Umut Labirenti Şiiri - Osman Akçay

Osman Akçay
680

ŞİİR


384

TAKİPÇİ

Umut Labirenti

Yaşam perdem düşmedi henüz
Perdeyi kader kapatır
Rüzgârın yüzüme haykırması cesaretimi kıramaz
Karanlığın kaçması için taş fırlatacağım
Çürümüş meyvelerin etrafında sinekler döner
Cam çöplüğünde bir zümrüt çıkar karşıma

Umut labirentine girdim bir kez,
Çalar saat gibi kurduğum hayallerim
Son damlasına kadar kuruyuncaya
Tünelin sonunda ışığa ulaşıncaya
Doğru çıkışı buluncaya kadar
Devam edeceğim yoluma

Sevda bir yeraltı ırmağıdır görünmeden akan.
Sessizlik duvarları yıkılır baştanbaşa
Irmağın mırıltısı duyulunca.
İçimdeki kıyamet hep yaşasa da
Sapları kırık çiçekler arasında
İnanıyorum, şans tutkalı şıra gibi yapışacak bedenime

Dondurucu ve kasvetli anlarımda
Beynimi kanatan sırlar açığa çıkar.
Yine de bir iyimserlik kılavuzluk eder
Tabanı yırtık ayakkabılarıma.
Çabalarım kuma saplanmayacak,
Güneşte tam olgunlaşmış karpuz misali
Vurunca sevi sesi gelecek yüreğimden

Acıyı yudumlamak gerek sabredip
Arnavut biberi gibi olsa da aşk acısı, harikadır
Ve aşkın hızlı tren kadar acelesi yoktur
Zira acelesi olan kendi ayağına çelme takar

Osman Akçay
Kayıt Tarihi : 8.7.2023 13:18:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bu şiir, Vaveyka Dergisi'nin Aralık-Ocak 2024 tarihli 3. sayısında yayımlanmıştır.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!