gümüşten gülüşün kanatlarında
küllemiş yangın yeriydi gözlerin
bir mart akşamında
beni hasrete attı sözlerin
göle vurmuş gizemli maviliklerinde
ellerinde dram balıkların
ruhumun derinliklerinde
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim