Ey hür bağrım ey kalp ağrım
Sesimi duyar mısın yardım çığlığımı işitir misin
Tası tarağı toplayıp bu köhne şehri terketmek üzereyim
Binbir düşünce kafamın içinde çaresizliğimle çırpınıp duruyor
Öylece yerli yerinde öylece darmadağınık
İçimde büyüyor bitmek bilmeyen güzel sözler
Kuru kalabalık mıydı acaba benimkisi
Çünkü ben günün sonunda evime dönebiliyordum
Nefes alabiliyordum zor olsa bile
Kalbe kolay ama artık zor dile
Boş avuntuydu benimki kandırılmış bir çocuk gibi
Mevsim yaprakları döktürdü bizim buralarda
Sen nasılsın iyi misin
Günlerin güzel geçiyor mu
Sararıyor betonlar yapraklarla beraber
Yüzün gülüyor mu
Hep itilmişlerin sesi duyuluyor her tarafta
Yüzsüzleştirmiş bizi yaşadıklarımız
Yüzleştirememiş kimseyi yorgun sayılır adımlarımız
Kayıp denilir adımız bilincimiz ha kayboldu kaybolacak
Feci bir şekilde kandırılmış gibiyiz adeta
Sözlerime şu cümlelerle başlamak istiyorum
Öncelikle saygılar demekle saygılar olmuyor
Bazı şeylerin çoğul olmaması gerektiği kanaatindeyim
Bu hiçbir şeyi bilmemenin öyküsü
Dün ve yarının iç içe geçmiş kısır döngüsü
Bir dilek tut yavrucağım
Yalan dünyada kötü giden her şeye inat
Bir dilek tut yavrucağım
Düşlerin gerçek olacağına dair
Bir dilek tut yavrucağım
Herkesin sevgiyle yaşadığı bir dünyaya ait
Bitiyor bir ömür
Kaç acı sığdı bilmiyorum küçük gövdeme
Kaç kilit vurdu şu kalbim dilime bilmiyorum
Veda etme zamanı geldi sanırsam
Börtü böceğe ağaca suya
Değersiz gördüğüm ne varsa
Sızlatır mı şimdi dersin acılar
Yol neredir yolcu nerededir
Kış unutulur oldu benim buralarda
Sızılar yağıyor kurak düşlerime
Kirpiklerim ateş misali yakıyor gözlerimi
Vay anasını arkadaş ne hayaller be
Sıcak bir şefkate bile hayal kurdurttu bize şu pezevenkler
Acımızı bile çalacaklar yakında
Uyu ey insanım uyandığında merhaba diyecek tek bir varlık bile kalmayacak yanında
Bir sahaf öldü dediler
İnanmak zor geldi okuyan birine
İnanmadı zaten
Olamaz dediler
İnanman gerek
Olamaz dedi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!