendi özümde
Yürüyorum çırılçıplak
Çok yağmurlar yağdı senden sonra
Ve hiçbir yağmur kapatamadı izlerini
Bildiririm! /

...

Seni hala ve hep seviyorsam
Yağmurlara vermiyorsam izini
Yeşiline sürüyorsam gövdemi
Gitmen mümkün değildir
Bildiririm!

hiçbir sevgi teselli olamaz, yaralı şarkılarıma.
Arşipel'de doğulu ezgilerle duygulanmak, ne kadar yabancıysa sana,
esmer şarkılardan kopmak bana da ölüm...

...

Saç telin, uçak biletin, kalemin,
günlüğümdeki yazıların,kokun,
ve
baktıkça içimi parçalayan RESİMLERİN....
nerdesin?
...

Ne zaman seni unutsam
Deniz küser bana.!
Dalgalar hırçınlaşır gözlerinde...
Su ve ışık üşür....

Hoşgeldinciklere karnım tok!
Bahar kokulu,
yaprak kokan, çimen kokulu merhabalar istiyorum.! !
Ağustos kadar sıcak sarılmalar,
Terletse de tenimi,gözlerimi...

Mehtabı tanıyan gözler ...

Demek masal istiyorsun akıllım...
Ağırlığında ömrün, rüyaya dalarken
Rüzgarıma kapılmak,
Savrulmak istiyorsun.

Dinle o halde
Masalımın iri gözlü, güzel çocuğu…

Her masal hüzünle başlar hani
Ve …sonunda mutluluk.
Bizde masal bize özgü
En deli halimizle
En mutlu
Ve…
En masu ...

/Bir kitapçı dükkanında biz raflardaki kitapların harmanını yaparken hemen
yanı başımızda hiç büyümeyecek çocuklar vardı ve onlar hepsi birden aynı boyama kitabına, birer köşesinden sahip çıkıyorlardı. İşte o kitap dünyaydı.
Biz bu masalı onlardan dinliyorduk, anlatan biz olsak da/

Bugün senin dergahına geldim, derman aradım, her dokunuşta kabuk atan yaralarıma. Ah günce…nerden başlamalı bilmem ki…

/

Çeyrek asrı geçkin bir yoldan geldim. Çıkımda çocukluğumun gökkuşağı şenliği, gençliğimin özgürlük türküleri, mavi bir başlangıcın bulutlu halleri, iki melek müjdesi, ömrü ...

(şimdi seninle denizin en derin noktasında bir dalga üstündeyiz
sorma neden bu heyecan kalbi zorlayan, sanma ki dalga yüksekliğidir)

*

gözlerine denizleri yerleştiriyorum
sonra ellerin dalga oluyor birden
bulutlar silinirken gökyüzünden
istiridyenin içindeki kum tanesiyim
bir damla ...

Kaf dağında düş pınarı
Ulaşılması zor yamacımda
Hamak üstü sallanan.
/
Mutluca…

Çırpınır özgürlüğe koruyası kanatlar
Sargım,en gizli yarama
Varlığıyla kuşatan
/
Mutluca…

Ansızın can evimde
An/da gizli,an/da yaşanan
Bir muamma,
Çözülesi bulmacam
/
Mutluca…

Efsunl ...

.....

Biliyorum bekliyorsun kaleye nazır sahilde,
Birazdan ben gelecekmişim gibi!
Kaç dağ,kaç şehir,kaç bin yol çizigisi aramızda!
Ama öyle yakınsın ki,uzansam dokunacağım,
Seslensem duyacaksın,
Gülüşün içimi ısıttı bile!
Ne kadar da gerçeksin!

Oysa deniz kızları masallarda olur, ...

Yüreğimi sessizliğe alıştırıyorum
Ola ki gelirsin diye
İnceden bir aşk tınısı sadece.
Süpürüp kırık dökük hayalleri
Sonsuzluk içiyorum şerefine.
/
Beyaz düşlerden kayan
Bir gelin edasıyla
Duvağım asılı kapında
Bekliyorum
/
Utangaç başını kaldır yerden
Gözlerin değsin yüreğime ...

Düşlerimdeki yuvamın pirayesi,nihanı,
Son baharımın nev-nihali…
Boğazın iki yanında birbirine hasret erguvanlardık,
Her bahar aşka açan; eflatun erguvanlar…

Niran bakışlım,
Hz.Ömer’in adaleti ya da Nuşirvan’ın dost eli olsaydı
Erguvanların hasreti,şiir ve kalemin vuslatı olurdu.
Ki, ...

Gülüşün; Rize’nin çay bahçelerinden maviye bakmaktı,
Öldürmekti tüm kadınları ve çapkın yanlarımı
Sen gülümsedin,
Dicle’nin kenarında balıkçılar aşka geldi,
Sen gülümsedin,
Bir Diyarbakır sabahında ciğerci Mıhe’ye misafir oldum,
Kebap olan yüreğimdi, ciğer değil…

Sen gülümsedin
Sel ...

...

Akşamı getiren saatlerde hüzün var
Hüzün var kaybolmuş zamanların şiirinde
Aklıma yazılmış senetler beni ele veriyor
Kalbinin haritası
sararmış bir defne gibi saklıyken bende
Kim bilir kaç geceyi senin gözyaşlarınla yonttum
Kendimi kör kuyulara attım
Aklandı tezlerim
Sadece ço ...

Can derde düçar
Terkedilmiş hüzün otağında
Yıllar yaprak yaprak düşerde hayatımdan
Geride kalan koca bir yalan

Ben…
Bana uzak yabancı
Ruh serilmiş ortalığa
Tutulduğum kasırganın ortasında bedenim
Savrulur kanayan her bir parça
Yüreğimin mahremine dokunur kirli eller
Aşk-ın salt ...

En delikanlı şiirlere aktı gözyaşlarımız
ölesiye aşıktık; biliyordu hazan.!
biliyordu akasya kokulu kentler,
deniz kokulu şarkılar
biliyordu Rabbim
sen de biliyordun anne!
yetmedi yakarışların, ıslak duaların...

SENİ SEVMİYORUM ilk yalanımdı,
çocuklarımdan utanmasam ıslatacağım saç ...

Yıl bindokuzyüzyetmişsekiz,
Herkes vatanı kurtarıyor,ne demekse…
Yoldaşlar da ülkücüler de aşka yabancı
Gündüz çatışanlar gece sinemada aşk filmlerinde ağlardı
Aşkın yitik kuşağıyız
Bundandır suskunluğum,kızarmalarım…

Siyah beyaz filmlerden çaldığım sözcükler vardı
Gözlerinde lal old ...

fikrimin ince gülü eşliğinde gül yüreklime konuk olmak güzeldi sahra_can...gül yüreğinize sağlık...

özlemişim :)

hüzün biriktirmişsin yine heybende...hüznünle beraber dönmüşsün aramıza...hoşgeldin aslı şahin...gördüğüme sevindim...

Surların yalnız gecesinde
Kurguları çok önceden planlanmış
Aşkın son dansını göreceksin hayatın dekorlarında
Yalnızlık uzak bir mesafe gibi gelse de
Aslında mutluluk ve aşk bizim kalbimizde.



yalnızlık uzak bir mesafe gibi gelse de,aslında mutluluk ve aşk bizim kalbimizde...
kesinlik ...

Bak uyandı gün,
Görüyor musun?
Öykülere konu yalnızlıklar,
Bitap bir uyanışa serzeniş oldu.
Her konunun mankeni,
Birer ikişer düştü ibriğin ağzından,
Yüzümüze çalındı
Ve inadına soğuk bir uyandırışa büründü.

Denize akan, kısır bir izdüşüm artık,
Evveli zamandan yadigar,
Sonrası ...

MAVİMSİ KADINLAR


siz,
gün kurusu akşamı geceye serip beklerdiniz
avaz soluğunuzu savurup sustuğunuzu sanırdınız
ela yanılgılar gözlerinizde
parmaklarınızda sonu kıvrık cümleler ile
aldırmayıp başınızı çevirdiniz mi sol yanınıza
anlamazdınız, neden nar kızılıydı gözyaşım
bundandır ...

Şekeri elinden alınmış bir çocuğun

Masumluğuna bürünmüştü,

Parmak izlerini

Kırmızı bir leke olarak taşıyan yürek…

Ve akıyordu kanı ılık ılık, can çekişerek…

Ne çektiği acı umrundaydı,

Ne kahpe felek…

Bir daha mı?

Bir daha mı?

Asla doğru bildiği yoldan dönmeyecek.. ...