Kırgınlığım sana değil sevgili, bin yıllık bir yara saklıyorum ruhumun derinliklerinde. Sen yüzünü her döktüğünde o eski yara sızlıyor aslında gizliden gizliye.
Senin her susuşunda, annesinin bırakıp gittiği bir öksüz bir çocuğun gözleriyle bakışım bundandır.
Yüzyıllardır biliyorum bu duyguyu. Yüzünü bile görmediği insanlar için ölebilecekken, yüzünü görmediği insanlar tarafından öldürülen bir devrimcinin bildiği gibi…
Aşk, adaletsiz bir oyun sevgili… Sevenin tek hata yapma hakkı varken, sevilenin sonsuz hata yapma şansının olduğu. Aşkın ateşinde yakması gibi kendini ateşe sevdalı bir pervanenin…
Taze bir yara çokça acıtır insanı. Zaman akacak, yeni eylüller geçecek ömrümüzden. İzi kalacak olsa da daha az acıyacak insan. Belki ince bir sızı kalacak ömrüme gülümseyişinden.
Seni hiç unutmamak için yazıyorum sevgili, bir hüzün anıtı bırakmak için yaşanmamış sonbaharlarıma…
Hüznüne sevdalı bir şairin sahibine ulaşmamış mısralarında söylediği gibi:
“beni güzel hatırla…”
Ekim 2010
Melih CoşkunKayıt Tarihi : 2.10.2010 15:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!