Gönül bahçemi,attın gurbet eline..
Ayağımda prangalar,boğazımda düğüm,
Kırk kapı var önümde,sıralı,sıralı...
Hangisini çalsam, mevlam bilemiyorum.
Varoşlarda yaşayan,asi prensesim
ben riyaları sevmem ah yar
sen
eğer beni seviyorsan,
asil bir yürek sevginde emek ol
ve gönül mührümü kırıp
imzayı atan ol
Erenlerin şahı,yunusun sevdasıyla geldik biz
Hacı Bektaş-ı Velinin sözüyle pirdik biz
Mevlananın aşkıyla yandık biz
Gönülden gönüle konduk biz kadim dostum...
Aştık,dedeleri, hocaları..
Olmadı
Kaybolan sevgimi ummanda dağda
Sormayı denedim yarsız olmadı
Semadan bir yıldız çalıp yönümü
gönlüm bin aynalı saray
ziyaretçileri çoktu,bakmaktan bi haber
mutluluk,ıslık çalarak dolaşıyordu
hüzün,orman arıyordu yaprağın dökülme zamanı
sarı elbiseler giysin..
gurur,yönetimi eline almış,şatoda oturuyordu
İşte,o benim sevdam,
Torosların eteğindeki sıcaklığı,
Çağlayanlardaki çoşkuyu,
Karanlık gecelerdeki yıldızları
Gördün mü..?
Gittiğinde,
ay tutuldu ilk akşamdan gönlümde
doğmuyor artık güneşim,gece gündüze küskün
beni azat ettin...
unuttuğun,ya gönlüm...
Hiç tadına baktın mı...
İçerken zevk aldığın,
olmazsa olmazın...
Bağlandığın,
vazgeçilmezin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!