Annabel Lida Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Ant ...

  • kitap ve şiir

    24.12.2024 - 22:05

    “Yılansı tonların bu oyunbaz değişimini
    Ne biliyor, ne de umursuyordum;
    Ve burada bir eksiklik varsa şudur, ben
    Daha sade bir kumaş aldım.”

    William Wordsworth

  • okuduğunuz kitaplardan altı çizilesi cümleler

    10.12.2024 - 20:55

    “- Neden gözün kapalı yürüyorsun?
    - Bütün yolları ezberledim
    - Ama düşebilirsin!
    - Bütün düşüşleri de ezberledim.”

    Dancer in the Dark, s.9

  • Kendime söz verdim

    09.12.2024 - 14:14

    KARGO

    Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. Lazım olursa açar okursun, Olmazsa da olsun, bir zararı yok burada dursun.

    Şuraya bir cümle koydum. Bırak, acımızı birileri duysun. Hem zaten şiir niye var? Dünyanın acısını başkaları da duysun!

    Acı mıhlanıp bir kalpte durmasın. Ortada dursun. Olur ya biri eline alır okşar, biri alnından öper. Az unutursun.

    Buraya tabiatı koydum. Ağaçları, suyu, ovayı, dağı. Onlar bizim kardeşimiz, çok canın sıkılırsa arada onlarla konuşursun.

    Buraya, küçük mutlu güneşler koydum. Günlerimiz karanlık ve çok soğuyor bazı akşamlar, ısınırsın.

    Buraya, bir inanç bir inat koydum. Tut ki unuttun, tekrar bak, o inat neyse, sen osun.

    Buraya yolun yokuşunu koydum. Bildiğim için yokuşu. Zorlanırsa nefesin, unutma, ciğer kendini en çabuk onaran organ, valla bak, aklında bulunsun.

    Buraya umutlu günler koydum. Şimdilik uzak gibi görünüyor, ama kimbilir, birazdan uzanıp dokunursun.

    Buraya bir ayna koydum arada önüne geç bak; sen şahane bir okursun. Mesai saatlerinde çaktırmadan şiir okursun. N'olcak ki, bırak patronlar seni kovsun!

    Burada bir tutam sabır var. Kendiminkinden kopardım bir parça, (bende çok boldur) lazım oldukça ya sabır ya sabır, dokunursun.

    Burada güzel çaylar var. Bu aralar senin için çok önemli. Bitki çayları, kış çayları, şuruplar, kompostolar. Demlersin, maksat midene dostluk olsun.

    Şuraya Youtube'dan müzikler, Bach dinle filan, koydum. Ama müzik konusunda sen benden daha iyisin, koklayıp buluyorsun.

    Buraya bir silkintiotu koydum. Kırk dert bir arada canına yandığım, kırkına birden deva olsun.

    BİRHAN KESKİN

  • Şifa mahallesi

    10.11.2024 - 10:15

    Yaşam devam ediyor hala gitmediğim yerler, tanışmadığım insanlar,okumadığım kitaplar var.Şifalanacak çok şey var.

  • rüya sakinleri

    08.11.2024 - 21:18

    acıyı tek başına yaşamak sanirim tek bir insan olduğunu insana hatırlatan bir his geçidi.
    ama mutluluk öyle mi çoğaltıyor insanı, o kadar çoğalıyor ki insan olamıyorsun, kalabaliklaşiyorsun kalabalık oluyorsun.

  • rüya gibi

    08.11.2024 - 20:49

    rüyamda biri bana, sevdiğim adam için ona ulaşılamıyor, onun telefonunu başkası açıyor, diyor. sevdiğim adamı günlerdir aramadigimi farkediyorum bu nasıl olur diye düşünüyorum. hergun arıyordum ben bunu nasil yaparim diye şaşkınlık yaşıyorum...
    ben de aramaya başlıyorum telefonla aslinda daha önce ölmüş sevgilimi... daha önce öldüğünü bildiğim halde...bir kadın açıyor telefonu, iş yaptığı birisiymis müsait değil diyor.. bir daha bir daha arıyorum. kadin beni oyalıyor. yine büyük bir şaşkınlık...rüyamda sevgilimi görmüyorum ama onu düşünürken zihnimde simasini net görüyorum...uçak bileti almalıyım diyorum yurtdisinda ona biri zarar verdi ondan ulaşamıyorum...Allahim tekrar aynı acıyı mi yaşayacağım diyorum. yillar önce yaşadığım kaybolması, aramamiz, ölüsünün bulunuşu aklıma geliyor...şok yasiyorum bir daha sağa sola dönüyorum nefessiz kalarak...hayir hayir ayni şeyleri yaşamayacağım o hisleri tekrar hissetmeyecegim diye kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum...biraz sakinleşiyorum ve ölmüş bir adamın tekrar ulaşılmaz olup, arayacagımı, ölüm haberini alacağımı, bu durumda kendi hislerimin,davranışlarımın nasıl olacağı, gözümün önünden, içimden resmi geçit gibi geçişini seyredip,yaşıyorum.

    kalbim kırık buruk 17 yıl sonranin kısa tekrarinin netliği ruhumu yordu.
    rüyamı tüm gün kime anlatabilirim diye düşündüm içimde taşıdım tüm gün tüm ağırlığı

  • Godot'yu Beklerken

    01.11.2024 - 23:34

    Ey duymayan insanı,
    Ey hayat dedikleri büyük kusur.
    ....

    Ey kimselere değişmediğim
    Ayrılığın neden bunca ağır?

    Hani adalet?
    Bir kasım'dan öteki kasım'a
    Bir yanım kör bir yanım sağır.

    Birhan K.

  • intihar mektubu

    12.09.2024 - 13:57

    takatinin kalmadığı yorulmuşluğunu, sesin kısılasaya kadar attığın ama kimsenin duymadığı çığlıklarını, tüm çabana rağmen devam ettiremediğin yaşamını, çıkamadığın soğuk karanlık kuyu diplerini, içini kaplayan koyu karanlığını ve çaresizliğini birileri görsün duysun istersiniz ki bu durumu yaşarken görmenize bile gerek yok. yeterki birileri farketsin, siz yaşarken farkedilemeyen bu yaşamınızı...

  • asıl sorun

    11.09.2024 - 23:16

    asıl sorun
    asıl sorunun ne olduğunu bulamamak...

  • Zihni uyandırmak

    11.09.2024 - 23:15

    bazen bol ışık gerekli, karanlık gecenin sonuna doğan güneş gibi...
    bazen dalgınlıği bitiren toslama gibi sarsıntı...
    bir cümle,bir hikaye bir film, bir bakış...

  • mutluluk beklentisi

    11.09.2024 - 23:08

    yolumda yürürken yanımda , önümde, arkamda kisaca güzergahımda bana eşlik edenler olsa da yalnız yürümeyi, yalnız olmayı, yalnız kalmayı öğrendim, çok zor bir süreçti yaşadığım. uzun zaman kalabalık bir ailenin, yaşantınin parçası olarak yaşamak benlik algıma yanlış mesajlar vererek beni yaniltmis olsa da.gecip gidiyoruz ve geçip gidiyorlar...incitmeden yapabilsek keşke.

  • şu an ne dinliyorum

    06.09.2024 - 18:05

    ?si=wPcVdtOBl2gYt7cG

    joan baez - blowin' in the wind

  • bir istanbul masalı

    04.09.2024 - 12:19

    dışardan ıslak,içerden buğulu camdan şehre bakıyordu, güneşin batışıyla montunu giydi,şemsiyeye uzanan elini çekip kalın büyük atkısını kavradı...hızlıca botlarını giyip, atkıyı başına dolayıp, yağmur bulutlarıyla iyice kararmış caddede yürümeye başladı.

    minik ve hızlı damlalar yüzüne doğru çarparken soğuk havayı yüzünde daha iyi hissediyordu... '

    şehirde kaybolmak böyle birşeydi kimsenin kalbine dokunmadan bedenlere çarpıp hızla yürüyoruz sağlı sollu' diye düşündü.

    varolduğunun tescili gibiydi kalabalıkta yürümek ama bir o kadarda kendi iç alemiyle yüzleşmenin kendi iç kalabalığını görmenin

    'gördüğünüz kadarım, siz de gördüğüm kadar bu bile keder olarak yeterli' diye mırıldandı.

    kendinden başka duyan olmadan...

  • en komik dalgınlığınız

    04.09.2024 - 12:18

    "hic atışını duymadigim kalbin üstüne başımı yasladim"

  • farketmez

    04.09.2024 - 12:17

    aptallığın 50 tonu... fark sadece zeka seviyesine göre. değişkenliği ise sonuçta herkes aklı çapında aptallık yapar.
    değişmeyen ise sonucun aptallık olması

  • gerçek sevgi

    04.09.2024 - 12:14

    uğruna dağ delmeden, çöle düşmeden de. gösterilir, sevilir. sevgi ekmeğini bölüşmenin rahatlığında,yere düştümü öpüp başına koymanın endişesinde. çıkmışken kuyuya tekrar inip ayakabında su taşıyıp bir köpeğe içirmenin kaygısında saklı.
    su gibi aziz, ekmek gibi kutsal.

    emek verirsin, özen gösterirsin, zaman ayırırsın.

    kadınlar yazmalı, anlatmalı artık sevgiyi. göstermekle öğrenemedi dünya.

  • Hercai Masallar

    04.09.2024 - 12:03

    kalp çarpıntısı gibi gümleyerek yanan sobanın başında buz kesen ellerini ısıtırken, sobanın tavana yansıyan alevli ışıltısı da odayı aydınlatıyordu.

    buz kesmiş minik ellerini sobaya yaklaştırdı. sobanın sesine karışan cılız sesiyle konuşmaya başladı.

    canım çok yanıyor,bitmeyen sonsuz bir acının içinde debeleniyorum sanki...bir türlü çıkamıyorum içinden,diye serzenişli sözler birden döküldü ağzından.

    yaşlı kadın,genç kadına dayadı omuzunu
    ''acının da tadı var'' dedi gülümsemesi çehresine yayılırken
    koyu kahverengi gözleri kocaman açıldı genç kadının ne demek istiyorsun dercesine,yeryüzünün dağlarını barındıran yüzüne baktı.
    umarsızca gülümsemesi devam etti yaşlı kadının.
    ''evet evet acının da tadı var... hayat kısa, günler yel gibi esip giderken acının uzattığı o saatlerin onların da tadını çıkarmalısın, denemelisin''

  • belki üstümüzden bir kuş geçer

    04.09.2024 - 12:02

    sonsuzlukta başlangıç

    insan vucudu kaç kilo ağırlığı taşır?
    kaç derece sıcağa tahammül eder? kaç derece de donar?
    sınırları çizilmiş bir bedenimiz var. çıkamadığımız sınırlar... yok edemediğimiz. içine hapsolduğumuz.

    ya acı, sevgi, hüzün, mutluluk,taşar mı?
    donar mı? sonsuzluk kadar... sınırları olmadan, tahammül edemeyeceğimizi düşünsekte sonsuz bir çizgi de devam eder.

  • hayat dersleri

    04.09.2024 - 12:02

    dünün çukurundan çıkıp yarının dehlizlerinde kaybolmaman gerektiğini bilirsin de...
    bilmek yeterli mi?

  • eksiksiz

    04.09.2024 - 12:00

    aldığım çerezleri kavanozlarına doldurmak için rafa baktığımda boş kavanozları yıkanması için bulaşık makinesine koyduğumu hatırladım.
    bulaşık makinesinin çalışmasına daha vardı.
    çıkarıp yıkıma girişimindeyken durdum düşündüm
    hep tamamlama bir türlü eksik bırakmama çabamı seyrettim. ikna etmeliydim kendimi. neden mi?
    ne kadar çaba harcarsam harcıyayım,eksik kalmıyor muydu yaşamım
    ve giderken tamamlanmamışları bırakıp gitmeyecek miydim
    gidenler hep böyle gidiyorlardı. bak arkalarına, geride kalan yarım kalmışlıklara...

  • kederli diyaloglar vakfı

    04.09.2024 - 11:56

    elleriniz cebinizde, yüzünüz yerde, hızlı adımlarla içinize kaçarcasına yürürsünüz.
    soğuk havada, sokaklarda.
    istekler, ihtiyaçlar sonsuzdur, bilirsiniz.
    ama öyle bir rahatlık vardır ki üzerinizde
    umarsızlık sarar tüm benliğinizi...
    dua bile mırıldanmadan, talep etmeden sadece başınız önünüzde gidersiniz, gidersiniz...

    istek ve ihtiyaçları hissettiren elbette bilir.
    bilirsiniz.

  • ZÜMRÜD-Ü ANKA

    04.09.2024 - 11:54

    anka kuşu değil miydi küllerinden doğan. ya değilsem?
    ya güvercinsem? güvercin olup kül olanlar ne olacak?
    külleri sadece gökyüzüne mi savrulacak?
    bana yeni hikayeler lazım.bana lazım olan hikayeler.

  • ürperti

    04.09.2024 - 11:53

    zile bastı. beklemeye başladı. nasıl olurda asansörü olmayan bir apartmanın girişinde bulunurken, bir anda daha önce yaşadığı bir çok şehrin apartman kapılarından sırayla geçip, asansörlerine binip, aynı anda o apartman girişlerini ve asansör kokularını içinde hissedebildiğini düşündü.

    şimdi hangi şehrin, hangi apartmanının kapısındayım diye hafızasını toparlamaya çalıştığı anda... evde kimsenin olmadığını bildiği halde ısrarla zile bastığını da farketti.

    ürpermişti. kendinden korkarak, titreyerek anahtarları çantasından çıkarmaya çalıştığında... bugün bunu ikinci defadır yapıyorum, diye düşündü.

    .....

    mutfağa hızlıca girdi. çaydanlığa doldurduğu suyu ocağın üzerine bıraktı. raftan aldığı fincana kuru çayı doldurdu.
    yanlış oldu diyerek, kuru çayı demliğin içine boşaltırken, çay yapmayacağını fincanı kahve için çıkardığını hatırladı.

    ama bu defa apartman kapısının önündeki gibi kendinden korkmamıştı.sadece kendine sessizce güldü.

  • bana göre

    04.09.2024 - 11:51

    duygu durumumuza göre etkilenmeyen varlık alemi.
    ama nedense varlık aleminin her milimetresinden etkilenen biz.
    hani biz bir bütündük.

Toplam 482 mesaj bulundu