Yağmur saçlarından damlıyordu
Karaköy iskelesinde bedenlerimiz...
Büyük camii'nin minareleriyle
Boy ölçüşüyorduk...
Sol elin, sağ avucumun içinde
-Ben, onların da içinde-
Üşüyorduk...
Hatırlıyorum bir Nisan günü,
Hazan günüydü...
Yapraklar toprağa,
Üşümemiz aşk'a dönüşüyordu.
(Ankara - Adapazarı otobüsündeyiz,8 kasım 2004)
Kayıt Tarihi : 15.3.2011 11:15:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Gökhan Şefik Erkurt](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/03/15/usumemiz-ask-a-donusuyordu.jpg)
Bülbüller anlamaz şu feryatları
Ferhat gibi deldim yüksek dağları
Hasretten hasrete atıldım kaldım
Yeter artık dinsin bu gözyaşları.
Mecnun gibi daldım susuz çöldeyim
Sanki yunus gibi derin göldeyim
Bazende güneşten yanmış gölgeyim
Yeter artık dinsin bu gözyaşları.
Sonbaharda solmuş nazlı çiçeğim
Hasret çekenlere bir içeceğim
Sevgi ektim ama yok biçeceğim
Yeter artık dinsin bu gözyaşları.
Abdullah Kaya Amasyalı
TÜM YORUMLAR (1)