Olmuyor ayak uyduramıyorum ben bu çağa
Şarkı bile söyleyemiyorum
Sesim çıkmıyor artık
Üstüne üstlük canım çıkıyor
Her gün koşmaktan
Panayır kurulurdu küçükken bizim oralarda
İçimiz içimize sığmazdı dünya kocaman
Ankara'ya bahar gelirdi çiçekler ne güzel olurdu
Dert keder yoktu
küçükken bizim oralarda
Bir yanın kendine uzak bir yanın hep tuzak
Biliyorsun sende toplasan üç dört gün ömrümüz var
Bahsedebildiğin kadar bahset güzellik olan her şeyden
En karanlık en mavi sabahlara uyandı ömürlerimiz hep
Hep parçalı bulutlardan oluştu parçalı yanlarımız
Bana şiir yazmak düştü
Sana ölmek düşer belki
Bana sevmek düştü
Sana dönmek düşer belki
İstesem bahsederim sana çok ütopik şeylerden
Tıkılıp kaldığın bu diyarda nelerden vazgeçebilceğinden
Düşüncenle düşünceni nasıl yenebileceğinden
Sen uyurken yanına 3 tane meleğin geleceğinden
Başucuna 3 adet çiçek bırakıp gideceğinden
O çiçekten birinin
Olmuyor işte gidemiyorum senden
Ne lanet şeymiş şu sensizlik
Ne kaçabiliyorum ne kadar sürecek bilmiyorum
Şurda şuracıkta kalsan ne vardı sanki
Bulaşmasaydın ihanet çukuruna
Ne sözler verirdik daha belki birbirimize
Sabahın şerrinde içime işleyen soğuk sende susma
susma anlat beni
Elektrik direğinde tüneyen kuşa anlat
Bilsin onuda düşünen biri olduğunu
Yürüdüğüm yolu anlat
Bastığım kirli kaldırımları
Bir şiirde, bir satır saklayabilir başka bir satırı
Nasıl ki bir kavşakta bir tren belki örter bir treni
İzler gözler kaybolup durur zaman getirmez gideni
Ne bulanı ne edeni ne elden kayıp gideni
Bitiverir ömür birden anlamaz insan olup biteni
Şimdi sen kendini iyi görüyorsun ya
Çelişki yok benim kitabımda diyorsun ya
Yağmur kokusu ve sen
Bir elin bir ele dokunuşu ve ben
Fırtınadan arta kalan bir tekne yıkıntısı ben
Birden kalp çarpıtan can sıkıntısı ve sen
Bir dünya ve derdi ben
Boynuma bir ip gerdi ve cellat sen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!