Canan Aktaş Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

  • kaosa yaptıkları mütevazi! katkılarını hic esirgemeyen işlemeli altın tabut icindeki kefensiz vip ölüler...

    hayatları boyunca elle tutulur tek başarıları; sol eliyle sağ kolunu bilek güreşinde mücadele ettirecek kadar kendisi ve cevresiyle kavga halindeyken, ruhunun en gizli oyuklarında saklanm ...

  • yaşam ritüeli.
    muhteşem yalnızlık.
    ne cümlelerle, ne de beden diliyle anlatılamayacak olan. ancak yaşayanın an'lık idrakiyle kavranan, kıvrandıran,acı veren kenar süsü. üstüne cilayı, aşık olmakla çekersek, al sana nirvana'ya ulaşma çabası icindeki keşişlerin nefis terbiyesi.

    ömrün yüzeyindeki ...

  • sevda ile onurlandırılmış kalp anka kuşuna benzer. hikaye malum. ölümler, dirilmeler.
    sevda cidden ex çünkü esvet' in devreleri yanmış yokolmuş.

    kavruk ve tuzlu bir tadı var.
    anlaşılır, sevimli ancak bir o kadar üzücü.
    başsağlığı da dilenmez ki böyle ölümlere.



  • iç burkan, sızlatan incelikte cahit berkay melodileri kafamın içine dolaşıp dururken;

    asya'nın, 'sevgi emek ister, sevgi nedir ki, emektir' düşüncesi sevdanın siyah rengini bir anda kırmızıya çeviriveriyor.
    'burdayım iste, cekip alsana beni'

    ve rengarenkleri olamamışlardı.

    bu his ve hatır ...

  • yalnızlık; becerikli, hızlı bir spermin yumurtaya ulaştığı an itibariyle başlattığı süreçin, bedenin kara toprağa girdiği ana kadar sürüp gitmesi... sonrası meçhul... içim ürperdi, ürktüm. tırstım..

    ne güzel anlatmışsın sevgili şairim. hep yalnızız, hep...

  • kelimelerin, çıplak anlamlarına takili kalamamiş aşkın komplo teorisyeni yine işbaşında.

    kibirden, hormondan, ağırlıktan ve türlü sırdan arınmış, posta bürünmemiş sözcükler ve içine gizlediği cazibe merkezli pırıltılar göz kamaştırdı...


  • 'ben bu resmi daha önce gördüm'

    bu sözler leonardo vinci'nin 'isa'nın son akşam yemeği' isimli şaheserine, isa ve yahuda olarak modellik yapan kişinin sözleri.

    içimizde gizlenmiş yahuda, zaman zaman açığa çıkarak; yaşam kaynaklarımıza, ne denli önemli olduklarını söylememek cimriliğine, ben ...

  • kaptanın seyir defteri.

    varlık ile yokluğun kavi-ince cizgisindeki oluş ve eylemsizliğindeki transparanlığı giderme/trans tespit çalışmaları.

    gerçeğin sertliğinden izole edilip hazırlanan imge ve simgelerle, anlatıldığından çok daha fazlası anlatılmıştır.

  • dramatik bir şekilde yörüngesinden ayrılmış mini gezegen gibi yörüngesiz ve başıboş.
    öylece... boşlukta serserice seyr ederken rotasız, bilinmeyen bir atmosferin karasularına gözü kapalı atlayıp sürtünmenin ısısıyla alev alıp yanmak ve en baştan yaşamak... yeniden, deniz kokulu fırtınayla...
    nefe ...

  • hatırlanana.

    ağlayarak değil, tebessümle, ışığınla karşıladığın gidişini anımsamak hala çok acı.

    'keşke gitmeseydin.'

    hatırlatana; aşkolsun.

  • kısaca; basın özgürlüğünü basın.

    'ben yürüdüm, ama binaya gitmedim' ilhan selçuk geldi aklıma ilkin, ne garip.
    ve süleyman demirel.
    ve turgut özal.

    unutulmuşları balık hafızalardan çekip çıkarana selam olsun.

  • 'nesne eğer ışık hızında hareket ederse aynı anda iki farklı yerde bulunabilir.'
    düşünce; antimadde.

    omuzlarımız üzerinde özenli-özensiz ölene kadar taşıdığımız yuvarlak içinde, dehşet gezegeninden, dilek gezegenine yapılan an'lık geçişler, quentin tarantino'nun müthiş zekasının ürünü bir film ...

  • sivilceli ergen dönemlerin içimizi kaplayan yerinde duramamazlık, yasal kötülükler ve kıyımlar karşısında uyanan başkaldırma halinin çoban ateşi, omuzbaşlarında-tende hiç nefes al(a)madı...

    zaman ilerledi ve değişmezlik direnişinin üzerindeki toz toprak 'öp hadi' ile temizlenerek, 'insanların en ...

  • kızıl rahip vivaldi'nin ilkbaharı çağrıştı.
    hızla akan kan, toy acılar, ergen aşklar.
    peşinden hizalanacaktır; yaz, sonbahar, kış.

    nane şekeri gibi, hafiften buruk ama keyifli.

  • armonik renkliliğini 'şeytanın oğlu' lakabıyla bütünleştirmiş paganini'nin aşkına benzemesinden korktum okurken, tahtalara vurdum, nazar duaları okudum.
    hüzzam makamının sonbahar rengi,güzel görümcem, taze börülcem. ruhun dert görmesin.

  • gözünde bir avuç kıvılcım taşıyan aşığın, taşkın, arsız ve bir o kadar düşünceli, huzur dolu aşkını film izler gibi okudum. muhteşemdi.

    (yazılı iç ses:) neden tek taşını kendileri alır hala kadınlar acep?

  • hasan mutlucan
    bizim çocuklar başardı.
    asmayalım da besleyelim mi?
    marmaris.

    gidenler hatırlandı.. kalanlar hatırlandı...çok şey hatırlandı, fazla söze ne hacet.

    fırçanın, tuval üzerinde görüntülemeye cesaret edemediğini kalem bihakkın yapmış.



  • ıhlamur kokulu ağacın altında içilecek çayın yanına, sıcak ekmek almak için gidildi fırına,uçurtmalar uçurtuldu ve erikler anında yenildi yıkanmadan, hemen çalındıktan sonra.bahriye ablanın bağırtısı kulaklarımda hala. şaşkınlıklar yaşandı ve -o an- açıkhava sinemalarında, tombul teyzelerin dinmeyen ...

  • Seni Düşünmek

    Mehme Arslan

    17.04.2008 - 20:06

    'martılar ki sokak çocuklarıdır denizin' can yücel'in anlatımda. denizin, gökyüzüne yükselen sesi. dingin maviliğin beyazlığı.
    aşkın arsızlığını,dizginlenemez özgürlüğünü,ışıltılı renklerini, tadını,kokusunu ve dokusunu, haylaz bir martının öptüğü elden okumak ruhumu şenlendirdi.

  • O an...

    Yıldırım Uzun

    28.03.2008 - 11:22

    sizi gönülden kutlamam gerekiyordu, geçmişte kalan hatıraların, acıların ve tatların yeniden zihnime doluşarak yeni birikmişlerle harmanlanıp an'ı oluşturmasına neden oluşunuzla ilgili.
    hayır, şiirin lezzetini damağımda hissedebildiğim ve anladığımdan ötürü kendimi kutluyorum.
    tören başlasın.

Toplam 20 mesaj bulundu