Kendi duvarlarımızı
Kendimiz örüyoruz
Esaretin kasveti
Hüzünlü ve boğucu havası
Biz yaşamzedeleri
Koparıyor teker teker
Bağlanıveriyoruz
Kader oyunlarıyla birilerine
Ve umutlarımızı
Onların seçimlerine bırakıveriyoruz
Allı yeşilli adaklar adayıp
Ağaç dallarına
Medet umuyoruz çaresizce
Bez parçalarından
...
Ey halkım,
Uyan artık, bin yıllık uykundan
Uyan!
Bizler,
Görmüyoruz
Duymuyoruz
Ve bilmiyoruz aslında
Çünkü,
Öğretilmemişi yaşamak
Zor gelir insana
Kurtulmamız lazım kendi duvarlarımızdan
Ve öğrenmemiz gerekir
Başka duvarlar arasına sıkışmamaya
Uyan ey halkım,
Uyan artık, bin yıllık uykundan
Uyan!
20.06.2003/Cuma
Arzu YıldırımKayıt Tarihi : 7.7.2006 14:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ben bu şiirimi, özlemini çektiğim, Ata'mın yolunda ilerleyen Çağdaş Türkiye'm için yazdım!
![Arzu Yıldırım](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/07/07/uyan-63.jpg)
İşte söylevden çok bu aşıları hangi duyarlıklar verebiliriz? Uyandırmak istediğimiz kişilerin duyarlıklarını nasıl keskinleştirebiliriz? Dürtmek yerine bir fısıltıda nasıl dimdik ayağa fırlatabiliriz? Bunları aramalıyız?
Yüreğinizde heyecan fırtınası, elbette şiir yangınlarını körükleyecektir.. Başarılar....
TÜM YORUMLAR (1)