Ercan Kurt Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antol ...

  • bir garip

    27.12.2016 - 18:41

    - - Ayna Nasihatları - - 2 -

    'Kâfir'i yazarken kalem incinir,
    Kağıt da perişân yükten kimbilir...
    .

    AYNA NASİHATLARI (2)

    MÂLİK'İN MÜLKÜNDE
    .
    Mâlik'in mülkünde herkes misâfir,
    Ne cömert Mâlik'tir; verir de verir...
    Elbet ki kağıda boşa yazılmaz;
    'Almadık etmedik' diyen ne kâfir...

    Nebattan böceğe,yer-gök haykırır;
    Sayımsız mîsâlle O'nu anlatır.
    Kağıda hiç yere yazı yazılmaz;
    'Duymadık görmedik' diyen ne kafir...

    Yaratmış can vermiş nefes aldırır.
    Bezemiş nakşetmiş,ibret tonladır.
    Yazıktır kağıda,boşa yazılmaz;
    'Tâbiat böyledir' diyen ne kâfir...

    Zerreden âleme...tersten aynıdır;
    O Büyük Mâlik'e hâmdlar saydırır.
    Kalemler kağıda boşa sokulmaz;
    'Dogmadır yalandır' diyen ne kâfir...

    Süzülür küreler,turlar bindirir;
    Kütleden,hâşmetten akıl irkilir.
    Dedim yâ kağıda boşa yazılmaz;
    'Tamâmen tesâdüf' diyen ne kâfir...
    .

    bi' Garîp

  • Ahir Garip

    27.12.2016 - 18:07

    Akşamüstü Karalamaları -15-

    .

    __________ÂH GÖNÜL__________
    *
    Kolay cevap,zor soruyu; beğenmez.
    Zor'u duyup,afallama sakın hiç.
    -Bunca vakit coşmamışsan; suç kimde?
    Durgun sular yosun tutar âh gönül! ..

    Yakmış nefsin şeytanına abayı;
    Silkinmezsen,silmen zordur; hayli zor.
    Bunca sevda 1 yüreğe zâten yük;
    Değme kelam kârın olsun; âh gönül! ..

    Hâslık,kula; gayretinden sokulur.
    -Sende gayret var mı sanki; bi' düşün!
    1 Ahmed'in sevdâsına sineyi,
    Ne Veysel'ler çöle vurmuş; âh gönül! ..

    Olur olmaz hayıflanma/k boş yere;
    Bük boynunu,öylece gel; ol dem'e.
    Kem yazgıdan 'istemeyen' çıkamaz,
    İsteyene yollar açık; âh gönül! ..
    .
    Vaktin varken öteleme gitmeyi,
    Yemeyesin ölüverip silleyi.
    Akşam erdir; uzun sanma,gün; kısa!
    -Hangi soru cevapsız ki; âh gönül! ..

    ___________________Âhir Garip

    .

    Ercan Kurt

  • Ahir Garip

    27.12.2016 - 18:05

    _________TAHTALI'YA ELVEDÂ________

    ____K A P A L I K Ö Y M E R H A B A____
    *
    Eskidar'dan 5daş'a bindim giden vapura.
    Sol yanımda Kız/evi, sağ yanımda Kul/eli,
    Aldı kalem elimi; -'Yazak! ' dedi 'be Usta'.
    (-Her nereye bakınsam,Tahtalım gelir aklıma.)

    Kimi donuk ve solgun,kimi dalmış hamura;
    Selâm-sabah arama...Yine aynı manzara;
    Kimi çerez savurur,kimi simit; martıya...
    (-Râzı mısın Kapalı,Garîp geldi bağrına.)

    -Bu nasıl 1 çeşmekeş? ..Deniz bile sırayla.
    Sallapattan emânet tatlı canın kaptana;
    Sâde bi' kol yetmiyor,fren lâzım vapura...
    (-Garibim ben Tahtalım,inân senden uzakta.)
    .
    Dalacakken uykuya,baktım herkes ayakta,
    Demek; ayak basacak,şu görünen rıhtıma.
    -'Hadi vira bismillah! ' derken geçtim karşıya.
    (-Zor olsa da çekmek var; Tahtalı'ma elveda.)
    .
    Şimdi yalnız dilimde 1 cümlelik tek kıta;
    -'Tahtalı'ya elvedâ,Kapalıköy merhaba! '..

    ______________________Âhir Garip

    .
    (Tahtalı/köy:Sinop...Kapalı/köy:İstanbul)
    .

    Haziran 2009

  • Ahir Garip

    27.12.2016 - 18:04

    Konuşmaz belleme konuşur ayna,
    Neyi var neyi yok sayar adama...
    .

    AYNA NASİHATLARI (1)
    *
    GÂYE-İ MEŞGALE
    .
    İçinden geçeni yazasın varken,
    Durur da düşünür,hep derdin; 'erken! '
    Haklıydın belki de.Haklıyken,derken;
    Baktım ki yazarsın,boşaymış demen...
    .
    Dostunsam söylerim,gıyâben,resmen!
    En evvel 1 olsun,meşgalen,gâyen.
    Düsturun bellidir,vazîfe:kulluk!
    O vakit aslına râm olur gölgen...

    Sînendir! Diline her sözün verme!
    Yutkun ki öğrensin,zor iştir cümle.
    Demenin ötesi demekten dönme,
    Deyip de,sonrası sakın hâ gelme! ..

    Dedinse; hoş olsun can bulsun cümle.
    Bugünden yârına dem olsun elde.
    Devâsız otlardan yok devâ derde;
    Duymuştum diyerek üzülme yine...

    Azimsiz zaferin faydası kime?
    Gâyesiz gezene meşgale 1000'le.
    Ne santim geri dur,ne boşa gürle;
    Böyledir bu işler yor kendin biraz...
    .
    Çıkmışsan bu yola elinde kalem,
    Dikkat et,1 olsun; meşgalen,gâyen! ..
    Yazmayı unutmuş,der iken erken;
    Mâdem ki yazarsın,böyledir demem...

    Âhir Garip

  • Can-ı Darzâde Can Efendi

    27.12.2016 - 17:58

    CAN-I DARZÂDE CAN EFENDİ, Âhirzaman'da 1 Garîp Dünyâlı'nın 'Dükkan Ehli Mütevellisi'nde bulunan bir şahıs'tır.
    .
    CAN-I DARZÂDE CAN EFENDİ:
    O; arzu ettiğimiz 'yarınımıza' ağlayan ve arzulayan; vebâl yüklü 'dünümüzdür'...

    (Lâkâbı:Yanık'zâde...Tâhsili:Hayat Mektebi talebesidir...Hobisi:Vâh çekmek...
    Fobisi:Âh çekmek...Damak Zevki:Sevdiğini beğendiğini bulursa yer...
    Dükkandaki Görevi:Başkan Yard...Kurucu Ortak'zâde...Hissesi:%13...)
    (1-2 Vecizesi) -'Çok okuyana okur,okuduğunu anlayana ise aferin denir.'...
    'Şu deviri az sayma; Lut Kavmine iftira.'...'İçme suyu; içilir.Suyu içme; biçilir.'...
    'Ayığın sarhoşuna berduş,berduşun ayığına sarhoş denir.'...
    '1 maziyse yaşamak,mazi doğdu; hep mazide kalacak.'
    'Hanıma aşı,memura borcu; sorulmaz! '...(Sayımsız vecizesi vardır)
    .

  • Can-ı Darzâde Can Efendi

    27.12.2016 - 17:57

    Akşamüstü Karalamaları -19- Söz - Kalem ve Sen

    .

    -Israrlı ol; sabret...Yürekten iste!
    Kendini bulmayan; bulamaz çâre...
    .
    _____S/ÖZ - K/ALEM ve S/EN_____
    *
    S/öz bâzen ar eder,küser k/aleme.
    (-Yalvarmak az gelir,istersen; inle!)
    Kor olur-hâr olur-y/el olur gövde.
    Yine de,dönüpte bakmaz yüzüne...

    Öz,bâzen söz olup; gider k/aleme.
    El bağlar-diz çöker:-'Yeter ki d/inle! '
    Öyle bi' d/uyar ki; mâhçuptur çâre.
    Senden 1 s/en dönmez ordan geriye...
    .
    Ve k/alem,söz eder döner özüne:
    -'Bil ki,sen; s/özünle âlem'de; zerre!
    -Almakla biter mi âlemde/n hisse? '..

    Vel-hâsıl; susarsın...Dalarsın öyle...
    .
    Dönersin...Dönersin...Dönersin s/ende...

    _________Can-ı Darzâde Can Efendi
    .
    .
    .
    .
    .
    -Şaşırma,azmet; ve,dâim iste!
    Kendini kaybeden bulamaz çâre...
    .
    ____S/ÖZ - K/ALEM ve S/EN____
    *
    Söz bâzen ar eder,küser kaleme.
    -Yalvarsan az gelir,istersen; inle!
    Kor olur-hâr olur-yel olur cüsse.
    Yine de,dönüpte bakmaz yüzüne...

    Öz,bâzen söz olur; gider kaleme.
    El bağlar-diz çöker:-'Yeter be; dinle! '
    Öyle bi' coşar ki; mâhçuptur gâye.
    Ondan bi' halt dönmez gayrı geriye...

    Ve kalem,söz alır döner özüne:
    -'Bil ki,sen; sözünle âlem'de; zerre! ..
    -Almakla biter mi âlemden hisse? '
    Vel-hâsıl; susarsın...Susarsın işte...
    .
    Dönersin...Durursun...Dönersin sen'de...

    ___________________bi' Garip
    .
    .
    .
    .
    ..
    -Kararlı ol; azmet...-İllâ ki iste!
    Yolunu buldunsa; hallolur çâre...
    .

    ______ÖZ-ÂLEM ve EN______
    *
    Öz bâzen ar eder,küser âlem'e.
    -Yalvarmak az gelir,istersen; inle!
    Kor olur-hâr olur-el olur cüsse.
    Hâsılı,dönüpte; bakmaz yüzüne...

    Öz bâzen söz verir,gider âlem'e.
    El bağlar-diz çöker,ve der ki:-'Ben'de! '
    Öyle bi' uyar ki; bitiktir çâre.
    Ordan olmaz artık dönen geriye...

    Ve âlem,(köz eder) döner özüne:
    -'Bil ki sen,özünde; âlem'de zerre! ..
    -Almakla tükenmez bende ki hisse? '
    Vel-hâsıl; susarsın...Susarsın işte...
    .
    Gidersin...Dönersin...Dönersin en'de...

    __________________Çırak'zâde
    .
    .
    .
    .
    ..
    -Israrlı ol; sabret...Veren'den; iste!
    Kendini bulmazsan; hayaldir çâre...
    .

    ___SÖZ - KALEM ve SEN___
    *
    Söz,bâzen ar eder; küser kaleme.
    -Yalvarmak az gelir,istersen; inle!
    Kor olur-hâr olur-yel olur gövde.
    Yine de,dönüpte; bakmaz yüzüne...

    Öz,bâzen söz olup; gider kaleme.
    El bağlar-diz çöker:-'Yeter ki; dinle! '
    Öyle bi' duyar ki; mâhçuptur çâre.
    Senden 1 sen,dönmez; dönmez geriye...

    Ve kalem,söz eder döner özüne:
    -'Bil ki,sen âlem'de; anca' bi' zerre! ..
    -Biter mi almakla âlemden hisse? '
    Vel-hâsıl; susarsın...Kalırsın öyle...
    .
    Dönersin...Dönersin...Dönersin sende...

    _________________Demsiz Densiz


    .

    Ercan Kurt

  • bir garip

    27.12.2016 - 17:55

    Bİ' GARÎP, Âhirzaman'da 1 Garîp Dünyâlı'nın 'Dükkan Ehli Mütevellisi'nde bulunan bir şahıs'tır.
    .
    Bİ' GA'RÎP:
    -Ah! ...-Aahhhh! ..Garip yaşar; garibandır...Az-öz-net-kesin ve 1 kere konuşur...
    Kimse bilmez onu, bilemez; henüz 'biz de' tam olarak çözemedik...

    (Lâkâbı:Ağa'zâde...Tâhsili:Bilinmiyor...Hobisi:Söylemiyor...Fobisi:Görülmedi...
    Damak Zevki:Balık seçmiyor...Dükkandaki Görevi:Yoktur...Gelir,gider...başına buyruktur...
    Kurucu Ortaklardan...Başkan Vekili...Çift rey hakkı vardır...Hisse Oranı:%16...)
    (1-2 Vecizesi) -'Dolu olan boşu almaz.Boşu olan; dolu olmaz.'...'Tüyü bitmeyen; yetim olamaz! '...
    .

  • vesair'zade

    27.12.2016 - 17:49

    VESAİR'ZADE,Âhirzaman'da 1 Garîp Dünyâlı'nın 'Dükkan Ehli Mütevellisi'nde bulunan bir şahıs'tır.
    .
    VESAİR'ZÂDE:
    Zartaboz'zade zartayı üfler; O hoplatır zıplatır yazıverir...'Kalemşörümüzdür! '
    Hizmette sınır tanımaz...(Ona sataşan belâsını bulur...Bizim 'bile' başımıza beladır...)

    (Lâkâbı:Yazım Manyağı...Tâhsili: Açıköğretim İktisat 3.Sınıf (devamsızlıktan şutt...)
    Hobisi:Yazmak...Fobisi:Yazamamak...Damak Zevki:Sulu gıdalar...artı mantı...
    Dükkandaki Görevi:Hesap-kitap işlerine bakar...Murahhâs Üye...Hissesi:%10...)
    (1-2 Vecizesi) -'Zengine dini,fakire silgi; sorulmaz! '...'Ayvanın iyisini ayı,ayının irisini çakal yer! '...
    .

  • vesair'zade

    27.12.2016 - 17:47

    Akşamüstü Karalamaları -18-

    .

    ____(Tatlı Dil Tükrüğü-1) ____

    __________K I B L E_________

    -Ben gibi fesatsan,evvelâ; dinle!
    Sebepsiz sokulmaz fesatlık kalbe.
    -1 anda düşer mi fenâlık gönle? ..
    Nefsine çattığın yerdedir kıble...

    Dengeli bi' dikkat olmalı dilde,
    -Kendinden gâfile; ne versin pâye?
    Elbet ki doğmadık anadan böyle.
    Kendine geldiğin yerdedir kıble...

    Belli 1 müddet verilmiş ömre,
    Ettiğin her sözü; 'son' sözün belle.
    Seninle gömerler öldüğün günde.
    Ben'likten düştüğün yerdedir kıble...
    .
    1000'lerce garâbet,1000'lerce sende.
    -İçin kan ağlarken; gülse ne portre? ..

    Tatlı dil tükrüğü kalmadı sözde...

    Kelâmın bittiği yerdedir kıble...

    _______________Vesair'zâde

    .

    Ercan Kurt

  • Çırakzâde

    27.12.2016 - 17:45

    ÇIRAK'ZÂDE: Âhirzaman'da 1 Garîp Dünyâlı'nın 'Dükkan Ehli Mütevellisi'nde bulunan bir şahıs'tır.
    .
    ÇIRAK'ZÂDE:
    O ayak işlerine bakan ve genel de 'kaytaran' tarafımızdır.
    (Hikâyeleri,çoğunlukla o yazar...Nokta ve virgül kullanmayı,anormal; sever...)

    (Lâkâbı:Bey'zâde...Tâhsili:(Sordurmaz) ...Hobisi:Gezmek...Fobisi:Geri dönmek...
    Damak Zevki:Çikolatalı mâmüller...Pohça,simit,kek,kurabiye türevi aparatifler...
    Dükkandaki Görevi:Çekip çevirmek,temizlik,servis vb...Hissesi:Yoktur ama rey hakkı vardır...)
    (1 Vecizesi) -'Aç karına geğiren; açtır.Tok karına geğiren; toktur.Durduk yere geğiren; yoktur! '...
    .

  • Çırakzâde

    27.12.2016 - 17:40

    Akşamüstü Karalamaları -16- Biz

    .

    *
    (-Değiliz elbet düşmanı...Teknoloji velinîmet; baştacı...
    _____________-Lâkin güzel gardaşım;
    Neden bize verdiği çokça hüzün ve de biraz gözyaşı? ..)
    *

    ___________________B / İ Z_________________
    *
    (Pek çok şeyin son vaktine yetişebilenlerdeniz biz.)

    Ne güzel mahallelerimiz vardı yâ bizim eskiden...
    Neşe ve huzur akardı sanki cumbalı hânelerden...
    Mest ederdi göreni taş işi kaldırımlar...bahçeler...
    Rengârenkti 4 bi' yan...Şakırdı üveyikler,serçeler...

    Önce:-'Su geldi! ' dediler,çeşmeler gitti.-Sonra; hepsi!
    Veren aldı kurtuldu,aldı payını müta/âh/hitten...
    *
    (Son paylaşımları görebilen bâhtiyarlardanız biz.)

    -Âh anacım âh! ..Zordu eskiden be çamaşır yıkamak.
    Komşular çağrılır,medet umulurdu mahalleliden(!)
    Ve,kara-kara kazanlar yakılırdı ev önlerinde...
    Türküler çığrılırdı yanık-yanık,iner(i) ken tokmaklar...

    -'Elektrik geldi! ' dediler 1 gün...Kapan,gitti kazanı(nı) .
    -Ohh! ..Rahattır artık kafalar,işiten yok ya; tokmağı(!) ..
    *
    (Son demlerin son fırt'ına 'hüpp' edebilmişlerdeniz biz.)

    Eski vakitlerde,yâni; (henüz) icâd olmamışken bahane,
    Tanışıklar (sık-sık) buluşurlar idi; ak'şâm gezmelerinde...
    Çaylar demlenir,kestâneler kavrulurdu soba üstlerinde.
    Koyu-koyu sohbetler edilirdi uzun kış gecelerinde...

    -Âh! ..Derken,-'Bu Ti-Vi'dir! ' dediler bi' kara kutu için;
    (Ve) Çoluk-çocuk demeden,kıydılar; kıydılar hepimize...

    ___________________Çırak'zâde(&Zartaboz'zâde)


    Ercan Kurt

  • Ercan Kurt

    27.12.2016 - 17:38

    -((S/ayıklamalar)) -(18)

    _______-B E N K İ M İ M? _______
    *
    Yıllardır başımda geçmeyen dumân,
    Mâdeni alınmış dağlar gibiyim.
    Olsaydı mâkbûl,kabuldü duâm;
    Yaralı-göçebe kuşlar gibiyim...

    Dilimde feryâdım,içimde yangın;
    Yağlara atılmış balık gibiyim.
    Yâs tuttum herkese,unuttum kendim;
    Sulara gömülmüş gemi gibiyim...

    Sağ yanım aksaktır,sol yanım tûfân;
    Yarıda tükenmiş kalem gibiyim.
    Yokuşa sürdüm hep,tükettim ben'i;
    Dalından dökülmüş meyvâ gibiyim...
    .
    Denecek neler var...Dönmez ki dilim...
    En fazla sorduğum soru:-Ben kimim?
    '1 kişi meyleder Allâh aşkına,
    Diyerek sevinen'; yazan biriyim...

    Uysaydım târife,yazardım inan;
    Fazlaya ne hâcet,garîp biriyim...

    ________________Ahir Garip

    Ercan Kurt

  • serbest kürsü

    26.12.2016 - 18:22

    - - Ayna Nasihatları - - 5 -

    B E R Â T
    *
    Ruhunu,zihnini,bedeni yorar;
    İâşe kılıflı sayımsız telaş.
    İnsanı bu yolda dâimî kılar;
    Etrâfa bakınıp verdiği karar...

    Çalışır insanlık çabalar merâk,
    Karışır kârına bitimsiz zarar.
    İnsanı bu yolda alışık eder;
    Etrafa bakınıp gördüğü tamâh...

    Sayısız bâdire ve nice tâvîz,
    Nihâyet bilmeyen bu yolda bâriz.
    Tükenir insanlık,basîret âciz;
    Bakınır etrafa,bulduğu kadar...

    Bu yolda çok olmaz...misliyle umâr;
    Örmüştür sâhiplik duyguya duvar.
    İnsâni vicdandan uzaktır yarar;
    Bakması görmesi olmuştur çıkar...

    Huy olur nihâyet bu yolda inât,
    Sanılar yol bulur,tükenir hayat...
    .
    .
    .
    Fırsattır her nefes gelmeden memât,
    En büyük kabahât; beyhûde inat.
    Bu ziyan yolundan alacak berât;
    Her dâim şükürdür her dâim sebat...

    Can-ı Darzâde Can Efendi

    .

  • Ahir Garip

    23.02.2016 - 17:28

    Ahirzamanda 1 Garip Dünyalıdır.Vesselam

  • antoloji.com

    07.10.2011 - 21:49

    .
    Okumak yazmak düşünmek...

    Kızmak gitmek dönmek...

  • antoloji.com

    07.10.2011 - 21:46

    .
    -ANTOLOJİ.COM!

    Bizim Antoloji.com'la tanışıklığımız 2004-2005 yıllarına rastlar.

    Evveli okumaya gelirdik,sonrası bizde yazdık az biraz bi' şeyler...

    Takdir edilecek uygulamaları çoktur Antoloji.com'un.Tenkit edilecek noksanlıkları ve hataları da var elbet...

    Evimiz bilmişizdir bunca yıl buraları ve duygu ve hikmetten ibaret şiirler-zartalar asmışızdır herkesler gibi bize ayrılmış boş sütunlara...

    Eksik olmasınlar...Ve hep var olsunlar...

    Ama şu son dönemlerde canımızı sıkan uygulamaları olmuştur site yönetiminin.

    Evvelâ imla-kodlama-şiir başlıkları ve sahife düzenlemelerine karışılmıştır. (ki,şiir sıralamalarımız ters düz olmuş,şevkimiz uçmuştur.) ...Bu uygulama,tek kelime ile:YANLIŞTI.

    Ve en son SESLİ ŞİİR uygulamasına SON verileceği buyruğunu gördük şiir yükleme sahifesinde...Bu karar da YANLIŞTIR...

    Biz,bir kaç yıl evveli Antoloji.com'dan (istemediğimiz ve katılmadığımız halde) ŞİİR SESLENDİRME 2.lik ödülü almıştık (bi' arkadaşa hediyye etmiştik,ki; yanılmıyorsak -yarım pansiyon- 3-5 kişilik bi' sinema biletiydi :) Site yönetimi ŞİİR SESLENDİRME'yi bırakın yasaklamayı,bi' vakitler teşvik dahi ediyordu yani...

    Hâsılı,Antoloji.com sitesine (şu an tam sayısını bilemeyiz,saymak lâzım) 350-400 adet (yazı ile üçyüzelli-dörtyüz) SESLİ ZARTA kaydetmiş (belki de Antoloji.com'da en çok) 1 VATANDAŞ olarak; BU GARİP YASAĞI ŞİDDETLE KINIYORUM.

    Çünkü o seslendirmeler bizim halisâne duygularımızdır,ve emin olunuz ki hazırlamak; günlerimize değil AYLARIMIZA MÂL OLMUŞTUR...

    Nimeti bilmek,nimete şükretmek elbet ki bi' gerektir...

    SAĞOLASIN ANTOLOJİ,sen bize yer verdin,yurt bildik; yıllarca istifâde ettik.SONSUZ TEŞEKKÜRLER...

    LÂKİN,bizlerde sizlere ferd olduk-nefer olduk; DESTEK-CAN ve KUVVET OLDUK...

    Yânisi; birlikte büyüdük,çoğaldık ve geniş 1 aile olduk.

    1252 arkadaşım var şu an burada.Çoğunu bilir,yazdıklarını da takip eder okurum.AYIP olmayacağını bilsem BELKİ DE,şu son yasağı protesto neviinden terkedebilirdim buraları.Ama olmaz,bilirim...

    Son söz olarak;

    -EY ANTOLOJİ REJİSİ!

    -SESLİ ŞİİR UYGULAMASINI YASAKLAMA!

    KOLAY DEĞİL,ZORDUR; KISITLAMA!

    -ANTOLOJİ'NİN SAKİNİ DEĞİL; SAHİBİYİZ BİZ!

    SAYGILARIMIZLA.

    Vesselam!

    .

  • dağlar

    15.04.2011 - 11:03

    Tesbihatta zirve,haddini bilen dert sahipleri...

  • tövbe

    24.03.2011 - 14:52

    .

    Köprüden önce son çıkış...

    .

  • Bismillah

    24.03.2011 - 14:43

    .
    Haddini bilme...
    .
    O'nun (c.c) ismiyle,

    O'nun namıyla

    O'nun izni ve kuvvetiyle harekete geçme...
    .

  • Şems

    04.08.2010 - 03:37

    .
    ŞEMS demek; FEYZ demektir,

    ŞEMS demek UFUKTUR...
    .
    ŞEMS demek; YANMADIR,

    ŞEMS demek; ERİMEK...
    .
    ŞEMS demek GURBETTİR,

    ŞEMS demek HASRET...
    .
    ŞEMS demek SEVDADIR,

    ŞEMS demek ATEŞTİR...
    .
    ŞEMS demek SABIRDIR,

    ŞEMS demek TEVAZU...
    .
    (Yazdık bilmem oldu mu?)
    .
    Vesselam

  • anne

    06.05.2007 - 16:58

    -Ah Annem-

    .................................................................
    .....................A h....A n n e(m) ...................
    .
    Durmuyor içimdeki ağlayan o çocuk,ah Anne!
    Ne olursun, söyle ona; sen bulursun bahane.
    Yeni doğdum,ne bileyim; ne olursun bir çare!
    Hep ağlıyor içimdeki o çocuğum; ah Anne!

    Ben şefkatin elde avuç,her bir daim var saydım;
    Ah Annemsin,no'lur okşa; ancak gördü bebeğin!
    Gönlüm bir çöl,ruhum kurak; unutmuştum Rahmanı,
    Yedim aklı,gene açım; doyur beni ah Anne!

    Gökyüzünün yanlız gezen kuşlarına dalmıştım...
    İçim nadas,ufkum pek dar; çok karanlık ah Annem!
    Batmış gönle,hiçte doğmaz; ben hasretim güneşe;
    No'lur indir,ben uçmadan ne anlarım ah Anne?
    .
    Yollar yokuş,sensin vadim; geldim bitmez cihanım!
    Ağıt sende,öpte kokla; çok özledim ah Anne!
    Garip başım,geldi yaşım; gene sana muhtacım!
    Sensin gizem,içten seven; çok büyüksün ah Annem!

    Tenezzül et, sana muhtaç; pek mecalsiz her yanım,
    Ben kıymetin çaptan düştüm,kızma; yeni anladım.
    Hep severdin,tekrar geri; döndü sana evladın,
    Tüm yanlızım,no'lur anla; bir sen kaldın ah Annem!
    .
    Gürle bana, ben anlamam kibarlıktan ah Annem!
    Bakar durur akasıca,iki gözüm; ben buyum!
    -Vay başıma! -Geçti Güneş! -Kavurmuşum fidanın;
    Çığlar düştü,tüm nefessiz; kaldım medet ah Annem!

    Muhabbetin değer cana,nerem masum; kıy bana!
    Sıkma kendin,kırma dalın; kehribarım ağlama!
    Bin nasihat bu musibet,ömrüm vardı hazana;
    Sensin merhem,yaram derin; bağrım yanar ah Anne!

    Yüce dağım; dertli başım! -Ben mi sana evladım?
    Vadem gelir bugün yarın; nerde sıram savmışım?
    -Kara haber! ..-Söyle bana; ne olursa razıyım! ..
    Elbet hakkın,gülmez yüzün; çok mu kızdın ah Annem?

    Şu gözümü açtım tek sen, vardın gene karşımda;
    Hani nerde,şimdi doğan; misler kokan o bebe?
    Aldı beni,sildi attı; 'Dünya' denen hergele,
    Bir sen varsın,no'lur yıka; koktum geldim ah Anne!
    .
    Geldin demek,sende yürek; gene geçtin karşıma,
    Dua ettin,bildi içim; geç mi vardım farkına?
    Çok ağladım,bitti ömrüm; beni de al yanına,
    -Ah Annemsin,kalkta sarıl; niye girdin mezara? ..

    ..................Mahzun-i Vebal bi Ga'rip Er'can

    Ercan Kurt

  • ölüm

    06.05.2007 - 16:57

    Nereden Biliyorsun? (14) -(ÖLÜM-1)

    ...................................................
    ..-N e r e d e n..B i l i y o r s u n? ..
    ...................................................

    .......................-14-.......................

    ...................................................
    ................Ö...L...Ü...M.................
    ........................(1) .......................
    .

    -'Sine yara! '-Vermez merhem çareyi...
    -'Çaresiz dert', vermez 'Çare Vereni! '
    -'Derdi çeken' dertsiz örter perdeyi(!)
    (-Çokça boşsun; -Nereden biliyorsun?)
    .

    Rabbim bize 'boşa' akıl vermedi,
    'Onu kullan' geri öyle 'dön' dedi;
    -'Onun için göreceğiz Mahşeri! '
    -Çokça boşsun; -Nereden biliyorsun?

    Pek çok fani şu dünyayı sevmedi,
    -Yoktu malı,'belki' borçtu kefeni;
    İşte Rabbim 'ona' verdi 'ermeyi! '
    -Çokça boşsun; -Nereden biliyorsun?

    -'Kim istemez 'yüzü güleç' ölmeyi? '
    Burda gülen 'zor' görermiş çok şeyi,
    -ELE ALIP HEP SEVMELİ ÖLMEYİ!
    -Çokça boşsun; -Nereden biliyorsun?
    .

    Nefes varsa 'öldüm' diyen ölmedi,
    Ölüp giden doğup geri dönmedi(?)
    Çok yaşayan 'bir gün bile' görmedi;
    -Çokça boşsun; -Nereden biliyorsun?

    ...............................CAN'sızER

    (Devamı var Efendim)

    Ercan Kurt

  • insan

    06.05.2007 - 16:55

    Nereden Biliyorsun? (31) -İN'SAN DENEN YAR'ATIK

    ...................................................
    ..-N e r e d e n..B i l i y o r s u n? ..
    ...................................................

    ......................-31-........................
    .
    ............(Soru/lası/Soru/lar) ...........

    ..........(İnsan Denen Yaratık) .........
    ....................................................
    ..........F A S I L i l e Ç A K I L........
    .
    Tartsan Dünya galakside 'bi çakıl',
    Güneş ol'maz ol peşrevde 'bi fasıl';
    (-Samanyolu şol konserde 'bi âğıt')
    -Demek yalnız şu âlemde biz varız(!)

    -Çokça boşsun; -Nereden biliyorsun?
    .

    BİR Â'LEMDİR İN-SAN denen YARATIK,
    (-Yıkar,(sanar(!) : GİDER (gene) BULAŞIR) ,
    -DEĞİL Mİ-DE(!) -ASIL 'KAFA' KARIŞIR;
    -ÇOKÇA BOŞÇA; -Bilir sanır; -'ALDANIR! ...
    .
    -Kim görüyor dönüp 'duran' âlemi?
    -Demek bize 'sade' Dünya verildi!
    -KİME YETMİŞ OTURDUĞU PARSELİ?
    -Çokça boşsun; -Nereden biliyorsun?

    Görünmeyen 'akıl ruhu' bizde mi(?)
    -Akıl bize 'ruhla veda'; -ÖYLE Mİ(?)
    -Hadi söyle; -'Misal beden' ölen mi?
    -Çokça boşsun; -Nereden biliyorsun?
    .
    -Bak,'târifi olmaz' görünmeyenin,
    -Âh,aklı mı olur; 'bil-dim' diyenin?
    Şun'cak akıl,yolda koymaz bilenin;
    -Çokça boşuz,boşuz; -Bilmiyoruz! ..
    .

    (-AKLIM YETMEZ; CAHİLLİĞİM BİTMEDİ) :
    (-ÇOKÇA BOŞ'LUK; 1 kez geldi; GİTMEDİ)

    -SANKİ OT'UZ; İNSAN YERDEN BİT'MEDİ!

    -HANGİ SEYYÂH,GEZDİ DÜNYA BİTİRDİ?

    -Ah,bizler boşuz; -'BOŞUZ; -BİLMİYORUZ! '

    ......................Mahzun-i Vebal bi Ga'rip

    Ercan Kurt

  • anneler günü

    06.05.2007 - 16:53

    -Ah Annem-

    .................................................................
    .....................A h....A n n e(m) ...................
    .
    Durmuyor içimdeki ağlayan o çocuk,ah Anne!
    Ne olursun, söyle ona; sen bulursun bahane.
    Yeni doğdum,ne bileyim; ne olursun bir çare!
    Hep ağlıyor içimdeki o çocuğum; ah Anne!

    Ben şefkatin elde avuç,her bir daim var saydım;
    Ah Annemsin,no'lur okşa; ancak gördü bebeğin!
    Gönlüm bir çöl,ruhum kurak; unutmuştum Rahmanı,
    Yedim aklı,gene açım; doyur beni ah Anne!

    Gökyüzünün yanlız gezen kuşlarına dalmıştım...
    İçim nadas,ufkum pek dar; çok karanlık ah Annem!
    Batmış gönle,hiçte doğmaz; ben hasretim güneşe;
    No'lur indir,ben uçmadan ne anlarım ah Anne?
    .
    Yollar yokuş,sensin vadim; geldim bitmez cihanım!
    Ağıt sende,öpte kokla; çok özledim ah Anne!
    Garip başım,geldi yaşım; gene sana muhtacım!
    Sensin gizem,içten seven; çok büyüksün ah Annem!

    Tenezzül et, sana muhtaç; pek mecalsiz her yanım,
    Ben kıymetin çaptan düştüm,kızma; yeni anladım.
    Hep severdin,tekrar geri; döndü sana evladın,
    Tüm yanlızım,no'lur anla; bir sen kaldın ah Annem!
    .
    Gürle bana, ben anlamam kibarlıktan ah Annem!
    Bakar durur akasıca,iki gözüm; ben buyum!
    -Vay başıma! -Geçti Güneş! -Kavurmuşum fidanın;
    Çığlar düştü,tüm nefessiz; kaldım medet ah Annem!

    Muhabbetin değer cana,nerem masum; kıy bana!
    Sıkma kendin,kırma dalın; kehribarım ağlama!
    Bin nasihat bu musibet,ömrüm vardı hazana;
    Sensin merhem,yaram derin; bağrım yanar ah Anne!

    Yüce dağım; dertli başım! -Ben mi sana evladım?
    Vadem gelir bugün yarın; nerde sıram savmışım?
    -Kara haber! ..-Söyle bana; ne olursa razıyım! ..
    Elbet hakkın,gülmez yüzün; çok mu kızdın ah Annem?

    Şu gözümü açtım tek sen, vardın gene karşımda;
    Hani nerde,şimdi doğan; misler kokan o bebe?
    Aldı beni,sildi attı; 'Dünya' denen hergele,
    Bir sen varsın,no'lur yıka; koktum geldim ah Anne!
    .
    Geldin demek,sende yürek; gene geçtin karşıma,
    Dua ettin,bildi içim; geç mi vardım farkına?
    Çok ağladım,bitti ömrüm; beni de al yanına,
    -Ah Annemsin,kalkta sarıl; niye girdin mezara? ..

    ..................Mahzun-i Vebal bi Ga'rip Er'can

    Ercan Kurt

Toplam 50 mesaj bulundu