Üniversite yıllarıydı
Hoyrat zamanlarıydı gençliğimin
Sis kokuyordu her yanım
Küçük bir bekar evim vardı
Beş parasızdım
Ama gençliğim en büyük hazinemdi
Çoban Yıldızım
Kabına Sığmazım
Yağızım
Nazlı Çiçeğim
Dizimin Dibinde
Oturan Uslu Çocuğum
Sen içime sığmayan
Bir güneş
Sen geçit vermeyen
Çıkmaz sokak
Sen çagların simgesi
Sen yanlızlıgın imgesi
Gözlerimdeki durgunluğumun sebebi
Saçlarımda ki aklar değil
Ayşe'nin beni terkedip gitmesi de değil
Hasta olup yatağa düşmem hele hiç değil
Bu durgunluğumun sebebi
Duyamayışım
Sana ne yedi tepeden baktım
Ne Karaköy’den,ne Beşiktaş’tan
Seni rüyalarımda,yaşattım İstanbul
Seni hayallerimde,
Seni ümitlerimde,
Sekiz yıl oldu bu sokaktaki
Yalnızlığım…
Hem onlar bıktı benden,
Hem de benim arsızlığım
Ekmek için,
Aş için,
Ne mektuplarını yaktığıma
Ne resimlerini attığıma
Ne de bana aldığın hediyeleri
Paramparça ettiğime ağladım
Ben yağmur damlaları göz yaşlarıma
Herkese açık kapım.
Biraz serttir benim yapım.
Dert ilacım sevgi hapım.
Aşkım aşkım
Gülümse hayata aşka
Güzelliği yavaş yavaş kaybolan bu sonbaharın
Sararıp solarken yaprakları bir yandan
Ve yavaş yavaş ölümü bekleyen aşkların
Farkı nedir tarümar olan bu son baharlardan
Yaprakları birer birer savrulan bu sonbaharın
Geçmişim ve geleceğimi
Teraziye koyup tarttığım da
Birinde hüznü
Diğerinde sevinci gördüm
Ardından:
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!